Geçtigimiz hafta 2 yil süren yargi sürecinin ardindan sona eren ve Yalovali çevre mücadelecilerine açilan davalardan birisi olan 'termik karsiti video' ile davasiyla ilgili olarak konusan Avukat Ayse Aydemir, çevre mücadelesi verenlerin desteklenmesi gerektigini kaydetti.
Yalova Çevre Platformu adi altinda 2010 yilinda bir araya gelen çevrecilere karsi Aksa akrilik kimya sirketi tarafindan açilan davalarin savunmasini Avukat Aydemir gönüllü olarak üstlenmisti.
Davanin konusu neydi?
Azra Akin, Senay Gürler, Atesböcegi Ercan ve Kerem Alisik'in, "Yalova'da termik santral kurulmasin" dedikleri görüntüde, 1999 depreminde kimyasal sizinti yasanan Yalova'daki fabrika içinde bir de termik santral yapilmasinin engellenmesi gerektigi belirtiliyordu. Davanin son bulmasiyla iki yildir yayinlanmayan söz konusu görüntü ve onu hazirlayan çevreciler aklanmis oldu. YAÇEP Sözcüsü Özlem Akyüz Bayri, TEMA Vakfi eski Temsilcisi Feride Uyar ve internet sitelerinde söz konusu görüntüyü yayimlayan Alper ve Kivanç Rodoplu'nun yargilandigi dava, 10. celsede sonuçlandi. Mahkeme heyetine sunulan 18 sayfalik bilirkisi raporunda görüntü, "Kanuni sinirlar içinde siddetli elestiri" olarak nitelendi. Davanin önceki celselerinde taraflar delillerini ortaya koymus, çevreciler adina Yalovalilarin termik santrale karsi verdigi 20 bin imza basta olmak üzere kanuni boyutta santral insaatinda yasanan bütün süreçler de delil dosyasina girmisti. Bilirkisi ise 3,5 dakikalik bir çesit viral çalisma olan görüntü hakkinda 18 sayfalik ayrintili rapor hazirlayarak, "kanuni sinirlar içsinde siddetli elestiri" niteliginde oldugu ve suç içermedigi kanaatine varmisti.
“Susmak kaybetmektir”
Aydemir sona eren mahkeme hakkinda konusarak, “Yalova halki, çevre mücadelesi verenleri mutlaka desteklemelidir. Çünkü bu arkadaslarimiz, saglikli ve dengeli bir çevrede, hepimizin ortak menfaatlerini koruyarak yasama hakkini savunuyorlar. Eger o dava açan sirketten korkar ve susarsak, cesaretimizle birlikte tüm ortak haklarimizi, dogamizi, denizimizi ve tarim alanlarimizi da...yani pek çok ortak degerlerimizin hepsini birden kaybedecegiz. Çevreye saygili oldugunu her firsatta öne süren bu davaci sirketin, mutlaka Yalova halkinin sesini duymasi gerekmektedir. Eger o sirket, bizim gibi mücadele verenlerin sesini dinlemez, hukuka aykiri yollardan, dogamizin ve gelecegimizin ortak degerlerini yok edecek bu tür faaliyetlerini sürdürmeyi seçerse, adaletsiz duruma düsecektir. Halkin sesini duymayan bu sirket, Yalova'da barisi da çigneyecek ve daha çok siddetli elestirilere maruz kalacaklar. Adalet ve baris ilkelerini çigneyen bu sirket, kendisine karsi mücadele veren daha büyük kitlesel muhalefetlere maruz kalacaktir. Simdiden ihtar ediyoruz. Artik halkin ve dogamizin haklarina zarar vermekten, hukuka aykiri icraatlarla gelecegimizi tehdit edecek islem ve eylemlerden vaz geçmeliler. Onlarin her hukuka aykiri icraatlarina karsilik bizler de mücadelemizi yükselterek devam ettirecegiz” diye açiklamada bulundu.
Mahkemede neler söyledi?
10’uncu celsede sona eren mahkemenin önceki celselerinde taraflar delillerini ortaya koymus, çevreciler adina Yalovalilarin termik santrale karsi verdigi 20 bin imza basta olmak üzere yasal boyutta santral insaatinda yasanan tüm süreçler de, delil dosyasina girmisti. Bilirkisi ise 3,5 dakikalik bir çesit viral çalisma olan video görüntüleri hakkinda 18 sayfalik detayli rapor hazirlayarak, sonucunda videonun “yasal sinirlar içerisinde siddetli elestiri” niteliginde oldugunu, suç içermedigi kanaatine varmisti. Son celsede Aydemir, karar asamasindaki davayla ilgili olarak su savunmayi yapti;
“Sayin yargicim, bu mücadeleyi baslatan ve kamu oyunu aydinlatmaya çalisan, davaci sirketin, hakkinda dava açtigi arkadaslarin bir kismi basin mensubudur. Konunun halki da dogrudan ilgilendirdigini düsünerek, bu videonun yayinlanmasini, basin ahlak ilkesine ve gazetecilik görevlerine uygun sekilde habercilik yapmislar. Davalilarin bir kismi çevre mücadelesi veren çevre sözcüleri ve kent Konseyi gönüllü üyeleridir. Ben ve bu mahkemede huzurunuza davali olarak getirilen kisiler, hepimiz, Yalova'da 17 Agustos 1999 Marmara depremini yasamislar, deprem sirasinda ayrica bu davaci sirketin fabrikasinin sebep oldugu çevre felaketine de maruz kaldilar. Kendi konutlari yikilmadi. Ama enkaz altinda kalan, bizlerin yardimina muhtaç komsularimizin enkaz altinda ki çigliklarini duyarak, yasanilan çevre felaketi yüzünden, sevdiklerine komsularina yardim edemez hale getirildiler. Kentimizi terk edip, daglara kaçmak ve enkaz altinda ki komsularini, göz göre göre, ölüme terk etmek zorunda kaldilar. Deprem sirasinda yasanilan o acilar o endiselerimiz halen çok tazedir. 1. Derece deprem bölgesi ilan edilen Yalova, yine ayni büyüklükte yeni depremleri yasayacagi söyleniyor. Müvekkillerime dava açan bu davaci sirketin, ayni arazisi halen yine KAF hatti üstündedir. Ayni yerdeki kimyasal tanklari yine yeni bir deprem sirasinda bu halkin saglikli yasama hakkini tehdit ediyorken, bu kimyasal tanklarin hemen 50-100 metre kadar yakin mesafesine, günde en az 30 kamyon kömür yakacak ve 24 saat boyunca yakilacak o kömürlerin isisi en az 2500-3000 isi derecesini bulacagi, bu kömür santrali oraya yasal olarak bile kurulsa, deniz suyumuzu isitip, denizde ki canli hayati yok edip, denizimizin kirlenecegi, çevresinde yasayan yakin yerlesim birimlerinin saglikli ve dengeli bir çevrede yasama hakkini tehdit edecegi, havamizi suyumuzu kirletecegi, Aksa Termik Santrali ÇED dosyasinda da açiklanmaktadir.
Davaci sirketin bu KAF hatti üstünde, 1. derece deprem bölgesinde, sahilde ki bataklik alana kurulmasi zaten en bastan hatali bir seçim oldu açik ve aleni oldugu halde, böylesine tehlikeli bir sanayi insaatinin, en bastan bile hukuka aykiri sekilde, kaçak olarak insaatina baslamasi söz konusu olmustur. Davali müvekkillerim, bu kaçak termik santralinin insaatina baslandigini fark ettikleri andan itibaren, ilgili tüm kurumlari, belediye baskanlarini, valiligi, kamuoyunu bilgilendirmeye çalistilar. Kurumlar bu sikayetlere sessiz kalinca da Yalova Kent Konseyi yoluyla, bu kaçak termik santral insaatini durdurmaya çalistilar. Davaci sirketin, kendi arazisi içine, kaçak bir kömürle çalisacak termik santrali yaptigini, yasal yollardan ispatladilar. Kamuoyunu uyandirmak amaciyla, 1 hafta içinde halktan 20.000 kisiden fazla sayida imza toplanildi. Görevini yapmayan Tasköprü Belediye baskanligina Iç isleri bakanligindan müfettis istenildi. Gelen müfettis, belediye baskaninin ve meclis üyelerinin, fen müdürünün görevini ihmal ettigi yönünde rapor tutup, haklarinda dava açilmasini istedi. Yani asil suçlu olanin, müvekkillerime dava açan bu davaci sirketin oldugunu yasal yollardan kanitladilar. Davaya konu edilen bu videoyu da, halkin çevre bilincini yükseltmek ve hukuka aykiri çevresel gelismelere karsi kamuoyu olusturmak için hazirladilar. Yerel basin mensuplarimiz da bu videoya iliskin haberleri, basin ahlak ve ilkelerine uygun sekilde kisa bir süre için, internet yoluyla yayinladilar.
Müvekkillerim, tamamen yasal yollardan bir çevre mücadelesi vermek amaciyla çabaladilar. Hiç birisi de ticaret adami degildir. Tamamen yasal yurttaslik görevlerini Anayasanin 56. maddesinden alarak yerine getirdiler. Videonun içerigi de Anayasanin 25 ve 26. maddelerine AIHS.nin 10.maddesine uygun sekilde hazirlanip, yayinlanmistir. Dosya içine gelen uzman bilirkisi raporuna göre de bu video asla suç içermemektedir. 18 sayfalik çok detayli bilirkisi raporuna göre de, videonun asla suç içermedigi, sadece siddetli elestiri yaptigi kanaati belirtilmistir. Bu da asla yasalarimiza, Anayasamiza ve AIHS.sine aykiri olamadigi görüsünü beyan etmistir. Dosya klasöründe de sundugumuz belgelere göre, asil sabikali ve kaçak termik santral insaatina baslayan asil bu davaci sirketin suçlu oldugunu gösterecek yeterince çok sayida delil ve belge toplanilmistir. Bu nedenle davaci sirketin bu haksiz ve hukuka aykiri sekilde açilan davasinin ret edilmesini talep ediyoruz.” Mahkeme hakimesi savunmanin ardindan davanin reddiyle ilgili kararini verdi. Gerekçeli kararin ise önümüzdeki ay açiklanmasi bekleniyor.