PKK'NIN GÜÇLENMESİNİN SORUMLUSU MHP'DİR

HÜLYA OKUR- HABERX

"KORAY AYDIN'I KENDISI MILLETVEKILI YAPTI"

MHP, 10. Kurultayini yapti. Bahçeli 1220 delegenin 725 oyunu aldi. Ilk yorumunuz ne oldu?

MHP'de, Genel Baskan ile ilgili tabanda bir degisim talebi vardi, bu kongreden önceden yaygindi. Delegenin takdiri böyle oldu ama Türkiye’de MHP’liler, Genel Baskanlarinin degismesini arzu ediyorlardi, bunun sebepleri vardi. 1999 seçimlerinde, MHP, 129 milletvekili çikartti. O zaman Fazilet Partisi, ANAP, gerekse DSP Basbakanlik teklif ettiler. Fakat Sayin Genel Baskan, DSP-ANAP koalisyonunun içine girdi. Ve daha sonraki seçimlerde %8,5’a geriledi. MHP, çok gerilere giden bir parti. Marasal Fevzi Çakmak’tan gelen mazisine bakmak lazim. MHP, Türkes’ten sonrada hiçbir zaman oy kaybetmemistir. Fakat Sayin Genel Baskan’in birincisi 1999’daki tavri, daha sonra da MHP’nin il, ilçe kongrelerine gitmemesi, tabandaki MHP’nin sosyal yapisiyla bütünlesememesi, bu talebin sebepleri haline gelmistir. Bu talepleri kendisinin görüp, kendisinin içinde bulundugu bir degisimin olmasini saglayabilirdi. Bu MHP’nin gelecegi için çok önemliydi. Bunu yapmadi, karsisina yeni adaylar çikti, adaylardan biri de Koray beydi. Ama maalesef Koray Bey ile ilgili el altindan çok ahlaksiz dedikodular yapildi. Koray Aydin’i Genel sekreter yapan, milletvekili yapan Sayin Genel Baskan, saibeli islerle ugrasan yüksek divanda yargilananlarin aday olmamasi ile ilgili degisikligi de yapabilirdi.

“GENEL BASKANIN DEGISMESI , MHP’NIN ÖNÜNÜ AÇARDI”

Bahçeli, partiye 15 yildan beri hizmet etmistir. Beyefendidir ama o yetmiyor. MHP, Türkiye’de Ülkücü hareket olarak baslamistir. Gençler arasinda da olaganüstü bir güce ulasmistir, Basbakan’in en son yaptigi konusmada , “Türkiye’nin en büyük gençlik teskilatina” da sahip oldugunu söylemistir. Bunun böyle olmasinin sebebi, MHP’nin bir gençlik kurultayi bile yapmamis olmasidir, bir kadin kurultayi yapmamistir, MHP, toplumla bütünlesmemistir. Dolayisiyla böyle bir talep, tabanda gelismistir. Koray Aydin’in hakkinda da, kendisini milletvekili yapmasina ragmen, yüksek divanda çiktiktan sonra aklanmasina ragmen, kendisinin aklamasina ragmen, maalesef Koray Aydin ile ilgili saibe laflari dolanmistir. Ben Devlet Beyin degismesini hakikaten çok arzu ediyorum. Bana göre Bahçeli, bugüne kadar yaptigini yapmistir ama MHP, %11’lerde dolasmaktadir, MHP’nin iktidara ihtiyaci var çünkü bürokrasi eziliyor, is adami, müteahhit, esnaf..herkes sikinti içinde. Evinde issiz olan aileler sikinti içinde. Ama maalesef MHP, %13’lerde saymaktadir. Bunun müsebbibi de Sayin Genel Baskandir. Zaten %8,41 oy aldigi zaman, “Bu sorumlulugu yükleniyorum, istifa ediyorum” demisti. Fakat daha sonra “Yol arkadaslarim beni birakmiyor” dedi. Ama Mesut Yilmaz, Tansu Çiller Genel Baskanliktan ayrildilar. Türk siyasetine “Yol arkadasi” diye bir kavram getirdi. Bütün bu nedenler gösteriyor ki, Genel Baskanin degismesi MHP’nin önünü açar idi. Eger degisiklik olmus olsaydi, MHP kendiliginden oy kazanirdi. Kendisi de bu talebi görebilirdi, tabandaki bu gelismeleri iyi okuyamadi. Ve mevcut delegeler çesitli sebeplerden dolayi Genel Baskani yeniden seçtiler.

“BU KONGRE , KONGRELER DIZISI BASLATACAK”

“MHP, YEREL SEÇIMLERDE CIDDI SIKINTIYA DÜSECEK”,

“BAHÇELI, YEREL SEÇIMLERDEN SONRA OLAGANÜSTÜ KONGRE ILE MUHATAP OLACAK”,

“BAHÇELI, OLAGANÜSTÜ KONGRELERIN ÖNÜNÜ AÇMISTIR”

Biz teskilat terbiyesi almis insanlariz, Genel Baskan’a ragmen, MHP’yi yipratmak istemeyiz. Bu kongre, kongreler dizisini baslatacak bir kongre olmustur. Yani bu kongre, yeni kongrelere de kapilar aralamistir. En kötü ihtimalle söylüyorum, “Yerel seçimlerden sonra, Devlet bey, olaganüstü kongre talebiyle muhatap olacaktir. Çünkü sürekli kan kaybediyor. MHP, yerel seçimlerde ciddi bir sikintiya düsecek. Bugünkü kongrede, AK Parti için söyledikleri bir tarafa, daha önce “Tayyip Erdogan’in ayrilmasi halinde Türkiye’de buhran çikar” dedi. Bir çok kritik konularda AKP’yi destekledi. Son erken seçimde de AKP’yi destekledi, fakat daha sonra baska degisiklikler oldu. Simdi budegisikligi söz konusu olunca da yaptigi yanlisi anladi. Karsi çikmaya basladi. MHP, Genel Baskanin bunun gibi bir çok yanlisi ile bu hale geldi. Bunun yükü altindadir. Degisikligi keske bu seçimlerde yapsaydi. Ama olaganüstü kongrelerin önünü açmistir.

“DELEGENIN KAFASINDA DA BIR DEGISIM IHTIYACI BELIRMISTIR”,

“BAHÇELI’NIN DEGIL, KORAY AYDIN’IN ALDIGI OY BASARIDIR”,

“BU KONGRE, BAHÇELI’NIN SON KONGRESIDIR”

Devlet Bahçeli’nin 725, Koray Aydin’in 441 oy almasi, MHP delegesinin de ciddi bir degisim içine girdigini gösteriyor mu? Delege profilinin degistigini düsünüyor musunuz?

Delege profilinde, kitlelesme psikolojisinin getirdigi sebeplerden dolayi 725-478 gibi bir görüntü oldu. 725 oy almasi Genel Baskanin basarisi degil. Aslinda Koray Aydin’in aldigi oy basaridir çünkü tabanda, Koray Aydin ile ilgili, el altindan çok ciddi propagandalar yapildi, Genel Baskan yardimcisi da bunu ifade etti, buna ragmen bu delege sayisina ulasilmasi bir basaridir. Delegenin de kafasinda bir degisim ihtiyaci belirmistir. Bu ihtiyacin kongre ile daha belirgin hale geldigi görülmüstür.

Benim yakin çevrelerden de hissettigim, Devlet Bey, bu kongreyi kendisi için en son kongre olarak görmektedir. Bir sonraki kongrede, Genel Baskanliga aday olmayacagi ifade edilmektedir.

"MHP'NIN OYU KONJONKTÜRE BAGLANMISTIR"

Bu degil de, niçin bir sonraki kongre?

Sebebi su, MHP’nin oy almasi konjonktüre bagli hale gelmistir, konjonktür ne kadar müsaade ederse, MHP de o kadar oy alacaktir, halbuki MHP’nin kuruldugu günden bu güne kadar oy potansiyeli %35’tir. %35 oy potansiyeline sahip olan MHP, %11’lerde kalmaktadir. Geçmiste ülkücü hareketin içinde mücadele etmis bir sürü insan, diger partilerde yer almaktadir. Bahçeli, yanlis politikalari ve insanlarla münasebeti iyi idare edemedigi için bir sürü insanla küskün hale gelmistir.

Genel Baskan MHP’nin bu halini bilmiyor mu?

Biliyor, konjonktürel degisimler, Güneydogu’daki meselelerin daha çikmaz hale gelmesi, MHP’ye karsi konjonktürel bakimdan ihtiyaç hissedilir ümidi ile Sayin Genel Baskan bu basari ihtimalini yakalayarak, Genel Baskanliktan ayrilmak istemektedir.

Kongrede üç Genel Baskan adayi da, MHP’yi AK Parti üzerinden tarif edip tanimladi, verilen mesajlar MHP’nin içine, delegeye yönelikti ama genelde AK Parti üzerinden strateji yürütüldü. MHP’nin ilerleyen vizyonu degisir mi, yeni açilimlar, yeni ittifaklar olur mu, MHP’ye iktidar yolu gözüküyor mu?

MHP’nin iktidara gelmesi için, MHP’nin kaybettigi tabani ile bütünlesmesi lazim. %35 oy potansiyeline sahip olan MHP’nin kaybettigi o ciddi yapiyi tekrar kazanmasi lazim. Kizgin ve küskün oylarin MHP’ye gelmesi lazim. MHP’nin bir çok yanlis oy politikalarindan dolayi, bir çok ülkücü MHP’ye sirtini dönmek mecburiyetinde kalmistir. Bu gidis, MHP’yi dar bir koridora sokmustur. Bu gidis dogru degildir. Bundan önceki seçimlerde de CHP ve diger partilerin iç problemlerinden kaynaklanan yüzer gezer ve küskün oylar, MHP’nin siyaseti yakin hissedildigi için, bu oylarin MHP’ye gittigi anketlerden anlasilmaktadir. Halbuki MHP, böyle konjonktürel gelismelerin getirecegi oylardan daha çok dogu politikalarini ve projelerini halka anlatarak partiye yeni katilimlari saglamasi lazim. Bu oylar MHP’LI OY OLARAK GÖZÜKECEGI IÇIN, kalici oylar olacaktir. Konjontürden gelen oylar, baska partilere gitme kabiliyeti olan oylardir. Maalesef MHP, bugüne kadar toplumla, sosyal yapi ile bütünlesemedigi için bu çikmaz sokakta sayiklamis durmustur.

"PKK'NIN BU HALE GELMESININ EN BÜYÜK SORUMLUSU MHP'DIR",

"BAHÇELI, SURIYE POLITAKALARINI DESTEKLEMEMELIYDI"

Kurultayda, “Kürt meselesi yoktur” vurgusu da yapti…

Ben Güneydogu meselesini iyi biliyorum. Dogu’da, Güneydogu’da bütün illeri gezmis, dolasmis insan olarak söylüyorum, benim orada yetistirdigim, seminerlerime katilmis Kürt kökenli aydin tanidiklarim var. Hepsi beni arayip, agliyorlar. PKK’nin bu hale gelmesinin en büyük sorumlusu MHP’dir. MHP, böyle hissetmelidir. Biz kalkiyoruz, “Vatan, millet, bütünlük” diyoruz, peki Türkiye’nin bas belasi olan bu mesele ile ilgili elle tutulur bir çözümü de milletin önüne neden koyamiyoruz?

Suriye politikasinda da, Genel Baskan yanlis yapmistir. Besar Esad ile Basbakan geçmiste birbirlerine karsi çok yakin durmuslardir, beraber kabine toplantilari yaptilar, Esad, Erdogan’i bas taci yapti, Erdogan da Esad’i bas taci yapti, birden Suriye politikasi “ters düz” oldu. Suriye’de katliam var, deniyor. Bunun sebebi, Amerika’nin Ortadogu’da sii nüfus alanini daraltmak, 10 yil sonra Israil’in Ortadogu’da yasamasini saglamak için Suriye politikasini, hükümete lanse etmistir. Suriye’deki savasin adi, egemenlik savasidir. Besar Esad istese de iktidari birakamaz. Birakmayacaktir. Amerika bunu bildigi için, bunun tek yolunun, Suriye’nin Türkiye tarafindan isgal edilmesi olarak görülmektedir. Türkiye’nin en büyük belasi PKK, Türk iç politikasinda, devletin dis politikasina öncelik taniyarak meseleye bakmasi gerekir... Iran-Irak-Türkiye, Suriye ile büyük Kürdistan parçalari, Amerika’nin politikalarina evet denilerek tamamlanmaktadir. Amerika, “Katar’da yeni bir muhalifler toplantisi yapacagini ilan etmistir. Bu toplantida muhaliflerin temsilinde Kürtlere büyük rol verecegini ilan etmistir. Bu gerçegi bilerek siz, bu politikayi nasil desteklersiniz? “Bomba atana biz de gül mü atalim” diyen Devlet bey, Suriye politikalarini nasil desteklemektedir? Hangi akilla, hangi mantikla, Suriye içindeki bu çirkin oyunlarin içine Türkiye’yi sokmak istemektedir? Herkesin bildigi bir kaide vardir, iç politika ile dis politika birbirinden ayrilamaz. MHP niçin böyle bir gafletin içine girmektedir, herhangi masumun öldürülmesi hepimizi üzmektedir ama Amerika ile beraber Ortadogu politikalarinin takipçisi olmak, Ortadogu’daki Amerika tasarruflarina baktigimizda Türkiye’nin menfaatleriyle ölçüsmedigi anlamina gelir. Dolayisiyla Amerika’nin Ortadogu politikasi, Türkiye’nin gelecegi açisindan bakildiginda bir ihanet senaryosu olarak gözükmektedir.

“BASBAKAN’IN ONE MINUTE DEMESININ DEGERI KALMADI”,

“MHP’NIN GELECEGINI BASARISIZ GÖRÜYORUM”

Adaylar, Bahçeli’nin bazi kritik konularda hükümetle paralel hareket etmesini tehlikeli bulmuslardir, ben de ayni kanaatteyim. Tayyip Erdogan’in, Israil’e “One minute” demesiyle, füze kalkani kurmasini mukayese ederseniz, füze kalkani Israil’in, Ortadogu’da kurulmasini saglamak için kurulmustur. Böyle bakildiginda ‘one minute’ demesinin ne degeri kalmistir? Dis politikalarda, laflara bakmamak lazim, elle tutulur seylere bakmak lazim. Siyasette ne diyorsaniz onu yapacaksiniz, eger yapmazsaniz basarisiz olursunuz ve ben de MHP’de bu tehlikeli gelecegi görüyorum.

“BAHÇELI,MYK LISTESINE DAVA ARKADASLARINI DEGIL YOL ARKADASLARINI SEÇIYOR”,

“MHP,ÜLKÜCÜSÜZ IKTIDAR OLMAZ”

MYK üyeleri hakkinda ne diyeceksiniz, kurultaya üyelerinin 125 kisilik çarsaf listeye alinmamasiyla, kongrede üç hedeften (Ülkücü Cumhurbaskani, ülkücü Meclis Baskani, ülkücü Basbakan) bahsederek, ülke genelinde saglayacagi bütünlügü parti içinde saglamasini süpheli hale mi soktu?

Çarsaf listeyi tek tek inceledim. Ben Basbug ile çok yakin çalistim. Rahmetli Basbug, istisarelerle merkez karari olustururdu. Bu istisareleri, ülkücü aydinlarla, ülkücü ak sakallilarla, teskilatlarla, il baskanlari ile yapar, ihtilafsiz bir merkez karar yürütme kurulu listesi tanzim edilirdi. Genel Baskan bu listeleri yol arkadasi ile seçiyor, dava arkadasi ile degil. MHP tabaninda, bu yol arkadaslari meselesi ciddi tepki topluyor. Yol arkadaslarinin ne hale geldiklerini gördük. MHP daima küskünler ordusu yaratiyor. Basbug, birisini incittigi zaman bizi çagirir “Oglum, ben su insana agir bir laf ettim, gidin gönlünü alin getirin” derdi. Simdi birakin çagirmayi, bir sürü insani elinin tersiyle disariya itiyor. 1917 Ekim ihtilalinden sonra Ermeni Tasnak komitesi liderleri Lenin’e gidiyorlar, diyorlar ki, “Devrim gerçeklesti, müsaade ederseniz artik Ermenistan’i kuralim”. Bunun üzerine Lenin diyor ki, “Tabi ben de Ermenistan’in kurulmasina taraftarim ama Ermenisiz Ermenistan olursa, Ermenistan’in kurulmasina müsaade ederim” Yani nötralize olmus bir Ermenistan’a müsaade ederim, diyor. Bu metot tarihte bir çok yerde kullanilmistir. Maalesef bazi çevreler, MHP’nin iktidar olabilmesi için “MHP’siz MHP” tezini olusturmaya çalismislardir yani ülkücülerin, ülkücü geçmisi olanlarin yok edildigi, hizmetinden dolayi, ülkücü tabanda ragbet gören insanlari enterne etmislerdir. Dolayisiyla bu acilari bütün ülkücüler hissetmektedir. MHP’nin %35 oy potansiyeline ragmen, yerel seçimlerde oy kaybederse bunun hesabini ne Devlet Bahçeli ne de Baskanlik Divani verebilir. Kamburlasmis sirtimiza bu yükü alarak, ülkücüler arasinda muhabbet köprüleri kurmak bizim isimiz olacaktir. Ben buradan Sayin Genel Baskana bir çagrida bulunmak istiyorum: “Hiçbir liderin küsmeye, kin tutmaya, hosuna gitmeyen insanlarin partinin disina atmaya hakki yoktur” Maalesef, Sayin Genel Baskan, partinin dogrularini, ülkücülerin dogrularini götüren herkese karsi kafasinda bir soru isareti ile yaklasmaktadir.