Medyanın Suriye haberciliği yalanlardan oluşuyor..

Hürriyet Gazetesi'nde bugün, genelde anaakim medyada görmeye alisik olmadigimiz bir "Arap Bahari" röportaji yayinlandi. Belçika Brüksel Avrupa Üniversitesi'nden siyaset tarihi profesörü Pierre Piccinin, Sebla Kutsal'la yaptigi röportajda Suriye'de bizzat yaptigi gözlemleri aktardi.

Birçok kentte muhaliflerle bir arada kalan, hatta Humus'ta çatismalarin yasandigi siralarda silahli bir hücre evinde bulunan Piccinin, öncelikle ülkedeki muhalefetin bir birlik içerisinde olmadigini, tam olarak Suriye Ulusal Konseyi, Selefiler ya da Müslüman Kardesler'e bagli olmayanmuhalefetin kentten kente farklilik gösterdigini, birçok grup bulundugunu belirtti.

Piccinin, medya tarafindan ülkenin disariya yansitildigi gibi olmadiginin altini çizerek, "Bazi muhalif güçler askeri devriyelere,ölümcül pusular kurarak saldiriyor,kelle uçurma ve çesitli uzuvlari kesme gibi korkunç eylemler yapabiliyor. Hatta bazen bu vahseti,kendilerini desteklemek istemeyen, hükümeti destekleyen sivillere de yaptiklari oluyor.Bu cinayetleri isleyen gruplari kimlerin olusturdugunu anlamak çok zor.Muhaliflerin bu kesimiyle hiç iletisime geçmedim, ama birçok taniklik dinledim.Uzuvlari kesilmis cesetleri morglarda görmek mümkün.Bunlari yapanlarin gerçekten Suriyeli olup olmadigi bilinmiyor.Baasçi rejimin düsmani olan Katar’dan ve Suudi Arabistan’dan gelmis olabilirler" dedi.

"Medya yanlis haber veriyor"
Medyanin Suriye haberciligi konusunda Piccinin, "Açik yüreklilikle belirtmeliyim ki,Bati dezenformasyon uyguluyor yani bizi yanlisbilgilendiriyor.Dikkat edin: Bunu söyleyerek Bati medyasinin Suriye’ye karsi büyük bir komplo hazirladigini iddia etmiyorum.Yani,Katar merkezli El Cezire gibi kasitli olarak yaniltici bilgi vermiyor Bati basini.Elbette ki, Batilimedya patronlarin da birçogu editoryal çizgisini ekonomik çikarlarina göre belirliyor.Afganistan,Irak ve Libya haberlerinin bize yansitilmasinda bunun örneklerine sikça rastladik.Ama Suriye’de durum farkli.Tamamen yöntemsel bir sikintidan kaynaklaniyor bu dezenformasyon" dedi.

Bugün Suriye ile ilgili haberleri hazirlayan Batili gazetecilerin yaptigi seyi ‘masa basi gazeteciligi’ olarak tanimlayan Piccinin, bu savina örnek olarak basina yansimis bir haberi örnek verdi: "20 Kasim günü, El Cezire kaynakli ve tüm uluslararasi basinin yer verdigi ‘Sam’da Baas Partisi’ne roket saldirisi yapildi’ haberi büyük bir felaket gibi yansitildi. Ayni gün, Sam’da iletisimde oldugum bir kaynak, haberin uydurma oldugunu, parti binasinin hasarsiz biçimde yerinde durdugunu bildirdi. Sam’da iki kisiyi daha arayarak bu bilgiyi teyid ettirdim. Hatta binanin bir fotografini çekip yolladilar bana."

"Insan haklari gözlemcileri basini zehirliyor"
Kisir döngünün yani sira, Suriye’deki muhalefetin büyük bir dezenformasyon yaptigina yönelik delillerin arttigini belirten Piccinin’e göre, bu yanlis bilgilerin en önemli kaynagiolarak Suriye Insan Haklari Gözlemcileri. Müslüman Kardesler’e bagli olan bu kurulus için "Medyayi, sürekli bir biçimde zehirliyor" diyen Piccinin, Hama örnegini verdi:

"Hama’da 15 Temmuz’da katildigim, Esad hükümeti karsiti gösterideydim. Katilimci sayisi 10 binden azdi. Ayni aksam, France 24, Euronews ve Le Monde gazetesindeki haberleri görünce soke oldum. Göstericilerin sayisini 500 bin olarak yazmislardi. Kaynaklariysa Suriye Insan Haklari Gözlemcileri’ydi. Isin asli, Hama’nin nüfusu bile 400 bindi."

Piccinin, örneklerine söyle devam etti:

"Buna benzer bir örnegi son ziyaretimde de yasadim. 27 Aralik’taSam’dayken, üniversitede silahli saldiri oldu. Hemen olay yerine gidip yaralanan ögrencilerin yakinlariyla sicagi sicagina konustum. Esad karsiti bir ögrencinin, sinav yapilan sinifa dalarak, arkadaslari arasindan Esad yanlisiolanlari vurdugunu ögrendim. Suriye Insan Haklari Gözlemcileri bu haberi, ‘Esad yanlisi ögrenciler, muhalif ögrencilerin üzerine ates açti’ seklinde geçti. Haber, Le Figaro’un ilk haberi yapildi, bunu diger haber siteleri de takip etti. Sunu diyeyim ki, Suriye’den gelen medya malzemesi hep bu tornadan çikiyor."

Muhalefetin gösterilerinin fotograf çekiminin hep yakin plandan yapildigini, birkaç yüz insanin binlerceymis gibi gösterildigini vurgulayan Piccinin, "Isin gerçegi, muhalif gösterilerde bir araya gelen insan sayisibinleri bulmuyor.

Besar Esad yanlisi gösterilerse adeta yok sayiliyor. Oysaki bunlarda yüzbinlerce Suriyeli toplaniyor ve bu insanlarigösteri yapmaya zorlayan falan yok. Ben bu eylemlere de katildim, göstericilerin çogunun Esad’i desteklerken samimi oldugunu anladim.

Medyada hükümet, hiç destekçisi kalmamis, her an çökebilecek bir durumda tasvir ediliyor, ancak bu, hiç de dogru degil. Batimedyasindan aylardir okuduklarimiz Suriye gerçegi degil. Ülkede ne anlatildigigibi bir felaket yasaniyor ne de Esad, görevi devretmesini gerektirecek kadar güçsüz bir durumda" dedi.