Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Neden AK Parti ve neden şimdi?
17 Eylül 2012, 22:17

Neden AK Parti ve neden şimdi?

Kurtulmuş,Habertürk TV'de ekranlara gelen Akşam Raporu'nun konuğu oldu.

"Neden AK Parti ve neden simdi?"

 

 

 

HAS Parti Genel Baskani Numan Kurtulmus,Habertürk TV'de ekranlara gelen Aksam Raporu'nun konugu oldu.

Ece Üner'in sorularini yanitlayan Kurtulmus, gündeme, AK Parti'ye ve siyasete iliskin sicak sorulari yanitladi.

HAS Parti'yi feshediliyor diye içiniz burkuluyor mu?

Fiilen 14 yildir siyasetin içerisindeyim. HAS Parti'nin kuruldugu andan itibaren her santimetre karesinde emegimiz olan bir parti. Ama sonuçta partiyi kurmak nasil bir irade ise partiyi kapatmak da iradedir. Bu benim tek basima verebilecegim karar degil. Bu kurucular kurulunun ve olaganüstü kongrenin verecegi karardir. Burada isimiz bitmiyor, yeni bir sürece giriyoruz, hayirlisi olsun.

Bazi Has Partililer yari yolda birakildik diye konusuyor, ne dersiniz?

Gerek partimizin içerisinde gerek AK Parti'de çesitli arkadaslarimiz görüslerini ifade ettiler. Bundan sonra da edebilirler. Bu son derece bir insani süreçtir. Dostluklarimiz, arkadaslarimiz, kardesliklerimiz bakidir. Fikir ayriligi bizim dostlugumuzu etkilemez. Bu süreçte herkesin söylediklerinden azami ölçüde istifade etmeye çalistim.

Gülen cemaatinin HAS Parti'nin feshedilmemesi gerektigi yönünde iddialari var...

Bunlar son derece yakisiksiz ve çirkin iddialar. Ne cemaat içerisindeki arkadaslarin bir talebi oldu ne de böyle bir talebi dinlememiz mümkün degil. Bu dedikodudur, gerçekle ilgisi yoktur.

Neden AK Parti ve neden simdi? Siz ayri durmaniza ragmen Basbakan Erdogan sizi neden yeniden davet etti?

Öncelikle sayin Basbakanin AK Parti'nin kurulusundan önce davet ettigini bütün kamuoyu biliyor. Sadece AK Parti olarak görmemek lazim. Türkiye siyasetinde 62 yillik hayatimizin içerisinde bu millet iki temel saikle oy veriyor. Birincisi askeri iktidarin karsisinda durana oy veriyor, CHP'nin ve vesayetin karsisinda duran partiye oy veriyor. 62 yildir milletimizin oy verme saikleri degismedi. 1980 rahmetli Özal'la baslayan süreç bu sistemin, kadrolarin isleyislerinin degistirilmesi süreci idi. Bundan sonraki süreçte Türkiye'de gerçekten millet egemenliginin tam anlamiyla kurulacagi, milletin gösterdigi istikamette dönüstürülebilecegi süreçtir. Bu süreçte bizim ortaya koydugumuz sey buydu. Biz muhalefetteyken ne iktidar ne de muhalefet partisinin hiçbir mensubunu hedef almadik. Hep kendimiz iktidardaymisiz gibi yaklastik. Sorumluluk duygusuyla hareket ettik. Yeni Türkiye'nin insaasi konusunda bize gelen talep ve teklifin ciddiyetle degerlendirilmesi gerektigini düsündük. Bu süreçte karinca kararinca elimizi tasin altina koymamiz gerektigine inandik.

Milli Görüs kadrolari yeniden bir araya mi geliyor?

Milli Görüsü sadece bir siyasi parti etrafinda faaliyetler olarak görmemek lazim. Bana göre Milli Görüs 1070'de Sultan Alparslan'la baslayan bir medeniyet mücadelesidir. 1980'den itibaren Türkiye'de en önemli degisiklik talep eden grup dindar kitlelerdir. Ben bu süreçte de Türkiye'nin genis dindar kitlelerin en dinamik unsurunun olusturdugunu, yeni açilimlarla bu süreci yöneticegine inaniyorum. Sadece bir parti tanimlamasi olarak degil, Türkiye'nin medeniyet siyasetinin önemli kanallarindan birisi Milli Görüs hareketiydi. Bugün gelinen nokta klasik tanimin çok daha ötesinde bir bulusmayi ve örtüsmeyi saglamistir.

Basbakan'in sizin isminiz üzerinde bu kadar israr etmesinde isminizin temiz kalmasi olarak gösteriliyor. Sizi 30 Nisan kongresinden sonra disaridan bir bakan veya partide önemli bir koltukta görebilir miyiz?

Benim sayin Basbakanla olan dostlugum sadece siyaset çerçevesiylde degil. Sevgi ve saygiya dayali karsilikli bir hukukumuz var. Zaman zaman farkli görüsleri söylesek de birbirimizi incitmedik. Sayin Basbakanin HAS Parti'nin almis oldugu oylara sayisal olarak ihtiyaç yok. Kendisi bir kadro sikintisi içerisinde degil. Bizim de makam ve mevki beklentide olmadigimizi bütün Türkiye biliyor. Dolayisiyla biz bu meseleyi karsilikli olarak bütünlesme ve hücre yenilenmesi seklinde olarak görüyoruz. Iki farkli partinin biraraya gelmesi dolu bir bardagin içerisinde zeytinyagi ile suyu birlestirmek degil, bir binanin duvari gibi bütün olmaktir, kadrolarin bütünlesmesini saglamaktir. Asla hiçbir sekilde pazarlik içerisinde olmadik. Amacimiz makam ve mevki degildir. Burada amacimiz yeni Türkiye'nin insasi konusunda güç birligi ve reform ruhudur.

Gönlünüzde bir Cumhurbaskani adayi var mi?

Bunu benim söylemem saygisizlik olur. Millet iradesine saygisizlik olur. Benim HAS Parti içerisindeyken söyledigim bir sey var. 10 yillik AK Parti iktidarinda atilan en önemli adimlardan birisi Cumhurbaskaninin halk tarafindan seçilmesidir. Türkiye'de vesayetçi sistem 'Bu millet tek basina birakilmaz, davulcuya zurnaciya kaçar' misali Cumhurbaskani seçimine önem veriyordu. Türkiye'nin Cumhurbaskaninin halk tarafindan seçiliyor olmasi demokrasinin önemli kazanimlarindan birisidir.

Sayin Erdogan'in Kösk'e çikabilecegine dair çok fazla yorumlar var. Sonra da partinin basina kim geçecek sorulari soruluyor. Siz yine bu sekilde yapistirma yapilan isimlerin basinda geliyorsunuz. Böyle birtakim teklifler veya sözler geldi mi size?

Bunlarin hepsi lüzumsuz birtakim sözler. Bir kismi maksatli olarak ortaya çikarilmis sözler bir kismi da maksadini asan yorumlar. Ismi geçen bu insanlarin hiçbirisi 20-30 sene sonra hayatta olmayacak. Türkiye sosyolojisi bir yere dogru evriliyor. Türkiye'de bütün toplumsal kesimlerin barisinin saglandigi bir yapinin kurulmasi gerekir. Türkiye'nin zenginliginin halk tarafindan bölüsüldügü bir Türkiye insaasi önemlidir. Burada isimlerin önemi yoktur. Millet AK Parti'ye çok önemli tarihi bir misyon yükledi. Yeni Türkiye'yi insaa edecek ve kalici reformlari gerçeklestirecek gücü sana veriyorum dedi bu millet. Bizim medeniyet siyaseti dedigimiz bu milletin degerleri üzerinden büyük Türkiye'yi insaa etmek sorumlulugumuz var. Ben meseleye bu perspektiften bakiyorum. Kim Cumhurbaskani olacak, kim basbakan olacak bunlarin hepsi laf-i güzaftir.

Toplumdaki bölünmüslüge dair trajik bir örnek yasadik. Sirri Sakik'in oglunun intihari sonrasi atilan mesajlar vs. Birisinin evladinin ölümüne sevinecek kadar bir toplum mu olduk? Nasil degerlendiriyorsunuz?

Maalesef epeyce bir süredir Türkiye siyaseti yüksek gerilim üzerinden konusuyor. Siyasetin dilini ve üslubunu degistirmesi lazim. Siyasette önde görülenlerin bir baris ve kardeslik dili kullanmasi lazim. Ben sayin Sakik'i arayarak taziyelerimi bildirdim. Allah kimseye vermesin. Bu son derece insani bir durum. Türkiye'nin bu sorunlari bir an evvel asmasi lazim. Biz Kürt sorununun asilmasi için dilimizin döndügü kadar gayret göstermeye çalisiyoruz. Bu mesele Türkiye'nin iç meselesi olmaktan çikmis, bölge ülkelerini ilgilendirmis. Terör sadece PKK'yla iliskili bir sey degil. PKK masadan ibaret. Büyük ve bölgesel güçler teröre destek veriyor. Türkiye öncelikle merhamet dilini konusmak zorunda terörle bu meseleyi ayirmak zorunda. Dagdaki insanlari asagiya indirmek devletin sorunudur. Bundan sonra bir gencin daga çikmayacagi bir Türkiye gerekiyor. Siyasetin yapmasi gereken Kürt meselesini sadece güvenlik parantezi içerisinde degil baris ve adaletle çözülmelidir. Kürt meselesi ne dag, ne sokak, ne de Genelkurmay karargahidir, millet iradesiyle çözülür. Türkiye terörle mücadele edecek, dogru, teröre vatandasa kaptirmayacak, dogru. Ancak Hakkari'de çobanin herkesle esit oldugu bir Türkiye kuracak. Bunun için gerekiyorsa her türlü adimlari atacak. Demokrasi içerisinde Kürt sorununu çözecek ve terör sorunu bitirecektir. Silahlarin zoruyla meseleyi çözmek mümkün olsaydi 30 yildan bu yana bu sorun çözülmüs olurdu. Olaganüstü hal, sikiyönetim bugünün Türkiye'sinde konusulmamasi gereken konulardir.

CHP Lideri Kiliçdaroglu merhum Adnan Menderes'in mezarini ziyaret etti. Bu konuda neler diyeceksiniz?

Ben öncelikle sayin Kiliçdaroglu'nu tebrik ediyorum, millet adina tesekkür ediyorum. 1950 öncesinde milletin ensesinde boza pisiren bir parti liderinin Menderes'in mezarini ziyaret etmesini çok olumlu buluyorum. Türkiye'de bütün idamlarla ilgili yasalar hala hukuk mevzuatinin içerisindedirler. CHP'nin bu konuyu hukuk mevzuatindan çikarilmasini saglasin. Türkiye'de bundan sonra hiçbir sekilde darbe yapilmayacak reformlarda CHP adim atsin.

 

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 940 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Röportaj-Söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi Dedesi rahmetli Mustafa Kul'un bayrağını taşıyor

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı!

Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı! Ortadoğu'yu en iyi bilen gazeteci Hüsnü Mahalli, SÖZCÜ'ye konuştu

Cesur,Devrimci ve Çağdaş

Cesur,Devrimci ve Çağdaş TGB Başkanı Çağdaş Cengiz ile röportaj

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü

Kılıçdaroğlu: AKP kaybedeceğini gördü Kılıçdaroğlu provokasyonlar konusunda uyardı

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!..

Yıldırım Mayruk ülkeyi terk ediyor!.. Yıldırım Mayruk,Barbaros Şansal ile birlikte ülkeyi terk ediyor!..

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss