Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Bu gidişin sonu iyi değil
23 Ekim 2012, 21:16

Bu gidişin sonu iyi değil

Selahattin Karaahmetoğlu röportajı :Bu gidişin sonu iyi değil

Bu gidisin sonu iyi degil

 
 
 

Selahattin Karaahmetoglu röportaji :Bu gidisin sonu iyi degil

Cumhuriyet Halk Partisi Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoglu, Türkiye’de demokrasinin islemedigini belirterek mecliste sayisal çogunlugun diktatörlügünün endise verici boyutlara ulastigini ifade etti. Ülke adina kaygili ve endiseli oldugunu belirten Karaahmetoglu iktidarin politikalariyla keyfiyet rejimi olusturdugunu söyledi.

Ekonominin zamlarla sikistigini belirten Karaahmetoglu, dogalgaza bir yilda % 54, elektrige ise % 35 oraninda zam geldigini bu zamlarin dolayli olarak diger ürünlere de yansidigini kaydetti.

Milletimizin sagduyuyla hareket ederek, CHP’ye destek vermesi gerektiginin altini çizen Karaahmetoglu, “AKP iktidarindan bir an önce kurtulmamiz gerektigini bir kez daha hatirlatiyorum.  Türkiye de AKP iktidari ile birlikte ciddi manada otoriter bir rejim vardir. Demokrasi bu ülkede tikanmistir, demokrasi islemiyor. %50 oy ile iktidara gelen siyasi parti memnun degildir, kendi yüzleri de gülmüyor çünkü. Bu nedenle ekonomi de iyi gitmiyor, sikisiyor” dedi.

Basbakan Recep Tayyip Erdogan’in, Milli Görüs gömlegini çikararak emperyalizmin etkisine girdigini ifade eden Karaahmetoglu, “Basbakan Erdogan ülke sorunlarini çözemiyor. Atatürk’ün bize biraktigi yurtta sulh, cihanda sulh emanetini baris içerisinde tüm dünya ülkeleri ile basta komsularimiz olmak üzere yasarken birileri baska seyler istiyor diye yurtta sulh cihanda sulh sözü terk ediliyor” seklinde konustu.

2002 yilinda iktidara gelen Ak Parti’nin sifir terörle göreve basladigini fakat gelinen noktada terörün iyice arttigini ifade eden Karaahmetoglu,  “On yil içerisinde 1200 civarinda insanimiz, askerimiz, güvenlik görevlimiz sehit oldu. Özellikle yaz döneminde bu üç ayda yüz civarinda sehidimiz var. AKP daha kurulmadan, kurulma asamasinda bile Kürt sorunu meselesinde Kürt kanaat önderleriyle oturup pazarlik yaptilar.

Bu gün Türkiye ne yazik ki uyguladigi politikasiyla Suriye’nin kuzeyinde Irak’ta oldugu gibi Kürt federe yapisinin olusmasina katki sunuyor. Ülkenin geldigi yer budur” dedi.

Bir ülkede en ciddi tehlikenin ulus bilincinin kaybedilmesi oldugunu ifade eden Karaahmetoglu, “Ders kitaplarindan Atatürk’ün fotograflarini kaldirmakta ki gaye ulus bilincini ortadan kaldirmaya yöneliktir. Çünkü Atatürk; ulusal bagimsizlik demektir, ulus bilincini kavramak demektir. Yurttaslik anlayisini benimsemek demektir. Bu bilinci ortadan kaldirmak için AKP bilinçli olarak ders kitaplarindan Atatürk’ün fotograflarini, Cumhuriyeti ve Cumhuriyet bilincini ortadan kaldirmak istiyor. Bu da emperyalizmin bir talebidir” seklinde konustu.

Türkiye ve Giresun gündemine dair birçok mesele hakkinda Sabriye Aydeniz’e açiklamalarda bulunan Milletvekili Karaahmetoglu’nun röportajiyla sizleri bas basa birakiyoruz;

 

 

AYDENIZ: Basbakanin çalismalarini basarili buluyor musunuz ve ülkenin gidisatini nasil degerlendiriyorsunuz?

KARAAHMETOGLU:  Ülkenin gidisatinin iyi oldugunu söylemek mümkün degil. Sürekli insanlarimiz yoksullasiyor, ülkenin birligi ve bütünlügü konusunda çok önemli tereddütler var. Bu gün ki iktidar ülkenin ekonomik sorunlarini çözemedigi için agir zam ve vergi yükleriyle emekçi halk kitlelerin üzerine vergileri ve zamlari yikarak sistemin sorunlarini kapatmaya çalissa bile bu da kâfi gelmiyor. Tarih göstermistir ki bu gibi durumlarda bazi ülkeler için savas kaçinilmaz oluyor. Türkiye, Suriye ile bir savas riski yasiyor. Bu tabloyu yaratan AKP ve onun basinda basbakan Sayin Recep Tayyip Erdogan ülke sorunlarini çözemiyorlar. Bu anlamda ülkemizin gelecegi ile ilgili olumlu ve iyi umutlar söyleyebilmemiz mümkün degil.

 

AYDENIZ: Size göre nerede hata yapiliyor?

KARAAHMETOGLU: Hatanin baslangici su; biliyorsunuz daha önce onlar Refah Partisinin içinde çalisan insanlardi. Özellikle 28 Subat sürecinden sonra Türkiye’nin milli sinirlari içerisinde kendi potansiyel güçleriyle Atatürk’ün kurdugu Cumhuriyet ile bas edemeyeceklerini anlayinca milli görüsü yani gömleklerini degistirdiler. Basbakan daha önceleri kendisine soruldugunda baskanlik sistemi Amerikan emperyalizminin bir oyunudur diyordu yani antiemperyalist bir tavri vardi milli görüsçü olarak. Cumhurbaskani Sayin Abdullah Gül; bizi Avrupa Birligine almazlar, bizi ancak sarayin kulübesine alirlar diyerek o dönemde bu sözleriyle tepkisini göstermisti. Simdi onlar bu dünya görüslerini terk ettiler, Erbakan hocaya ihanet ettiler ve iktidara gelebilmek adina gittiler Amerika Birlesik Devletlerinden küresel güçlerin temsilcileriyle oturup anlastilar. Türkiye’de iktidara gelebilmek karsiliginda küresel güçlerin Türkiye üzerinde nasil beklentileri var ise yerine getirme adina onlarla anlastilar. Zaten o anlasmayi yaptiklari gün Türkiye’nin geleceginin kötü olacagi belliydi. Yani siz emperyalizme elinizi verirseniz birakin kolunuzu vücudunuzu kurtaramazsiniz. Bu gün AKP’nin ülkeye getirdigi felsefe, anlayis küresel güçlerle, emperyalizmle is birligi haline girmek, onlarin gücüyle iktidara gelmenin bedelini bu ülkenin yer alti ve yer üstü kaynaklariyla insan emegini peskes çekerek ödeterek ülkeyi bir karanliga tasidilar.

 

AYDENIZ: Her an olasi bir savas ile karsi karsiyayiz bu anlamda duygu ve düsünceleriniz neler?

KARAAHMETOGLU: Türkiye Cumhuriyeti devleti emperyalizme karsi bagimsizlik savasi veren ilk ülke ve mazlum milletlere de örnek olmus bir ülkedir. Bundan etkilenen Asya, Afrika ülkeleri gibi bazi ülkeler bizim kurtulus savasimizdan, bagimsizlik savasimizdan sonra o ülkeler de kendi ülkelerinde bagimsizlik mücadelesini verip, bagimsiz birer ülke haline geldiler. Dolayisiyla biz insanliga Türkiye olarak,  ulus olarak çok önemli örnek olduk.  Atatürk’ün bize biraktigi yurtta sulh, cihanda sulh emanetini baris içerisinde tüm dünya ülkeleri ile basta komsularimiz olmak üzere yasarken bu anlamda tüm dünya ülkelerine de örnek teskil etmistik. Lakin simdi birileri baska seyler istiyor diye yurtta sulh cihanda sulh sözü terk ediliyor. Biz bu gün bazi ülkelerin iç islerine karisip, o ülkelere karsi devrim ihraç ediyoruz. Örnegin Libya!.. Sayin basbakan Nato’nun Libya’da ne isi var dedi ertesi gün herkesten önce Libya’ya girdik. Neden? Çünkü dünyanin öbür ucundan onlari Türkiye’de iktidara getiren güçler sen ne yapiyorsun, bizim dedigimizi yapacaksin dedi ve basbakan da yapmak zorunda oldugu geregini yapti, herkesten önce biz Libya’ya girdik, 300 bin dolar para yardimi yaptik ve orada bir sürü karanlik iliskilerin içinde Türkiye olarak görevimizi yaptik ve bizim gibi Müslüman bir ülkenin iç islerine karistik ve Kaddafi’den baris ödülü alan Sayin Recep Tayyip Erdogan, Kaddafi’nin katledilmesine de böylece katki saglamis oldu.. Buradan basladik.  Bundan sonra sira Suriye’ye geldi. Hatta bir komisyon toplantisinda ben dis isleri bakani Ahmet Davutoglu’na bu gün Suriye, yarin Iran, sonra sira Türkiye’ye gelecek mi diye de komisyonda sordum. Sayin Davutoglu amiyane bir deyimle bize sira gelmez dedi. Hâlbuki bize de sira gelir. Çünkü siz baska ülkelerin iç islerine karisirsaniz sira size de gelir. Bu gün Türkiye Suriye’ye resmen karisiyor.  Suriye’ye savas kiskirticiligi yapiliyor. Bu gün Hatay’da Apaydin kampinda biz özgür Suriye denilen, dünyanin farkli yerlerinden gelen kaçaklar, mahkûmlar, gangsterler, eskiyalardan kurulu bir orduyu biz silahlandiriyoruz. Onlara lojistik destek veriliyor, o kamplarda o insanlar egitiliyor. O insanlar Suriye’ye girip, katliamlar yapiyor ve tekrar Türkiye’ye geri dönüyor. Hatta yarali askerler Türkiye’ye ambulanslarla gelirken o ambulanslar Suriye’ye giderken içinde silahla gidiyor. Biz orayi silahlandiriyoruz yani Suriye’nin iç islerine karisiyoruz. Bu durum bagimsizlik savasi veren, mazlum milletlere örnek olan Türkiye Cumhuriyeti devletine yakisan bir görünüs degil. Türkiye gerçekten savas ile karsi karsiya, bu tezkere mecliste de gündeme geldiginde biz teskereye karsi çiktik ve savasa hayir dedik..

 

AYDENIZ: Kürt sorunu çözümü noktasinda iktidarin çalismalarini nasil degerlendiriyorsunuz?

KARAAHMETOGLU: Ülkemizde böyle bir sorun var. Bu sorunu inkâr etmek mümkün degil. Bu sorunun çözülmesi ülke ekonomisine, ülke barisina ve insanlarin can ve mal güvenligine çok önemli katkilar sunacaktir. AKP 2002 sonunda iktidara geldiginde hemen hemen sifir terör ile bu ülkeyi devraldi. On yil içerisinde 1200 civarinda insanimiz, askerimiz, güvenlik görevlimiz sehit oldu. Özellikle yaz döneminde bu üç ayda yüz civarinda sehidimiz var. AKP daha kurulmadan, kurulma asamasinda bile Kürt sorunu meselesinde Kürt kanaat önderleriyle oturup pazarlik yaptilar. Belli anlasmalar yaptilar ve bu anlasmalarin geregini yapacaklari konusunda Amerika’ya söz verdiler. Ve bu gün bu sözleri uygularken bir anda bunlari yapamayacaklarini bildikleri için asama asama, basamak basamak giderek halki da buna alistirarak verdigi sözleri bu konuda yerine getirmeye çalisiyorlar. Bir dönem yurt disinda sanirim Norveç’te Türkiye de Kürt sorunu yoktur diyen basbakan bu sözlerinden sadece yirmi gün sonra Diyarbakir’a geldi ve Türkiye’de Kürt sorunu var dedi. Basbakanin nerede ne zaman nasil konusacagini önceden kestirmek ve ona göre bir yorum yapmak çok zor. Bizim bölgemizde yasli insanlar anlatir; adamin biri çok yalan söylüyormus, digeri ona demis ki yalanini iyi ezberle sana soracagim. Bizim basbakan da aynen böyle, yalanini basbakana sormak lazim. Habur’da ki rezillikler, Oslo da ki görüsmeler… Bunlari yapan basbakan.. Oslo da PKK ile görüsen serefsizdir dedi.  Daha sonra görüsmeler ortaya çiktiktan sonra ben görüsmedim devlet görüstü dedi. Simdi ise Öcalan ile görüsebilirim diyor. Gazetede böyle bir açiklama vardi. Gerçi bu açiklama ne kadar dogru orasini bilemiyoruz. Bu konuda verdigi sözler var, bu sözleri yerine getir diye baski altinda. Bu millete karsi bu sözleri yerine getirmenin de çok kolay oldugunu düsünmüyorum, zor. Zaman kazanmak istiyor, iki tarafi da oyalamak istiyor. O nedenle zikzakli fikirler beyan ediyor. Suriye ile girebilecegimiz bir savas bu ülkenin bölünmesi için bir faktör olabilir. Bu gün Türkiye ne yazik ki uyguladigi politikasiyla Suriye’nin kuzeyinde Irak’ta oldugu gibi Kürt federe yapisinin olusmasina katki sunuyor. Ülkenin geldigi yer budur.

 

AYDENIZ: Baskanlik sistemi gelir mi, baskanlik sisteminin artilari ve eksileri neler olur?

KARAAHMETOGLU: Baskanlik sistemi bizim gibi yurttaslarin özümsemedigi bir toplumda son derece tehlikelidir. Bu kralliga, padisahliga, fasizme girer. Bizim ülkemize en uygun sistem parlamenter demokrasidir. Laik ve demokrat bir ülkede baskanlik sistemine geçersek; demokrasiyi benimsememis, özümsememis insanlarin kendisini ilah zannetmesi, kral zannetmesi, padisah zannetmesi çok dogal bir olgu haline gelir. Parlamentoda demokrasiyi savundugumuz halde bu gün parlamentoda bile sayisal çogunlugun diktatörlügü var. Yani parlamento içinde bile bu diktatörlük, otoriter anlayis var. Baskanlik sistemi oldugu zaman otoriter ve fasist bir anlayisi kendi elimizle tasimis oluruz.

 

AYDENIZ: Milli bayramlarimiz yok ediliyor, ders kitaplarindan Atatürk’ün resmi kaldirildi, andimiz okutulmuyor. AK Parti bu tavri ile size göre ne yapmaya çalisiyor?

KARAAHMETOGLU: Bir ülkede en ciddi tehlike ulus bilincidir. Dünyada en etkili silahi atom bombasi olarak kabul edersek ulus bilincini ortadan kaldirmak emperyalist ülkeler için atom bombasindan daha tehlikelidir. Ders kitaplarindan Atatürk’ün fotograflarini kaldirmakta ki gaye ulus bilincini ortadan kaldirmaya yöneliktir. Çünkü Atatürk; ulusal bagimsizlik demektir, ulus bilincini kavramak demektir. Yurttaslik anlayisini benimsemek demektir. Bu bilinci ortadan kaldirmak için AKP bilinçli olarak ders kitaplarindan Atatürk’ün fotograflarini, Cumhuriyeti ve Cumhuriyet bilincini ortadan kaldirmak istiyor. Bu da emperyalizmin bir talebidir. AKP kendisini iktidara getiren o güçlere karsi, o güçlerin talebini yerine getirmek için bu organizasyonu yapiyor. Bu konuda basarili olurlar mi derseniz bu Türk halkinin bu konuda ki direncine baglidir. Bizim halkimiz çok sabirli bir halk yani tepkisini ne zaman gösterecegini önceden kestirmek mümkün degil fakat ben halkimizin Atatürk’e, silah arkadaslarina, bize bagimsiz Cumhuriyet birakan gazilerimize, sehitlerimize vefa ve sükran borçlu oldugunu biliyorum ve halkimizin bu bilinçle gereken cevabi verecegine yürekten inaniyorum.

 

AYDENIZ: Atatürk Meydani projesi daha yapim asamasinda iken Giresun Ak Parti siyasi temsilcilerinin hep elestiri odagi oldu lakin Giresun halki bu projeyi begendi ve bu projeye sahip çikti. Sosyal paylasim sitelerinde de begeni rekoru kiriyor. Siz begeniyor musunuz?

KARAAHMETOGLU: Yapilan proje çok dogru ve çok güzel bir proje. Bunu halkimiz da kabul etti. Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz derseniz, dayanagim da halkin buraya gösterdigi ilgidir. Bu meydan halkimizin sosyal yasam tarzini degistirdi. Artik insanlar görüsmelerini,  zamanini Atatürk Meydanina göre uyarlar hale geldiler. Sehrimiz albenisi olan önemli bir meydana kavusmustur. Basarili bir projedir. Ben sahsim olarak hem Giresun halki adina hem de Cumhuriyet Halk Partisi olarak Baskanimiz Sayin Kerim Aksu’ya bu anlamda tesekkürü bir borç biliyorum.

 

AYDENIZ: Belediye baskanimizin ismini telaffuz etmisken Giresun Belediye Baskani Kerim Aksu’nun  çalismalarini nasil buluyorsunuz? Size göre eksik yönleri var mi?

KARAAHMETOGLU: Ben belediye baskanimizi çok basarili bir belediye baskani olarak degerlendiriyorum. Çünkü 2009 yili seçimlerinden önce belediye baskanimiz Giresun halkina projelerini sunmustu. Bu gün de o projede olan vaatlerinin çok önemli bir kismini 3,5 yil gibi bir sürede gerçeklestirdi. Diger vaatlerini de tamamlayacaktir. 85 yillik itfaiye binasi yerine bu gün çok modern, çagdas bir itfaiye binasi yapildi. Keza Atatürk meydanini hep beraber görüyoruz. Bulancak duraginin oraya yapilan istimlâk ile trafigin önemli oranda rahatladigini hep beraber görüyoruz. Parklariyla, meydanlariyla modern bir sehir projesini belediye baskanimiz gerçeklestiriyor. Bu sene 75 bin kilometre asfalt döküldü. Kurban bayrami geliyor ve inancimiz geregi mezarliklara gidecegiz. Yasamini yitiren annemize, babamiza, akrabalarimiza Fatiha okuyacagiz. Mezarliklarimiz yeniden yapilandirildi. Sehir mezarligimizin bile Giresun’a nasil bir degisiklik getirdigi görülüyor, bu çok önemli. Bütün camilerimiz çok düzenli periyotlarla temizleniyor. Insanlarin daha saglikli ortamlarda ibadet yapmalari için insana ait her yerde belediye var ve insanlarin ihtiyaçlarini karsiliyor. Ben belediye baskanimizi CHP’li oldugu için degil, belediye baskani olarak çok basarili buluyorum. Tabi ki sehrin eksigi bitmez, bundan sonra da eksiklikler çikacaktir. Belediye baskanimizin çaliskanligi bu ihtiyaçlarin gerisinde kalmayacagini gösteriyor. Belediye baskani Sayin Kerim Aksu sayesinde Giresunlular çagdas bir kentte yasamanin bütün olanaklarini da kullanacaklardir.

 

AYDENIZ: Nüfusu 2 binin altinda olan belde belediyelerin kapatilacak olmasi size göre dogru bir karar mi?

KARAAHMETOGLU: Nüfusu 2 binin altinda olan beldelerin kapatilmasinin bizler dogru bir karar oldugunu düsünmüyoruz. 14 Ekimde 98 beldede sandik kurarak referandum yaptik. Hatta bazi sandiklara gerçekçi olmasi açisindan AKP’lileri ve MHP’lileri de davet ettik. Onlar da sandik basinda görevde durdular. Türkiye’de 123 bin 500 civarinda 98 beldede insanlar oylarini kullandilar. %98,5 i belde belediyeleri kapatilmasin, %1,5 i de kapatilsin seklinde sonuç çikti. Fransa da 40 bin belediye var. Demokrasiyi gelistirmek, demokrasiyi kalici kilmak, daha demokratik ve özgür bir ortam yaratmak için yerel belediyecilige çok önem veriyorlar. Biz de aksine belediyeleri kapatmaya çalisiyoruz. Belde de oturan insanlar hizmet alsa, sehir kültürü, kent kültürü alsa, kendilerini sosyal bir varlik olarak gelistirse, bu durum onlara neden çok görülüyor? Belde belediyelerinin kapatilmasina parti olarak karsiyiz. Zaten bu konuda mecliste oylama yapildi, üçüncü tur oylamasinda 360 oy çiktigi için de Cumhur Baskanina gönderildi, Cumhur Baskani da tekrar görüsülmesi için bunu meclise geri gönderdi. Mecliste tekrar oylama yapilacak lakin biz beldelerin kapatilmasina karsiyiz. Bizler belde belediyeleri yerel demokrasinin besigi olan, demokrasiyi buradan gelistirip ülkenin tümüyle demokrasiyi gelistirerek özgür birey, örgütlü bir toplum ve demokratik bir devletin kurulmasinda belde belediyelerin çok önemli bir fonksiyonu oldugunu düsünüyoruz.

 

AYDENIZ: Yerel seçimler öne aliniyor bu durumda CHP Giresun’da nasil bir basari yakalamayi hedefliyor?

KARAAHMETOGLU: Biz bir önce ki belediye baskanligi seçimlerine göre çok daha basarili olacagiz. Buna inaniyoruz. 

 

AYDENIZ: Röportajimizi burada noktalamadan önce son olarak Giresun halkina gazetemiz araciligiyla neler söylemek isterisiniz?

KARAAHMETOGLU: Ben ülkem adina kaygili ve endiseli oldugumu söylemek istiyorum. Ülkede her ne kadar bu gün bir parlamento var ise de mecliste sayisal çogunlugun diktatörlügü var. Demokrasi islemiyor, yapilacak isler bir kisinin dudagi arasinda. Bakin yerel seçimleri bile Sayin Basbakanin kendi ajandasina göre yapiyoruz. Yani kendi siyasi geleceginde ki talepleri ne ise yerel seçimleri bir kisinin istegi üzerine bes ay geriye almaya çalisiyorlar. Bu bir keyfiyet rejimidir. Türkiye de AKP iktidari ile birlikte ciddi manada otoriter bir rejim vardir. Demokrasi bu ülkede tikanmistir, demokrasi islemiyor. %50 oy ile iktidara gelen siyasi parti memnun degildir, kendi yüzleri de gülmüyor çünkü ülkenin issizligini, terör sorununu ve yolsuzluk sorununu çözemiyorlar. Bu nedenle ekonomi de iyi gitmiyor, sikisiyor. Gazete ve televizyonlar da ekonominin çok iyi gittigi söyleniliyor madem ekonomi o kadar iyi ise neden bu kadar zam yapiliyor? Dogal gaza bir yilda %54, elektrige %35 zam geldi. Bu zamlar diger ürünlere de yansimaya basladi. Demek ki ülke iyiye gitmiyor. O zaman klasik bir yöntem vardir eger bu da yeterli gelmiyorsa o sorunlari unutturacak bir yöntem vardir o da savastir. Hiç kimse ülkeyi savasa sokma hakkina sahip degildir. Bu konuda ciddi kaygilarim var. Ülke insanimizin daha sagduyulu düsünmesini, olaylara tavir koyarak katki saglamasini, demokrasi mücadelesinde CHP ye destek vermesini ve AKP iktidarindan bir an önce kurtulmamiz gerektigini bir kez daha hatirlatiyorum.  Kurban Bayrami öncesi halkimiza su mesaji vermek istiyorum; bayramlarimiz bizim için çok özel ve önemlidir. Bizleri birbirimize daha çok yaklastiran, kenetlendiren duygulari bize veren dini degerlerimizdir. Bu anlamda ben tüm Müslümanlarin Kurban Bayramini, ülkemizin, insanlarimizin, özellikle kendi ilimizin insanlarimizin da Kurban Bayramlarini kutluyorum. Saglikli bir yasam diliyorum.   



Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 1229 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Röportaj-Söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi Dedesi rahmetli Mustafa Kul'un bayrağını taşıyor

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı!

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı! Ortadoğu'yu en iyi bilen gazeteci Hüsnü Mahalli, SÖZCÜ'ye konuştu

Cesur,Devrimci ve Çağdaş

Cesur,Devrimci ve Çağdaş TGB Başkanı Çağdaş Cengiz ile röportaj

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü Kılıçdaroğlu provokasyonlar konusunda uyardı

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!..

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!.. Yıldırım Mayruk,Barbaros Şansal ile birlikte ülkeyi terk ediyor!..

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss