Karakter boyutu :
13 Haziran 2015, 22:07
Cesur,Devrimci ve ÇağdaşTGB Başkanı Çağdaş Cengiz ile röportaj
Cesur,Devrimci ve Çagdas TGB Baskani Çagdas Cengiz ile röportaj CESUR YÜREK ÇAGDAS!.. "ADANA'NIN YOLLARI TASTAN, SEN ÇIKARDIN BENI BENI BASTAN!.." Yöremize ait türkü sözü. Ben de tas yollari geçip Istanbul'a gidiyorum. Ama sakin yanlis anlamayin. Yoldan çikmak degil; ikna olmak, inanmak, fikirlerini dinlemek üzere, vatanina sevdali bir gençle bulusmaya gidiyorum!.. Konuya gülümseyerek baslayalim istedim... Uçak... Sabiha Gökçen Havalimani... Karsiya geçerken vapura eslik eden martilarin çigliklari ve muhtesem Istanbul Bogazi... Günlerden cumartesi, akan insan seli ve tarihi binalariyla Istiklal Caddesi... Bir cafeye oturdum bekliyorum. Telefon; - Hocam, özür dilerim on bes dakika zorunlu olarak geç gelecegim. Saygili, zarif bir ses!.. - Peki bekliyorum. Dakikasi dakikasina geldi. Pehlivan yapisi, alnina dökülen siyah saçlari, sicak tebessümüyle geldi. Mütevazi ama bir o kadar da özgüvenli, gülünce gözleri bir çizgi.. Zamanla yarisan yürekli bir savasçi ; TGB BASKANI ÇAGDAS CENGIZ!.. Hemen basliyoruz; - SIYASET SAHNESINE OKUDUGUNUZ BIR SIIRLE GIRMISSINIZ. SONRASINDA NE OLDU? -Lise son sinifta iken okulumuzda siir okuma günü düzenlenmisti. Kaymakam, Belediye Baskani, Milli Egitim Müdürü de gelmisti. Bir çok siir gibi, benim iki siirim de engellenmisti. Ve bu dinletide bana sunuculuk görevi verilmisti. Son siirde okunduktan sonra ben, - Birçok siirimiz engellendi ama yine de ben size bir siir okumak istiyorum. Dedim. Ve Nazim Hikmet'in " Vatan Haini" siirini okudum. Ögrenci aileleri ayakta alkisladi, ancak kaymakam; - Alin bu terbiyesizi içeri dedi. Ve ben tutuklandim, polis mekezine götürüldüm. Izleyiciler arasindaki üç avukat vardi, benimle geldiler, hatta bunlardan biri su an Milas Belediye Baskani. iki saat sonra serbest birakildim. Hiçbir siddet görmedim. Meselenin absürdlügü medyada yankilandi. Milli Egitim Bakanligi'ndan, valiye, Tayyip Erdogan'a kadar gazeteciler sorular sordular. Onlar da cevapladi... -BU YÜREKLILIGI NEDEN VE NASIL GÖSTERDIN? - Ben ilk okuldan beri tarihe, ülkemin cografyasina, insanlik tarihine, sanata ve edebiyata merakliydim. Okuyor ve arastiriyordum. Bu yüregin her Türk gencinde olduguna inaniyorum. Onlarca, yüzlerce gencin böyle kararlilikla, cesaretle yaptigi eylemleri olmustur. Bunu bireysel bir özellik olarak degil, Türk gençliginin toplam özelligi oldugunu düsünüyorum. Kendi kültürümüzden, tarihimizden, birikimimizden geldigine inaniyorum. Türkiye'nin çok köklü bir gençlik hareketi var. Ondan güç aliyoruz. 1870' lerde Namik Kemaller'den Jön Türklere, Hasan Tahsinler'den Kubilaylar'a Turan Emeksizler'den Deniz Gezmisler'e kadar çok ciddi büyük mücadeleler vermis, büyük tecrübeler edinmis ve cesaretin, hakliligin ne kadar önemli oldugunu defalarca kanitlamis bir gençlik hareketine sahibiz. Hakli bir mücadele vermek, insanin hakli oldugunu bilmesi ona en büyük cesareti veriyor. - O AN MI KARAR VERDIN, DAHA ÖNCEDEN DÜSÜNDÜN MÜ? - Bu yasagi, sansürü duyar duymaz, siirle protesto etmenin dogru oldugunu düsündüm ve tepki verdim. - KISA BIR ÖZGEÇMISINIZI ÖGRENELIM - Ben Çagdas Cengiz, 1987 yilinda, Mugla'nin Milas Ilçesi'nde dogdum. Sakarya Ilk ögretim okulu, Milas Anadolu Lisesi'nde okudum. Uludag Üniversitesi Halkla Iliskiler Bölümü'nde lisans egitimimi tamamladim. Simdi Arel Üniversitesi'nde Medya ve Kültürel Çalismalar'da yüksek lisansimi tamamliyorum. Türkiye Gençlik Birligi'nin kurucularindanim ve çesitli kademelerinde görev aldim. 10 Mart 2013'ten beri de baskanlik görevini yürütüyorum. - ÇOCUKLUGUNUZUN EKONOMIK KOSULLARI NASILDI? YASAM KOSULLARINIZ MI SIZI BU HEDEFE YÖNELTTI? - Ben emekçi bir ailenin çocuguyum. Babam emekli bir isçi annem ev kadini. Yoksul edebiyati yapacak degilim. Parasal sikinti çektigimiz özellikle 1999 ekonomi krizinde, köyden unumuzu getirdik, kendi ekmegimizi kendimiz yaptik. Çareler ürettik. Kendi hayatimizi idame ettirdik, birikimimiz olmadi. Ülke genelini düsünecek olursak büyük yoksulluk yasadigimi söylemek mümkün degil. Ancak babam emekli oldugu halde halen çalisiyor. Zorluklari, haksizliklari yasamak genelde hedef belirleyicidir süphesiz... Gülümseyerek, sevimli, pozitif ve mütevazi konusuyordu. Halk çocuguydu iste... - KARAKTER YAPINI KENDI GÖZÜNLE DEGERLENDIRIRSEN?.. - Tek cümle ile özetleyeyim, ben devrimci bir Türk genciyim... Burada bir durus vardi, bir kararli bakis vardi... - ÜLKE SORUNLARIMIZIN EN ÖNEMLI ANA BASLIKLARI SENCE NELERDIR?.. - Birincil olarak ve en önemli esas mesele, Türkiye'nin Türkiye'den yönetilme meselesidir. Özellikle basta ABD emperyalizmi olmak üzere tüm dünyadaki kapitalist merkezlerin, günümüzdeki siyasi iktidarlarla Türkiye'yi sekillendirmesinin en büyük sorun oldugunu söylemek istiyorum. 1945'ten beri Türkiye küçük Amerika denilerek, ABD emperyalizminin kukla yapisi, hatta bir yari sömürge devleti olarak sekillendirilmeye gayret edildi. Bir yandan da bir dinamik, cumhuriyet devrimi dinamigi... Bunun karsisinda Türkiye'nin bagimsizligini savunan ve diyalektigi içinde barindiran bir çizgi. Özetle, Türkiye'nin devlet yapisinin, Türkiye'den yönetilmesi en kritik meseledir. Diger basliklar bu meselenin alt kollaridir zaten... - MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KIMDIR ÇAGDAS CENGIZ IÇIN?.. Söyle bir dogruldu, bakislari derinlesti ve, - Mustafa Kemal Atatürk'ü dünyanin tüm ülkeleri bir özgürlük kahramani olarak tanimlar. O bir vatan kahramanidir, büyük bir devrimcidir, bir milletin dogru ve örnek lideri, atasidir. Benim politika anlaminda ilk eylemimin hareket noktasi Atatürk'ün bizzati kendisi olmustur. Onun Bursa Nutku'nu okudugumda bunun çok sayida insanin görmesi ve okumasi gerektigine inandim. Lise ikinci sinifindaydim, eyleme geçtim. Okulun bütün panolarini Bursa Nutku ile donattim. Mustafa Kemal, kendisinin önder ve lider oldugu bir cumhuriyette bile devlet organlarinin, askerlerin, jandarmanin, yargi organlarinin yanlis ve hata yapabilecegini ancak; bunlari düzeltme gücünün gençlikte oldugunu ve devrimi daima ileri tasimak gerektigini, mücadele etmek gerekliligini kararli ve dogru bir sekilde ifade ediyordu. Bu beni harekete geçirdi iste... Mustafa Kemal Atatürk, benim rol modelim oldu. Gözleri çakmak çakmakti, inançliydi, hedefliydi!.. - GEZI PARKI OLAYINDA TGB'NIN DURUSUNU NASIL DEGERLENDIRIRSIN ÇAGDAS? - Gezi Parki, AKP'nin 11 yillik iktidari boyunca adim adim cumhuriyet devrimleri ve temel özgürlüklerini, Türkiye'nin birligi ve bagimsizligini tehlikeye sokan girisimleri sonucunda buna karsi olusan bir öfke patlamasiydi... Ve bir ayaklanmaydi. Gezi Parki Atatürk ve sonrasindaki devrimci programinin bir ürünüydü. Istanbul'a ayri bir deger katiyordu. Bu parkin yikilmasi bizler için cumhuriyetin yikilmasiydi. Gençlik kendi özgürlügü ile Türkiye'nin bagimsizliginin nasil örtüstügünü gördü ve bunu savunmak için ayaga kalkti. Genciyle, yaslisiyla bunun anlami suydu; cumhuriyeti, Türk Milleti'ni; halkçiligi, devrimciligi, laikligi, devletçiligi savunmak!.. Gezi Parki olayinda gençligin müthis yaratici gücünü gördük. Gelecegini yaratma iradesi vardi ortada. Bizler de TGB'li olarak bunun bir parçasiydik. Evim oraya çok yakindi, gece gündüz oradaydim. Benim için büyük tecrübe oldu, devrimciligin geregi olan yeni çözümler üretmek adina... - GEZI PARKI AMACINA ULASTI MI? - Tam anlamiyla degil. Sloganimiz bunu özetliyor. " Bu daha baslangiç, mücadeleye devam"... Ben bunu biraz da 1908 hürriyet devrimine benzetiyorum. Erzurum'da, Diyarbakir'da, Van'da istibdat yönetimine karsi tepki eylemleri vardi. Balkanlar'da ayaga kalkanlar, daga çikanlar vardi. Daha sonrasinda hürriyet devrimi gerçeklesti. Ama bundan tam bir basari elde edemedi ki 1908 devrimi olan ileri bir program Mustafa Kemal devrimi oldu. Ondan on iki yil sonra da devrim tepe noktasina ulasti. - TEMIZ SIYASETI NASIL TANIMLARSIN?.. - Halk iradesi tam anlamiyla tecelli etmiyorsa bir temiz siyasetten bahsetmek mümkün degildir. Temiz siyaset benim gözümde halkin iradesidir. Böyle ifade edebilirim. Seçimler öyle kosullarda gerçeklesiyor ki hepimiz görüyoruz, izliyoruz. Bir kere bir baraj meselesi var ki halkin iradesini degerlendirmeye engel. Ancak, elbette bunun disinda milli egemenligi ve iradesini temsil eden siyasi kuvvetler var. O kuvvetler hiç olmadigi kadar büyüyor ve güçleniyor. O sandigi demokratiklestirecek de onlar. Temiz siyaset ancak ve ancak milli ve halk iradesinin devrimiyle gerçeklesebilir. - TGB'NIN MISYONU NEDIR?.. - Söyle özetleyebiliriz, biz "Atatürk'ün Gençlige Hitabi" çerçevesinde, gençlik kitlelerini bir araya getiren bir kitle örgütüyüz. Amacimiz da tam bagimsiz ve güçlü demokratik bir ülke kurmak... Haydi biraz siyasetin disina çikalim!.. - KADIN ERKEK ILISKILERINDE, "ÇIFTE STANDART" UYGULAMASINA NE DERSIN? DAHA AÇIK SÖYLEYEYIM, TOPLUMUMUZDA ÇAGDAS KADINI BEGENEN ERKEK, EVINDE DAHA MUHAFAZAKAR BIR ES ISTIYOR. BUNA NE DERSIN?.. - Türkiye'de kadina bakis açisi toplumsal olaylardan bagimsiz degildir. Söyle tarif ediliyor, sanki ülkemizde dogal ve asagidan gelen bir muhafazakarlik var ve Akp iktidariyla önündeki prangalar kirildi... Bu çok köklü yanlis ve yalan. Hiçbir zaman muhafakarlik asagidan yukariya gelmez, yukaridan asagiya gelir. Türkiye'de kadin, Çanakkale Savasi'nda, Kurtulus Savasi'nda, Türk Devrimi'nin yarattigi Halkevleri'nde, Köy Enstitüleri'nde, büyük toplumsal mücadelelerinde; en önde, en atak, en cesur görevleri almistir. Özgürdür... Anadolu kadini eve kapatilmamistir. Basini yalnizca çalisma konumundayken fiziksel kosullar nedeni ile kapatmistir. Ve hiçbir zaman erkegin kuklasi olmamistir. Eski Türk Devletleri'nde ana kraliçe alinan kararlarda söz sahibiydi. Simdi tepeden baslayan gericilik, asagiya dogru sirayet ettirilmeye çalisilmaktadir. Basariya ulasacagini düsünmüyorum. Kadinin bir cinsel obje, bir meta anlayisina karsiyiz. Biz kadinlari kafeslemeye, kapatmaya, üretimin ve toplumun disinda tutmaya çalisanlarin karsisindayiz. TGB'nin bakis açisi da budur. TGB'nin dört baskan yardimcisinin ikisi kadindir. Bu arkadaslar bulundugu konuma yetenekleri, birikimleri, cesaretleriyle gelmislerdir. - GÜNÜMÜZDE TÜRBAN, SIYASI BIR SIMGE MIDIR?.. - Türkiye'nin 150 yillik geçmisine bakalim. 1900'lu, 1800'li resimlere bakalim... Göremezsiniz. Türban ne zaman basladi, ne zaman yayginlasti? Akp zihniyeti ile... Kisaca söylemek gerekirse türban gençligin içerisine yapay ayrimcili sokmaya yarayan bir Truva atidir. Biz türban takan arkadaslari hedef alarak, onlara karsi konumlanmis degiliz. Biz Türkiye'de siyasal konumlanmis mevzimizi ifade etmeye çalisiyoruz. Türbanli arkadaslarimizla da Türkiye'nin basina örülen çoraba omuz omuza mücadele veriyoruz. Burada hedef kisisel degil, cumhuriyet ve laiklige karsi girisilen eylemler ve fiillerdir. - ÇAGDAS CENGIZ ÇOCUKLUGUNU DOLU DOLU YASADI MI?.. - Memleketim Mugla Milas, Türkiye'nin en güzel yörelerinden birisidir. Dolayisi ile dogayla iç içe oldum. Evimizin karsisinda bir park vardi. Orada komsu çocuklariyla tozun, topragin arasinda; saklambaç, top oyunlariyla geçti. Ayrica köy yasamim da oldu. Tütün de dizdik, ot da yolduk susam tarlasinda. Zeytinliklerde sirikla zeytin de topladik. Onlari esegin sirtinda yaghaneye de götürdük. Bayram günlerinin geleneksel mutlulugunu da yasadim. Evet çocuklugum dolu dolu mutlulukla geçti... - DIN OLGUSUNU NASIL DEGERLENDIRIYORSUN?.. - Tüm dinler, dogdugu kosullarda toplumsal esitsizliklere karsi bir tepki olarak ve mini toplumsal yapiyi yaratan aslinda devrimlerdir diye tanimlayabiliriz. Hem hiristiyanlik, hem yahudilik, hem müslümanlik ve diger dinler. Dogdugu kosullarda, daha geride olan toplumsal yapiyi, daha ileriye tasiyan olgulardir. Ancak din, zaman zaman topluluklarin kendi çikarlari için kullandiklari, kendi siyasi emellerine alet ettikleri bir olgu da olmustur. Biz bu niyetle hareket edenler karsisinda laikligi savunmak konusunda hiçbir zaman titrek bir tavir ortaya koymayiz. - GÜNDEMDEKI KONULARDAN SOVENIZM NEDIR?.. - Sövenizim nerede ortaya çikti? Batida. Ne zaman? Özellikle sömürgeci devletlerin dünyada isledikleri büyük katliamlar ve sömürü eylemleriyle çikti. Dillendirildigi esas dönem de 1. Dünya Savasi. O dönem, büyük emperyalist devletler milliyetçilik adina sömürülerini sürdürdüler. Almanya gibi yeni emperyalistler dogdu. Büyük savaslar ve yikimlar, milliyetçilik kisvesine büründü. Tersten baktigimizda, emperyalizmin egemen oldugu çaglarda, milliyetçiligin tarifi o emperyalist ülkelerin sömürü zincirinin halkalarini kirmak, dünya genelinde bir toplumsal vefa; insanlik içinde evrensel baris anlamina gelmektedir. Ve emperyalizme karsi milli bir devlet yaratmak, sömürü alanlarini kisitlamak anlamina geliyor. Güney Amerika'da da bu var, Asya'da, Afrika'da, Küba ve Vietnam'da da bu var. Rusya'da da ve Türkiye'de de bu var. Türkiye'de sovenist irkçi ile milliyetçi çizgi arasinda çok fark var. Mustafa Kemal Atatürk milliyetçiligini savunmak, anti emperyalist milliyetçiligini savunmaktir. Ve o yobaz, sovenist, irkçi milliyetçi anlayistan da tamamen uzaklasmaktir. Sunu özellikle belirtmek isterim ki, Türkiye'de son dönem yükselen durum sovenist milliyetçilik degil, tam tersine özü anti emperyalist olan bir milliyetçiliktir. Bunu gezi de de gördüm, TC'yi savunan eylemlerde de, Türk Bayragi'ni savunan eylemlerde de, Atatürk'ü savunan eylemlerde de; dislayici, ayrimci, irkçi, sovenist bir tavir degil, kucaklayici, birlestirici, emperyalizme karsi ortak tavir almayi gözeten bir durus gördüm. Dolayisi ile, vatansever ve devrimci anti emperyalist milliyetçilerle, bu sovenist ve irkçi tavirlar sergileyenlerinin ayrimini iyi yapmak lazim. - BIRAZ DUYGUSALLIK OLSUN SÖYLESIMIZDE!.. ROMANTIK MISIN ÇAGDAS?.. Güldü, gülüstük!.. - Bireysel sorularda zorlaniyorum. Romantizm biraz yüregin bilince takla attirmasidir diye düsünüyorum... - Ooo!.. Çok güzel bir tanim... Yine tebessüm... Ve söylesiye devam. - Biz ise romantizmin sevgi dolulugunu sonuna kadar içimizde tasiyan ama hiçbir zaman bilince takla attirmasina izin vermeyen gençleriz. Bizim için görünenlerle gerçek arasindaki fark çok önemlidir. O yüzden fiziksel görüntüler bizler için çok önemli degil, önemli olan o insani güzellestiren; ülkesi, kendisi ve dünya adina ürettikleri, degistirdikleri, ortaya koydugu dinamizimdir. Muhabbetiyle, dostluguyla, arkadasligiyla, cesaretiyle, zekasiyla, paylasimlariyla yaratabilen bir kusak oldugumuza inaniyorum. Bu güzellikleride hep birlikte tadiyoruz... - PEKI; SANAT, EDEBIYAT, MÜZIKLE ILGILENIR MISIN?.. - Elbette... Beni çok etkileyen yazarlarin basinda ilk okulda okudugum Aziz Nesin gelir. Gerçekçi yazarlardan; Maksim Gorki, John Steinbeck, Jack London... Ülkemizin en büyük sairlerinden Nazim Hikmet. Atilla Ilhan, Melih Cevdet Anday... Bunun disinda tiyatro hep ilgimi çekti. Özellikle modern tiyatro... William Shakespeare, Johnn Volfgang Von Goethe, Friedrich Schiller'i okumak ayri bir tad. 20. yüz yilin basindan beri çesitli kuramlari ortaya koymus olan sanat adamlarini çok dikkatle okuyorum. Yine günümüzün bence en büyük tiyatro adamlarindan Ferhan Sensoy'un bütün oyunlari ve filmlerini keyifle izledim. - YA MÜZIK?.. - Rock müziginden Türk halk müzigine, Türk sanat müziginden, klasik bati müzigine, Latin müziklerine kadar dinlerim. Müzik ruhu dinlendirir, mesajlar alirsiniz. Ruhi Su, Mahzuni Serif, Arif Sag en severek dinlediklerimdir. Yasmin Levy'i Endülüs halk müzigi flemenkoyu, Portekiz fadolarini dinlerim. - Fado mu? Demek pek duygusal ve romantiksin Çagdas... Biliyorsun fadolar Portekizli kadinlarin denizci eslerine yaktiklari agitlardir. Hüzünlerini, acilarini, bekleyislerini, özlemlerini, sevgilerini dile getirir. - Evet, nostaljinin ve askin dile getirildigi bir müzik türüdür. Çok severim. Fadonun kelime anlami "kader" dir. Bu konuda Amalia Rodrigues en ünlü sanatçidir. - Güzel, ya yasadigin yörelerin müzigi?.. - Evet.. Zeybek havalari!.. Hergün dinlerim, bir hafta dinlemesem rahatsiz olurum. - Zeybek oyunlarini bilir misin? -Evet, güzel de oynarim.. Sempatik gülüsü kosusturmaktan uçuk çikan dudaklarindaydi... - SON OLARAK BIZE NE SÖYLERSIN ÇAGDAS?.. - Biz Türk Gençligi olarak büyük bir mirasa sahibiz. Çok sansli bir kusagiz... 21. yüzyilin baslarinda ülkemiz büyük toplumsal degisimler yasayacak ve bizler içinde olacagiz. Ülkemizin gelecegini bizler kuracagiz. Bunun için umutluyuz, kararliyiz... Çektigimiz sikintilara ragmen nesemizi ve bize güç veren umudumuzu kaybetmiyecegiz. Gençlik Atatürk'e verdigi sözü tutacak ve cumhuriyetin yilmaz bekçileri olacagiz... Saygiliydi, mütevaziydi, yumusak ama tane tane konusuyordu... Söylesi bitmisti vedalastik. Adimlari aceleci, kararli baska toplantiya kosuyordu.. " BEN, MANEVI MIRAS OLARAK HIÇBIR DOGMA, HIÇBIR DONMUS VE KALIPLASMIS KURAL BIRAKMIYORUM. BENIM MANEVI MIRASIM BILIM VE AKILDIR" DIYEN SEVGILI ATATÜRK'ÜM!.. BU GENÇLER MIRASINI HAK EDEN GENÇLER!.. VE ÇAGDAS CENGIZ!.. YÜREKLILIGI, BIRIKIMI, KARARLILIGI, ONURLU DURUSU, HEDEFINDEKI BILINCI; VE ÜLKESINE SEVDASI, DUYARLI TAVRI, NAKIS NAKIS EMEGIYLE, AYDINLIK BIR GELECEGI MUSTULUYOR!.. BENIM GÖRDÜGÜM BU ÇERÇEVEDEKI ISIKLI FOTOGRAFI SIZ DE GÖRÜYOR MUSUNUZ?.. Söylesimiz, zaman olsaydi da keske saatlerce uzasaydi... Ama dönüs yolculugu, vapur, uçak ve Adana'nin tas yollari ve bilgisayarim beni bekliyor!.. Çagdas Cengiz kimdir ? TGB ismini taksim gezi parki olaylari öncesinde yaptigi toplantilarda ve bugün olanlarin geçmis günlerde planlandigi haberleridir. Milas Anadolu Lisesi sinden mezun olan Cengiz Milas Tiyatro Senligi nde en iyi oyuncu ödülünüde almistir. Lise yillarindada en iyi oyuncu ödülü almasi bunun göstergesidir. Hatta Basbakan Erdogan da bu konuyu yorumlamis ve kendisinin de basina böyle bir olay geldigini söyleyerek Çagdas in yasadiklarini paylasmisti. Atatürkçü Düsünce Kulübü nde faal olarak çalismistir. TGB de bu toplantilarin birinde gündeme geldigini söylemistir. Takip et Türkiye Gençlik Birligi yeni Genel Baskani ni seçti. TGB devrimin kadro okuludur. 60 ilden temsilcinin katildigi coskulu kurulda gündem görüsüldü. Ilker Yücel in genel baskanlik görevini devretmesi sirasinda salonda Herseyiyle güzel Ilker Yücel slogani atildi. Zafer kazanacagiz Burada konusma yapan Çagdas Cengiz TGB nin yedi yillik yürüyüsü sonrasinda Türkiye nin en büyük gençlik örgütü haline geldigini belirterek sunlari söyledi TGB nin ortak akli ve kolektif önderligi bu basariyi getirdi. Atatürkçü vatansever devrimci bir gençlik örgütü olarak emperyalizme ve isbirlikçilerine karsi tam bagimsiz ve gerçekten demokratik bir Türkiye yi kuracagiz. Basaracagiz ve kesinlikle zafer Devrimin kadro okulu TGB Görevini Cengiz e devreden Ilker Yücel de konusmasinda kolektif liderlik uyumlu çalisma müdahaleci çizgi ve okullarda yerlesme vurgusu yapti. Görev degisikligine iliskin de açiklama yapan Yücel sunlari söyledi Gençlikteki görevimi tamamladim. Normalde birkaç ay sonra farkli bir mevzide göreve gelmeyi planliyorduk. Çagdas Cengiz kaç yasinda merak edenlere cevabimiz 36 Çagdas Cengiz nerelidir diyenlere ise Mugla cevabini veriyoruz. Nazim Hikmet siirlerini seven Çagdas Cengiz sairin Vatan Haini adli siirini de okumustur.Basbakan Erdogan'in da kendisi hakkinda söyledigi sözler vardir son günlerde. Haber - Röportaj : Esma Seref esmaseref@gmail.com Haberi Ekleyen: Ali Dursun Bu haber 2802 defa okunmuştur.
|
YAZARLAR
VİDEO GALERİ
GÖRELE ' DE HAVA DURUMUARŞİVLEN HABERLERArama |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||