Karakter boyutu :
21 ?ubat 2013, 06:39
Prof.Öztürk,Beykoz'u yönetmeye talibimProf.Öztürk,Beykoz'u yönetmeye talibim
Prof.Öztürk,Beykoz'u yönetmeye talibim Siyaset,sosyal hayat ve bilimsel dünyaya dek bir çok soruya cevap veren Prof.Öztürk evinin kapilarini Dost Beykoz'a açti... 2014 Yilinda yapilacak olan mahalli seçimlerde CHP’den Beykoz Belediye Baskan Aday adayi olacagini açiklayan Prof. Dr. Hüseyin Öztürk evinin kapilarini Dost Beykoz’a açti… Siyasetten, ülkenin sorunlarina, sosyal hayattan bilimsel dünyaya varana dek bir çok soruya cevap veren Hüseyin Öztürk, 2014 yilinda yapilacak yerel seçimlerde CHP’den aday adayi olacagina dogrularken, bu dogrultuda çalismalara basladigini ve Beykoz halkinin kendisine sahip çikacagina inandigini söyledi. Dost Beykoz Genel Yayin Yönetmeni Murat Miniç’in sorularina cevap veren Hüseyin Öztürk, 1999 Seçimleri’nde CHP’nin baraj altinda kalmasiyla partiye girdigini ve o gün bugündür CHP’de aktif siyaset yaptigini kaydetti. Hüseyin Öztürk kimdir? Ben 1962 Mayis,Giresun Tirebolu dogumluyum.Ilkokulu Tirebolu'da bitirdim. Ardindan Beykoz’da Ziya Ünsel Ortaokulu’nu ve Pasabahçe Ferit Inal Lisesi’ni bitirdim. 1981 yilinda Istanbul Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi’ne girdim ve 1985'te mezun oldum. Iki yil özel sektörde çalistiktan sonra Istanbul Üniversitesinde master ve doktora yaptim… 8 yildir da Istanbul Üniversitesi'nde Jeoloji Profesörü olarak çalisiyorum. Istanbul Üniversitesi’nde Çevre Sorunlari Arastirma Uygulama Merkezi Müdür Yardimciligi daha sonra Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlügü ve Istanbul Üniversitesi Senatörlügü görevlerinde bulundum. Istanbul Üniversitesi'nde verdigim iki temel ders var… 1.si Çevre Jeolojisi dersi; yerlesim planlamasi, dogal afetler, dogal kaynaklar ve sürdürülebilirlik üzerine. 2.’si de maden yataklarinin aranmasi ve bulunmasi. 40 yildir Beykoz’da yasiyorum Iki kizim var, biri 22 biri 18 yasinda. Büyük kizim ODTÜ Deniz Bilimlerinde master yapiyor. Küçük kizim da üniversiteye hazirlaniyor. Dört kardesiz. Agabeyim Bayram Öztürk Deniz Biyolojisi Profesörüdür. Bir kiz kardesimiz yurt disinda yasiyor ve küçük kardesim Mehmet Öztürk'te bir denizcilik firmasinda yöneticidir. Esim ögretmendir. 16 yildir Senevler de Atatürk Ilkögretim Okulu’nda sinif ögretmeni olarak çalisiyor. 32 yil Incirköy'de 8 yildir da Körfez Konutlarinda olmak üzere kirk yildir Beykoz’da yasiyorum…. Hocam sosyal faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Bizim en önemli sosyal projelerimiz, kurmus oldugumuz Türk Deniz Arastirmalari Vakfi (TÜDAV)’da gerçeklesti. 1998 yilinda "Beykoz Çevre Sorunlari Sempozyumu"nu da bu vakif adi altinda yapmistik. Bununla beraber Istanbul Jeoloji Mühendisleri Odasi’nin da Istanbul Sube Baskaniyim. Iki dönemdir kongreyle seçilerek bu görevi yürütüyorum. Üç bine yakin üyemiz var ve ciddi zaman ayirdigimiz bir kurum. Tabi Beykoz'da denizle ilgili faaliyetlerimiz oldu daha çok. Mesela dalis kurslari düzenledik, "Istanbul Bogazi Yasamali" etkinligimiz oldu, dalyanlarimizi yasatalim, yerel balikçiligin korunmasi gibi ve Istanbul'un Sulari gibi Beykoz disinda da etkinliklerimiz oldu. Tabii bizim faaliyetlerimiz daha çok teknik boyutta olmustur. Bir spor kulübünde yada bir dernekte bir proje içinde yer almadim. Daha çok teknik isler yaptik. Peki bu çalismalariniz Beykoz’da yeterince ilgi gördü mü? Hak ettigi kadar görmedi. Çünkü Beykozlunun canli gündemine az giriyor bizim yaptigimiz isler. Bogaz'in deniz suyunun kirliligi ya da temizligi halki pek ilgilendirmiyor. Halk sagligi için, Bogaz'in daha nitelikli kullanimi için, daha ileride turizm için, önce Bogaz'in temiz olmasi gerektigini söyledik biz. Ama halkin bu anlamda pek hassas olmadigini görüyoruz. Tabii halkin öncelikli sorunu bu degil. Birde Beykoz'da bir isi kimin yaptigi da önem kazaniyor. Çok iyi bir sey yapiyorsunuz ama kendileri adina bir pay görmeyenler, özellikle siyasi manada bir getiri bekleyenler, o organizasyona destek vermiyor hatta görmezden geliyorlar. 1998 yilinda Beykoz'da bir ilki gerçeklestirdiniz. Beykoz Çevre Sorunlari Sempozyumu hakkinda bilgi verir misiniz? Tabii.1998 yilinda Beykoz Vakfi'ni ziyaret ettik. Böyle bir düsüncemiz oldugundan bahsettik Beykoz Vakfi'yla beraber yapalim dedik.. Rahmetli Sahin Köktürk Hoca o zaman vakfin baskaniydi. Onlarda yönetim kurulunda görüstükten sonra destek verdiler. Ben bu isin organizasyonunu üstüme aldim. Ahmet Mithat Efendi ilkögretim okulunda yaptik. Orda çok güzel bildiriler sunuldu. Iki gün sürdü. Hatta o zaman bazi sendikalar çevre konusuldugu için tabi, ilk basta fabrikalarimiz mi kapatilacak gibi bir algiyla yaklastilar ama sonra isin içine girince onlarda memnun kaldilar. Ben zaten sempozyum kitabinin önsözünde amacimizi çok açik sekilde yazdim. Bu yapilarin kapatilmasi degil de çevreyle barisik yasatilmasi,yerine gelecek yapilarin da bir an önce yapilmasi için neler yapmamiz gerektigini detayli sekilde anlatmistik. Sempozyum Kitabindan bahseder misiniz neler var içeriginde? Bu kitabi yeterince insan bilmiyor. Bu kitabin içinde Beykoz'un her seyi var. Beykoz'un suyu, havasi, agaçlari, anitlari,tarihi,çesmeleri var. Beykoz'un eko turizmi, dalis alanlari, jeolojisi, ormanlari ,balikçiligi, zenginleri var, yani Beykoz'la ilgili bir bas ucu kitabi denilebilir. Bu kitabin basilmasinda zamanin Kaymakam'i Çoskun Ertürk ve dönemin Belediye Baskani Yücel Çelikbilek'in de katkilari olmustur. Bunu da ifade etmek lazim. O gün bes bin adet basildi ama maalesef bugün hiçbir yerde yok. Belediye çalisanlarina da sorsaniz, vakiftakiler de üniversitedekiler de bilmez. Demek ki böyle bir bilgi ihtiyaci yok insanlarda. Yada hayatin kosusturmasindan ilgilenemiyorlar. Tabii anlayisla karsilamak lazim. Daha hayati ihtiyaçlar var ama bunlarda hayati ihtiyaçlar. -Insanlar nasil bir hava soludugunu bilmesi lazim Hangi havayi soludugunu, hangi suyu içtigini, çocugunun yüzdügü denizi, aldigi radyasyonu bilmesi lazim. Saglikli bir toplum için bunlarda sart.Bazi olmazsa olmazlar var bu konuda ve bunu ögrenmemiz lazim. Biz bunun için bir pencere açtik. Sahin Hoca'da çok keyif almisti bu isten, rahmetli hocamizi da bu vesileyle saygiyla analim. Hüseyin Öztürk'ün siyasi faaliyetleri de var. Biraz da bu konuda konusabilir miyiz ? Ben 1999 yilinda CHP baraj alti kalinca CHP'ye üye oldum. O dönemden beri 3 yil Yüksek Okul Müdürlügü yaptigim dönem hariç, neredeyse 10 yil partinin içindeyim. Mahalle delegeligi yaptim, il delegeligi yaptim. Yerel yönetim komisyonunda ve bilim komisyonunda çalistim. Il de Istanbul'un Su Politikalari Sempozyumu’nu düzenledik bundan dört yil önce. Dolayisiyla ben CHP içinde partiyi bilen, parti içinde çalismis birisiyim. 2004'te üniversiteden istifa ettim ve yerel seçimlerde aday adayi oldum. Benim Beykoz'da CHP içinde bir geçmisim var. 2014 yerel seçimlerinde tekrar aday adayi olacak misiniz? Ben 2014 yerel seçimleri ile ilgili Beykoz'dan aday adayi olmakla ilgili çalismalara basladim. Zamani gelince aday adayi olacagim. Bunu ilk olarak ilçe yönetimi ile paylastim ve çalisma starti verdim. CHP Hüseyin Öztürk'ü niçin aday yapmali? Hüseyin Öztürk eski bir partilidir.Beykoz CHP içinde geçmisi olan, çalismalari olan biridir.Sadece ilçe de degil, ilde ve genel merkezde dahi çalismalari olmus bir partilidir. Ikincisi tam kirk yildir Beykoz da oturur. Ve hala Beykoz da oturur, Beykoz vatandasidir, kendini öyle görür. Ailem ve kardeslerim hepsi Beykozdadir. Üçüncüsü Beykozla ilgili kafa yormus, çalismalar yapmis projeler üretmis bir insandir. Adaylarda performans önemlidir Bunu basindan ve internetten girerseniz Hüseyin Öztürk atik su yönetimi, Hüseyin Öztürk Su politikalari, Hüseyin Öztürk bogazlar , Tuzla gölü, deprem, kentsel dönüsüm gibi, benim yürüttügüm kampanya ve projeleri görebilirsiniz. Dördüncüsü ben aday belirlemelerde performansi da önemli görürüm. Bir insanin yasam performansi gelecegi yerde ki performansinin da göstergesidir. Hangi kosuldan, hangi zorluktan, nereden nereye gelmis,nasil gelmis.Dolayisiyla bir adamin yasami vasatsa baskanligi da muhtemelen vasat olacaktir. Bu anlam da devlette de görev almis, odalarda seçimle is basina gelmis biri olarak ben performansimi yüksek görüyorum ve bu performansimi da belediye baskanligina yansitacagimi düsünüyorum. Öte yandan yer ve doga bilimleri üzerine, çevre sorunlari üzerine çalismalarim oldu.Istanbul'un büyük mühendislik projeleri sempozyumunu yaptik, yine Istanbul Su Sempozyumunu hazirliyoruz.Yani teknik anlamda da akademik niteligimin de buna uygun oldugunu düsünüyorum. Yasim ve aile konumum olarak da uygun oldugumu düsünüyorum. Bütün bunlari toplayinca partili ve Beykozlu olarak Hüseyin Öztürk olmali diyorum. CHP sizi aday gösterdi. Beykozlular niçin sizi seçmeliler? Bir defa öncelikle bir parti tercihi ve aday tercihi olacaktir bu gerçek. Birincisi biz buradayiz. Buraliyiz ve bizi geçmisten beri tanirlar. Yapacagimiz isin arkasindayiz.Güvenilirlikle ilgili seçmeleri lazim. Ikincisi artik halka dayali bir yönetim anlayisina geçmemiz lazim. Halka dayanan, seffaf, katilimci bir politikayi Beykoz'da uygulamak lazim. Daha çok zor durumda olan halkin yaninda olmak lazim. Ben bu noktada halkla bütünlesecegimizi düsünüyorum. Açik söylemek lazim, Beykoz’da bir yoksullasma sorunu var, sahipsizlesmis bir Beykozlu var gibi. Ben bunu saha da da birebir iliskilerde de görüyorum. Insanlarin gelecegi ile ilgili endiseleri var. Beykoz da fabrikalar bitti o halde bizi de bitirecekler gibi bir algi olusmus durumda. Bu güçsüzlesen, yalnizlasan kitlenin yaninda olmak lazim. Siyasetin beni heyecanlandiran tarafi budur. Biraz daha esitlikçi, özgürlükçü, dayanismaci ve sosyal demokrat çizgide bir yönetim sergilemek. Bunun için politikanin içindeyim.Ben tatile gidemeyen aileleri düsünüyorum, disarida ailece yemek yiyemeyen, sinemaya tiyatroya gidecek imkani olamayan aileleri düsünüyorum.Biz onlarla olmak için politika yapiyoruz.Biz Beykoz'u ve Beykozlular'i seviyoruz onlarinda bizi sevecegini düsünüyorum. Halk bir iletisim uzmanidir. Kendisini seveni gözlerinden tanirlar. Giresunlularla iliskileriniz nasil ? Her ne kadar sizin söyleminize biraz ters gibi dursa da hemserilerinizden destek istiyor musunuz ? Ilgi nasil? Hemserilerimden destek istiyorum ve onlarin da destek vereceklerini gözlemliyorum. Zaten genis bir akraba kitlesi olan ve aile baglari güçlü olan bir insanim. Sonuçta onlarin içinden gelen, onlarin iyi tanidigi ve zorluklar içinde üst noktalara çikmis biriyim. Ailenizin bu konuya bakisi nasil? Destek veriyorlar mi ? Bütün hanimlar eslerinin devamli yaninda olmasini isterler.Ben oda seçimlerine girerken esim bana girme demisti. Devamli toplantilar, sempozyumlar,programlar,seminerler yogun bir tempo. Bu karari alirken önce esime sordum.2014 için böyle bir hedefim oldugunu, bunun için bazi temaslarimiz olmasi gerektigini anlattim. O da bana destek olacagini söyledi ve yanimda olacagini söyledi. Büyük kizim daha verimli isler yap baba dedi. Bilimsel isler yapmami istiyor. Siyasete pek sicak bakmiyor. Gittigim yerlere esimle gitmeye çalisiyorum. Toplantilara gidiyoruz.Kadinsiz bir toplum olmaz.Toplum kadinlarla gelisir.Toplumun yarisini olusturan kadinlarin, bilgilerinden tecrübelerinden de yararlanmak lazim . Bu mana da esimden destek görüyorum.Tesekkür ediyorum kendisine. Söz buraya gelmisken esinizden Hüseyin Öztürk'ü dinleyebilir miyiz? 24 yillik evliyiz. Çocuklarim için çok güzel bir örnektir kendisi. Bizim eskiden beri kahvaltilarimiz olur. Hüseyin Bey bir konu atar ortaya ve o konu konusulur çocuklar bilemedikleri zaman hadi ansiklopediye bakalim der. Çocuklar o zamandan beri bilemedikleri bir konuda hemen kitaplara ya da ansiklopediye bakarlar. Mesela bir hafta siirle geçer kahvaltilar. Herkes kalkar bir siir kitabi getirir.Bu çocuklarimizin hayata bakisini degistirmistir. Iyi bir baba ve iyi de bir evlattir. Annesine babasina, dedesine babaannesine karsi saygilidir. Topragimiza çok bagli bir aileyiz Topragina çok baglidir, sene de bir kere de olsa memleketine gider.Bunu çocuklara da yansitir. Mesela imece nedir ben bilmezdim, çocuklara bu misir imecesini anlatirken bize de yaptirirdi. Kendisi kemençenin ezgisini yapar bizde sanki elimizde misir varmis gibi kizlarimla beraber ekermisiz gibi yapardik.Bunu hiç unutmam. Aile toplantilarimiz olur. Genellikle bizde toplanir aile üyeleri.Çok severiz ikimiz de misafir agirlamayi.Çok sinirli bir ani pek yoktur hep alttan alan taraf kendisi olur. Ilk adayliginda pek istememistim, çocuklarimiz da küçüktü. Simdi de çocuklarimiz büyüdü tam kendimize vakit ayiracagimiz zaman geldi. Ama bu sefer Beykoz'da birilerinin bir seyler yapmasi gerekiyor diye esimin de bu isi basarabilecegini düsünerek bende aday adayi olmasini istiyorum. Tabii destekliyorum da ... Sizce Beykoz’un en acil çözülmesi gereken sorunu nedir? Beykoz'da gittikçe büyüyen bir issizlik problemi var. Istihdam artirici projeler yapmamiz lazim. Beykoz'un bence en büyük sansi deniz. Önünden büyük bir su akan ve bu suyu yenilenen temiz bir suyu olan Beykoz var. Iyi denizci yetistirebiliriz. Mesela denizle ilgili yan kollar var. Tabii bu tek basina belediyenin basarabilecegi bir sey degil. Mesela ben Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulundayken Su alti kaynakçiligini lisanslandirma isine baslamistik. Dünya da çok yüksek ücretle çalisilan bir is kolu bu. Burada sanayi dalgiçligini baslatabilir. Bunun gibi denizle ilgili projeler yapmamiz lazim entegre projeler yaparak turizmi de iyi kullanarak Bogaz'dan verim almamiz gerekiyor. Beykoz halkinda, ‘gelisme oldukça bizi buradan gönderecekler’ algisi var, bununla ilgili ne düsünüyorsunuz? Hem Beykoz'u gelistirip, hem Beykozlulari gelistirmek mümkün. Esas bunlar olmazsa insanlarimiz issiz kalacak, kredi kartlarini ödeyemez hale gelirler. Buranin çocuklari da bu zenginlesmeden payini alacak. Bu Beykoz'un ön cephesi, denizcilikle, turizmle, balikçilikla tanismasi lazim. Beykoz'un çocuklari çalisacak buralarda, Beykozlular kullanacak. Beykoz'un gelismesi lazim, büyümesi lazim.Bu günkü sekliyle bu yapi sürdürülebilir degil.Bu haliyle gelecege tasiyamayiz.Ama buna Beykozlu kendi inisiyatifi ile karar vermeli. Artik Beykozlular buna karar verebilecek kadar bilinçli ve egitimlidir. Beykozlu sahip çikarsa davasina bunun üstesinden gelir. Yeter ki siz halkla beraber olun. Ama bu kiyi tesislerinin modernlesmesi demek… Beykozluya siz buraya yakismiyorsunuz demek degil.Tam tersine bunlar derhal yapilmasi lazim. Fabrikalarimiz yikildi yerine hemen yeni yapilarin kurulmasi lazim. Pasabahçede 7 yildizli bir otel yapiliyor, üniversiteler, hastaneler yapiliyor. Bu süreci nasil degerlendiriyorsunuz? Bu oteller, hastaneler, üniversiteler gerçekten önemli gelismeler. Bunlarin artmasi lazim.Fakat Beykoz'da baska bir gerçekte var. Beykoz Istanbul’da ki gelisim sürecinin çok disinda kaldi. Büyük mühendislik projelerinin hiçbiri Beykoz'da yok. Arka taraftaki 3. Köprü projesini bir Beykoz projesi saymaz iseniz, Beykoz'un ciddi bir ulasim metro sistemi yok, tramvay rayli sistemi yok, ulasim tüneli yok. Beykoz kaderine terk edilmis bir durumda. Beykoz Istanbul da en izole olmus, arka planda kalmis bir ilçe durumunda bence. Bir takim tesisler yapiliyor tabii ama ben Beykoz'un hizli yükselen bir ivmeyle yükselemedigini görüyorum. Beykozlunun sesini çikarmasi lazim. Baski olusturmak isteklerimizi dile getirmemiz lazim. Bunu halka beraber biz yapacagiz, halka bir önder lazim. Bunun için parolamiz su olmali; Beykoz büyüyecek, gelisecek ama Beykozlu Beykoz'da kalacak. Beykozlu kararlara katilacak, bizim adimiza kimse inisiyatif gelistirmeyecek. Kentsel dönüsümü destekliyor musunuz? Tabii destekliyorum. Biz Jeoloji Mühendisleri Odasi olarak da destekliyoruz. Yalniz bu dönüsümü rantsal dönüsüme yol açmayacak sekilde destekliyoruz. Daha güvenli,Estetigi daha iyi binalarin yapilmasi bir mühendisin karsi olamayacagi bir sey. Fakat su gerçegi de görmek lazim; Istanbul hizla büyüyerek artik yasanabilir bir sehir olmaktan çikiyor. Aldigimiz hava bozuluyor. Bugün etrafimizda ki sanayi tesislerinden çikan gazlarin içinde dioksinlerin oldugu, furamlar denilen zehirli toksin gazlarin oldugu söyleniyor. Soludugumuz hava, gürültü, elektro manyetik kirlilik, yesil alansizlik giderek bozulan çevre sartlarinda yasiyoruz. Su kaynaklarimiz tükeniyor. 200 kilometreden su getirmeye çalisiyoruz. Olasi bir krizde, bir nükleer serpintide yüzey sulari kirlenince ne yapacagimizi kimse söyleyemez. Bunu elli yil önce düsünmüsler. Belli yerlerde artezyen yapan yer alti sularini korumaya almislar. Ama kaçak kullanim sebebiyle bunlarda bitti. Dolayisiyla bir kentin büyümesinin de siniri olmasi lazim. Istanbul yenilensin ama artik nüfusu artmamasi büyümemesi lazim. Kaynak sikintimiz var. Simdi yeni bir hava limani plani var. Denizi de doldurarak 1,5 milyar metreküplük bir alanda Çok büyük bir proje var Istanbul'un kuzeyinde. 3.Köprü ile entegre olacagi görülüyor.Yani Istanbul bütün cephesiyle yapilasmaya gidiyor. Bu bence dis ticaret açigini kapatmak, para girisi saglamak için yapiliyor. Istanbul’un nüfusu % 20 artacak Bu konutlar yabancilara satilacak ve bir gelir elde etme projesi var. Yani atese biraz daha odun atalim mantigi var. Bu anlamda kentsel dönüsüm tehlikeli bir yere gidebilir. Halkinda bu isin içinde olmasi lazim. Eger halk düsünülerek bu is yapilsaydi diger isleri durduralim sadece kentsel dönüsüme bakalim denirdi. Deprem bölgesinde daha dayaniksiz tersaneler, sanayi tesisleri var. Demek ki sadece güvenlik degil esas sebebin ekonomik kaygilar oldugu gözüküyor. Ekonomi insaat sektörü üzerinden gidiyor. Bunu durdurmamak için çalismalar yapiliyor. Gelinen noktada bu insaatlarla birlikte Istanbul'un nüfusu yüzde 15-20 daha artacaktir. Beykoz'un SIT alani olmasini nasil yorumluyorsunuz? Istanbul'da plansiz bir yerlesim var. Mesela Ömerli su havzasinin içine Sultanbeyli gibi ilçeler kuruldu. Bu yerlesim yerlerinin atiklari bu sulara karisti. Istanbul'da su an hiçbir yerin korundugunu net olarak söyleyemeyiz. Bence Istanbul’da koruma alanlari olmali. Özellikle su havzalarina. Çünkü bunlar bizim can damarlarimiz. Bunun ötesinde ormanlar biyolojik rezervler olarak korunmasi gerekiyor. Sorun burda basliyor, bunun içinde bulunan halkin ya parasini vermeniz lazim, ya onun sürdürebilir kalkinmasina destek olmaniz lazim. Halkin çocugu torunu olacak size her sey yasak diyemezsiniz. Buralarin da kontrollü olarak yerlesime açilmasi lazim. Bogaziçi ön görünüm dahil uygun bir büyümeyle yapilasmaya müsaade edilmesi gerekiyor. Buralari talana açalim demiyorum ama nüfus arttikça yerlesime ihtiyaci olan halkin derdine derman olmak da yerel yöneticilerinde hükümetinde görevi oldugunu düsünüyorum. Bu anlamda her tarafi kapatan her seyi yasaklayan bu SIT'in dogru bir is oldugunu düsünmüyorum. Aday olursaniz seçimi kazanabileceginizi düsünüyor musunuz? Tabii. Kazanacagimi düsünüyorum. Böyle bir iddiam olmasa bu ise girmem. Üniversiteden istifa edecegim, bir sürü enerjimi verecegim, eger inanmasam bu ise girmem. Beykoz'da AK Partiyi nasil degerlendiriyorsunuz? Ben Ak Partinin dise dokunur bir sosyal etkinligi oldugunu görmedim. AKP'nin Türkiye'yi çok ciddi sorunlarla bas basa biraktigini düsünüyorum. Mesela çok yakin bir sey var, Sarikamis Sehitleri için program düzenleniyor. Peki son on yilda Beykoz'da kaç tane terör sehidi var. Bu sehit aileleri için bir etkinlik düzenliyor musunuz ? Birçok gazilerimiz var bunlarla ilgili bir sey yapildi mi? Ben Beykoz'da sosyal politikalarini zayif buluyorum. Gençlerle ilgili ne düsünüyorsunuz? Öncelikle gençlerin okudugu okullari çok iyi takip etmek lazim. Hangi lisemizden kaç kisi üniversiteyi kazandi. Kazanamadiysa niçin kazanamadi. Ben bunun takibinin yerel yönetimin görevlerinden oldugunu düsünüyorum. Iyi hocalari tutmak,çocuklari motive etmek lazim. Egitimin bir sahibi yok. Çocuklarimiz takip edilmiyor. Beykoz da çok iyi ögretmenler var. Destek olmak lazim.Özellikle orta okul ve liselerde kaliteyi yükseltmek lazim. Ailelerinde isin içine katilmasi lazim. Milli egitim, yerel yönetim ve gönüllü kuruluslarin el ele vererek ortak projeler yapmasi gerekiyor. Ikincisi gençlerin spor yapmasini saglayacak spor alanlari yapmak gerekiyor. Spor vücudu güçlendirdigi kadar, beyni de güçlendiriyor. Bir yarisma var sporda ve kazanma güdüsü güçleniyor. Bu anlamda Beykoz'da bir geriye gidis var. Eskiden Ziya Ünsel de cirit atilirdi. Atletizm çalismalari olurdu. Bugün sporun yalniz futbola biraz da basketbola indirgendigini görüyoruz. Spor yapan iyi egitim almak isteyen gençlerimize destek olmamiz gerekiyor. Beykozlulara vermek istediginiz mesajiniz nedir? Bence Beykoz büyük bir ailedir. Beykoz da siyasi mücadeleler dostluk ve centilmenlik içerisinde geçmelidir. Insanlar birbirinin yüzüne bakabilmelidir, dost kalabilmelidir ve dürüst olmalidir. Sert söylemler, sert kamplasmalar Beykoz’da karsilik bulmaz, yeri olmaz. Beykozlular kimin ne yaptigini bilir.Tokatköy de söylenen bir laf Yenimahalle de karsiniza çikar. Iyi bir agi vardir Beykozlunun. Partiler arasinda da tatli bir rekabet olsun ama önce bir dostluk olmali. Bu asiri siyasi hirslar, kavgalar Beykoz'a da zarar verir. Bunu bir yarisma gibi görmek lazim. Daha iyi olan kendini daha iyi anlatan mutlaka seçimi kazanir. Ben siyasette sertlige daima karsi oldum. Bir sey üretmeyen kisir insanlardan da pek hazzetmiyorum. Açik, temiz ve yalin olmak lazim.Ülkenin gelismesi için, çocuklarimiz için politika yapmak lazim.Ben yoksullarin tarafinda görüyorum kendimi.Halkin tarafinda olmak istiyorum. Dost Beykoz / B. Murat Miniç – Özel Röportaj Haberi Ekleyen: Ali Dursun Bu haber 1441 defa okunmuştur.
|
YAZARLAR
VİDEO GALERİ
GÖRELE ' DE HAVA DURUMUARŞİVLEN HABERLERArama |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||