*“SU FELSEFESI”* Suyun dogasi bir felsefe anlatir.. Örnegin, dagdan akan suyu düsününüz..... En az direnç gösteren yolu seçer akmak için. Yani önüne bir kaya çikacak olursa vazgeçmez yolundan ama onunla ugrasmaz, kayayla mücadele etmez, etrafindan dolasip devam eder akmaya..... Suyun bu dogasindan alinan ilhamla söyle der Sufiler: “Seninle ugrasan hiç kimseyle ugrasma, eger ugrasirsan onunla ayni yerde kalirsin. Etrafindan dolanip devam et yoluna.”
Diyelim ki dagdan akan su önüne çikan kayanin etrafindan dolasamayacak bir yola denk geldi..... O zaman ne yapar? Birikip, çogalip üstünden asar. Yok eger bu da olmuyorsa, Sabirla kayayi damla damla delmeye baslar. Kayayi delmeyi basaran suyun kuvveti degildir, tabii ki, damlalarin sürekliligidir ki buna da “sabir” derler. “Sabretmek” hiçbir sey yapmadan oturmak degildir..... “Sabir dikenin içinde gülü, gecenin içinde gündüzü hayal edebilmektir.” der _Sems-i Tebrizi_ . Suyun dogasi imkansizin bile basarilabilecegini, bunun için sabirli ve istikrarli oldugunu ögretir. Kayayi delen su elbette yine yoluna devam eder. Su hep akar ve çalisir. Bilir ki aktikça temizlenir. Bazen dere kenarlarinda su birikintileri olusur, akmayan su bulanir, çamurlasmaya baslar! Üzerine pislik birikir ve Sufiler bu yüzden derler ki: “ _Sen su gibi sürekli ak!_ _Her daim yenilen!_
_Her gün yenilen!_
_Iki günün ayni olmasin hep ilerle!_
_Dünü dünde birak yeni seyler ögren!_ ”
Örnegin, su degisimden hiç korkmaz..... Ama insanlar degisimi sevdiklerini söyleseler de aslinda bundan çok korkarlar..... *Su*; “degisimi” ne de güzel anlatir. Bazen yagmur olur, Bazen kar olur, Bazen buz olur, Bazen buhar olur.... Buhar oldugunda çikar gökyüzüne, yagmur olup, kar olup, yine iner yere. Ayrica su uyumludur. Çay bardagina koydugunda çay bardaginin seklini alir, kovaya koydugunda kovanin. Sürekli bulundugu yere uyumlanir ama dogasi da hiç degismez.... Her yere her seye uyum saglar..... Unutma ki dünyada her zaman dogaya uyum saglayanlar hayatta kalir. Uyum saglayanlar esnektir çünkü. Degisime direnenler ise katidirlar...
Firtina en sert en güçlü agaçlari devirir ama esnek fidanlara, otlara hiçbir sey yapamaz. O yüzden esnek olanlar, uyum saglayanlar hayatta kalir. Ayni zamanda akisa teslim olur. Teslimiyet içindedir. Bu teslimiyet boyun egmek degildir. Çünkü bilir ki bütün dereler eninde sonunda büyük denizlere, okyanuslara akar. Elinden geleni yaptiktan sonra hayatin akisina teslim olmaktir bu. Su berraktir, Seffaftir. Oldugu gibidir yani. Paylasimcidir.....
Hep besleyicidir. Insanlari, hayvanlari, dogayi besler. ..
Hayati baslatandir ve sürekli üretendir..... Su olan her yerde bitkiler vardir, hayvanlar vardir, insanlar vardir, hayat vardir. Iste suyun bu yapisindan dolayi Sufiler birbirlerine “ *SU GIBI AZIZ OL* ” derler. "Su gibi Aziz olmaniz dilegiyle.._”
Bu yazı 951 defa okunmuştur.