Türbelerde Es, As, Is, Para… Dileyenler
Bu yazida benim yaptigim bir tespittir ve halkin kutsal degerlerini küçümseme veya karsi çikma gibi bir niyet söz konusu degildir. Öncelikle halkin kutsal degerlerine ve inançlarina saygi göstermeliyiz. Benim itirazim bu kutsal degerleri kurumsallastirip halki buna göre sekillendirmek isteyen basta devlet olmak üzere kurum, kurulus ve kisileredir.
Simdi esas konuya dönelim;
Evliyalarin mezarlarinda, ziyaretlerde, mabetlerde, türbelerde vb. yerlerde dilekte bulunan insanlarin arasinda “Hangi dilekte bulundunuz?” sorusuyla bir arastirma yapilirsa eminim ki bu insanlarin büyük çogunlugu; “es, as, is ve para” dileginde bulundugunu söyleyeceklerdir. Yani “baris, dostluk, insanlik” dileginde bulunan çok az kisi olacagini tahmin ediyorum.
Ne yazik ki bu durum bizim Dersim’de de yaygin bir biçimde kendini göstermektedir. Söyle ki; her sekilli tasi ve birçok mezari türbe olarak görüp dilekte bulunmak, Sazi alir en büyük mese agacinin altina “Hak-Muhammed-Ali” diye çagirmak ve en önemlisi de halkin sorunlarini bu mantikla çözüm üretmeye kalkismak… Iste bu yapay kültür Dersim’i önemli oranda etkiledigini söylemek herhalde abartili olmaz.
“Ey türbelere gidenler! Ey dedelere, ocaklara, babalara gidenler! Ey insanlar; türbelere, babalara, kutsal saydiginiz agaçlara çaput baglamayiniz. Size hiçbir faydasi yoktur. Bunlari rahat birakiniz. Çünkü bu zatlar sagliginda insanlara is, as, es konusunda yardim etmislerdir ve halkin güvenini kazanmislardir. Ancak öldükten sonra bunu yapmalari mümkün degildir… Gerçekten is, as, es bulmak istiyorsaniz, Ankara’da Saray’in önünde mum yakip, çaput baglayiniz. Çünkü günümüzde Anayasa’da da yazili olan sosyal devlet bu haklari saglamak zorundadir. Eger Ankara’daki Saray’in önünde mumlar yakip, çaputlarinizi oraya baglarsaniz, göreceksiniz bu haklarinizi alacaksinizdir…” (I. Eliaçik / KRT)
Adi geçen programda Ilahiyatçi Ihsan Eliaçik Kur’an’da böyle seylerin yazili olmadigini, Sünnet ve Kurban kesmek de dini degil, gelenekseldir. Yani bir Arap gelenegidir, vurgusunu da yapmisti.
Iste böyle bir kültüre sahip olan halklarimiz var. Dolayisiyla bu toplum kendine benzer yöneticileri seçmesi bence yadirganacak bir sey yoktur. Çünkü Kemalistleri de, liberalleri de hatta bazi solcular bile halkin bu durumuna göz yumdular.
Siyasal Islam Ideolojisiyle Çagdaslasmak Mümkün Degildir.
Bazi Kemalistler ile birçok sol gruplarin Islam ile demokrasinin bir arada mümkün olacagini iddia ettiler. Ancak kazin ayagi öyle olmadigi görüldü. Öyle ise; bu siyasal Islam ideolojisiyle çagdaslasmak mümkün degildir. Aksi halde türbelerde es, as, is, para dileginde bulunanlar her geçen gün daha da artacaktir.
“Allah Rahmet Eylesin!”
Yillar önce Ali Tarhan ögretmen arkadasim birçok konuda kafasina uyamadigi ya da dalga geçmek için olaylari konustugumuzda; "Allah Rahmet eylesin" der ve olayi kestirmeden hallederdi.
Bu gün ise tam gerçegini yasamaktayiz. Hem de devlet ve Hükümet çevrelerince. Aslinda birçok bürokrat ve akademisyen ya da yazar hatta aydin oldugunu söyleyen kisilerce; "Allah rahmet eylesin" ikiyüzlülügü devam etmektedir.
Birçok sosyal olaylarin sonucunda meydana gelen ölüm olaylari nedeniyle hükümet çevreleri hemen “Allah rahmet eylesin" deyip toplumu yatistiriyor.
Bu Allah rahmet eylesin mantigi ve aldatmacasi halkimizi boslukta birakmistir. Yani dini kavramlar kullanilarak halklar etkisiz hale getirilmistir.
Eger ülkemiz bu yozluga devam ederse; “”Allah rahmet eylesin” derim. Ancak, ülkemizi aydinlik gelecege tasimak için umudumuzu da yitirmemeliyiz.
Bu yazı 1833 defa okunmuştur.