20 Temmuz 2013, 13:33
Emniyet - Sen'i Kurdu İhraç Edildi
'Böcekler bile bizden değerli'
Emniyet - Sen'i Kurdu Ihraç Edildi 'Böcekler bile bizden degerli'Emniyet Sen Baskani,Ayse Arman'a teskilat içindeki yildirma politikasini anlatti. Ayse Arman / Hürriyet - Inaniyorum ki...
Gezi’den sonra hiçbir sey eskisi gibi olmayacak.Polis teskilati dahil.Toplumun her kesiminde bir farklilasma,bir degisim çabasi gözleniyor.
Birkaç gün önce basladigim polis röportajlari Faruk Sezer’le son buluyor.Sezer,Emniyet Sen’in baskani.Sendika faaliyetlerine katildigi için meslekten ihraç edilmis.Teskilattaki haksizliklara dur diyebilmek için Emniyet Sen’i kurmuslar.Ve her geçen gün biraz daha seslerini yükseltiyorlar.
Mücadeleden vazgeçecek gibi de durmuyorlar!
Kaç yil aktif polislik yaptiniz?
19.
Neden ayrildiniz?
Ayrilmadim,ihraç edildim!
Sebep?
Sendika kurdugumuz için.
Ihraç edildiginizi ögrendiginizde ne hissettiniz?
Silahimi teslim ederken gözlerim doldu.Dile kolay 19 yil.Ama teskilati tanidigim için böyle bir sey bekliyordum.
Polisin,sendikalasmasi serbest mi?
Anayasamizin 12.13. ve 51. maddeleri, polise bu hakki veriyor. 90.maddesinin atifta bulundugu uluslararasi sözlesmeler de. Ama “Ne ölçüde kullanilacagi kanunla belirlenir” deniyor. Bu da hiç mümkün olamayacagi anlamina gelmiyor. Ne var ki, 4688 sayili kanunun 15.maddesinin J bendinde yasaklanmis.Böyle bir durumla karsi karsiyayiz.Anayasada mümkün,kanunda degil!
INSALLAH DÖNERSINIZ DIYEN POLISE SORUSTURMA AÇILDI
Su an emniyette ayiklama var mi?
Ayiklama ne kelime cadi avi sürüyor. Bizim amacimiz bu arki kirmak zaten. “Bu hukuka aykiri cadi avi son bulacak” diyoruz. Beni ihraç ettiler ama hukuk disi ihraç ettiklerine Allah da sahit, kul da, beni atanlar da. Bir tane meslektasim ihraç haberimin altina, “Insallah tekrar dönersiniz” diye yorum yazmis. Hakkinda sorusturma açildi.
Su anda kaç kisiye sorusturma açildi?
Geçen gün Emniyet Müdürlügü, “Sosyal medyada yer alan 10 bin polise sorusturma açildigi” haberini yalanladi. O zaman kaç kisiye sorusturma açildigini açiklamasini istedik. Bize göre 10 binden fazla. Biz atildik, su an üst düzey yöneticilerimiz, il yöneticilerimizin tamami ihraçla yargilaniyor.
1-2 ay içerisinde 250 arkadasimiz daha ihraç edilecek. Bu hukuksuzlugu isyan ediyoruz.
Her seyin düzelecegine dair bir umudunuz var mi?
Olmasaydi bu mücadeleye girmezdik. Artik bir sendikamiz var, polislerin de o sendikaya katilmasini, destek olmasini bekliyoruz...
Bu durumda polisler, haklarina ne kadar sahip çikabiliyorlar?
Çikamiyorlar. Zaten sendikayi kurma sebebimiz de bu. Biz, teskilatta reform isteyen polisleriz. Size günlerdir konusan polisler gerçekleri anlatiyorlar. Gezi Parki’nda net bir sekilde görüldü, polisler sadece öne sürülen kisiler. Lojistik destekleri filan yok.
Kaderleri amirlerinin iki dudagi arasinda, 18 gün boyunca evlerine gidemediler. Hiçbir yetkileri yok, inisiyatif kullanmalari mümkün degil. Biz artik bu gidisata “Dur!” demek istiyoruz.
BÖCEKLER BIZDEN DEGERLI
Teskilatta tam olarak neler yasaniyor?
Acikli seyler. Öyle kokusmus bir sistem ki, itiraz eden polis olursa yildirarak bas etmeye çalisiyor; bas edemediklerini de intihara sürüklüyor…
Nasil yani?
Art arda bu kadar çok polisin intihar etmesi tesadüf olamaz degil mi? Amirinin özel isini yapmadigi için sürülen, bir günde içinde bes kere görev yeri degistirilen polisler var. Antalya’da daha geçtigimiz hafta 5,5 aydir oradan oraya sürüldügü için bir polis isyan etti, meydanlara çikti, “Artik yeter bana bunu yapmayin!” diye haykirdi...
Bunlarin sebebi ne?
Söyle bir anlayis yaygin: “Amirin özel isini yapmayan, kötü memurdur. Kötü memurun sonu da sürgündür!” Bu kadar net. Amir, “Oradan iki çay getir!” diyebiliyor memura. Oysa teskilatta, çayci kadrosunda arkadaslarimiz var. Buna ragmen, sirf egosunu tatmin etmek için memurdan çay istiyor.
Ya da çocugunun soförlügünü yaptiriyor, “Git okulunun önünde bekle, çikinca al getir” diyor. Memur da iki saat orada dikiliyor. Sorsaniz, bahane hazir: “Personel yetersiz” derler. Nasil yetersiz! 250 bin personel var, Avrupa standartlarina yakin. Anlayacaginiz bu teskilatta isler keyfi yürüyor.
Amirlerle memurlarin çalisma sartlari farkli yani…
Elbette. Amirler, kendilerini ‘isveren’ olarak görüyorlar. Islerine gelmeyen bir durum ortaya çiktiginda, “Meslegini elinden alirim! Köyüne geri gönderirim!” laflari basliyor.
Oysa amir olmak, ona böyle söyleme hakki vermiyor. Ikisi de devlet de memuru, amir de, memur da. Ama iste, memurun çorabina, ense tirasina, sakalina takiyor. Cebinde pamukla gezen amirler gördüm ben…
Niye?
Trasi, sinek kaydi olmus mu, olmamis mi onu anlayacak. Pamugu aliyor, yüzüne sürüyor, parça kalirsa, “Sakal tirasi olmamissin!” diye ceza veriyor. Oysa, sakali gür arkadaslarimiz var. Ben mesela biraz önce tiras oldum ama simdi pamuk sürsen, kalir yüzümde. Ceza vermek istiyorsan, her seye verebilirsin. Onlar da hiçbir firsati kaçirmiyor. Telefonda konusman suç, sosyal medyada olman suç, ekip arabasindan çikman, bekleme yapman suç, günes gözlügü takmak bile suç!
Bayagi ‘böcek’ gibi mi davraniyorlar?
Böcekler bile bizden kiymetli! Buna ragmen biz amirleri degil, sistemi elestiriyoruz. Ya da söyle diyelim, sistem içinde yanlis yapan amir ve memurlari.
Polis teskilati, hangi kanunlarla yönetiliyor?
Iste sorun bu! Her sey nuh nebiden kalma. ‘Emniyet Teskilati Kanunu’ desen 1937 tarihli. Bir de ‘Polis, Vazife ve Salahiyetler Kanunu’ var. Ismi bile Osmanlica. O kadar eski. O da 1934’ten beri yürürlükte. ‘Emniyet Örgütü Disiplin Tüzügü’ var, o da 1978’den kalma…
POLISIN YÜZDE 94'Ü ÜNIVERSITE MEZUNU
Neden yenilenmemis o kanunlar?
Çünkü istemiyorlar! Çagdas kanunlara tabi olacak polisi, istedigin gibi yönetemezsin. Dag kanunundan daha berbat kanunlarla yönet ki, istedigin gibi kullan.
E bu durum da birilerinin isine geliyor ki, aynen böyle devam ediyor. Artik polisin yüzde 94’ü üniversite mezunu, 30’larda çikardigin kanunla onlari yönetebilmen mümkün mü?
Peki polis bu sartlari degistirebilmek için çaba göstermiyor mu?
Sendikadan önce bireysel mücadeleler vardi. Ama bir faydasi olmadi. Birlikten güç dogar diye birlestik. Öteki türlü, ‘psikolojisi bozuk… Kötü polis… Tembel polis’ gibi tabirlerle suçlaniyorduk. Gerçi, bana kimse bugüne kadar özel isini yaptiramadi…
Siz nasil basardiniz?
Eger kanunu bilirsen, hakkini aramayi bilirsen, kimse seninle ugrasamaz. Ama herkes bilmiyor. Bir kere kolunu kaptirirsan, gövdeni de ruhunu da gitmis bil. Emniyet Sen’in Genel Baskani da ben de, simdiye kadar, tek bir cezasi bile olmayan polislerdik. Kanunu iyi bildigimiz için, hiç açik vermedik.
80’lerden kalan düdük ve eldivenimi bile, meslegi birakana kadar cebimde tasirdim. Ola ki benimle ugrasmak isteyen biri, “Düdügün nerede?” diye sorar diye. Çünkü o düdük yoksa, isterse ceza verebilir. Kimse bana “Neden çorabin gri?” de diyemezdi çünkü kanunda yazildigi gibi hep siyah çorap giydim. Ve siyah iç çamasiri. Resmi ayakkabinin disinda ayakkabi giymedim. Oysa bize verilen resmi ayakkabilar adi, ayagi pisiren ayakkabilar.
“Teskilat gelisti” deniyor ama bu ayakkabilar yüzünden ayak yapisi bozulan pek çok memur var. Olsun, ben yine de giydim. Ama giymedigi için ceza alan tonla arkadasimiz var.
10 YILDA 630 POLIS INTIHAR ETTI
Sendika kurmanizin en önemli sebebi…
Tabii ki intiharlari önlemek. Bu meslekte uzun süre kalinca, o kadar çok intihar olayina tanik oluyorsun ki, için oyuluyor. 8 aylik polis memuruyken, oda arkadasim intihar etti. Ekip arkadasim intihar etti. Oysa intihar, bizim toplumumuzda, dinen kabul edilen bir sey degil. Buna ragmen, intihar eden arkadaslarimiz arasinda bes vakit namaz kilanlar vardi. Bu kadar dinine bagli insanlar nasil intihar etti? Demek ki bu teskilatta öyle kötü seyler yasadilar ki, maneviyatlarindan vazgeçip canlarina kastettiler.
Samsun’da intihardan vazgeçirdigimiz arkadasimiz, 13 bin liralik borcu için canina kiyacakti. Oysa bir polis sandigi var. Bu sandik ne ise yariyor? Biz sendika olarak diyoruz ki, zor durumdaki arkadaslarimizi tespit edelim, sandiktan aldigimiz parayla borçlarini kapatalim ve 60 ay takside baglayalim. Yavas yavas ödesin, kurtulsun.
Düsünsenize, kendi sandigimdan borç alabilmek için amirimden izin almam gerekiyor. Kendi parami çekmek için. En büyük mobbing budur. Polisi adam yerine koymamanin kanitidir.
BASKILAR YILDIRMALAR VE BITMEZ BIR MOBBING
Sendikanin çalismasindan ne kadar memnunsunuz? Ne kadar mesafe kat edebildiniz…
8 ayda önemli adimlar attik. En önemlisi, farkindalik yarattik. Sonra, gönüllerde kabul gördük. Su an 11 bin üyemiz var. 250 bin de gönüllü üyemiz. Ayrica, yöneticiler bilincinde, “Artik Emniyet-Sen var” algisini yerlestirebildigimiz için arkadaslarimizin ugradigi bazi haksizliklarin önüne geçebildik.
“Çocuklarimi artik resmi arabayla okula göndermiyorum, tedirgin oluyorum çünkü Emniyet Sen var” diyen bir müdür biliyorum mesela. Biri bile huzursuz oluyorsa, gelecekten umutlu olmamamiz için hiçbir sebep yok…
Bütün polis teskilati içinde, 11 bin üyenizi, ciddiye bile almiyorlardir…
Olur mu? Çok aliyorlar. O yüzden de bizimle ugrasiyorlar.
Intiharlarin ana sebebi, çalisma sartlarinin kötülügü mü?
Yok degil. Bir sürü sebep var. Baskilar, yildirmalar, mobbingler, izin alamamak yüzünden aile kavgalari, maddi sorunlar… Intihar edenler için diyorlar ki, “Psikolojisi bozuktu!” Iyi güzel de, bu teshisi koyabildigine göre, onun psikolojisinin bozuk oldugunu biliyordun.
Sormazlar mi adama, biliyordun da, niye yardimci olmadin? Niye silahini almadin? Silahiyla dolasmasina izin verdin? Niye kafasina sikincaya kadar bekledin? Ve en önemlisi, sorunlarini giderebilmesi için, neden sartlarini iyilestirerek yardimci olmadin?
HAYROLA, HANIMLA SORUN VARMIS...
Psikolojik sorunu olan adama ne yapiliyor teskilatta?
Sorusturma açiliyor! Sonra da sürülüyor!
Psikolog- msikolog?
Rehberlik diye bir birim var. Ama ne ise yaradigini bilmiyoruz. Gidiyorsun, sorununu anlatiyorsun, ertesi gün amirin karsina geliyor, “Hayrola haniminla sorunun varmis!” diye seni azarliyor. Böyle vakalarla karsi karsiyayiz. Yardimci olmak istiyorlarsa, gerçekten olsunlar.
Intihar oranlari ne seviyede?
Bize göre son on yilda 630 civari. Ama Emniyet Genel müdürlügü 320 diyor. Oysa, biz bu rakami, sehirlerdeki temsilcilerimizden sicagi sicagina aliyoruz. Emniyet Genel Müdürlügü’nun resmi rakamlarina göre 1990-2010 arasi 516 intihari var. Ilginç olan nokta su, bunun 427’si polis memuru. Sadece üçü birinci sinif emniyet müdürü.
Intihar eden ikinci sinif emniyet müdürü yok. Üç ve dördüncü 4. sinif emniyet müdüründen birer tane var. 1 emniyet amiri, 6 bas komiser, 4 komiser, 7 de komiser yardimcisi… Orantisizliga bakar misiniz? Demek ki yüksek rütbeliler arasinda bunalim geçiren yok? Aile hayatlari mükemmel, her isleri yolunda… Polis memurlarini hiç sormayin…
Bu yil intiharlar ne durumda?
2012’de 20, bu yilin ilk 6 ayinda 20’yi buldu. Eskiden açiklanmiyordu bazi intiharlar, gizleniyordu. Ama sendika olunca, saklanamaz hale geldi.
Intihar etmek ‘suç’ mu?
Suç tabii. Intihara tesebbüs, tedaviyi gerektiren bir durum degildir, memurun hakkinda hemen sorusturma açilir. “Neden?” diye sorulur, ceza verilir, baska bir yere sürülür.
Bakin söyle seyler yasaniyor bu teskilatta, bir polis intihara tesebbüs ediyor, ölmeden kurtariliyor, sorusturma açiliyor, cezalandiriliyor, Köprü’ye sürülüyor.
Intihar etmek isteyen birinin gönderilecegi en son yer, hani orada basaramadin, burada tamamla der gibi. O polis de zaten, “Intihar ettim çok sükür ölmedim, ama beni Köprü’ye sürdünüz. Buradan her gün biri asagiya atliyor. Ne demek istiyorsunuz? Yarim kalan isimi tamamlamak için mi beni buraya gönderdiniz?” diye dilekçe yaziyor. Onun üzerine apar topar alip Vatan Emniyet’te bir büroya veriyorlar…
gerçek gündem
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 1249 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|