Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Türkiye geleceğe hazırlanıyor
12 Nisan 2012, 15:23

Türkiye geleceğe hazırlanıyor

AK Parti Giresun İl Başkanı Av.Sabri Öztürk ile röportaj

Türkiye gelecege hazirlaniyor

Il Baskani Öztürk, 4+4+4 yeni egitim sistemi ile birlikte Türkiye’nin gelecege daha iyi hazirlanacagini söyledi ve su noktaya dikkat çekti;“Hedef; meslek lisesi oranini %30’dan, %70’e çikartmak!..”
 
AK Parti Giresun Il Baskani Av. Sabri Öztürk, son günlerde gündemi olusturan, üzerinde çok konusulan, bazi kesimlerce tepkiler alan, içerigi tam olarak anlasilmayan, acaba nedir sorularinin yogun olarak telaffuz edildigi, 2013-2014 egitim-ögretim yilinda uygulamaya geçilecek olan 4+4+4 yeni egitim sistemine iliskin merak edilen sorulara açiklik getirdi.
Il Baskani Öztürk, 4+4+4 yeni egitim sistemi ile birlikte mesleki egitimde yönlendirmeli sisteme geçilerek mesleki egitimin hem sayi hem de kalite olarak arttirilmasinin hedeflendigini belirtti. Su anki mevcut uygulama olan sekiz yillik kesintisiz egitime geçilmesi ile birlikte meslek lisesine gidenlerin oraninin % 70’ten, % 30’a düstügüne dikkat çekti ve AK Parti’nin yeni egitim sistemi ile birlikte hem katsayiyi ortadan kaldirmak hem de mesleki egitimde yönlendirmeyi getirmekle mesleki egitime gidenlerin oranlarini % 70’e çikartmayi amaçladigini söyledi.
Çok merak edilen, toplum açisindan ve ögrencilerin gelecegi açisindan büyük önem tasiyan 4+4+4 yeni egitim sistemi ile ilgili merak edilen tüm sorulari AK Parti Giresun Il Baskani Av. Sabri Öztürk’e sorduk, iste sorular ve yanitlari;
AYDENIZ: 4+4+4 egitim sistemini bize anlatir misiniz?
ÖZTÜRK: Egitim reformlariyla ilgili bu sistem sayisal rakamlardan olusunca belki insanlarin kafasi karisiyor olabilir ama bu sistem çok basit ve sade bir sistemdir. Hatirlarsaniz, 90’li yillarda egitim sisteminde üç ayri bölüm vardi, ilkokul, ortaokul ve lise diye. O dönem ki bes yillik ilkokul dörde düsürülüyor, üç yillik ortaokul da dörde çikariliyor, lise yine dört yil. Ve o sistemden farkli; zorunlu olarak herkesin liseyi bitirmesi ön görülüyor. Aslinda son derece kolay bir sistem.. Burada ki temel tartismalar nereden çikiyor derseniz; kesintisiz zorunlu sekiz yillik egitim 28 Subat döneminde çikarilmisti. O dönemin siyasi ikliminde hem askeri vesayet egemendi hem de ülkede çok partili koalisyonlar dönemiydi. Siyasi istikrar yoktu. 28 Subatlarin psikolojik operasyonlari, bir takim kartel medyasinin destegi neticesi ülkede o dönemde bir kaos ortami vardi. Ve o dönemde muhafazakar, dindar insanlara karsi bir takim operasyonlar yapiliyordu. Bu kapsamda zorunlu egitimi sekiz yila çikarmakla birlikte imam hatiplerin orta kismini kapatacak sekilde egitim sistemini kesintisiz yaptilar. O dönem koalisyon partisinin basbakani Sayin Mesut Yilmaz; “siyasi hayatima da mal olsa bu kesintisiz egitimi çikaracagim” demisti. Nitekim halkimiz buna müthis bir tepki gösterdi. Anadolu insani ariftir, vatanina-milletine-dinine baglidir. Insanlarimizin bu egitim sistemi ile muhafazakar degerlerinin zayiflamasi nedeniyle tepkilerinden dolayi o dönemin partilerinin hepsini sandiga gömmüstür. Bu gün yapilan aslinda yeni bir uygulama degil, var olan daha önce de milletimizce de kabul gören sistemin tekrar 28 Subat sartlarinin ortadan kaldirilarak yeniden düzenlenmesidir. Dolayisiyla bu gün ki getirilen sistem hem daha demokratik, hem daha çogulcu bir egitim sistemine, insanlarimizin temel hak ve özgürlüklerine, tercih haklarina daha saygili bir egitim sistemi olacaktir diye düsünüyorum. Özellikle sekiz yillik kesintisiz egitim sistemi edindigimiz bilgilere göre197 ülkede incelenmis, sadece bir ülkede Irlanda’da böyle bir egitim modeli var. Hiçbir ülkede böyle bir egitim modeli yoktu. Bu garabet, bu post modern darbe hükümetimiz tarafindan, TBMM tarafindan kaldirilmistir. Böylece ülkemiz insaninin istedigi egitim sistemi olusmustur. Ben de sahsen hükümetimiz adina, partimiz adina bu gelismeden dolayi mutluyum.
AYDENIZ: Uygulamanin ayni tarifte kabul görmesi yani 28 Subat’ta olmasi tesadüf mü, bilinçli mi?
ÖZTÜRK: Ben bilinçli oldugunu düsünmüyorum, tesadüf olabilir ama tatli bir tesadüf. Çünkü 28 Subat’in yildönümünde bu hususta yapilan haksizliklar, çarpik uygulamalar daha iyi toplum tarafindan algilanip, hatirlanip, analiz ediliyor. Bu anlamda ben hayirli oldugunu düsünüyorum.
AYDENIZ: Insanlarin kafasinda yeni egitim sistemi ile ilgili olusan düsünce genel olarak su sekilde; imam hatip okullari yeniden açilacak, dindar gençlik yetisecek ve kiz çocuklari küçük yasta evlendirilecek!.. Bunun dogruluk payi nedir?
ÖZTÜRK: Bu tamamen yeni egitim reformuna karsi çikanlarin toplumun kafasini karistirmak için ortaya attiklari maalesef uç bir yaklasimdir. Ben kesinlikle buna katilmiyorum çünkü yeni egitim sistemi ile ilgili 4+4+4 sisteminde dileyen muhafazakar bir aile çocugunun hem dini egitim de alsin hem de diger yandan Türkçe, matematik, sosyal bilimler, fen dersleri vs alsin diyorsa alternatif olarak çocugunu imam hatiplere gönderebiliyor. Istemeyen aile çocugunu göndermeye bilir. Bu zorunlu degil ki!.. Bu gün ki manada ki okullar devam edecek. Aslinda yeni egitim sistemi ile birlikte demokrasinin geregi yapiliyor. Devlet ille de belirli bir kalibi demokrasilerde millete dayatamaz. Vatandasa tercih hakki sunacak, taraf olmayacak. Su an ki anayasaya göre bile bir anne-baba-veli olarak ben çocuguma diledigim dinin egitimini verebilirim. Eger anayasa bana bu hakki tanimissa, devletin bu alternatifi ortaya koymasi lazim. 28 Subat dönemi içerisinde bu tür temel hak ve özgürlüklere saygi olmadigi için maalesef vatandaslarimizin elinden bu imkan alinmisti. Animsayin, Kur’an kursuna gitmek engellenmisti, kat sayi engeli ile imam hatiplilerin üniversiteye girmesi engellenmisti, orta kisimlari kapatilmisti. Tam bir faciaydi. Bütün bu yanlislardan asama asama dönüldügünü düsünüyorum.
AYDENIZ: Yeni egitim sisteminde amaç özellikle imam hatiplerin yeniden devreye girmesi mi?
ÖZTÜRK: Hayir, biz AB’ye girmeye çalisan, bu konuda büyük asama kat etmis büyük bir ülkeyiz. AB ülkesi ülkelerde 2020 yilina kadar bütün ülke nüfusunun %90’inin en az lise mezunu olmasi hedefleniyor. Bu gün Türkiye’ye baktigimizda toplam nüfusumuzun sadece %28’i lise mezunu.. Dolayisiyla ülke olarak hedefimiz egitim oranimizi yükseltmek. Bu da nasil olur; su anda sekiz yillik olan zorunlu egitim sistemimizi on iki yila çikarmak suretiyle olur. Bunu saglamak zorundayiz. Fakat devletin hiç kimseye ille de su okula gideceksin diye zorlama hakki yok, devlet tercihleri sunar dileyen imam hatip in orta kismina gider, dileyen normal ortaokula gider, dileyen diledigi dersi seçer. Herkesin tamamen kendi özgür iradesine bagli bir durum.. Her halükarda ya normal liseye gider, ya meslek liseye gider ya da açik lise okur, neticede herkes liseyi bitirmek zorunda. Sunu da ifade edebiliriz; hükümetin ya da meclisin çikardigi bu karar mutlaka imam hatiplerin orta kisminin açilmasina yönelik degildir. Yeni egitim sistemi ile ilgili olusturulan olumsuz düsünceler tamamen evhamdan ibaret. Geçmiste bu konular çok tartisildi. Ak Parti ilk iktidara geldiginde ne diyorlardi; bunlarin gizli ajandasi var, bunlar farkli seyler yapacaklar gibi o dönemin psikolojik harekat örneklerinden kimi yerlerde hazirlanarak bir takim uygulamalar yapiyorlardi. AK Parti on yildir iktidarda. Hangi vatandasimizin yasam sekline, düsüncesine bir müdahale oldu? AK Parti iktidari döneminde insanlarin özgürlük alani daha çok genislemedi mi? AK Parti bu anlamda insanlarin özel hayatina, yasam tarzina, felsefesine, inancina müdahale eden baskici-otoriter ya da onlarin ifadesiyle farkli egilimleri olan bir parti olsaydi AK Parti %34 ile geldigi iktidara su anda halkin %50 sinin destegini alabilir miydi?. Bütün bunlar muhalefetin laf olsun diye, muhalefet etmek amaciyla olusturdugu, hayali iddialardir.
AYDENIZ: Bu sisteme neden gereksinim duyuldu? Yeni egitim sistemi ne zaman uygulamaya geçecek? Yeni egitim sistemi ile birlikte ilkokula baslama yasi kaç olacak?
ÖZTÜRK: Bu seneye kadar çocuklarin ilkögretime baslama yasi 72-84 ay araligindaydi. Ancak yeni sistemle okula baslama yasi 60 ay ile 72 ay arasinda olarak belirlendi. Buna göre, 6 yasindan gün alan çocuklarla 7 yasindan gün alan çocuklar, ay farkina bakilmadan okula alinacak. Bu sistemle getirilen çok güzel bir uygulama daha var, ilk dört yil okuyacak ögrencilerin yas grubu ile ortaokul kisminda okuyacak ögrenciler arasinda yas farki oldugu için ayni binalarda egitim almayacaklar. Yeni egitim sistemi önümüzdeki yil 2012-2013 egitim-ögretim döneminde baslayacak. Bu sisteme neden gereksinim duyuldu dersek; Zorunlu egitim 12 yila çikmasiyla birlikte, YÖK Kanunu’nun 45. maddesi degistirilerek, üniversiteye giristeki katsayinin esit uygulanmasi yasalasacak. AK Parti, egitimde iki önemli adim atmaya hazirlaniyor. Üniversiteye giriste meslek lisesi mezunlarina yönelik uygulanan katsayi adaletsizligini kaldirmaya yönelik yasal düzenleme yapilacak. AK Parti’nin seçim beyannamesinde yer alan zorunlu egitimin 12 yila çikarilmasi uygulamasi da hayata geçiriliyor. Egitimde 4+4+4 sistemine geçilecek. Meslek lisesi mezunlarina yönelik uygulanan katsayi adaletsizliginin giderilmesine yönelik olarak YÖK Kanunu’nda degisiklik yapilacak. YÖK Kanunu’nun 45. maddesinde yer alan “Yüksekögretim kurumlarina ögrenci seçiminde, adaylarin ortaögretim süresindeki basarilari Yüksekögretim Kurulu’nun uygun görecegi sekilde Ögrenci Seçme ve Yerlestirme Merkezi tarafindan gelistirilecek bir yöntemle ek bir puan olarak tespit edilir ve yüksekögretim kurumlarina giris sinav puanlarina eklenir” düzenlemesi kaldirilacak ve üniversiteye giristeki katsayinin esit olarak uygulanmasi yasal hale getirilecek.. AK Parti, mesleki egitimde yönlendirmeli sisteme geçerek mesleki egitimi hem sayi hem de kalite olarak artirmayi hedefliyor. Sekiz yilik kesintisiz egitime geçilmesi ile birlikte meslek lisesine gidenlerin orani % 70’ten %30’a düsmüstü. AK Parti, hem katsayiyi kaldirmak hem de mesleki egitimde yönlendirmeyi getirmekle mesleki egitime gidenlerin oranlarini %70’e çikartmayi amaçliyor.
AYDENIZ: Yeni egitim sisteminin uygulamaya girmesi ile birlikte dershaneler kapanacak mi?
ÖZTÜRK: Dershaneler ülkemizde bir anda ortaya çikmis kurumlar degil. Türkiye’de ki egitim sisteminin yetersizliginden kaynaklanan ihtiyaca binaen defacto ortaya çikmis duruluslardir. Fiili bir durumdur. Ne zaman egitim kalitemiz daha da artar, ne zaman üniversiteye girmek bir yaris sonu sinava bagli olmaktan çikarsa iste o zaman dershaneye olan ihtiyaçlarda muhtemelen azalir. Ben dershanelerin bir anda kapanacagini düsünmüyorum, ihtiyaç azaldikça tipki basladigi gibi kademe kademe azalacagini düsünüyorum. Bunda ayrica çocuklarimiz açisindan yarar da görüyorum. Iki çocuk babasi olarak çocuklarin hafta içi okul, hafta sonu dershane seklinde kosusturmalari neticesinde çocuklarimiz çocuklugunu yasayacak zaman ve ortam bulamiyorlar. Adeta yaris ati gibi sirf sinav endeksli, test çözmeye endeksli, hayati dört siktan ibaret gören bir ruh haline sahipler. Bu durum son derece zararli.. Inanin ben çocuklarima aciyorum. Bu çocuklar çocuklugunu da yasamali. Top oynamali, agaca da çikmali, gerekirse çamura da düsmeli yani o doganin güzelliklerini her halükarda yasamali. Kisacasi çocuklarimiz çocuklugunu yasamali. Maalesef çocuklarimiz çocuklugunu yasayamiyor. Dikkat ederseniz bu çocuklarda a sosyallik, saldirganlik, topluma uyumsuzluk gibi sorunlar daha fazla yasaniyor. Yeni sistem ile birlikte bu tür toplumsal sorunlari da minimize edecektir diye düsünüyorum.
AYDENIZ: 4+4+4 egitim sistemi Türkiye’yi gelecege hazirlayabilir mi?
ÖZTÜRK: Ben en azindan simdi ki egitim sisteminden çok daha iyi bir sekilde ülkeyi gelecege hazirlayacagini düsünüyorum. Özellikle meslek liseleri az önce de ifade ettigim gibi 28 Subat dönemi ile birlikte kat sayi uygulamasinin yapilmasi ile birlikte çok büyük bir darbe almisti. Bu gün gençlerimizin birçogu düz lise mezunu ya da yüksek okul mezunu fakat meslekleri yok. Kimi isyerlerimiz gazetelere ilan vererek meslek sahibi eleman ariyorlar. Mesleksiz gençlerimiz de aksine is ariyorlar. Yeni egitim sistemi ile birlikte meslek liseleri önem kazanacak, çocuklarimiz daha genç yasta meslege yönlendirme imkani kazanmis olacak ve ülkemize istidam bakimindan yararli olacak ve gençlerimiz de dogru kan alize edilerek Avrupa da oldugu gibi meslek sahibi olacaklar. Bu sistemin her açidan ülkemizi gelecege daha iyi hazirlayacagina inaniyorum. Belki Cumhuriyet tarihinde ilk defa %99 u Müslüman olan bir ülkede toplumumuzun temel degerlerinden Kur’ani Kerim ve Hz. Peygamberimizin de hayatinin ders olarak girmesi bu anlamda gençlerimizin daha milletine, dinine bagli gençler olarak Sayin Basbakanimizin ifadesiyle daha dindar gençlik olarak yetismesine de katki saglayacaktir. Bu gün sosyolojik olarak incelendiginde daha dinine bagli gençlerin suç oraninin daha az oldugu, devletine-milletine daha bagli oldugu, liderlerine bagli oldugu gençlerin çok daha yararli isler yaptigi ortada. Dolayisiyla bu sistemle ülkemizin daha iyi geleceklere tasinacagina ben cani gönülden inaniyorum.
AYDENIZ: 4+4+4 egitim sistemini CHP Genel Baskani ve CHP liler protesto etti. Onlarin tepkilerini nasil degerlendiriyorsunuz?
ÖZTÜRK: CHP nin ve bunu elestiren kimi sol sendikalarin elestirisini statükocu bir yaklasim olarak degerlendiriyorum. Bu yaklasimlari, bu elestirileri aslinda 28 Subat post modern darbesinin o ortamin devam etmesinin bir göstergesi olarak degerlendiriyorum. Artik eski Türkiye yok, yeni Türkiye var. 2010 referandumunu yapmis, AB yolunda hizla ilerleyen, dünyanin en büyük 16. ekonomisi durumuna gelmis, dünyada büyüme sampiyonu olmus bir ülkede yasiyoruz. Dolayisiyla Türkiye her alanda kendisini yeniliyor. AK Parti hükümetleriyle degisim ve dönüsümün merkezi olmus bir ülkeyiz, dünyada örnek olmus bir ülkeyiz. Dünyada artik edilgen degil etken olan, aktör olan bir ülkeyiz. Buna iliskin yapilan çalismalara karsi durmak olsa olsa CHP tarafindan yapilir, o nedenle CHP bir sekilde iktidar olamiyor. Hep yanlis analizlerinden dolayi iktidar olamiyorlar, bu konuda ki tutumlari da toplumun gerçekleriyle, toplumun talepleriyle paralel degil.
AYDENIZ: Sadece CHP kanadi degil, Egitim-Sen den, KESK ten de tepkiler oldu. Ögretmenler yeni egitim sistemini protesto etmek için eylem yaptilar. Polislerle ögretmenler arasinda arbede yasandi. Ögretmenlerin yeni egitim sistemini benimsememesi dikkat çekiyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
ÖZTÜRK: Ben bu yaklasimlarin tamamen ideolojik oldugunu düsünüyorum. 28 Subat süreci içerisinde imam hatip okullarinin orta kismi kapatilirken insanlarin bir takim haklari elinden alinirken, eger çok demokratlarsa gerçekten egitim sorunlariyla çok yakindan ilgileniyorlarsa o dönemde de tepkilerini göstermeleri gerekirdi. Sonuçta bu bir görüstür. Onlarin görüslerine saygi duyuyorum fakat paylasmiyorum. Ben 4+4+4 egitim sisteminin bütün milletimize hayirli olmasini diliyorum. Basta Sayin Basbakanimiz olmak üzere TBMM de bu sisteme destek veren milletvekillerimize tesekkür ediyorum.
AYDENIZ: Seçimler öne aliniyor. Belediye Baskanligi seçimleri 2013 yilinda yapilacak. Seçim takvimini degistiren etken nedir?
ÖZTÜRK: Henüz bu konuda bir degisiklik olmadigi için yorum yapmanin da dogru olmayacagi kanaatindeyim. Bu konuda bir takim düsünceler var fakat somut bir netice yok.
AYDENIZ: Göreve geldiginiz günden itibaren il baskani olarak yaptiginiz çalismalara iliskin bilgiler aktarir misiniz?
ÖZTÜRK: Ben göreve geleli yaklasik on üç ayi askin bir süre oldu. Bu süre içerisinde büyük bir seçim atlattik. 12 Haziran 2011 milletvekilligi genel seçimlerini yasadik. Öncelikle seçimlerde AK Parti Giresun Il Baskanligi olarak bütün teskilatlarimizla, ilçelerimiz ile birlikte müthis bir basari yakaladik. Karadeniz’de 2007 genel seçimlerine göre oy oranini en çok arttiran ikinci il olduk. Yalnizca Sayin Basbakanimizin memleketi Rize birinci oldu. Dolayisiyla seçim basarisi olarak son derece parlak bir sonuç elde ettik. Ilçe kongremizi yaptik, on alti ilçemizde kongre yaptik. Bildiginiz gibi Giresun’da AK Parti toplumun %60’nin oyunu alan çok genis bir yelpazesi olan bir parti. Partinin 2001 yilinda kuruldugu ana felsefesi ile bu gün de durdugumuz nokta itibariyla bu felsefeye simsiki sarilmaya çalisiyoruz. Toplumun her kesimini kucaklamaya çalisiyoruz. Partimizin tabani ile tavani arasinda birlik beraberligi muhafaza etmeye çalistik. Partimizin kuruculari, eski il baskanlari, bütün teskilat mensuplariyla isbirligi yaparak çok güzel neticeler elde ettik. Bu birlik-beraberlik iklimini hep muhafaza etmeye çalisiyoruz. Giresun Il Baskanligi olarak 2001 den bu zamana kadar on yildir partimiz fiziki ortami mümkün olmayan çok küçük bir binada faaliyet gösteriyordu. Arkadaslarimizin, milletvekillerimizin destegi ile yeni bir binaya tasindik. Hem il baskanligimiz, hem merkez ilçe baskanligimiz, hem gençlik kollarimiz, hem de kadin kollari baskanligimiz olarak ortak alanda faaliyet gösteriyoruz. Teskilat mensuplarimizin çok daha nezih partimize yakisir bir ortamda hizmet etmesi de bizi daha verimli kilmakta. Üye çalismalarinda 2011 ve 2012 yilinda rekorlar kirdik. En son Mart sonu itibariyla son on yillik süre içerisinde AK Parti’nin en fazla üye yapilan ayini yasadik. Yaklasik 3.500 civarinda bir ayda üye yaptik. Benim il baskanligi görevine basladigim dönemde 34 bin civarinda üye varken bu gün 43.500 üyeye ulastik. Bu AK Parti’nin rekorudur. Ben bu anlamda üye çalismalarinda bulunan bütün ilçe baskanlarimiza, kadin kollari, gençlik kollari baskanlarimiza tesekkür ediyorum. Geçtigimiz ayda Ankara’da Mart ayi itibariyla en basarili il arasina girdik, alkis aldik.
AYDENIZ: 14 Nisan tarihinde yapilacak olan genel kurula iliskin bilgiler aktarir misiniz? Il kongresi tek liste ile mi yapilacak? Baska aday var mi?
ÖZTÜRK: Genel merkez benim adayligimi açikladi ve tek aday olarak kongreye gidecegimizi ifade ettik fakat siyasi partiler kanununa göre seçim kurulu huzurunda yapilacak bir kongre bu. Burada resmi olarak herhangi bir arkadasimiz ben de liste çikarmak istiyorum dedigi anda buna engel bir durum yok, çikarabilir. Demokratik bir yaristir. Bizim tek liste sadece bir dilegimiz, temennimiz ve genel merkezin yaklasimidir. Su anda görünen tek liste olarak kongreye gitmektir.
AYDENIZ: Genel merkez sizin genel kurulda yeniden aday olmanizi uygun buldu. Bir anlamda sizi onore etti. Düsünceleriniz neler?
ÖZTÜRK: Il baskanligi çok zor bir görev. Benim 2011 yilinin baslarinda il baskanligi ile ilgili hiçbir düsüncem, talebim olmamasina ragmen genel merkez tarafindan böyle bir görev bana verildi. Bu onurlu görevi Sayin Basbakandan, genel baskan yardimcimizdan alip yapmak son derece onurlu bir görev. Evet, bu görevler zor zahmetli ama bu onurlu görevleri yapmak çok degerlidir diye düsünüyorum. Bir gün bu siyaset, bu görev gelip geçecek. Insanlarimizi mutlu edebilirsek, geride bir eser birakabilirsek, kubbede hos bir seda birakabilirsek ne mutlu bize.
AYDENIZ: AK Parti il teskilati olarak yerel seçimler öncesi Giresun’da ne gibi çalismalar yapiyorsunuz? Bu seçimde belediyeyi CHP den geri alabilecek misiniz?
ÖZTÜRK: Öncelikle il belediyesi ile ilgili merkez ilçemiz çok önemli çalismalar yapiyor. Il teskilati olarak hem merkezin hem de bütün ilçelerin 2014 e yönelik çalismalarini koordine ediyoruz. AK Parti il baskanligi olarak birlik ve beraberligini daha iyi muhafaza eden, daha iyi sartlarda çalisan, yerel seçimlerde basariyi daha çok isteyen bir yapiya, kadroya, ruh haline sahibiz. Bu birlik, beraberligimiz sürdükçe, bu basarili çalismalarimiz sürdükçe 2014 de ben basarili olacagimizi düsünüyorum. 2014 de yalnizca AK Parti’nin kazanmasi önemli degil, Giresun’un kazanmasi önemli. Biz geçmiste kalan seçimlerle ilgili bütün muhasebeyi yaptik, bütün degerlendirmemizi yaptik o nedenle 2014 de tüm bu öz elestirilerimiz, bu muhasebelerimiz, birlik ve beraberligimiz sonucu basarili olacagimiza yürekten inaniyorum.

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 730 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Röportaj-Söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi Dedesi rahmetli Mustafa Kul'un bayrağını taşıyor

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı!

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı! Ortadoğu'yu en iyi bilen gazeteci Hüsnü Mahalli, SÖZCÜ'ye konuştu

Cesur,Devrimci ve Çağdaş

Cesur,Devrimci ve Çağdaş TGB Başkanı Çağdaş Cengiz ile röportaj

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü Kılıçdaroğlu provokasyonlar konusunda uyardı

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!..

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!.. Yıldırım Mayruk,Barbaros Şansal ile birlikte ülkeyi terk ediyor!..

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss