Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Nükleere Mahkûm Değiliz
24 Eylül 2011, 19:50

Nükleere Mahkûm Değiliz

Alman Siemens firması nükleer enerjiden çekildi.

"Nükleere Mahkûm Degiliz"

19 Eylül'de Alman Siemens firmasi nükleer enerjiden çekildigini açikladi.

Bu adim neyin habercisi?
 
Fukusima faciasindan kim,nasil dersler çikardi?
 
Nükleer enerji analisti,gazeteci-aktivist Özgür Gürbüz'le konustuk.
 

Alman sanayi devi Siemens, 19 Eylül'de nükleer enerjiden çekildigini açikladi. Siemens'in üst düzey yöneticilerinden Peter Loescher, Der Spiegel'e yaptigi açiklamada, Japonya'da Fukusima nükleer santralinde yasanan felaketin, sirketin kararinda etkili oldugunu belirtti. Fukusima faciasi neleri degistirdi? Dünyanin enerji ihtiyaci için nükleer sart mi? Türkiye, nükleere bagimli mi? Biz sorduk, gazeteci-aktivist Özgür Gürbüz cevapladi.

Siemens'in nükleer enerjiden çekilmesini nasil okumaliyiz?

Bu karari, Almanya'daki gelismeler üzerinden degerlendirmeliyiz. 2002'de Yesiller-Sosyal Demokratlar Koalisyonu'nda Almanya nükleer santrallerini kapatma karari aldi ve iki reaktörünü kapatti. Sonra Merkel yönetimi, basta bu karari geciktirme yönünde adimlar atti. Ama Fukusima faciasindan sonra dünyada pek örnegi olmayan bir sey yasandi. Almanya'daki sag koalisyon hükümeti, 2022'ye kadar nükleerden çikma karari aldi. Son kararla, sekiz reaktör kapatildi. Bu reaktörler, yasli olduklari için degil, alinan politik karardan ötürü kapatildi. Almanya dokuz aktif reaktöründen de 2022'ye kadar vazgeçecek.

Siemens'in tavri Almanya'yla paralel mi?

Siemens, dünyada nükleer enerji konusunda, teknolojik olarak rüstünü ispatlamis firmalardan. Dolayisiyla Siemens'in nükleerden vazgeçme karari, Almanya'da bu isin bittigini gösteriyor. Nükleer enerji, sonuçta politik bir karar, zorunluluk degil. Almanya'da sag koalisyon hükümeti de, Sosyal Demokrat'lar da, Yesiller de nükleere karsi. Siemens Almanya'daki bu genel havayi görüyor. Siemens için Almanya pazari bitti. Hatta sirket dünyada da bu pazarin kolay olmayacagini düsünüp, kendileri için önemli bir alandan çekiliyor.

Almanya'nin tavri bize örnek olur mu?

Hiçbir ülke enerji planlarini baska bir ülkeye bakarak karar vermez. Herkesin kendi kaynaklari vardir. Ama dünyanin dördüncü büyük ekonomisi yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarina yöneliyorsa, bu durum Türkiye'ye bir isaret vermeli. Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklari Almanya'dan daha zengin çünkü.

Fukusima'dan sonra, nükleerle ilgili hangi ülkeler nasil tavir aldi?

Isviçre Fukusima'dan sonra bes reaktörünü kapatma karari aldi. Halbuki Fukusima öncesi genel egilim tam tersiydi. Hükümet yaslanmaya baslamis bes reaktörü kapatip yerine yenilerini yapacakti. Ama geri adim attilar. 2034'e kadar, reaktörleri kademeli olarak kapatacaklar.

Italya Çernobil'den sonra dört reaktörünü kapatmis nükleersiz bir ülkeydi. Berlusconi hükümeti nükleere dönüs için propaganda yapiyordu. Berlusconi santralleri yeniden kurmak için adim atacakken Fukusima sonrasi Italya'da referandum yapildi. Oylamaya gidenlerin yüzde 90'indan fazlasi "nükleere hayir" dedi. Böylece Italya'da nükleer enerji defteri, açilmadan kapandi.

Fransa'daki kazadan sonra ülkede tavir degisir mi?

Orada nükleer enerji politikasinda çok ciddi bir degisiklige gidecegini sanmiyorum. Fransa'daki kazanin veya Fukusima'nin bu politikalarda radikal bir degisiklige neden olmasi zor. Çünkü Fransa'nin nükleerden vazgeçmesi durumunda, 400 binden fazla kisinin issiz kalacagi ve 750 milyar Euro'luk bir faturayla karsi karsiya kalinacagi söyleniyor. Fransa, nükleere bagimli. Nükleerden vazgeçme karari alsa bile uygulamasi yillar sürecek.

Uzak Dogu'da durum nasil?

Japonya'da 54 reaktör vardi. Depremle birlikte dördü hurdaya çikti. Bu olayda yaklasik 20 milyar dolar zarar ettiler. Su anda Japonya'da 50 reaktör çalisabilir durumda. Ama hükümete yapilan baskilar yüzünden yaklasik 20'si çalisiyor. Japon hükümeti, artik kendine nükleersiz bir yol çizmeye çalisiyor. Bu tavir çok önemli. Japonya'da üst düzey yetkililer, enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji sayesinde kisa sürede nükleersiz bir yol çizeceklerini söylüyorlar.

Çin'de ise 27 nükleer reaktörün insasi sürüyor. Enerji ihtiyaci yüzünden, bu siparislerin artacagi düsünülüyordu. Ama Çin'de nükleer enerji hiçbir zaman ilk tercih degil. Çin hizli sanayilesmesiyle enerjiye en çok ihtiyaci olan ülkelerden. Ama elektrik enerjisinin sadece yüzde 2'sini nükleerden sagliyor. Rüzgâr ve günes enerjisinde dünya lideri. O kazadan sonra Çin'de çok önemli bir gelisme yasandi. Yeni nükleer santral basvurulari donduruldu. Çin bunlari su anda isleme koymuyor.

Genel egilim santralleri kapatma yönünde mi?

Bunu söylemek dogru olmaz. Örnegin Güney Kore, hâlâ nükleer teknoloji üretiyor ve satiyor. Çin de ilerleyen dönemde nükleer reaktörler kurabilir. Çünkü orasi büyük bir fabrikaya dönüstü ve çok çaresizler. Dogalgaz ve petrolde disa bagimlilar. Ellerindeki enerjinin hepsini kullanmaya çalisiyorlar.

ABD mesela duraganligini koruyor. 1972'de insaatina baslanmis bir santral bitirilmeye çalisiliyor. Görebildigimiz kadariyla yeni siparis yok. Kuzey ve Güney Amerika kanadinda büyük degisiklikler beklemiyorum. Birkaç küçük siparis gelebilir.

Dünyada nükleer enerjiye bagimlilik genel olarak ne durumda?

Nükleer santraller elektrik üretir. Insanlar bütün dünyanin elektriginin nükleerden saglandigini düsünüyorlar. Oysa dünyada tüketilen elektrigin sadece yüzde 13'ü nükleer santrallerden üretiliyor. Enerji açisindan baktiginizda nükleer enerjiyi isinmak için kullanamazsiniz. Çünkü elektrikle isinmak dünyanin en pahali isi. Yani isinma konusunda nükleer santral dogalgazin yerini tutamaz. Her seyden önce bunu anlamamiz lazim. Nükleer enerjiyi ulasimda da kullanamazsiniz. Otomobilleri nükleerle çalistiramiyoruz sonuçta.

Türkiye'ye gelirsek?

Türkiye rüzgâr ve günes enerjisinde Avrupa'nin en iyilerinden. Jeotermal potansiyelinde dünyada yedinci siradayiz. Enerji tasarrufu sayesinde tüketilen elektrigi düsürebilirsek nükleer enerji veya HES'lerden bahsetmemize gerek kalmaz. Biz Isviçre'nin ayni isi yapmak için harcadigi enerjiden üç kat daha fazlasini harciyoruz. Ama hükümet enerji tasarrufu konusunda çalismalar yürütmek yerine, yeni santrallerle yeni ihaleler yaratmayi deniyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Taner Yildiz, gözleri baglanmis bir insana benziyor. Önünü göremiyor, eline ne uzatilirsa onu kurmaya çalisiyor. Yeni haberlere göre, Sinop'ta kurulmasi planlanan nükleer santral için ABD'ye davet gönderildigi iddia ediliyor. Simdi teker teker deneniyor: Japonya, Fransa, ABD... Hatta Fransa'yla Uzan pazarligi bile yapildi. "Uzan'i ver, ondan sonra konusuruz" denildi. Bir ülkenin nükleer santral teknolojisini seçmesi, nükleer santrali seçmesi bu kadar basite indirilemez açikçasi.

Emel GÜLCAN Bianet

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 742 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Röportaj-Söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi Dedesi rahmetli Mustafa Kul'un bayrağını taşıyor

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı!

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı! Ortadoğu'yu en iyi bilen gazeteci Hüsnü Mahalli, SÖZCÜ'ye konuştu

Cesur,Devrimci ve Çağdaş

Cesur,Devrimci ve Çağdaş TGB Başkanı Çağdaş Cengiz ile röportaj

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü Kılıçdaroğlu provokasyonlar konusunda uyardı

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!..

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!.. Yıldırım Mayruk,Barbaros Şansal ile birlikte ülkeyi terk ediyor!..

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss