Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
PARAYI ÇOCUKLARLA YEDİM
28 Mart 2010, 04:15

PARAYI ÇOCUKLARLA YEDİM

O şimdiye kadar yaptığı işlerden çok para kazandı, kendisine ev ve araba alabilirdi ancak, kazancını çocuklarla yemeyi tercih etti.

Röportaj: Tülay DURAN

Fotograf: Selvi ARI

 

O siyasette, kendisine  bir yer edinmek istedigi için degil, sadece yasadigi kentin, yasadigi ülkenin ve ortaklasa nefes aldigi insanlarin kahramani olmak istedigi için siyasete soyundu.

Itibar kazanacak isler yapti ama bunun karsiliginda para kaybetti.

Egolarina dönük istemleri yoktu, durmak istedigi yer, sadece baristi.

O basarili bir oyuncu, tecrübeli bir yönetmen ve Hanimin Çiftligi`nin Cemsir Agasi…

Mehmet ÇEVIK

 

 

Mehmet Çevik kimdir?

1961 Elbistan dogumluyum, yasini doldurmadan Izmit`e gelmis, memur bir baba ve isçi bir annenin 2 çocugundan biriyim. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Cografya Fakültesi Tiyatro bölümü mezunuyum. Mezuniyetle beraber TRT`de kamera arkasi görevlerde bulundum. Genel sanat yönetmenligi ve sanat danismanligi yaptim. Bir de politika geçmisim var.

 

Bir röportajinizda, tiyatroya 10 sene ara verdiginizi söylemissiniz, o ara politika yaptiginiz döneme mi rastliyor?

1986`da mezun olup, Devlet Tiyatrosu sinavina girdim, ama evlenmistim. O sinavi kazanamadim. Türkiye`deki en büyük tiyatro otoritesi Sevda Sener`den 100 almis bir tezin sonucunu söyledigim için, ayakta alkislanan oyunculugum geçit bulmadi.  Maddi imkansizliklar nedeniyle ve bir aile reisi de oldugu için her türlü isi yapmak, yani önce eve ekmek götürmek zorundaydim. Hayati yeterince soyutlayabiliyorsaniz, hayatin içindeki malzemenin farkina varabiliyorsaniz zaten tiyatrodan uzak degilsiniz. O yasamsal doku yeni mezun birine deneyimler süreci yasatiyor. Ve bu 10 senelik aradan sonra babamin rahatsizligi nedeniyle 1993`te TRT Ankara televizyonundaki görevimi birakip Izmit`e döndüm. Sonra milletvekilligini red ederek DSP Il Baskanligi görevine geldim.  Ama yasamim boyunca hangi is olursa olsun durmak istedigim yer baris…

 

AKP`NIN EKSIGI YOK FAZLASI VAR

Il Baskanliginin size veya hayatiniza bir getirisi oldu mu?

Parasi olmayan il baskanlarindan biriydim. Il baskanligini biraktigim zaman, ödenmemis kira borçlarimi senetle ödemek zorunda kaldim. Politikaya devam edebilir miydim? Ben siyasette bir yer edinmek için var olmadim. Ben yasadigim kentin, yasadigim ülkenin, ortaklasa nefes aldigim insanlarin kahramani olmak istedim. Beceremedim.

 

Siyasetten söz açilmisken, AKP`yi nasil buluyorsunuz?

AKP`yi nasil buluyorum`dan çok, ‘Sosyal demokrat anlayisi nasil buluyorum`u tarif etmek lazim. Bence taslar yerine oturmuyor. Bu ülkede hakikaten cehalet söz konusu. Bugünki sosyal demokrat düsüncenin hiçbir alternatif düsünce sundugunu düsünmüyorum. Ellerinde hiçbir reçete yok. ‘`Ben Cumhuriyetçiyim, Atatürkçüyüm`` demekle darbeden yana tavir koyamazsiniz, darbeci anlayislarin ekseninde gezemezsiniz. Bu ülkenin, aydin insanlari sürgünü ve iskenceyi yasadi. Düsünebiliyor musunuz, darbe yapan fasist cuntanin lideri, bugün ressam olarak taniniyor. Bu insan Atatürkçü olarak tanimlaniyor. Kimse kusura bakmasin, sistem içine baktigimizda, 80 yillik bir politik tarihte, AKP`nin diger partilerden eksigi yoktur fazlasi vardir. Durusu vardir, sapkasini alip gitmemistir. Siz anlasmayabilirsiniz, inandigi düsünceye inanmayabilirsiniz ama baris çagrisi varsa, kayitsiz kosulsuz katilmak zorundasiniz. Benim için AKP rahatsiz edici bir konumda degildir.

 

 

HAYATIMDA ÇOK SEY DEGISMEDI

Kasabanin Incisi, Sagir Oda, Halil ile Menekse ve Hanimin Çiftligi sizi daha genis bir kitleye ulastirdi. Söhret size ne kazandirdi veya ne kaybettirdi, hayatinizda neler degisti?

Elbette hayatimizda bazi seyler etkileniyor. Ben özgür yasamayi seven bir adamim. Popülizmin getirdigi geçici öne çikmalarla, eger dogru hamle yapamazsaniz kisa zamanda yok olursunuz. Popülizmin yalakasi olmam. Benim hayatimda çok sey degismedi aslinda. Ben Izmit`te, sanat yapmadan önce de taninan ve radikal durusu olan bir adamim. Izmit`te oturuyorum. Galiba artik daha iyi bir evde oturuyorum. Izmit`i terk etmedim.

 

Kirada misiniz?

Evet, kiradayim. Neden kiradayim? Para kazanmadim mi? Kazandim tabii ki. Ama Fuat Saral`la birlikte bir A4 maceramiz var. Türkiye`nin en modern sanat merkezlerinden birini açmistik. Sanati, sanat kavramiyla tanismamis, tanissa bile ekonomik gücü yetmemis çocuklara nasil götürebiliriz kaygisiyla, 24 ayda, yaklasik 500 bin TL`yi bu ugurda harcadik. Uniceff bizim farkimiza vardi, eger bu projeye 2 sene daha devam edebilseydik, Uniceff Baris Ödülünü alacaktik. Bütün parami orada yedim. Ev ve arabalar alabilirdim, ben o parayi çocuklarla yemeyi tercih ettim.

 

Ya araba?

Ilk arabam Renault marka, mirastan kalan bir arabaydi. Simdi altimda Avensis Toyota var. Bugün çiplak degilim çünkü eskiden su iddiadaydim: “Ben iyi bir insanim, iyi bir adamim, iyi bir oyuncuyum ve benim egolarima dönük istemlerim yok. Ama bildigim bir sürü sey var. Bunlari ne yapabilirim, nasil sunabilirim.”

Bu kent, gündemine beni genel sanat yönetmeni olarak da soktu. Kim geldiyse saygiyla karsiladim. Bende olanlari, gelen insanlara sunmaya çalistim. Kullandilar veya kullanmadilar. Belki bir süre sonra benim kente, kentin bana olan sevgi gücünden korktular, uzak durdular. Kimseyi ötelemeden birlikte yasamaya çalistim. Beni her yerde görebilirsiniz. Yenidogan`da bir kahvede, Kocaelispor`un maçinda, bir sendika yürüyüsünde. Ben bu adami çok sevdim. Eger insanlarda ‘`Evet, bu adam bu kent için bir seyler yapti, çalisti.`` düsüncesi oturttuysam, ben herkesten zenginim.

 

 

GELECEGIN EROL TAS`I DEGILIM

Ne kadar aliyorsunuz Hanimin Çiftligi`nden?

Hakikaten iyi para oldugunu söyleyebilirim ama iyi de çalisiyorum.

 

Internet ortaminda dizi oyuncularinin ne kadar aldiklari yaziliyor, tekrar sorumu yinelesem?

O zaman ben sana bir ölçü vereyim. Özgün Namal ve Mehmet Aslantug kadar degil.

 

Daha önce Cemsir Aga`yi Erol Tas oynamisti ve siz Erol Tas`in tahtinin mirasçisi olarak nitelendiriliyorsunuz. Bu konuda ki düsünceniz nedir?

Herkesin bir oyunculuk stili var. Erol Tas, dönemin önemli bir oyuncusu. Ama ben Mehmet Çevik`im. Kimseye benzemek gibi bir derdim yok. Akademik oyunculukla, diger oyunculuk arasindaki en büyük fark budur. ‘`Ben kötü adamim`` diyerek oyun oynanmaz. Bu is baslarken, üzerinde en çok durulan rol Cemsir karakteriydi. ‘`Erol Tas`tan sonra nasil olacak?`` sorusu endise yaratti. Sadece sunu söyleyeyim, kanalin yapimcisinin ve yönetmenin 1. bölümden sonra “Tesekkür ederiz Mehmet bey, bu is bitmistir” demesi sonucu gösterir.  Cemsir sevdigim bir karakter ama gelecegin Erol Tas`i degilim. Gelecekte de oynayacagim rollere hakkini vermek ve iyi bir insan olarak anilmak isteyen bir adamim. Türk ve dünya edebiyatinin en büyük isimlerinden biri olan Yasar Kemal, 25 sene sonra bu diziyi seyrediyor ve odama özellikle çiçek gönderiyorsa, benim için yeterlidir.

 

BU KENTTEN GIDEBILIRIM

Adana`da çekimler nasil gidiyor, neler yapiyorsunuz?

Kirk yilin basi bir yere çikabiliyorsak, çikiyoruz. Içimiz disimiz kebap oldu. Günde 15-17 saat çalisma maratonumuz var. Çok iyi bir otelde kaliyoruz ama külçe gibi geldigimiz için, yer pek umurumuzda olmuyor. Yetismesi gereken bir is varsa o kentin tadina varamiyorsunuz. Adana`da güzel seyler var ama benim köklerim Izmit`te. 200 yillik bir aile emegimiz var bu kentte, unutmam mümkün degil. Ancak, tiyatral anlamdaki dengeler oturmadigi taktirde, bütün sevgime ragmen artik kendimi de Izmit disinda bir yasama hazirliyorum.

 

Sanat hayatinizda gerçeklestirmeyi çok istediginiz bir projeniz var mi?

Tarih sayfalarindan alinan, benim arastirmam olan, senaryosu Abdülkadir Bozkurt`a ait, hikayesini birlikte yazdigimiz bir sinema senaryosu var önümüzde. Hakikaten bilinmesi gereken bir konuya el atiyoruz. Senaryoya iki isim düsünülüyor: ‘Esir` veya ‘Masal`. Konusu, 1917 Dünya harbinden sonra teslim olan Osmanli askerlerine yapilanlar. Misir`da geçen, bir Osmanli hikayesi.

Oyuncu olarak Kesanli Ali`yi oynamak isterdim. Ama gerçeklestirmek istedigim çok proje var, neredeyse hepsi tiyatro projesi. Simdi Almanya`da bir tiyatro kurduk. Basarili isler yapiyor. 3-5 tane reji yaptik, 5-6 tane ulusal ödül aldik. Kaymakli Dondurma benim için önemli bir oyundu. Geçen sene bütün oyunlarin toplamindan daha fazla seyirci toplayan oyun, bu sezon oynamiyor. Çok enteresan.

 

 

 

SEHIR TIYATROSU SEYIRCIYLE BÜTÜNLESMELI

Kocaeli Sehir Tiyatrosu`nda neden müzikal yapilmiyor?

Var, Haldun Taner`in “Ay Isiginda Samata”si… Ama Ay Isiginda Samata`ya ihtiyaç yok. Sehir tiyatrosunun seyirciyle bütünlesmeye ihtiyaci var çok acil olarak. Genel Sanat Yönetmenlerinin kendini öne çikardigi bir tiyatroya degil, oyuncularin öne çiktigi bir tiyatroya ihtiyaç var.

Neden A kadro oyunculari çocuk oyunlarinda izleyemiyoruz? Alinmis böyle bir karar var mi?

Hepimiz çocuk oyunu oynadik. Hem olgunlasmis oyuncuyu daha az yormak hem de genç arkadaslarimizin deneyim kazanmasi adina, böyle bir karar alindi. Aslinda bundan öte, çocuk oyunlarinin nasil yapilmasi gerektigine dair arastirma ve gelistirme departmanlarinin olmasi lazim.

 

Ordu`da bile tiyatro festivali var. Neden bizim sehrimizde bunun için bir adim atilmadi?

Bu sorunun muhatabi ben degilim. Sanat kisminda en yüksekte duran genel sanat yönetmenimiz var. O karari veren insan ve karsisindaki muhataplar oturup konusacaklar. Ama “Siz olsaydiniz ne hissederdiniz?”seklinde bir soru sorsaydiniz, Festivalsiz, sosyal projelere imza atmayan bir tiyatronun basinda olmaktan, geçmiste tiyatro yapmis insanlari, tecrübeli bir yönetmenle bir araya getirmemis olmaktan dolayi kendimi çok eksik addederdim.

Burhan Akçin, elindeki güçlerle çok önemli isler yapiyor, ‘`Elindeki güç ne kadar?`` derseniz, komik… Bu da sunu gösteriyor, daha güçlü sanat kurumlari daha iyi isler yapabilir. Bu anlamda Burhan Akçin`e sevgiler…

 

ASK, HADI BIR KEZ DAHA KAPIYI ÇAL

Bu yogunlukta özel hayat nasil gidiyor?

Bu yastan sonra hayatima yoldaslik yapacak birisini bulmam zor. Ben de kolay bir adam degilim. O zaman sunu diyorsunuz “Ask, hadi bir kez daha kapiyi çal.”  Öyle bir beklenti içindeyim. Ask baska bir sey, Tanri`nin nefesini hissederseniz, asik oldugunuzu o zaman anlarsiniz.

 

Bu röportaj için son sözleriniz ne olur?

Bu kentte yasayan ve bu kenti yöneten insanlara sunu söylüyorum: Hangi dönemde olduklarini, hangi parti olduklarini önemsemeden, yasadiginiz kentin olanaklarindan, yeteneklerinden haberdar olmak zorundasiniz. Sanat her seyden önce cesaret isidir. Yenilebilirsiniz, vazgeçmeyeceksiniz. Her seferinde ‘`Yeniden`` diyebiliyorsaniz, aslinda yenilmemissinizdir.  Tiyatro adina seyirciye de söyleyecegim bir sey var. Seyrettikleri oyunu, salondan çiktiklarinda unutuyorlarsa, bir sabun köpügüne dönüsüp, suyu yedigi zaman kalmiyorsa o tür oyunlara sahip çikmasinlar.

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 2104 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Röportaj-Söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi Dedesi rahmetli Mustafa Kul'un bayrağını taşıyor

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı!

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı! Ortadoğu'yu en iyi bilen gazeteci Hüsnü Mahalli, SÖZCÜ'ye konuştu

Cesur,Devrimci ve Çağdaş

Cesur,Devrimci ve Çağdaş TGB Başkanı Çağdaş Cengiz ile röportaj

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü Kılıçdaroğlu provokasyonlar konusunda uyardı

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!..

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!.. Yıldırım Mayruk,Barbaros Şansal ile birlikte ülkeyi terk ediyor!..

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss