Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
2014'te 4 milyon oyla İstanbul CHP'nin olacak!
18 ?ubat 2013, 03:42

2014'te 4 milyon oyla İstanbul CHP'nin olacak!

Mine Şenocaklı'nın haberi

2014' te 4 milyon oyla Istanbul CHP' nin olacak!

CHP Istanbul Il Baskani olan 39 yasindaki Oguz Kaan Salici' nin hedefi yüksek! 2014' e kadar 1.5 milyon yeni oyu CHP' ye çekerek yüzde 45 ile büyüksehiri almaya kararliyiz.

Her hafta sonu Facebook ve Twitter’da halk günü düzenliyor. Esitlikten, özgürlükten, sosyal adaletten dem vuruyor. Bunlar olabilir!.. Ama CHP’de aidatlar artik düzenli olarak SMS’le toplanabiliyor ki iste bu mucize! Üç ay önce Istanbul Il Baskani olan 39 yasindaki Oguz Kaan Salici’nin hedefi de enerjisi de yüksek! “2014’e kadar 1.5 milyon yeni oyu CHP’ye çekerek yüzde 45’le büyüksehiri almaya kararliyiz” diyor. Iste bu projesini Kemal Kiliçdaroglu’na anlatarak il baskanligini almis. Söylesinin bir bölümünde “Istanbul nasil alinir?” adini verdigi projeyi çarsaf gibi serdi önüme, beni 17 yillik AK Parti kalesini alabileceklerine ikna etti! Simdi sirada 1.5 milyon kisiyi sandikta ikna etmek var!

Tam bir Anadolu çocugu desek yanlis olmaz. Ama o kendini tanimlarken “Tipik bir Türk-Islam sentezi dönemi çocuguyum” diyor. 1972 dogumlu... Dogal olarak 12 Eylül darbesinin kati tedrisatindan geçmis ilk ve orta ögrenimi boyunca... Aslen Adiyamanli CHP’li bir ailenin iki çocugundan büyügü. Tapu-Kadastro memuru babasinin tayinleri sebebiyle üç ayri kentte okumus. Anadolu Lisesi’ni Adiyaman’dan kazanabilen iki çocuktan biri... Ilk olarak Elazig Anadolu Lisesi’ne gitmis, Adiyaman’a yakin diye... Sonra Eskisehir Anadolu Lisesi, ki burada siyasetle tanismis.

Suyu Arayan Adam’in etkisi büyük oldu!


Yil 1983... Genelde tüm liselerde benzer bir uygulama var. Din ögretmeni okul müdürü, eski ülkücü kadrolar yönetici... Peki ya demokrat hocalar? Içeride olmayanlari hâlâ ögretmenlik yapiyor. Sansina onun ögretmenlerinin çogu da öyleymis. CHP Il Baskani Oguz Kaan Salici, ögretmenlerini “80 öncesindeki kültürü bilen, ögreten, ögrencilerini aydinlatmaya çalisan, onlarla diyalog kuran” diye tanimliyor. Iste bu sayede depolitizasyondan etkilenmemis. Eline ne geçerse okumus, sol-sag demeden, korkmamis, tersine pek çok sol kitabi hatmetmis. En çok etkilendigi kitaplardan biri Sevket Süreyya Aydemir’in ‘Suyu Arayan Adam’i olmus. Tarihsel bir dönemeçte Türk aydininin müthis serüveni olan bu kitap onda derin izler birakmis. 12 Eylül’ü yasamayan kusaklar için söyleyelim, bu kitaplari okumak bile basli basina politik eylem sayilir! Zira okula Cumhuriyet sokmak yasak, hatta Milliyet bile!

Sosyalizme yakin taraftayim. Demokratik sosyalistim...


“Benim kusagim din dersinde siranin üzerinde namaz kilmanin pratigini yapmistir. Milli Güvenlik derslerinde 12 Eylül’ün faziletlerini dinlemistir. Mesela komünistlerin bu ülkeyi teröre bogdugunu...” diyor Salici. Buna ragmen baskiyla ögretilse bile dinden uzaklasmamis, tam tersine ögrenmeye çalismis dogrusunu. Faydasini da görmüs, bir gün milli güvenlik dersinde albay, “Hadi çik siranin üzerine yat! Arkadasin sana suni solunum yapacak” deyince, bunlarda safak atmis! Neyse ki din dersinden egitimleri saglam, “Hocam biz oruçluyuz” deyince emir demiri kesememis!

Siyasette yükselecek adam kendini lisede belli eder. Salici da Eskisehir Anadolu Lisesi’nde isinma turlarina baslamis. Hem yurt hem de yemekhane sorumlusu olmus! Basarili bir ögrenci olmus hep, semeresini de ilk tercihi Bogaziçi Üniversitesi Uluslararasi Iliskiler Bölümü’nü kazanarak almis. Altinci siradan girmis üniversiteye ama altinci olarak diplomayi alamamis. Sebebi tabii ki siyaset! Önce Sosyal Demokrat Üniversiteliler adli bir platform olusturmus arkadaslariyla. 1990-95 arasinda SHP’nin Gençlik Kollari’ni komsu kapisi yapmis, ama tabii ki üye olamamis, o zamanlar yasak! Dönem sancili, baskilar sürüyor, bir yandan da uyanis var, ama hemen eziliyor. Mesela Gazi olaylari, mesela faali meçhul cinayetler, mesela Nevruz kutlamalarinin kan gölüne dönmesi...

Bir kitap kurdu olmus iyiden iyiye... Marx, Engels ve Lenin’le baslayan sosyalist literatürde Kautsky ve Bernstein onu derinden etkilemis. Bu onun fikir macerasinda en önemli nokta, zira her iki düsünür de Avrupa sosyal demokrat hareketinin fikir babalari! O sebeple üniversitedeki sosyalist örgütlenmelerin içinde yer almamis. Hiçbir fikre set çekmemis ama... Ali Seriati’yi de okumus, Müslüman Gençlik’in dergisini de, her kesimden arkadasi olmus. Kendini tanimlarken ince bir nüansa dikkat çekelim, ki bu belki de Türkiye sosyal demokrat siyaseti için aranip da bulunamayan kandir! “Ben sosyal demokrasinin sosyalizme yakin olan tarafindayim, demokratik sosyalistim” diyor. Kisaca açarsak bu nüansi, “Önce devletin bekasi mi, halkin mutlulugu mu?” sorusuna verecegi cevap, ikincisi olacak. Ya da Kürt meselesini ekonomik sebeplerle açiklamayacak sadece. Alti oktan vazgeçmeyecek ama esitlik vurgusu, sosyal paylasim, sosyal güvenlik, sendikal özgürlük bir adim önde olacak. Yani bugün en son vurgu yapilan konular!

CHP’nin Istanbul Il Baskani 39 yasindaki Oguz Kaan Salici, öncelikle yasi itibariyla taze kan, ayni sekilde fikirleriyle de... Tam da CHP’ye acil kan aranirken! Projelerini, fikirlerini, hedeflerini sordum tek tek... Bakalim bu cevaplar size de farkli bir CHP’li portresi çiziyor mu?

Tipik bir Türk-Islam sentezi dönemi çocuguyum!


- Bogaziçi’ni bitirdiniz. Peki sonra?


Aslinda siyaset yapmak istiyordum. Ama siyaset parasiz yapilmiyor. Bana kalsaydi ögretim görevlisi olurdum. Okumayi, anlatmayi, insanlarla sicak iliskide olmayi seviyordum. Ama bunun için 5 sene daha okumam ve master, doktora yapmam lazimdi. Ailemin destegime ihtiyaci vardi. Kizkardesim de üniversiteye baslamisti. Iki tarafli yük olamazdik eve. Bir-iki sene farkli sirketlerde dis ticaret üzerine çalistim. Bir gün ürün satmak için gittigim bir arkadas, “Gel, ortak olalim” dedi. Ben de o zaman yabanci bir firmanin Türkiye dis ticaret sorumlusuyum. “Iyi de benim ortaklik için param yok” dedim. “Sen emegini koy, sirkete genel müdür ol, yeter” dedi. Yil 1998’di. Sonra bir sirket daha kurduk, sonra bir sirket daha... 2004 yilina kadar bu böyle devam etti. Ayakkabi yan sanayinde 13-14 ülkeye ihracat yapan ve iyi bilinir bir grup olduk. Sonra 2005 yilinda hisselerimi devrettim ortagima ve dedim ki, “Ben gidip siyaset yapacagim!”

Ben zengin bir adam olarak ölmek istemiyorum ki...


- Aklinizi kim çeldi peki?

Ben kendi aklimi çelebilecek bir insanim. Söyle düsündüm... Paraysa, kazandim iste. Niye girdim ki ticarete zaten? 19-20 yasimdan beri siyaset yapmak, bir seyleri degistirmek istiyorum. Gördügüm dünyadan mutlu degilim. Bu kararimdan ötürü bir tek kisi bile “Çok dogru yoldasin” demedi tabii. Çünkü onlar benim üniversitede okurken nasil bir insan oldugumu bilmiyorlardi. Ama ben kendimi biliyorum. Belki ise devam etseydim, zengin bir adam olarak ölürdüm ama ben zengin bir adam olarak ölmek istemiyorum ki! Ben birilerinin hayatlarinda degisiklik yapmis birisi olmak istiyorum. Benim üzerimde söyle bir sorumluluk var; ben parasiz yatili okudum hep. Lisede de, üniversitede de... Çünkü babam devlet memuruydu. Vatandasin vermis oldugu vergilerden bana burs verilmeseydi okuyamazdim. Peki biz niye daha fazla gence ulasmayalim! Hani o ‘Kardelenler’ var ya, okumak isteyip de olanaksizliklar yüzünden okuyamayan küçük kizlar, onlar beni çok duygulandirir. Söyledim size, Adiyaman’dan iki ögrenci kazandik Anadolu Lisesi’ni... Bizim için o Kardelen projesi gibi bir seydi. Ben bu tür projelerin yayginlasmasi için ugrasmak istiyorum. Benim günde 4 saat uyuyup, kalktiktan sonra kosturmami motive eden sey de bu iste.

*****

Biz partiyi normallestiriyoruz

- Iyi ama bu hedefe halkin yüzde 50’sinin destegini alan AK Parti iktidarina ragmen nasil ulasacaksiniz?

Aslinda 17 yillik yipranmaya ragmen demis oluyorsunuz. Su anda 500 ögrenci parasiz egitim istedi diye hapiste, 70 gazeteci de hükümeti elestirdigi için... Muhalefeti sindirmeye çalisan bir iktidar kan kaybediyor demektir. Kamuoyu yoklamalari da çikista oldugumuzu gösteriyor. Söylendigi gibi öyle CHP’nin oylari yüzde 13-14’lere düsmüs degil. Son arastirmaya göre CHP’nin oy orani yüzde 27.1! Bir dip dalga var CHP’yi tasiyan. Benim görevim bu dalgayi Istanbul’da tsunamiye çevirmek! Ben AKP’yi gözümde hiç büyütmüyorum. 17 yildir Istanbul’u yönetiyorlar. Bir trafik sorununu halledemediler. Ben genel seçimlerle ugrasmiyorum, benim isim belediye. Genel seçim daha sonraki asama. Benim önce 2014’ü halletmem lazim. Bunun için AKP’yi Izleme Komiteleri kurduk ilçelerde mesela.

- Bunu da açalim istiyorum ama ne oldu da bu projeyi Kiliçdaroglu’na açtiniz? O ne dedi?


Bir saat dinledi beni genel merkezde. Sizin gibi o da bazi sorular sordu, ben de detaylandirdim. Ve dedim ki sonunda, “Ben partiyi büyütmek ve Istanbul Büyüksehir Belediyesi’ni almak için adayim. Almak için de bundan baska model yok.”

- Bu modelin ismi var mi?


Istanbul nasil alinir? Modelin ismi bu...1.5 milyon yeni oy, 20’nin üzerinde ilçe belediyesi alinacak. Yüzde 45 oy oraniyla... 500 bin yüzer gezer seçmen kazanilacak. Oy deposu ilçelere özel çalisma yapilacak...

- Peki o konusmadan sonra ne dedi Kiliçdaroglu size?

“Tesekkür ederim” dedi, gülümsedi, çiktik. Aradan birkaç hafta geçti. Tabii bu arada Istanbul için aday da çoktu... Açikçasi çok da ihtimal vermiyordum ama aradi ve “Istanbul Il Baskanimiz sensin” dedi.

- Peki ya bu proje için mali kaynak var mi?


Yaratacagiz. CHP tarihinde ilk defa aidat toplaniyor.

- Nasil, toplanmiyor muydu?


(Gülüyor, yanitlamiyor.)

- Aidat ne kadar?

Aylik 3 TL! Toplanamiyordu. Böyle bir aidat üye iliskisi yoktu. Simdi cep telefonunuza bir mesaj geliyor. “Evet” yazip gönderiyorsunuz, 3 TL kesiliyor. Biz partiyi normallestiriyoruz. Su anda Istanbul’da 5 bin kisi SMS üzerinden aylik aidat ödüyor. Bu sayi artiyor. Sirf bu isle ugrasan bir ekip var, mobil aidat ekibi...

- Bu sizin fikriniz mi?

Bunu genel merkez seçim öncesi bütün Türkiye’de denedi. Sonuçlarindan pek memnun olmadi. Sonra Istanbul pilot bölge olarak seçildi. Simdi biz genel merkezin verdigi yetkiyle bu uygulamayi yapiyoruz. Otomatik olarak muhasebelesiyor, kayit içine giriyor. Yani her sey seffaf üstelik.

*****

AKP yipranmaya basladi

500 ögrenci parasiz egitim istedi diye hapiste, 70 gazeteci de hükümeti elestirdigi için... Muhalefeti sindirmeye çalisan bir iktidar kan kaybediyordur. Kamuoyu yoklamalari da çikista oldugumuzu gösteriyor. CHP’nin oylari yüzde 13-14’lere düsmüs degil. Son arastirmaya göre, yüzde 27.1! Bir dip dalga var CHP’yi tasiyan. Benim görevim bu dalgayi Istanbul’da tsunamiye çevirmek!

- Isi biraktiniz... Peki nereden basladiniz siyasete?

Zaten o süreçte ben hiç kopmadim siyasetten. 1994’te Sosyal Demokrasi Vakfi’nin en genç kurucusuydum. Sonra TÜSES Vakfi’nin üyelerinden oldum. 2005’te 10 Aralik Hareketi’nin kurulusuna katildim, genel sekreterligini yaptim. Ama beni kamuoyu tanimaz, çünkü hep mutfakta kaldim. Kiliçdaroglu’nun genel baskanligindan hemen sonra 10 Aralik Hareketi çalismalarina son verdi. Benim partiye katilimim da öyle oldu. Dedim ki, “Kiliçdaroglu partide bir seyleri degistirecek. CHP daha demokratik bir yapilanmaya sahip olacak. Daha çok insana ulasacak! Gideyim bu partiye destek vereyim.”

- O zamana kadar CHP’yle bir baginiz yok muydu?

Hayir. Benim ilk üye oldugum parti CHP. CHP’ye de 1 yil önce üye oldum. Hep siyasetin içindeydim, ama hiçbir siyasi partiye üye olmamistim. Çünkü o siyasi olgunluga eristigimi düsünmüyordum. Ama zamani gelmisti. CHP’de Kiliçdaroglu’nun böyle bir kapi açtigini da görünce, gidip Üsküdar’dan üye oldum. Yani siyasi sorumlulugum, hayata bakisim geregi gittim CHP’ye. Bu gayet basit ama uzun süre düsünülmüs bir karardi.

- Herhangi bir teklif, çekistirme itistirme olmadan?

Hayir. Kendi özgür irademle.

- Bir yil önce gittiniz, üye oldunuz? Nasil fark ettiler sizi hemen?


Geceleri sabahlara kadar, neyi yaparsak, ne degisir diye düsündüm. Bu arada Nebil Ilseven il baskani oldu, onun yönetiminde görev aldim. Dis iliskilerden sorumlu olarak... O dönem kisa sürdü. Sonra ayni yönetimden Bahri Sahin atandi baskanliga. Onun yönetiminde de görev aldim ve 12 Haziran seçimlerine hazirladik partiyi.

- Nebil Ilseven’i taniyor muydunuz?


Tanirdim ama çok yakin bir tanisikligimiz yoktu. Nebil Bey çok nitelikli bir insandir. Ama maalesef siyaset her zaman çok iyileri ödüllendirmez. Siyaset koridorlarinda yürümeyi de bilmeniz gerekir. Nebil Bey’in yönetiminden sonra Bahri Sahin yönetiminde de dis iliskilerden sorumlu oldum. CNN ya da El Cezire ya da bir baska yabanci gazete, televizyon geldigi zaman ben görüsürdüm... 12 Haziran seçimlerinden önce CHP’ye büyük bir dis ilgi vardi. Çin Haber Ajansi bile gelip röportaj isterdi.

- Iyice pistiniz o sirada...

Tabii. O benim rutin görevimdi. Onun disinda 1 Mayis mitingini, Kazliçesme’deki mitingi biz organize ettik. Çok da basarili olduk. CHP ilk kez Kazliçesme’de miting yapti ve gazetelerde de AKP ile CHP’nin fotograflari ilk kez yan yana konuldu, iki parti kalabalik toplama açisindan karsilastirildi ve hiç kimse arada müthis bir fark göremedi. Üstelik AKP hep devletin olanaklarini kullandi, halki vapurlarla, trenlerle meydana topladi. O gün ben basina böyle 1200 fotograf servis ettim. O fotograflarin büyük bir kismini da vatandasa çektirttik biliyor musunuz? Dedik ki, “Cep telefonunuzla fotograf çekin ve su mail adresine atin!” Ayrica biz bu seçimde sandiklara sahip çiktik. 32 bin 500 sandik ve hepsinin basinda da bir CHP’li vardi. Oysa son 3 gün kalana kadar ciddi eksigimiz vardi. Insanlari facebook üzerinden örgütledik.

- Üstelik daha önceden bir sabikaniz vardi. Kiliçdaroglu oy kullanamamisti...

Maalesef öyle. Ama sosyal medya diye bir sey var. Insanlar “Biz CHP’ye destek vermek istiyoruz” diye bas bas bagiriyor. Dedik ki, “Iste, destek vermek istiyorsaniz böyle bir imkan var. Sandiklara sahip çikin!” Iki gün içinde bekledigimiz destekten de fazlasini bulduk.

- Ve sonunda Istanbul Il Baskani olarak atandiniz. Nasil oldu? Hep soruyorlar ya size, ben de sorayim, kimin adamisiniz?

Ben talip oldum. Dedim ki Kemal Kiliçdaroglu’na, “Benim bir iddiam var. 2014’te Istanbul’u alacagiz!” Ve ona da bu projeyi anlattim. (Kalkip koskoca beyaz kagit bir ruloyu getirip, önümdeki masanin üzerinde açiyor...) Ben bu projeyi bir gecede hazirladim. Tabii ki 38 yil birikimim arti bir gecede... “2014’te Istanbul’u alacagiz” diyorum ama bu öylesine söylenmis bir söz degil. Istanbul’un nasil alinacaginin çalismasini yaptik. Bakin, oy deposu ilçeler var; Bagcilar, Üsküdar, Küçükçekmece, Pendik, Ümraniye, Bahçelievler... Bunlarin hiçbirinin belediyesi bize ait degil. Bagcilar’da 500 bin seçmen var, son seçimde bizim aldigimiz oy ise 75 bin... Geriye kalan 425 bin seçmen 2 kent yapiyor Anadolu’da ve biz orada oyumuzu yükseltememisiz ya da çok az yükseltmisiz.

Simdi bizim, 2011 seçimlerinin üzerine 1.5 milyon yeni oya ihtiyacimiz var. Yani 2.5 milyon oyumuz var, arti 1.5 milyon oy daha almamiz lazim. Demek ki 20’nin üzerinde belediye almamiz lazim. Bu mümkün, hayal degil. Yüzde 45 oy oranina yaklasmamiz lazim. 45 olmaz da, 43 olur. Ama hedef bu olmali. Bunun için ne yapmamiz lazim? Oy deposu ilçelerde zayifiz. Öncelikle buralara yüklenecegiz. Sonra, 2014’e kadar 2 milyona yakin yeni seçmen gelecek, onlarin içinden 500 bin yeni seçmenin oyunu almamiz lazim. Aslinda mütevazi bir hedefimiz var. Bu yeni seçmen dedigimiz çocuklar su anda orta 3, lise 1-2 seviyesindeler. Bugün gençlerde CHP’ye yönelis var, onlari kaçirmamamiz lazim. Ayrica yüzer gezer seçmen var, onlar sadece “Bu adamlar Istanbul’u yönetebilir mi yönetemez mi?” diye bakiyor, sagci mi solcu mu diye degil. Onlara iddiamizi ortaya koyacagiz. Sonra CHP ile MHP arasinda bir geçiskenlik var. Yerel seçimlerde MHP’lilerin bir kismi bizim adayimiza oy veriyor, bir kismi da AKP’lilere... Çünkü onlarin belediyelerde bir iddiasi yok. Daha kentli seçmen bize oy veriyor, kirsala yakin olan seçmense MHP’ye...

- 1 puan esittir 100 bin oy demissiniz projede...

Evet. Ben diyorum ki MHP’nin genel seçimlerde Istanbul’da yüzde 9-10 oyu var. Yerel seçimlerde bu oran yüzde 5’e düsüyor. Yani 5 puan kaybediyorlar. Ben o 5 puandan 1’ini istiyorum, o da 100 bin oya denk geliyor... Ayrica Istanbul’da yasayan ve BDP çizgisinde olmayan Kürtler de CHP’nin onlara daha sicak mesajlar verdigini düsündüklerinde oy verecek durumdalar. Karadenizlilerde de zayifiz. Çünkü AKP’nin üst kadrolarinin büyük bir kismi Karadenizli. Basbakan Karadenizli, Kadir Topbas Karadenizli... Ama onlari kazanmanin yollarini da bulduk. Bu bizde sakli kalsin tabii...
 
2014' te 4 milyon oyla Istanbul CHP' nin olacak!

Vatan

Kaynak : http://www.haber7.com/

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 1253 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Röportaj-Söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi Dedesi rahmetli Mustafa Kul'un bayrağını taşıyor

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı!

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı! Ortadoğu'yu en iyi bilen gazeteci Hüsnü Mahalli, SÖZCÜ'ye konuştu

Cesur,Devrimci ve Çağdaş

Cesur,Devrimci ve Çağdaş TGB Başkanı Çağdaş Cengiz ile röportaj

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü Kılıçdaroğlu provokasyonlar konusunda uyardı

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!..

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!.. Yıldırım Mayruk,Barbaros Şansal ile birlikte ülkeyi terk ediyor!..

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss