Dört yil önce PKK'li teröristlerin 12 askeri sehit edip 8 askeri de kaçirdigi Hakkari'deki Daglica Motorize Taburu'nun eski Komutani Onur Dirik,Fatih Altayli'nin hazirlayip sundugu Teke Tek programinin konugu oldu.
Saldirinin oldugu dönemde yarbay olan,albay rütbesine yükseldikten sonra askeri mahkemede yargilanip rütbeleri alinarak "Er" rütbesine düsürülen Dirik, Daglica olayinda kesinlikle bir ihmali olmadigini söyledi.Dirik,bölgede saldiri olabilecegine dair 6 ayri raporu üstlerine sundugunu ancak üstlerinin herhangi bir önlem önlem almadigini savundu.
DAGLICA SARP BIR COGRAFYA
Daglica bölgesini çok zor bir cografya oldugunu söyleyen Onur Dirik, "Daglica zannedildigi gibi çok kritik bir geçis noktasi degildir. Sarp bir arazisi vardir. Bu bölgenin özelligi, teröristlerin geleneksel üs bölgeleri olan Ikiyaka ve Alandüz'ün ortasinda olmasidir. Irak sinirinin sifir noktasidir. Saldiriya açik bir bölgedir. Tabur köyle iç içedir. Hiçbirsey gizli degildir. Teröristin istihbarat almasi çok kolaydir. Ilerideki bir tepenin üstüne biri çikarsa tüm gün taburu takip edebilir. Bundan kaçis yoktur" dedi.
DAGLICA HALKI TERÖR YANLISI DEGIL
Daglica halkinin terör örgütü yanlisi olmadigini söyleyen Dirik söyle konustu: "Daglica halki çilekes, ekmek derdinde olan, saf temiz Anadolu Islam ahlakini benimsemis, misafirperver insanlardir. O olay onlari çok üzdü. Itibarlari insallah iade edilir. Kendilerine selamlarimi yolluyorum. Köylüler terör yanlisi insanlar degildir. Genel kanaat olarak, yüzde 98'inin öyle olmadigini düsünüyorum. Aralarinda çürük elma vardir. Onlar da muzdarip. Biz birkaç tanesinin ismini tespit etmistik. Saldiridan önce tespit etmistik. Savcilik çagirinca anlatacagim. Yargisal olarak bunlar bana sorulmadi. Sadece askeri sorusturma oldu, bunlari söyledim."
SALDIRI SIRASINDA TABURDAYDIM, DÜGÜNDE DEGILDIM
Olayin "Baskin" degil "Saldiri" oldugunu vurgulayan Dirik, "Buna Daglica saldirisi diyorum. Ben saldiri sirasinda dügünde degildim. 33 saat süren boyunca taburumu sürekli idare ettim. Dügün saldiridan 36 saat önceydi. Dügün için Yüksekova'dan önemli bir konvoy geldi. Bölgenin saygi duyulan insanlariydi. Onlari karsiladim. Köydeki dügüne gitmek de görevim. Istihbari açidan da önemli. Dügün olmasi da bir saldiri emaresidir, yangin da. Çobanlar zan altinda kalmamak için araziye çikmazsa bu da bir duyum aldiklarini gösterebilir. Kim gelmis diye gittik, dügündekilerin resimlerini çektik. Dügün sirasinda dügün evinin içinde oturduk, yemek yedik. Telsizi disarda biraktim, habercime verdim. 45 dakika evde oturduk çiktik. Bölükle dügün evi arasi 35-40 metre zaten. Çikinca asker, (Komutanim Keri Tepe'den üstegmen telsizle sizi aradi) dedi. Hemen ulastim, (Komutanim sabah gelen katirlar çikti) dedi. Ona ne yapmasi gerektigini söyledim. Bu konusmayi duyan askerlerden biri U.Ç. yanlis hatirladi, çatisma sirasinda bölükte degildim lafi da oradan çikti. Kesinlikle dügünde degildim. Emirler verdim, taburumu yönettim. Yakinimda 2 roket patladi, teröristlere ates ettim" dedi.
DINLEME SISTEMI KURMUSTUK
Taburda telsiz dinleme sistemi kurduklarini söyleyen Dirik, sunlari söyledi: "Teröristler iyi sifreleme sisteme kullaniyorlar gerçekten. Ekip kurmustum dogu kökenli, Kürt kökenli 3-4 subay ya da astsubay görevlendirmistim.O sekilde onlarin doktrin sekillerini çikardik, kim nerede diye. Mesela araç-katir, çekirdek-mermi, sigara-roket demekti. Biz teröristlerle adeta konusuyorduk. Apo denen adamin fetvalarini aliyordu. Onun ne demek istedigini çikariyorduk. Görüslerinde ciddi çeliski vardir. Bölgeye hakim tepelere ses yayin sistemi kurduk. Çok zor oraya elektrikli cihaz kurmak. 400 kg agirliginda jeneratör tasimak lazim. 67 parçaya bölüp yukari çikardik katir sirtinda. Mevzilere yaklasik 50 metre uzakliga projektör kurduk. Bunlarla pasif gece görüs sisteminin etkisini artirmaya çalistik. Teröristlerin gelmesi muhtemel istikametleri aydinlattik, askerin 150-200 metreyi görmesini sagladik. Oralara hoparlör koyduk, teorilerindeki bozukluklari söylüyorduk. Onlarla ilgili bir tecavüz olayini ögrendik. Hoparlörden, (Bayan arkadaslar yaninizdaki Cuma koda sorun böyle olmadi mi, yüzü kizaracak mi) diye. Ardindan 2 kisi kaçti teslim oldu."
23 EYLÜL'DEN ITIBAREN ANORMALLIKLER FARK ETTIK
24 Mart 2007'de Çukurca'dan Daglica'ya tasinmaya basladiklarini söyleyen Dirik, "23 Eylül 2007'den itibaren anormallikler olmaya basladigini fark ettik. Etrafimizda 7 ya da 12 konusan terörist vardi, bir anda bu sayi 21'e çikti. Baktim bizim etrafimizda toplanmaya basliyorlar. O dönemde bölgeye helikopterler gelse çok faydali olurdu. Talep ettik saldiridan önce de sonra da ama gönderilmedi. Ben hareketliligi görünce Keri Tepe'ye çiktim, 2 gece kaldim. Keri Tepe'deki yüzbasimizla istisare ettik. Özel bölük kuralim, ani bir durum oldugunda elimizde hazir bölük bulunsun dedik. Hatta operasyon yapalim, örgütün derdi bölgeyi bosaltmaksa vuralim, saldiri yapacaklarsa da önleyici bir taarruz yapalim dedik. 156 kisilik bölük kurma karari aldim. Bölügün egitimi için taninan süre 20 gün civarindaydi. Çikis tarihi de tesadüf ki saldirinin oldugu 20 Ekim 2007 idi. Bana (Bu bölügü niye kuruyoruz) diyen de oldu. O bölügü kurduguma da pisman degilim" ifadelerini kullandi.
3 AYRI NOKTAYA AYNI ANDA SALDIRDILAR
Saldirinin nasil oldugunu anlatan Dirik, "Saldiri, Keri Tepe, Meri tepe ve tabura, ayni anda oldu. Uyurken yakalanmadik. Gelecegini hissettik bölük kurduk. O gece gelme ihtimallerin yüksek oldugunu tahmin ediyorduk. Ilk mermiyi biz attik. baskin maskin degildi. gece görüsü çok zor. Keri Tepe'nin solundan bir grup geldi, bir grup da asagidan geldi. 1-1,5 saat direndi ordaki grup. 12 sehidin tamami da o bölgede oldu. Ramazan Yüce olayi da orada oldu. Alttan gelen grup onu esir aldi" diye konustu.
ÇATISMA 33 SAAT SÜRDÜ
Çatismanin 33 saat sürdügünü ifade eden Dirik, "Gece 00.00'da basladi 33 saat devam etti. Kobra helikopterlerinin gelmedigi seklinde iddialar var. Gelmedi diyemeyiz. Ben saldiri basladiktan 20 dakika sonra kobra helikopter istedim. Saat 02.30'da ben mevzideyken, telsizden muhabere merkezindeki arkadasim (Komutanim gelmiyomus ya da gelemiyomus) dedi. Saat 03.45'te kobralar geldi. Hakkari Komando Tugayi'ndan çikmis kobralar. O zamanki tugay komutani zorla çikarmis. Çikarma yetkisi normalde Kolordu komutaninda o dönemde. Ama bu yanlis birsey. Tümen komutani tümgeneralin emir verebilmesi lazim. Kobralar gelene kadar ne olacaksa oldu. 12 sehit onlar gelmeden sehit düstü. Onlar geldiginde teröristlerin elindeki 'Doçka'lar kobralara ates etmeye basladilar. Saat 4'ü çeyrek geçe, hava agarmak üzereyken Sikorsky gönderdiler. Tepeye jandarma özel harekat unsuru biraktilar" seklinde konustu.
KOBRA PAT DIYE GELECEK DIYE BIR KAIDE YOK
Idari tahkikat sirasinda kendisine kobra helikopterlerin gelis saatinin soruldugunu belirten Onur Dirik, "Saat 03.45'te geldi dedim. Bana soran kisi helikopterlerin saat 01.30'da geldiginin belirtildigini söyledi. Kobra pat diye gelecek diye bir kaide yok. Hantepe'de gelmemis, Genelkurmay açiklama yapti (Toz bulutu var) diye. Tank degil ki sonuçta. Daha erken gelebilse çok seyi degistirirdi. Çünkü terörist savunmaya geçiyor. O gün çok sis vardi. Teröristler onu hesap ettiler. Tahminim Hantepe'de de öyle oldu. Teröristlerin eylem hazirligi döneminde helikopterler bölgeye gelse çok ise yarardi" dedi.
6 RAPOR SUNDUM DEGERLENDIRILMEDI
Olayda ihmali oldugu iddialarini degerlendiren Dirik, "Biz, 5 tanesi 9, 12, 18, 19 ve 20 Ekim tarihlerinde olmak üzere üst makamlarimiza, 11 ayri adrese, tehdit degerlendirmeleri oldugunu 6 ayri raporla yazdik. Ben orada kaldigim süre boyunca bu 6 rapordan daha ciddi rapor yazmadim. Istihbarat subayim geldi, teröristlerin sitesinden adamlar vur emri verdi dedi. Bunu da koyduk rapora" diye konustu.
IHMAL GÖSTERDILER
Dirik, üstlerinin bu raporlari niye degerlendirmedikleriyle ilgili soruya, "Ben örgütsel baglanti falan demiyorum ama yapmamalari gereken ihmalleri gösterdiler. Ihmallerin kaynagi benimle onlar arasinda güven, irtibat karsilikli anlayis birligini yitirmislerdi belki. Ama öyle ise görevden alsalardi. Istifa dilekçesi yazdim, komutan Yüksekova'dan geldi helikopterle önüme koydu kagidi. Iyi niyetli jest olarak görüp görevime devam ettim. Ben emre itaatsizlik eden görsem görevden aldirirdim" dedi.
GÜNLÜGÜ IMHA ETMEDIM
Sehit astegmen Mehmet Bozkus'un günlügü ile ilgili olarak ise Dirik, söyle konustu: "Bu günlük çatismadan 2-3 gün sonra bulundu kayalarin arasinda. Bana getirildi. Aldim inceledim. Oraya gelen bir komutanimiza bunu gösterdim. Bunu göstermemin nedeni ayni sikayeti bizim de yapmamizdi. Ben de emir verebilirdim. 1 kere oldu, (Madem gitmek istiyosunuz, gidin) dedim. (Keri Tepe'nin dibine inin sonra yukari çikin) dedim. 16 saat sonra serumlarini içmis vaziyette geldiler. Çok zor bir arazi. Sehit yedek subay çok kahraman. Ama ben oraya o sekilde emir versem, saldiriya gerek kalmazdi. Komutanim (Günlügü imha et) dedi. Aile mirasinin imha edilemeyecegini düsünüp emre uymadim, imha etmedim. Sonra 3-5 gün izin aldim, Usak'a gittim ailesine verdim, çok memnun oldular. Günlügün benim sesimden çikmasi da ben arkadaslarima okuyordum, kaydedilmis."
SALDIRI SIRASINDA HAVADA HERON VARDI PKK'LILARA YARDIM ETTI
Saldiri sirasinda görüldügü öne sürülen Heron ile ilgili olarak Dirik sunlari söyledi: "Yukarida birsey vardi. Bizde Heron yoktu o zaman. Amerikan Heronlari vardi sadece. Hatta emir verilmisti, düsman degil diye, müttefikimiz diye. Bu aracin varligi kesin. Yanilma yok bu konuda. Çatisma sirasinda sis dagilmisti. Gece 00.30 siralarinda görüldü. Çok belirgin birseydi. Kobralar gelmeden 1-1.5 dakika önce kaçti. Çünkü kobralarin geldigini görüyordu. Bence bu teröristler 10-20 km'lik bir alanda eylem yapiyor, 5-6 ayri unsur kullaniyordu. PKK'nin o kadar genis alanda koordine saglamaya ihtiyaci var. Heron PKK'lilara hizmet ediyordu. Açik net, PKK'ya hizmet ediyordu. Dost olsa kaçmazdi. Kobralar gelince kaçti."
ORG. IGSIZ'IN ZIYARETI
Dirik, "Idari tahkikat bittikten sonra 2. Ordu Komutani Org. Hasan Igsiz geldi. TSK'da böyle bir travmaya geçmis olsun ziyareti gelenektir. Komutanimiz geldi, moral verdi sagolsun. Askerlik hayatimda bir komutanin bir birlige yaptigi en güzel konusmayi yapti Igsiz Pasa. Taburdan ayrilirken Pasa bana son anda plastikten yapilmis Atatürk maski verdi. Biz de aldik, tesekkür ettik. Her komutan verir, kimisi saat, kimisi kalem verir. Ahmet Altan Taraf'ta madalya olarak yazdi. Atatürk plaketi oldugunu da yazmisti daha önce. Dezenformasyon yapti" diye konustu.
RAMAZAN YÜCE IÇIN "IHANET ETTI" DIYE KANAAT BELIRTTIM
Er Ramazan Yüce'nin ihanet iddiasiyla ilgili Onur Dirik söyle konustu: "Benden kaanaat raporu istediler kaçirilan 8 asker için. O dönemin duygusal ortami da farkli. Keri Tepe'de 56 kisi vardi. 12 sehit, 10 yarali vardi, 8 kisi de kaçirldi. Yaklasik 36 kisi ifade verecek durumdaydi. Biz tüm askerleri tek tek dinledik.
Teröristlerin geldigini anladiginda onlara dogru gitmis. Kanaat raporunda (Birligine ve vatanina ihanet etmistir) diye kanaat bildirdim. O günden beri rahat yüzü görmedim. Basima gelmeyen kalmadi ama keske yazmasaydim demedim. Bugün olsa yine yazarim. Ama telsizle irtibat kurmus gibi seyler de yok. Ramazan Yüce kadar muntazam telsiz dinleyen yoktu. Ertesi gün, çatisma devam edereken Mersin Emniyet Müdürlügü'nden faksla sicili geldi Ramazan Yüce'nin. Bir eylemde tas atan çocuk konumunda, 18 yasindan küçük diye birsey olmamis. Bilseydik telsiz basina koymazdik."
Teröristlerin saldiri verdigi kayiplarla ilgili ise Dirik, "Bizzat gördügümüz 36 kisidir. Kobralar da 10 kisiyi dere yataginda vurduklarini söylediler. Ama ölülerini birkamadilar. Kademeli olarak çekildiler" dedi.
VICDANIM RAHAT
Dirik, "Aksam rahat uyuyor musunuz?" sorusuna ise, "Çok rahat. Vicdanen çok rahatim, hiç tereddütsüz. Biliyorum sehit aileleri kiziyordur. Onlar benim evlatlarim. Tabii ki üzülüyorum ama hatamin olmadigina eminim. O yüzden rahat uyuyorum" yanitini verdi.