ERTUGRUL KÜRKÇÜ "Polis Fezlekesi Yargi Karari Haline Geliyor"
Emek,Demokrasi ve Özgürlük Bloku adayi olarak Diyarbakir'dan milletvekili seçilen Hatip Dicle'yle ilgili YSK kararinin açiklanmasindan sonra Mersin'den Blok milletvekili seçilen Ertugrul Kürkçü'yle karari, toplumsal taleplerin suçlastirilmasini ve Blok'un geldigi noktayi konustuk.
- Dün aksam yasanan sicak bir gelisme var.Yüksek Seçim Kurulu,Hatip Dicle'nin milletvekilliginin düsürülmesine karar verdi...
Hatip Dicle'nin milletvekilliginin iptali ve onun yerine baska bir milletvekili seçilmesi gerektigine dair karar, bir bütün olarak hukuk, siyaset, vicdan, ahlak, tarih gibi pek çok veriye dayanarak karar vermesi gereken bir kurumun, bunlari atlayarak bir darbe yapmasi olarak görülmeli. Ben öyle görüyorum. Siradan bir hukuki islem sayilmasi bence olanaksiz. Yargitay'in onama karari da onun ardindan gelen bu karar da, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku milletvekillerine karsi olusturulmak istenen barikatlardan bir tanesi. Bununla ilgili olarak hukukçular elbette gereken islemleri yapacaklar, ancak ben halkin vicdaninin bunu kabul etmeyecegini, basta Dicle'nin seçim bölgesi Diyarbakir'da olmak üzere bütün Blok milletvekillerinin bununla ilgili tutumlarini ortaya koyacagini biliyorum. Ortaya konacak tutum konusunda simdiden kesin bir sey söyleyemesem de bir protesto tavri alacagimizi biliyorum.
- Özellikle son yillarda yasalarda yapilan bazi düzenlemelerle insanlar açisindan tamamen mesru olan bazi talepleri savunmanin giderek daha fazla suçlastirildigini görüyoruz. Bunu en sert haliyle ve çok daha önceden beri Kürt politik mücadelesinde görüyoruz belki, ama onun disinda da, mesela hidroelektrik santrallerle ilgili, parasiz egitimle ilgili, geçici ve güvencesiz çalistirmayla ilgili konularda savunulan taleplere de siddetle karsilik verildigini görüyoruz. Bu tür talepleri sokakta, meydanlarda savunmak için yapilan eylemlerin birçok kez terör suçlari kapsamina alindigini, en hafifinden Hopa olayinda oldugu gibi polise mukavemet, kamu malina zarar kapsaminda degerlendirildigini, tutuklamalar yapildigini görüyoruz. 2011 seçim ortami, 2007 ile karsilastirdiginda nasil degerlendirilebilir?
2007-2011 arasinda AKP tek parti rejimini konsolide etti ve simdi de buna kus kondurmaya hazirlaniyor. Gerçi bunun için gerekli parlamenter toplami henüz elde edemedi, ama simdiden hangi partiden kimi söküp kendi gruplarina monte edeceklerini planlamaya baslamislardir. Özellikle 2009'dan itibaren toplumsal muhalefete yönelik, kriminalizasyon dedigimiz yöntem, tek parti rejimi için baslica yöntem oldu. Geçmiste yargiçlar genellikle bu çerçevenin disinda kalirlardi, simdi yarginin da sürece eklenmesiyle hükümet, içisleri bakanligi, emniyet, terörle mücadele dairesi, özel yetkili savcilar, özel yetkili agir ceza mahkemeleri, hepsi bütün bir sistem olarak çalisiyor. Dolayisiyla polis fezlekesinin yargi karari haline gelmesine yönelik bir süreç isliyor. Su anda polisin yarginin yerine geçtigi, yarginin da polisin görüslerine itibar ettigi yeni bir uygulamayla karsi karsiyayiz. Pek çok platform, toplumsal muhalefet açisindan, kullanilamaz ya da kullanilmasi için yüksek bedeller ödenmesi gereken platformlar haline geliyor. Iletisim kanallarinin tikanmasi da cabasi. Internete getirilen yasaklar, internet sitelerinin üstünde bir hayalet gibi dolasan polis kontrolü, hepsi bir arada ele alindiginda muhalefet için hakikaten sokaktan baska anlamli bir yol birakilmiyor. Tabii sokagin da bu sartlarda kullaniminin giderek sinirlandirildigini, siradan bir basin açiklamasinin bile büyük bir çaba gerektiren bir faaliyet haline geldigini not edelim. Ama ben eninde sonunda insanlarin kendi haklari için mücadele gücünün iade oldugunu görüyorum. Her yerde bu kisitlamalara karsi güçlü atilimlar var. Dolayisiyla bizim grup araciligiyla parlamentoya yansiyacak olan da budur. Önümüzdeki dönemde toplumsal mücadelelerin giderek ivme kazanacagi görüsündeyim.
- 2007'de güçbirligi adaylarina Istanbul'da aydinlardan gelen destekle karsilastirildiginda bu seçimlerde Blok'a aydinlardan gelen destek hangi düzeyde oldu?
Bence çok daha yaygin bir aydin destegi var. Belki liberallerin destegi azaldi, ama aydinlardan gelen, özellikle yeni kusak aydinlardan gelen destegin çok büyüdügünü söyleyebilirim. Belki söyle söylemek dogru olur: Aktivistler ve aydinlar su anda Blok'a ana muhalefet partisi rolü biçiyorlar. Ama siyaseti AKP'nin hegemonya alaninda kurmaya kararli olan, bundan nemalanmaya kararli olanlar Blok'la 2007'de kurduklari iliskiyi yenilemediler; bu taahhüdü kendiliklerinden bozdular. Bu, kayip olarak görülebilir, ama bütün olarak baktigimizda ben her seyin yerli yerine oturdugu bir süreç olarak gördügümü söyleyebilirim.
- Blok için karar mekanizmalari ne olacak?
Karar mekanizmasi, parlamento grubu esasen. Öte yandan Demokratik Toplum Kongresi, isleyis ilkeleri geregince milletvekillerini kendi dogal üyesi sayiyor. DTK, sadece Kürt halkina, Kürt özgürlük hareketinin temsilcilerine degil, daha genis bir toplumsal spektruma hitap eden bir danisma mekanizmasi; kendisi karar alip icra eden degil de, icraci kurumlara tavsiyede bulunan bir heyet. Ben Blok'u meydana getiren güçlerin bir toplanma merkezi daha olmasi gerektigini düsünüyorum. Seçimler öncesinde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Cephesi adini verdigimiz bir olusumun insasi yolundaydik. Seçim sürecinde bu oldugu yerde kaldi ve bir seçim ittifaki örmekle ilgilendik. Ama simdiden sonra kaldigimiz yeri anlamlandirip yeni bir hat çizmemiz lazim. Baris ve Demokrasi Partisi'nden gelen bir çati partisi önerisi var. Bence de Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun siyasal bir örgüte kavusturulmasi makul ve rasyonel.bir hamle olabilir. Burada bir tek hususa dikkat çekmek isterim. Bu çati partisi meselesi, 2009'dan beri, simdi Blok'u olusturan bazi gruplarda ihtilafli bir meseleydi. Sosyalist Demokrasi Partisi, Sosyalist Parti, biz [Sosyalist Emek Hareketi], Baris ve Demokrasi Partisi, emek eksenli bir program çerçevesinde Demokrasi için Birlik Hareketi adi altinda sürdürdük çabalari. Bu çabalar da Cephe girisimi baslayinca bir doyum noktasina ulasti. Bütün bunlarin bir degerlendirilmesinin yapilmasi lazim. Demiri tavinda dövmek ve Meclis açilirken bu konularda bir çerçeveye ulasmis olmak lazim. Ben sahsen Blok'un seçim bildirgesini ve onun etrafinda olusan yerel seçim açiklamalarini çok önemli belgeler olarak görüyorum.
Bu haber 828 defa okunmuştur.