Karakter boyutu :
02 Haziran 2014, 09:57
Çankaya'ya çatı adayı olmak isterimYavaş gardaşım yavaş
Mansur Yavas: Çankaya'ya çati adayi olmak isterim Yerel seçimlerde CHP'nin Ankara Büyüksehir Belediye Baskanligi için aday gösterdigi eski MHP'li Mansur Yavas, kendilerinden çalindigini düsündügü seçim için hukuki mücadelesini sürdürüyor. Ancak bir yandan da Cumhurbaskanligi seçimi için adaylik konusunu gündemine almis. Cumhurbaskanligi seçimlerine kisa bir süre kala muhalefette 'çati aday' arayislari yogunlasirken Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlibel, CHP'nin 30 Mart seçimlerinde Ankara adayi olan Mansur Yavas'la görüstü. Kendisini böyle bir adaylik için uygun buldugunu açiklayan Yavas, Ankara seçimlerindeki son duruma iliskin de bilgi verdi. Iste Çamlibel'in, Mansur Yavas görüsmesi: Muhalefetin konustugu çati aday profili için uygun isim olduguna inaniyor, ancak MHP yönetimi ile kavgali ayrildigi için meseleyi ‘Kemal Bey’ üzerinden konusmayi tercih ediyor. ''Cumhurbaskani olmayi kim istemez ki'' diyen Yavas, ''Eger AYM olumsuz karar verirse hemen arkadaslarimizla toplanip, ne yapacagimiza bakariz'' diyor. Gezi protestolarinin birinci yildönümünün gölgesinde Mansur Yavas’in yeni kariyer hedeflerini konustuk. Kendi Cumhurbaskanligi adayliginin Gezi ile birlikte iyice keskinlesen kutuplasmada sonun baslangicini temsil edebilecegi gibi bir iddiasi var. Yavas’a göre ‘ideolojiler öldü’ ama o hâlâ bir ülkücü! HÜKÜMET AYM’YE BASKI YAPIYOR * AYM’nin 8 ay önce verdigi ‘YSK kararlarina karsi AYM’ye basvurulamaz’ kararinin sizin Ankara seçimiyle ilgili basvurunuz açisindan emsal oldugu söyleniyor. Hükümete yakin medyanin yazdigi gibi ‘tokat gibi bir yanit’ mi oldu sizin için bu? Ortada cevap falan da yok. Ben nisan ayinin basinda YSK kararindan hemen sonra Anayasa Mahkemesi’ne basvurdum. O günden bugüne olagan disi hiçbir sey yok. YSK’nin idari kararlarinin aleyhine basvuru yapamazsiniz, bu kesin. Ancak zaten bireysel basvurunun kaynagi yargiyla ilgili kararlar içindir. Yarginin oldugu her yerde AYM’ye ‘Adil yargilanmadim’ diye gidebilirsiniz. Subat ayinda AYM, Mersin’den gelen bir karari inceledi. Sonuçta reddetti ama esasina girdi. Dolayisiyla bizim bu kararimiz incelenecek. AYM kabul eder etmez ayri mesele. Ama daha esasa girmesini engellemek için baski yapmaya basladilar. Bu kadar baski yapilinca da açikçasi ürküyoruz. Adalet Bakani kendini bütün mahkemelere emir veren bir yetkide mi görüyor acaba? Davanin sonucunu bekleyeceksiniz, hukuk budur. * Gerçekten seçim sonucunu degistirecek bir sonuç çikabilecegine inaniyor musunuz? Benim hukuka güvenmekten baska yapabilecegim hiçbir seyim yok. 90 yasinda benim için oy kullanan teyzeler, amcalar oldu. Hayatinda ilk defa oy kullanan birçok genç var. Seçim kazanilir, kaybedilir. Bir oyla da kaybetseniz sonucuna katlanacaksiniz. Ama iradenin sandiga yansimasi çok önemli. Sandiktaki irade çaliniyorsa buna demokrasi falan denmez. Ben bunun pesindeyim. Bana güvenip oy veren insanlarin oyunun yerini bulmasinin pesindeyim. TÜRKIYE’DEKI KUTUPLASMA KAN DAVASI HALINE GELDI * Bir yandan Ankara için hukuk mücadelesine devam ediyorsunuz, bir yandan da “Ankara sevdasi biterse Türkiye sevdasi baslar” diyorsunuz. Bu söz kariyer yolculugunuzda ne anlama geliyor? Ankara seçiminde biz belli bir görevi ifa ettik. Ben siyasi görüsü belli bir insanim. * Nasil tanimliyorsunuz siyasi görüsünüzü? Ben ülkücüyüm. 40 yila yakin bir zaman Milliyetçi Hareket Partisi’nde siyaset yapmisiz. Iyi bir belediye baskani olduguma inaniyorum. Bu yönümle öne çiktigim için Ak Parti dahil, Saadet, BBP, bütün partiler bana Ankara’da belediye baskanligi teklif etti. Sonuçta CHP’den aday oldum. Ilk bakista ülkücü birisiyle CHP zit kutuplar olarak görülüyor. Ama öyle dogal bir koalisyon ortaya çikti ki CHP’lilerin yüzde 97’si oy verdi. Ülkücülerin yüzde 11’i bana oy vermis, AK Partililerden de 3-4 puan geldigini görüyoruz. Siz sandikta yenemediginizi masada yeniyorsaniz bunun bir mücadelesini yapmak lazim Türkiye için. Türkiye’deki artik neredeyse kan davasi haline gelen bu kutuplasmanin üzerine bir sey yapilmasi lazim. Insanlar artik kavgadan yoruldular. Kutuplasmanin önüne nasil geçebilirsiniz? Siyasete atilirsiniz, yanlisliklari düzeltirsiniz. * MHP’den de oy aldim diyorsunuz ama MHP yönetimi ile olumlu bir sekilde yollari ayirmadiniz degil mi? Problem degil ki. * Ulusal siyaset hedefiniz olacaksa, MHP ile yola devam etme gibi bir gündeminiz olur mu bu saatten sonra? Su anda MHP, CHP ya da AK Parti ile siyaset diye bir sey söyleyecek durumda degilim. AYM kararini vermeden bir sey söyleyemem. O ortadan kalkmadan alternatif düsünmem zor. Önümüzde sadece Cumhurbaskanligi seçimi var, baska bir sey yok ki. CUMHURBASKANLIGINI KIM ISTEMEZ? * Bunu söylediginize göre cumhurbaskani adayligini istiyorsunuz demek ki. Istemez miyim. Sonuçta Cumhurbaskanligi olabilecek en serefli makamdir. Benim adimin geçmesi bile beni son derece mutlu eder, çolugunuza çocugunuza birakabileceginiz bir mirastir. Topu topu 10 kisinin adi geçiyor zaten. Bunlardan bir tanesi de Mansur Yavas ise demek ki dogru bir çizgi izlemisiz. * Neden sizi aday göstersinler? Hangi konuda iddialisiniz? Türkiye’de çok ötekilestirici ve ayristirici bir iktidar var. Insanlarimiz kendilerini Soma’da tekmelenen madenci gibi hissediyor. Benim adayligim bu gerginlige ve kutuplasmaya son vermenin baslangicini sembolize edecek. Türkiye’yi temel degerlerimiz üzerinden birlestirmek istiyorum. ADAYLIK IÇIN KEMAL BEY’LE GÖRÜSÜRÜM * Kamuoyunda konusulmasinin ötesinde CHP yönetimiyle bu konuda bir temasiniz oldu mu? Gidip de “Ben aday olmayi düsünüyorum, siz ne düsünüyorsunuz” gibi bir temasim olmadi. Yüzerken 10 dalda birden yüzemezsiniz, ya sirtüstü ya baska sey yüzeceksiniz. AYM karari insallah yakin zamanda sonuçlanir, ondan sonra rotamizi çizeriz. Eger AYM olumsuz karar verirse hemen arkadaslarimizla toplanip, ne yapacagimiza bakariz.
* Eger AYM’den olumsuz sonuç çikarsa aday olma yönünde kendiniz bir irade ortaya koyar misiniz CHP içinde? Su anda CHP’ye üye oldugum için Kemal Bey’le görüsürüm. Ama ondan sonrasini açikçasi ben liderlerle görüsmek yerine tabanla, halkla görüsmeyi tercih ederim. Zaten halkta böyle bir talep varsa buna kimse direnemeyecektir. CESARETI OLMAYAN BUNLARI SÖYLEMEZ * “Cumhurbaskanligini kim istemez ki” dediniz. Ama bir yandan da Tayyip Erdogan –ki aday olma ihtimali yüksek görünüyor... Evet yüksek ihtimal. * Tayyip Erdogan gibi güçlü bir isme karsi aday çikmayi düsünebilmek de ciddi cesaret istiyor. Cesareti olmayan zaten bastan bunlari söylemez. Tabii ki eger ben aday olursam hem kendime hem ekibime hem de vatandasa güvenerek yola çikarim. Biz de 40 yildir kendi çapimizda siyaset yapan insanlariz. BDP’LILERIN DE ‘BIZI TEMSIL EDER’ DIYEBILECEGI BIR ADAY * Yerel seçimlerde muhalif seçmenin tercihlerinde Tayyip Erdogan karsitliginin önemli rol oynadigi yönünde analizler çok yapildi. 30 Mart’ta seçmeni olmasalar da AK Parti’ye karsi en güçlü partiye oy verenler oldugunu biliyoruz. Size Cumhurbaskanligi adayligini düsündürten bu durum mu? Bakin, benim Ankara adayligim ne anti-Erdogan ne de anti-Gökçek seklinde oldu. Biz rakiplerimizi kötülemek yerine yanlislari ortaya koyup dogrusu için önerilerle ortaya çiktik. Simdi yine benim adayligim söz konusu olursa Ankara’da hedefledigimiz gibi hedefimiz yine bütün seçmenlere “Hangi görüsten olursa olsun” dedirtmek olur. Ortaya çikacak cumhurbaskani adayi hem AK Partililerin hem CHP’lilerin hem MHP’lilerin hem de BDP’lilerin “Iste bizi temsil edecek cumhurbaskani bu” diyecekleri bir kisi olmali. Herkese ayni mesafede olmali. IDEOLOJILER ÖLDÜ * Seçildikten sonra herkese illa ki ayni mesafede davranmali ama o kisi de köken itibariyla bir yere ait olacak. Ideolojiler öldü mü? Ideolojiler öldü. Ideolojileri artik herkes kendi hayat tarzina göre tanimlamaya basladi. Bugün 10 kisiye “Sosyal demokrat kimdir” diye sorsaniz 10 ayri tarif duyacaksiniz. Veya liberalligi ya da Türk milliyetçiligini de herkes kendine göre tarif ediyor. Ülkücülügü de... * Sizin ülkücülük tarifiniz nedir mesela? Türkiye’nin bütün vatandaslarini, tasini topragini, böcegini, Laz’ini, Kürt’ünü sevmeyen bir insan milliyetçi olamaz. * Tabii alistigimiz ülkücü profili bu degil. Iste diyorum herkesin anladigi bir sey var. Milliyetçilik birlestiriciliktir. Bu anlamda pek çok kimse benim tarifime uyabilir. Ya da ben baskasinin sosyal demokrat ya da devrimci tarifine uyuyor olabilirim. Ülkesindeki her insani sevmeyenden politikaci bile olmaz. Ayrima, kine, nefrete benim kitabimda yer yok. Sokaga çiktigim zaman tek basima yürüyebilmeliyim. Biz seçimde hep sunu söyledik; artik sag sol yok. Bu kavramlar iç içe geçmistir. Dürüst olanla olmayanin, hesap verebilir olanla olmayanin mücadelesidir dedik. CHP’NIN TÜRKIYE PARTISI OLMADA SIKINTISI VAR * Peki CHP’yi nasil tarif ediyorsunuz? CHP’de çesitli görüsler var. Sayin Genel Baskan bunlari bir zenginlik olarak görüyor. Ben bu zenginlik konusunda tereddütteyim açikçasi. Genel Baskan tercihini koyup “Sosyal demokrat parti söyle olur” dese daha iyi olacagini düsünüyorum. Ama Türkiye partisi olmasi gerekir. * Bugün Türkiye partisi degil o zaman, öyle mi? Su an aldigi oy oranina bakarsaniz bir sikinti oldugu ortada. Ama Kemal Bey’in herkesi kucaklamak konusunda çok büyük bir gayreti var. Öyle olmasa beni partiye davet etmezdi. CHP ÜYESI BIR ÜLKÜCÜYÜM * Siz kendinizi gerçekten artik CHP’li hissediyor musunuz? Ben CHP’nin bir üyesiyim. Insanlarin siyasi görüsleri bir günde degismez. * Kendinizi her seyden önce ülkücü olarak tanimladiniz. O tür bir aidiyet CHP için yok anladigim kadariyla. Kavramlari birbirine karistirmamak lazim. Siyasi parti mensubiyeti ile dünya görüsü mensubiyeti ayri seyler. AK Parti’nin içinde birçok ülkücü de var, sosyal demokrat da var. Ben de bir ülkücü olarak CHP’nin içindeyim. AK Parti içinde olunca bir zenginlik olup da CHP içinde olunca sadece bir farklilik olarak bakmamak lazim. * Hem “ülkücüyüm” diyorsunuz hem de “Aday olursam BDP’ye de hitap etmek isterim” diyorsunuz. Nasil olacak? MHP Genel Baskani da bir BDP’liye elini uzatip, yanima otur diyebildigine göre, biz bütün insanlarimizi kucaklamak zorundayiz. Bizim kimseyle kavgamiz gürültümüz yok. Onlar da bu ülkenin insani. Su anda farkli düsünüyor olabilirler. 40 yil önce ben de farkli düsünüyordum. BDP’lilerin ilanihaye ayrilikçiliktan yana oldugunu mu düsünmemiz gerekiyor? Ya da bunlar ayrilikçi düsünüyor, bu ülkeden gitsin mi dememiz gerek? Öyle degil. 40 YIL ÖNCE ELINI SIKMAYACAGIMIZ INSANLARLA BUGÜN AYNI KULVARDAYIZ, BDP ILE DE ORTAK NOKTA BULURUZ * Zaten onlarin bugünkü söyleminde ayrilikçilik da yok. Söyle de olabilir; adam önce ayrilikçi olarak tanimlar kendini, bir müddet sonra bu fikrinin yanlis oldugunu düsünebilir. Bakin ne diyorum ben size; 40 yil önce elini sikmayacagimiz insanlarla biz bugün ayni kulvarda yol aldik. Demek ki insanlarin fikirleri degisebiliyor. Bizim bütün insanlarimizi kendi görüsüyle kabul etmek zorundayiz. BDP’li ile de ortak akilla ortak noktayi bulacagiz. Her zaman bulmak da sart degil demokraside. Önemli olan uzlasma kültürü. Ben prensip olarak degerler üzerinden siyaset yapilmasini son derece yanlis buluyorum. * Söyle bir algi var; iktidar Öcalan’in ev hapsi ya da baska adimlari Cumhurbaskanligi seçiminde Kürtlerin destegini almak için pazarlik kozu olarak kullanabilir. Sizin Kürt seçmeni çekmek için bir öneriniz var mi? Uzlasinin elbette herkesle aranmasi lazim ama buna pazarlik denmesi yanlis. Bunun bir defa seffaf olmasi lazim. Pazarlik dediginiz seyin kamuoyu tarafindan bilinmesi lazim. Siz de mesela gerçekten acaba Öcalan’a ev hapsi sözü verildi mi bilmiyorsunuz. Bu seffaflik gerek. Görüsmelere neden muhalefeti davet etmiyorsunuz? Ya da Cumhurbaskani bu konuda ön almiyor? Iktidari ve muhalefeti bir araya toplayacak olan cumhurbaskanidir. Türkiye’de kim kandan zevk alabilir Allah askina? Hiç kimse kandan beslenmez Türkiye’de, evladinin burnunun kanamasini da istemez. BARIS SÜRECINI SIFIRLAMAM, MUHALEFETI DE KATARIM * Cumhurbaskanligi degilse bile ola ki ulusal siyasette önemli konumlara geldiniz. Ite kalka da olsa yürüyen baris sürecini tamamen sifirlar misiniz? Yoksa bunun içinde kazanilmis olarak göreceginiz boyutlar da var mi? Bu sürece herkesi katarim açikçasi. Muhalefetin itirazlarini da katarim. Var olani yikmak yerine var olana herkesi katarim. Bilsin herkes. Yoksa birilerinden bir sey kaçiriyormusum gibi hissederim. Ortak akilla biz bu ülkeyi yönetecegiz. GEZI’DE ASIL ÇATLAK HÜKÜMETIN IÇINDE * Hükümet geçen sene de, bu sene de Gezi’yi ‘marjinal gruplar’ üzerinden tanimladi ve düsman ilan etti. Sizce bu boyut iddia edildigi kadar baskin mi? Bir yerde bir kalabalik görünce önce seyyar saticilar yaklasir ‘ne oluyor’ diye, arkasindan da istifade etmek isteyen yasadisi örgütler gelir. Bu dünyanin her yerinde böyledir, bunlar olacak. Ama siz oradaki öfkenin nereden kaynaklandigini görmek zorundasiniz. Bunu okuyamadilar. Cumhurbaskani ‘Ben halkimla gurur duyuyorum’ dedi. Basbakan Yardimcisi ‘Onlari anlamaya çalisiyoruz’ dedi. Yani bu konuda asil çatlak hükümette gidiyor. Okuyamadilar, olaylarin büyümesine neden oldular. Ama hâlâ geç kalinmis degil, bir araya gelinip oturup uzlasilabilir. Gezi acilarin yasandigi bir yer olmaktan çikarilip, güzel anilarla hatirlanacak bir sey haline getirilebilir. Devlet vatandasini hasim olarak göremez. YASAR KEMAL VE YILMAZ GÜNEY’IN HAYRANLIK DUYULACAK TARAFINI HATIRLAMIYORUM * Devlet herkesle uzlasmali derken siz de geçmiste elestirdiginiz Yasar Kemal, Yilmaz Güney gibi isimlerle uzlastiniz mi kisisel dünyanizda? Uzlastik sayilmaz. O gün öyle konustuk. ‘Dün dündür, bugün bugündür’ diyecek konumda degiliz. O günün sartlari benim öyle konusmama neden olmustu. Ama bugün bakiyorum, yasimizin da verdigi olgunlukla o zaman için kendimize rakip veya düsman gördügümüz insanlarin pek çok hayrani var. Böyle bakmak lazim. * Sizin de hayranlik duydugunuz taraflari var mi? Ben hayranlik duyulacak taraflari hatirlamiyorum ama ona hayranlik duyan insanlara saygi duymak lazim. Bakin, o kaseti ben bulmak istiyorum ama bulamiyorum. Montaj demiyorum ama kesmisler. Basi nasil geldi, sonu nasil geldi belli degil. Bu benim sözlerimi hafifletmez, ona da bir sey söylemiyorum. O günlerin gazetelerini taradim. Akin Birdal’a suikast olmus, bütün gazeteler ‘Ülkücü çeteler fail’ diye yazmis. Belki o çete bahsi içinde Yilmaz Güney lafi açilmistir. Hatirlamiyorum bile. KOMÜNIZM FUHUS DOGURDU * Tartismali bir diger demeciniz de 1994 yilinda ‘Natasa’ meselesi üzerine. Bir kadin olarak söyleminizi çok rahatsiz edici bulanlar arasindayim. O da ayri. Bir mitingde olan bir konusma. O dönemde Natasa denen Rusya’dan gelenler Türk toplumunda artik ailelerin yikilmasina sebep oluyordu. Bilmiyorum kaç dogumlusunuz, yasiniz hatirlamaya yetiyor mu, öyleydi o zaman. * Bu ayrimci bir dil degil mi? Hayir hayir, ben tekrar ediyorum, o sözlerimi hatirliyorum; ‘Biz yillarca bu ülkenin komünist olmamasi için çalistik, bu rejimin kötü bir rejim oldugunu söyledik. Komünizm yikildiktan sonra ortaya çikti ki bu rejim açlik, sefalet ve fuhus ortaya çikardi. O kadar çok Natasa geldi ki biz kendi annelerimizin, bacilarimizin Natasa olmasini önledik.’ Cümle milimi milimine budur. Kaseti var. * Bugün de arkasinda misiniz o sözlerin? O, o zamanki mücadeleydi. Simdi böyle bir Natasa durumu yok. Ama o dönemde ortaya çikti, komünizm fuhus dogurmus. * Simdi bunlari söylüyorsunuz, cumhurbaskani adayi olursaniz yarin gidip komünistlerden oy mu isteyeceksiniz bir de? O ayri bir sey. Simdi oradaki sistemle, ‘Ben komünistim’ diyen arasinda daglar kadar fark var. Komünizm idaresi fuhusu dogurmustur diyorum, komünistler fuhusçudur demiyorum ki. Dün ben iki tane komünistle yemek yedim yahu. Ciddi söylüyorum. *Onlarin da oyuna talipsiniz yani? Herkesinkine talibim, niye olmayayim? Sandiktan çikarken kimin oyu oldugu yazmiyor. Ama 1994’ü hatirlamaniz lazim. Su aci bir sey; o günlerde oradan gelenlerin hepsinin fuhusa gelmesi tesadüf müdür? Doktor, mühendis fuhusa geliyor. Ama bakin simdi yok o kadar. ADAY OLURSAM YÜZDE 100 IÇIN PROPAGANDA YAPARIM *Sizi aday gösterirlerse kampanyaniza, ‘Benim yüzde 57’m olabilir’ gibi bir yerden mi baslarsiniz? Yüzde 57’m olabilir diye degil, yüzde 100’ün nasil cumhurbaskani olabilirim. Ben bunun hesabini yaparim. Propagandami bunun üzerine yaparim. Cumhurbaskani olursam da çikip suradan tek basima yürüyebilmeliyim. Vatandasindan korunan bir dünya benim literatürümde yok. BENIM IÇIN KIMSENIN BURNU KANAMASIN *Yerel seçimlerde yolsuzluk iddialarina ragmen oy verdigi partinin arkasinda kilitlenen bir muhafazakâr camia gördük. Oradan oy alma iddiasinda olan bir siyasetçi olarak bu durumu nasil okuyorsunuz? O camia belki gidecek yer bulamiyor. Bir yandan Tayyip Erdogan’a âsik yüzde 40’lar ortaya çikarken, bir yandan da ondan nefret eden yüzde 40’lar ortaya çikiyorsa zaten asil tehlike burada. Ne birileri âsik olacak kadar tasvip etmeli ne de digerleri nefret etmeli. Is taraftarliga, fanatiklige gidiyor demek ki. Siyaset ugruna bu tür fanatizmi dogru bulmuyorum. Benim için kimsenin burnu kanamasin. Ben yanlis yaparsam egrimi düzeltsinler, dogru yaparsam da duaci olsunlar. BIZ EMSAL INSANLAR IKTIDARA GELDILER, FANTEZILERINI ICRA ETMEYE ÇALISTILAR * Dünyada gelismis ülke çok fazla ama medeniyetin ölçüsü olarak Amerika ya da Japonya alinmiyor, Avrupa aliniyor. Türk insaninin da o standarda (Avrupa Birligi) ulasmasi bizim en büyük amacimiz olur. Bunu yaparken tabii, benim de bir takim endiselerim var. Mesela yerel özelliklerimizi ve degerlerimizi asla kaybetmememiz lazim. * Bizim en atesli gençlik dönemimizde hep dis politikaya yönelik elestiriler vardi ‘söyle olsun, böyle olsun’ diye. Dis politikada ‘Hep monserler idare ediyor’ gibi bir söylem vardi. Bakiyorum biz emsal insanlar iktidara geldikleri zaman bunu fiiliyata dökmeye kalkistilar. Kendi fantezilerini, hayallerini icraata koymaya çalistilar. 70-80 yillik, hatta Osmanli döneminden gelen bir hariciye politikasini bir kenara biraktik. ‘Simdiye kadarkiler hiçbir sey yapmadi’ havasina girdik. Peki sonuç ne oldu? Hemen hemen sifir komsuya geldik. * 1915 olaylariyla ilgili taziye mesajinin beni rahatsiz eden tarafi Türkiye’nin hep veren taraf olmasi. Ermeniler ne yapti peki? Bu husumeti ortadan kaldirmak için bir tek hamlelerini gördünüz mü? Türkiye’de Ermenilerin magdur oldugunu, sürülüp gitmelerini kabul ediyorsaniz, sürülme sebeplerini de görmeniz lazim. bir sürü katliamlar oldu, hâlâ mezarlar açiliyor. Aci karsilikli. Cansu Çamlibel - Hürriyet Haberi Ekleyen: Görman Hesler Bu haber 1379 defa okunmuştur.
|
YAZARLAR
VİDEO GALERİ
GÖRELE ' DE HAVA DURUMUARŞİVLEN HABERLERArama |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||