2008'deki degisikliklerle eski TCK 301*. maddeden açilmis davalar düstü; dava açilmasi zorlasti. Ama yazar Temel Demirer'in 301 davasi bes yildir sürüyor. O, ifade özgürlügü ile ilgili maddelerin hepsinden yargilanmis bir "düsünce suçlusu". Demirer ile Fransa'da tartisilan soykirimi inkâr yasasini, Türkiye'deki iktidarin Fransa'ya tepkisini, yenilenen 301'i ** ve TMK'yi konustuk.

Ermeni soykirimi ifadesini kullandiginiz için, 2007'den beri TCK 301. maddeden yargilaniyorsunuz. Dava süreci nasildi?

Hrant Dink'in katli ardindan, Yüksel Caddesi'ndeki konusmamda "...Hrant sadece Ermeni oldugu için degil, bu ülkede soykirim oldugu gerçegini ifade ettigi için katledildi. Evet, bu ülkede Ermeni soykirimi olmustur..." dedigim için, TCK 301 ve 216/1'den*** dava açildi.

Iddianameyi yazan Cumhuriyet Savcisi Levent Savas, "...süphelinin açiklamalari, Türk tezini reddeder" ibaresine yer verdi. "Ermeni soykirimi" hakkindaki beyanlarim, resmi Türk tezini inkâr baglaminda, 301 kapsamina alindi. Böylelikle "Ermeni soykirimi var" dedigim için yargilanmamin önü açildi.

2008'de 301 degistirildi. Pek çok dava düstü. Sizin davaniz sürüyor.

Eski Adalet Bakani Mehmet Ali Sahin, bir röportajinda "Bu memleketi sokakta mi bulduk?" sözleriyle, devlete "Katil" dedirtmeyecegini vurgulayip, beni hedef gösterdi. Bunlari dedikten bir gün sonra, yasa düzenlemesinden sonraki ilk 301 davasi açildi.

Yeni düzenlemeyle 301'den dava açilmasini "takdir hakki"yla taltif edilen Sahin ile ilgili "Sefaatine muhtaç degilim" dedigim için, özel ilgisine mazhar oldum.

Davaniz hangi asamada?

Sahin, "Devleti alenen asagilama suçunu isledigi kanaatine varilmistir" ibareleriyle, Ankara 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'ne kanaatini degil "rey"ini belirterek, davamin sürdürülmesinde israr etti. Hem de bu açiklamalarin "ihsas-i rey" (süren bir davayla ilgili görüsün belli edilmesi) olduguna aldirmadan!

Idare mahkemesine, Adalet Bakanligi'nin davaya müdahale ettigi yönünde itiraz ettim. Itirazim esas hakkinda degil; usulden reddedildi. Bunun üzerine bir üst mahkemeye basvurdum. O günden beri, karari bekliyorum.

Durusmalara katiliyorum ama dava sürekli erteleniyor. Bugüne kadar üç yargiç eskittim. Zannediyorum dördüncüde bu is hallolacak.

"Ama'li, 'fakat'li ifade özgürlügü olmaz"

Fransa'da tartisilan soykirimi inkâr yasasina,ifade özgürlügünü kisitladigi için Türkiye'den itirazlar yükseldi.Bu itirazlari nasil degerlendiriyorsunuz?

Düsünce hazir olda durmaz, asla durmamalidir. Yasalar yoluyla neleri söyleyecegimize karar verilmesi, ifade özgürlügünün dogrudan ihlalidir.

George Orwell'in 1984'ünü animsatan yerkürede ve cografyamizda, düsünce ve ifade özgürlügü lafta vardir. Bu durum, kimseye egemene karsi farkli düsünceleri yayma hakkini vermez.

"Ama"li, "fakat"li düsünce ve ifade özgürlügü olmaz; özgürlügün ardina eklenen "Ama" felsefi, ideolojik, hukuksal, dinsel açilimlarin özgürlüge vurdugu darbeleri mesrulastirmaya yöneliktir. Çünkü "Ama"lar özgürlügü, ötesi tahammül edilemez bir alana sikistirir.

Türkiye'de düsünce ve ifade özgürlügünden söz ederken, "Hangi düsüncenin ifade edilmesi yasaktir?"in cevabi, sistemin gerçek yapisini açiga çikartir.

Türkiye'de kitlelere dayatilan resmi ideoloji, beyinleri adeta dumura ugratmistir. Türkiye, bir bakima düsünemeyenler, gerçegi aramaya çalismayanlar ülkesidir. Kendilerine dayatilan yalanlari sorgulamaya baslayanlar ise, sistem tarafindan düsman ilan edilirler.

Basbakan Erdogan yasa için "Ortaçag zihniyetinin hortlamasi" dedi. Bakanlar ise engizisyon mahkemelerine benzettiler. Bu tepkileri nasil buluyorsunuz?

Bu ülkede 301'e göre ben "Kudurmus Ermeni, Arap, Roman" dersem suç degil. Ancak "Kudurmus Türk" dersem, 301'den yargilaniyorum. Böyle bir yasanin oldugu bir ülkede, "Ayrimcilik yoktur, fikir özgürlügü vardir" demek, devlet ricalinin sahtekârligidir.

"Ülkemizde fikir özgürlügü var. Fransa'da Sarkozy'nin çikarmak istedigi yasa, fikir özgürlügüne karsi" iddialari, ucuz demagojilerden baska anlam ifade etmiyor.

Türkiye Cumhuriyeti'nin mirasçisi oldugu Osmanlilar, Ermeni soykirimina yol açti. Bunun bana göre kanitlari, tarihi belgeleri var. Bunu söyledigimde 301'den dava açiyorlarsa, Türkiye'de düsünce suçu vardir ve bu dava da, "Türkiye'de soykirim var mi, yok mu davasi"dir.

Devletin 301'i koydurarak, "Soykirim yok" dedirttigi bir ülkede, Fransa'daki ifade özgürlügünü tartismaya kalkismak, terbiyesizligin en büyügüdür. Devlet böyle bir terbiyesizlik yapiyor. Dikkat edin "Terbiyesizlik" diyorum, suç unsuru degil. Farkli siyasi terminolojiler kullanirim ama yine suç olur.

Fransa'daki yasa,ifade özgürlügünün önünde engel mi?

Fransa nefret suçlarini yasakladigini söylüyor. Ama yasa, üniversitelerde bile Ermeni soykirimi arastirmalarinin önüne bir engel. Fransa'da karsi çiktigim sey budur.

Irkçiliga yol açan nefret suçlarina karsi durmamiz, akademide gerçeklerin tartisilmasini engellememeli. Türkiye'de 301 ne ise, Sarkozy'nin akademileri de içeren bu yasasi, ayni sonuçlari dogurur.

Çözümü nasil olmali?

Bu sikintiya "Dur" dememiz gerekiyor. Ben Hrant'in dediklerini çok dogru buluyorum. Hrant, bu yasa ilk tartisildiginda "Türkiye'de soykirim var diyorum. Bu yasa çiktiginda, Paris'e gidip yoktur diyecegim. Ama Paris'te soykirim yoktur dememin nedeni, Türkiye'de soykirim oldugu gerçegini israrla savunmamdan kaynakli" demisti.

Iki halkin arasindaki bu problemi çözmek zorundayiz. Bu sorun parlamentolarda çözülmez; Türklerin Ermeniler önünde diz çökerek özür dilemesiyle çözümlenebilecegine inaniyorum.

"TMK varken 301'e gerek yok"

301'den eskisi kadar dava yok. Davalar genellikle TMK'dan açiliyor. 301 ve TMK'yi kiyaslarsaniz neler söyleyebilirsiniz?

Türkiye'de ifade özgürlügü ile ilgili maddelerin hepsinden yargilandim. Bu deneyimlerden edindigim intiba, her seyin daha kötüye gittigi. Türkiye Cumhuriyeti'nin artik 301. maddeye ihtiyaci kalmadi. Çünkü TMK, ifadeyi terör suçu kapsamina aliyor.

Mesela illegal bir örgütün üyesi olabilirsiniz ve yargilanirsiniz. Bu, formel olarak uygundur. Ama TMK'da, örgüt propagandasi maddesi var. Diyelim ki illegal bir örgüt "Günes dogacak" diyor. Siz de "Günes dogacak" derseniz, terör örgütü propagandasindan veya örgüt üyeliginden dava açiliyor.

Böyle maddelerin oldugu bir ülkede 301'e ihtiyaç yok. Öyle bir noktadayiz ki nefes almaniz bile suç olabilir. Yarin sizi, terör örgütü üyeleri nefes aliyor, siz de nefes aliyorsunuz diye götürebilirler. Komedi gibi ama bu ülkede insanlar ideolojik halay çekmekten yargilandilar. Ideolojik halaydan yargilananlarin, ideolojik nefes almaktan yargilanabilecegini de düsünün.

Son KCK davalarini nasil degerlendiriyorsunuz?

Bugün KCK, Devrimci Karargâh davalari, torba davalardir. Bu torba davalarin tek amaci, rejime aykiri düsünenleri devre disi birakmak. Mussolini, Adolf Hitler, Salazar, Franco mezardan kalkip, bu kanunu görseydi, "Bizim diktatörlügümüze gerek yokmus. Niye diktatörlük kurmusuz?" diye bu kanuna sarilir ve demokratik biçimde, basbakan gibi ülkeyi yönetirlerdi. (EG/HK)

* Eski 301. madde - [Eski TCK 159]

(1) Türklügü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen asagilayan kisi, alti aydan üç yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.

(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargi organlarini, askerî veya emniyet teskilatini alenen asagilayan kisi, alti aydan iki yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.

(3) Türklügü asagilamanin yabanci bir ülkede bir Türk vatandasi tarafindan islenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oraninda artirilir.

(4) Elestiri amaciyla yapilan düsünce açiklamalari suç olusturmaz.

** Yeni 301. madde:

(1) Türk Milletini,Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargi organlarini alenen asagilayan kisi,alti aydan iki yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.

(2) Devletin askeri veya emniyet teskilatini alenen asagilayan kisi 1. fikra hükmüne göre cezalandirilir.

(3) Elestiri amaciyla yapilan düsünce açiklamalari suç olusturmaz.

(4) Bu suçtan dolayi sorusturma yapilmasi,Adalet Bakaninin iznine baglidir.

*** 216 madde:

(1) Halkin sosyal sinif,irk,din,mezhep veya bölge bakimindan farkli özelliklere sahip bir kesimini,diger bir kesimi aleyhine kin ve düsmanliga alenen tahrik eden kimse,bu nedenle kamu güvenligi açisindan açik ve yakin bir tehlikenin ortaya çikmasi halinde,bir yildan üç yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.