Atatürk'ün Olmadığı Bir Anayasa İstemem

ATATÜRK'ÜN OLMADIGI BIR ANAYASA ISTEMEM

Ünlü oyuncu Tarik Akan,yeni anayasa süreci,Imrali ile görüsmeler ve sicak gündem basliklariyla ilgili konustu..

PKK'nin silah birakacagina inanmayan Tarik Akan, Imrali sürecinin seçim yatirimi oldugunu düsünüyor. Akan, Atatürk'ün olmadigi bir anayasaya ya karsi. Anadolu'yu karis karis gezip 'onaylamayin' diyecegini söylüyor.

Bu Anayasaya oy vermeyin derim
-Yeni anayasa çalismalariyla ilgili ne düsünüyorsunuz? Sizce Atatürk unutturulmaya mi çalisiyor?

Apaçik ortada. Bunu Tayyip (Erdogan) kendisi de söylüyor. AIHM'de 'Karari ulemaya sormak gerekir' diye basladi, bugüne getirdi. 'Toplum isterse laiklikten de vazgeçer' diyen o. Anayasanin 1, 2, 3. maddelerinden rahatsizlik duyan o. Su anda müthis bir laf etti. Mart sonuna kadar hedefi koydu, sonra kendi yazdigi anayasayi kamuoyuna götürmeye karar verdi. Hazirladigi anayasanin maddelerini biliyoruz. Bunlar içerisinde Atatürk, laiklik, demokrasi yok.

Islam Anayasasi çikarmak istiyorlar

Tamamen ABD'nin istedigi, onun da Islam mantigina dayali bir anayasa çikarma pesinde. Bana zor geliyor. Eger basarirsa, bir Tarik Akan olarak ne ise yarar bilmiyorum ama herhalde tüm ülkemde adim adim, köy köy, kasaba kasaba dolasarak bagiririm. 'Bu anayasaya oy vermeyin' diye. Sanatçi arkadaslarimla Anadoluyu karis karis dolasiriz, sonuç ne olur bilmiyorum.

-Basbakan'in tutuklu askerlerle ilgili yargiya dönük elestirileri oldu...

Buna sasirdim. Çünkü yalniz askerler degil, ondan önce Ergenekon var. KCK var... Bence karar veren, dügmeye basan kendisi. Laflarindan da bu çikiyor. 'Bunun savcisiyim' diyen kendisiydi. Benzer o kadar laflar etti ki. Simdi saniyorum iki kuvvet dengesi dönüyor bu olay üzerinde. Birincisi, Amerika'da Persilvanya ayaginin kuvvetli hâkim-savcilari tarafindan iktidarin baslatip da asiriya gitmis bir hareketin neticesi. Bundan bir kere rahatsiz. Ikincisi, Genel Kurmay Baskani'nin hem Cumhurbaskani'yla hem de kendisiyle görüsmesinin ardinda yatan rahatsizliklarina inanmis vaziyette. Ama treni kaçirdi artik. Bu saatten sonra Basbakan ne derse desin tutuksuz yargilamanin olabilecegine inanmiyorum.

Ordu iki kez hata yapti

- Ordunun hatasi olmadi mi hiç?

Bu ordu, her zaman Atatürkçü ve laiktir. Evet, iki defa hata yapmistir. 70/80 dönemlerinde ABD'nin gücü ve istegi dogrultusunda hareket etmistir. Ama 1986'dan sonra bu ordu Amerika'yla tüm iliskilerini kopartti.
Demokrasinin üzerinde bir baski, parçalanma görüldügünde ilk hareketlenen o ülkenin silahli güçleri. Basta ordu, arkasindan polis, arkasindan milli istihbarat, onun arkasindan bilim insanlari ve ögretim görevlileri olur. Sonra halk gelir. Bu, yok olmayi önleyen güçlerdir. Dünyanin her yerinde böyledir.

28 Subat darbe degil mi?

- 28 Subat'tan darbe olarak söz etmiyorsunuz.

Solcu arkadaslarim da kizar. Benim düsüncem öyledir. 1960 darbe degil, devrimdir. 28 Subat kararlari 'Postmodern darbe' derler. Asla öyle bir kelimeyi kullanmam. 28 Subat kararlari alinmadan önce Necmettin Hoca'nin yaptiklarina bakarsaniz, bir bes yil sonra Türkiye'nin gelecegi nokta 28 Subat'ta hemen geliyordu. Ve buna darbe yapilmadan bildirim yaptilar, kendileri de imza attilar. O günkü iktidarin imzasi var.

Ben bir Albay çocuguyum

Ben bir Albay çocuguyum. Dedem Çanakkale Savasi'na girmis, yaralanmis. Sonra Arabistan'a gitmis, dönmüs Kurtulus Savasi'na girmis. Adamin ömrü savasla geçmis. Ben onlarin çocuguyum. Bu ülkede Atatürk'ün aleyhinde olmak mümkün degil. Bunu yapmak ve düsünmek ülkeme en büyük aciyi verir.

- Imrali görüsmeleriyle baslayan süreci destekliyor musunuz? Sizce PKK silah birakir mi?

Bana göre birakmaz. Neden dersen; cevap vermem zor. Güneydogu'yu çok iyi bilirim. O insanlari severim. Kürtleri çok severim, muhtesem insanlardir. Burada bütün yatirim bana göre seçimlere kadar PKK'nin harekâtini bir ölçüde alt seviyeye düsürmek. Ondan sonra oy toplama meselesidir. Kolay kolay bunun önüne geçebileceklerini sanmiyorum.

- Öcalan'a ev hapsi gündeme getiriliyor.

Olmayacak seyler bunlar. Hayir

- CHP'deki istifalari nasil okuyorsunuz?

CHP'ye oy veririm, elimden geldigi kadar da elestiririm. Sunun farkina varilmasi lazim; sosyal demokrasi anlayisinda gruplarin kendi içerisinde kavga etme özgürlügü vardir. Hatta baskaniyla kavga ederler. Buradaki inanç, tek basina basta olan insanin inancina bagli degildir. Diger demokrat olmayan muhafazakâr, tutucu ve konservatif politika içerisinde var olmak demek biyat etmek demektir. Burada kavga yoktur, baskan ne derse o. CHP, her zaman kendi içerisinde bu kavgayi verir. Ama hiçbir sekilde dagilma, parçalanma söz konusu olamaz. Bunlar, sosyal demokrasinin geregi kavgalardir.

Haber Yenigün