Abdullah Öcalan'in 27 Temmuz Çarsamba günü avukatlariyla yaptigi görüsmeden notlar açiklandi. Öcalan'in söylediklerinden bölümler:

Tahmin ediyorum Türkiye de Iran'in Kandil'e yönelik 16 Temmuz'dan beri süren operasyon isinin içindedir. Iran'in saldirisi alçakça bir saldiridir. Bu saldiri sadece Kandil'e dönük bir saldiri degil, dört parçadaki Kürtlerin özgürlük damarini kesmek istiyor, bitirmek istiyor bu saldiriyla. Gerilla kendisini korumasini bilir, savasir.

Iran Kürt özgürlük damarini kökten bitirmek istiyor, çok tehlikelidir. Bu bölgesel boyuta sahip bir saldiridir. Türkiye Iran'i sahaya sürüyor ama Iran tehlikenin farkinda da degil. Iran tehlikeli oynuyor, Türkiye'de bunu anlayacak kimse yok.

Iran burada durmayacaktir, Kürtlerden sonra Türkiye'yi de baskisi altina almaya çalisacaktir, çünkü Iran bölgede Israil'e kadar hegemonyasini kurma pesindedir.

Türkiye Iran üzerinden Kürtleri halletmeye çalisiyor. Bölgesel bir plan bu.

Beni taseron olarak kullaniyorlar

Ben burada pratik önderlik yapamayacagimi, bu sartlarda bunu sürdüremeyecegimi söylemistim. Her iki taraf da bana bir seyler söylüyor. Devletin, AKP'nin zaten ne yaptigi ortada. Her iki taraf da beni idare ediyor. Aslinda bu bir santajdir. Kandil beni taseron olarak kullaniyor. Devlet de heyeti taseron olarak kullaniyor. Her iki taraf da beni taseron olarak kullaniyor.

Her iki tarafin beni taseron olarak kullanmasina son veriyorum. Bugün itibariyle buna son veriyorum. Benim yapacaklarim bitti. Bundan sonra benim rolümü sürdürmem için saglik, güvenlik ve özgür hareket alaninin saglanmasi gerekiyor. Artik bunlar olmadan hiçbir sey yapmiyorum. Bu sekildeki pozisyonum devlete de, Kürtlere de zarar veriyor. Bu kosullarda baris görüsmesi yapilamaz.

Erdogan su anda Çiller rolüne soyunmus. Operasyon üzerine operasyon yapiyor. Heyet de üzerine düseni yapmadi. KCK de üzerine düseni yapmadi. Bu sekilde yol da alamiyoruz. 'Devletin ali menfaatleri' deniliyor ya, devlete de Kürtlere de zarar veriyor. Bu sekilde bu kosullarda daha fazla sürdürmem Kürtlerin yararina degil.

Ben her iki tarafin da islerini kolaylastirdim, onlara öneriler sundum, onlara çözüm yolunu gösterdim, protokoller sundum, islerini kolaylastirici adimlar attim. Daha ne yapayim? Daha fazlasini ayda yilda bir burada bir saat konusarak mi yapacagim! Daha ne yapayim? Ama her iki tarafin da tavirlari baska. Beni de burada taseron gibi kullaniyorlar. Her iki taraf da beni idare ediyor. Ben idare edilecek birisi degilim. Bunu böyle bilsinler. Ben Kürtlerin onuruyla oynanmasina izin vermem, buna hiçbir sekilde müsaade etmeyecegim.

Hükümet bitirecekse bitirsin

Kürt siyasetçileri sunu bilmeli. Ikide bir "biz halki tutamiyoruz, biz kitleyi zor durduruyoruz, kitle patlama noktasindadir. Sorun çözülmezse devrimci halk savasini baslatiriz, savasa da barisa da haziriz" diyorlar. Seni tutan mi var, yapar misin yapmaz misin, sen bilirsin. Ama bu sekilde daha fazla benim üzerime yikma. Türkiye de, ikide bir "bitirecegiz, söyle bitirecegiz" diyor. Sen de bitireceksen bitir.

AKP savas istiyor, çözüm istemiyor. Bu sekilde, Basbakanin o çokça deger verdigi analarin gözyaslari böyle dinmez. Analarin gözyasini dindirmek için silahli güçleri güvenli bir yere çekeyim diyorum, buna bile cevap vermiyorlar. Tersine her gün operasyonlar var, çatismalar yasaniyor, asker, gerilla ölüyor. Kanin aktigi yerde baris nasil gelisir? Hükümete açik mektubumdur. Eger gözyasinin dinmesini istiyorsaniz, gerillayi güvenli bir yere çekmemin yolunu açin. Böyle yaparsaniz bir hafta içinde çözeriz.

Savasin gümbür gümbür geldigini bunu durduracak tek kisinin ben oldugumu söyleyenlere diyorum: Ben burada ayda yilda bir yaptigim bir iki saatlik görüsmeyle mi bunu basaracagim. Yapabiliyorsa bu kosullarda gelip kendileri yapsin. Bu kosullarda kim bir sey yapabilir. Öcalan'in rolünü oynamasi için hükümetin adim atmasi lazim, irade göstermesi lazim.

Gerilla da süreci iyi anlamali

30 yildir herkes tüm yükü omzuma atmis. 30 yil disarida 13 yildir da burada sirtimda tasiyorum. Benden, benim bu önderlik tarzimdan sürekli yardim almaya alismislar. Beni sürekli çalistiriyorlar. Ama artik kendilerine daha fazla yardimci olamam.

Ben heyete de bu sartlarda daha fazla sürdüremeyecegimi anlatmistim.Heyetle herhalde bir kez daha görüsürüm.Bu kararimi onlara da anlatacagim.Bundan sonra her iki taraf anlasabilirlerse anlassinlar.Bundan sonra bu kosullarda ben yokum.Kendi aralarinda anlasiyorlarsa anlasirlar, savasiyorlarsa savasirlar, ben karismiyorum.

Benim rol almami isterlerse üç sartim var;saglik, güvenlik ve özgür hareket etme.Bu üç sarti saglayabiliyorlarsa ben devam ederim.Iki taraf da rolüm konusunda anlasirlarsa,saglik,güvenlik, özgür hareket alani yaratirlarsa,rolümü oynarim.Bu sartlari saglayamiyorlarsa ben daha fazla devam etmeyecegim.

Bazi Kürt aydini geçinenler de hâlâ sirtimdan geçiniyor, hâlâ beni kullanarak varlar.Bazilari buradayken her seylerini biz karsiliyorduk.Her türlü imkani sagliyorduk.Bunlar Avrupa'da da bizim sirtimizdan geçindiler.Simdi de 13 yildir benim sirtimdan yasatiyorlar kendilerini.Hiçbir sey yapmiyorlar ama yine de bana saldiriyorlar.Su anda bile sirtimdan geçiniyorlar.Bu sayede Türkiye'ye dönüyorlar ve hâlâ bana saldiriyorlar!

Evrim Demir süreci anlamisti,ama KCK,PKK,BDP,DTK,bunlar anlamis degil.Bu sürecin gerçek anlayani ve öncüsü Evrim Demir'dir.Mustafa Malçok da ayni sekilde.Her ikisi de çok genç,saygi duyulacak öncülerimizdir.

Ama bu sekilde kendilerini feda etmeleri yerine kendilerini özgürce ifade edebilecekleri yasam olanaklarini olusturmalarini tercih ediyor,öneriyorum.

Dersim ve Bingöl seçimlerde beklenenin elde edilemedigi yerler.Bu durumun degerlendirilmemesi, üzerine gidilmemesini esefle karsiliyorum.Dersim'i idare eden, Dersim'i yönlendiren bir Gladio var. Ayni sekilde Bingöl'e yerlesen Bingöl'ü de idare eden bir Gladio var.Ama her iki yerdeki Gladio da ayni merkezden yürütülüyor.