19 Eylül 2010, 08:22
Kalbi daha az atan daha çok yaşıyor.
Her şeyin bir kullanma süresi varken, insanın niye olmasın?
SPOR VE SAGLIK KONUSUNDA INANILMAZ IDDIA Etrafiniza baktiginizda her seyin bir ömrü yani kullanma süresi oldugunu görürsüsünüz. Araba, kapi, Tv, boya, yiyeceklerin üzerinde yazan tarihler hatta dünyanin ve günesinde belli bir süre sonra yok olacagini bilim söylemiyor mu? Peki, her seyin bir kullanma süresi varken insanin niye olmasin? A: Kardiyovasküler eksersizlerin hayati uzattigini duydum, dogru mu? B: Kalbinin ömrün boyunca atacagi sayisi bellidir, hepsi bu iste.. Eksersizle bu sayiyi yeme. Her sey zamanla eskir. Kalbini hizlandirmak hayatini uzatmiyor; Bu, arabayi hizli kullaninca ömrü de uzar demek gibi bir sey. Uzun mu yasamak istiyorsun? O zaman uyu. Insanin genetik yapisi 150 sene yasamak üzere ayarlanmistir tipki kaplumbaga gibi, biz ise onu spor, beslenme ve stres ile 70–80 seneye indirmisiz. Peki, bunu nasil beceriyoruz. Yukarda bahsettigim üç etken, bazi organlarimizi fazla kullanarak onlari eskittigimiz için. Hiç bir organimiz kendisini yenilemiyor ve bundan dolayi da bazi hastaliklari kök hücre ile tedavi etmek için çalisiliyor. Organlarimiz ve onlari besleyen damarlar kendi kendine yenilenmedigine göre, kullanmamiza bagli olarak zamanla eskiyecek(yaslanacak) ve kullanim süresini dolduracak. Bir arabayi düsünelim, motorun ömrü 300 bin km olsun, siz bu km.yi 10 senede de yapabilirsiniz, 20 hatta 30 senede de. Iste spor ve stresle kalp, damar ve akcigerlerinizi, çok yiyerek de karaciger, pankreas, mide ve barsaklarinizi, hem yemekle hem de spor yaparken ortaya çikan toksik maddelerle de beyninizi tahrip ediyor ve yipratiyorsunuz. Yoksa Alzheimer ve beyinle ilgili diger yaslilik hastaliklari neden ortaya çiksin. Kadinlarin uzun yasadigini ve hatta birçok yerde dullar apartmani var diye espri yapildigini duyarsiniz. Bu genelde kadinlardaki östrojen hormonunun varligina baglanilir. Peki, hiç düsündünüz mü, anneniz, ablaniz ve etraftaki bayanlarin hangisinin esofmanlari giyip kostugunu, saatlerce yürüdügünü, bisiklete bindigini veya yüzdügünü. Bu dediklerimi nadiren görmüs veya hiç görmemissinizdir. Kadinlarin erkeklerden neden çok yasadiginin sebebi ortada. 1. Spor yapmazlar. Kaplumbaga gibi ev islerini, yemegi yavas yavas aksama kadar strese düsmeden para kazanma derdi olmadan yaparlar. 2. Kahveye gel çaya gel ile komsulari ile yapilan konusmalarla stres atarlar. 3. Ögleden sonra hafif kestirirler. Eee, onlar uzun yasamasinda biz erkekler mi uzun yasayalim. Organlarini yipratacak eskitecek tek sey yapmazlar (yemek hariç). Kosan hayvanlarin hepsinin ölüm yasinda, erkek ve disi arasinda, insanlarda oldugu kadar açik bir fark yok. Neden onlarda disilerde erkekler kadar, hatta daha fazla kosarlar. Hâlbuki onlarin da disilerinde erkege göre çok fazla östrojen vardir. Insan disisini koruyan östrojen, hayvan disisini niçin korumasin. Demek ki ortada baska bir faktör veya faktörler var ama biz farkinda degiliz. Eskimolar neden fazla yasarlar, herkes balik yediklerinden diyecektir. Evet, balikta bir etken fakat Eskimolar spor yapmazlar yani, buzda kosamazlar, tenis, futbol ve diger sporlari yapamazlar çünkü düserlerse bir yerlerini kirarlar. Onlar sadece yürürler bir de kendilerini sogukta muhafaza ederler. Bir kilo kiyma alin yarisini tezgâhin üstüne diger yarisini buzdolabina koyun hangisi daha fazla dayanir? Tabi ki buzdolabindaki fazla dayanir. Peki, dagdaki insanlar niye fazla yasarlar onlarda mi balik yerler, hayir onlar et ve ot yerler birde hava orda soguktur ve de spor yapacaklari yer yoktur, hatta orda oksijen azdir, kosamazlar top oynayamazlar. Kaplumbaga'nin hiç kostugunu gördünüz mü, hep yürür fakat 150 sene yasar ya filler niye fazla yasar herhalde nadiren kostuklari için köpek, aslan vb. kosan tüm hayvanlar kisa yasarlar. Uzun yasamanin sirri sadece genlerde degil. Bilim adamlari 20 yil önce, ortalama ömrün çevre, beslenme ve egzersiz gibi faktörlere bagli oldugunu söylemisler ve büyük destek bulmuslardi. Ancak sonra yasam süresini belirleyen faktörün 'genler' oldugu inanci agirlik kazandi. Son arastirmalarda genlerin tek basina bir insanin ne kadar yasayacagi konusunda tahmin yürütmeye yetmeyecegini gösterdi. Ayni genetik özelliklere sahip, ayni çevrede yasamis, ayni yemekleri yemis tek yumurta ikizlerinde birinin çok dinç olabilecegi, digerinin ise hastaliklardan sikâyet edebilecegini gösteriyor. Bu durum ikizlerin 10 yil ara ile ölebilmesine neden oluyor. Uzmanlar yasam süresini etkileyen faktörlerin genetik yapi oldugu kadar hastaliklar, beslenme tarzi, yaralanmalar, kazalar hatta bazi durumda ''sans''tan olustugunu belirtiyor. Evet, bana göre, bunlarin yaninda spor ve karbonhidrat'li gidalar yiyerek insülin salgilatmak ve insülin direncine sebep olmak. Simdide sporun tek faydali oldugu noktayi konusalim. Evet, spor sizin akciger kapasitenizin devamini saglar. Normalde insanlarin akciger kapasitesi 3–6 litre arasindadir siz çocukken bunun hepsini kullanirsiniz ve o yüzdendir ki çocuklar kosar oynar sizin yapamayacaginiz aktiviteyi sergiledigi halde yorulmazlar çünkü akcigerlere girip çikan oksijen, yapilan eforu karsilar. Bu akciger kapasitesi giderek hareket azaldigi için düser ve sizde biraz fazla efor yaptiginizda soluk soluga kalirsiniz. Iste spor bu kapasitenin azalmasini önledigi için sporla kendinizi daha dinç ve zinde hissedersiniz. Fakat organlarinizi eskittiginizi ve onlarin ömrünü kisalttiginizi düsünmezsiniz. Peki, spor yapmadan akcigerlerimizi nasil formda tutabiliriz? Bunu saglamak için firsat buldukça derin derin “ama kaburga kemiklerinin genisleyip ayrilacakmis hissini ve hafif de gerilmeye bagli agri olusuncaya kadar” nefes alip verecegiz. Böyle nefes almayi her yerde otururken, yatarken, arabada, tuvalette v.s yapacagiz ve birde fazla yüksek olmayan yerlerde asansör yerine merdiven kullanacagiz ve merdivenlerin basinda bu sekilde nefes alip vermeye baslayacagiz. Böylece kendimizi eskitmeden spor yapmis gibi dinç ve saglam olabilecegiz. Yine kadinlarin, erkeklerden daha çok yasamalarinin ve erkeklerde enfarktüs yasinin 20’lere kadar inmesinin esas sebebi, erkek çocugunun 2–3 yasindan baslayarak kosmasi, oynamasi, ziplamasi ve yerinde duramamasi, sonunda da gününü sokakta geçirmesidir. Kiz çocugu ne yapar evde evcilik oynar oturdugu yerden bebegi solundan alir saga koyar uyutur, sagindan alir sola koyar yemek yedirir. Böylece birinin damarlari, kalbin hizli çarparak, akciger ve adalelere oksijenli kani yetistirmek için debisini ve akim hizini yükselterek milyon defa damar cidarina basinçli kani vurdurarak onu yaralamasi ve de çatlatmasi sonunda da kollesterolun gelip çatlagi kapatmak için damar duvarini sivamasi yani damar sertliginin erkeklerde çocuk yasta baslamasidir. HER ZAMAN SÖYLÜYORUM, SPOR YAPARAK KALP VE DAMARLARINIZIN, YIYEREK DE PANKREAS BASTA OLMAK ÜZERE DIGER ORGANLARINIZIN KULLANMA SÜRESINI KISALTMAYIN. Kalbi daha az atan daha çok yasiyor Fransiz ulusal saglik ve arastirma enstitüsü (Inserm) tarafindan yapilan arastirmaya göre, Kalbin daha az atmasi ömrü uzatiyor. 20 yil boyunca 4 bin erkek üzerinde yapilan arastirmalarin sonuçlarina göre, dinlenmis bir durumdayken kalbi, gün içinde attigindan 7 kez daha az atan orta yasli birinin 20 yil içinde hayatini kaybetme riski yüzde 20 azaliyor. Nabzi 7 ve üzeri atanlarin ise ayni sürede ölme riski yüzde 78 artiyor. Ortalama nabiz sayisi 60–80 dir. Yani, normal fonksiyonlarinizin disinda kalbinizin, her fazla atisinda ve yasamak için gerekli olan gidanin disinda alinan her lokmanin sizi bir adim daha ÖLÜME yaklastirdigini unutmayin. Amerikan bilim ve teknoloji dergisi Wired insanoglunun en çok merek ettigi Neden ölüyoruz? sorusuna su yaniti veriyor Arizona Üniversitesi'nden Brian Enquist söyle diyor: Bir fareyi elinize aldiginizda Kalbinin ne kadar hizli attigini görürsünüz. Mavi balinanin kalbi ise kilise çani gibidir (dakikada 7) . Uzun araliklarla ve çok yavas atar. Ama ikisi de yaklasik 100 milyon kalp atisi sonra ölür. Tabii bunu kalbi çok hizli attigi için fare 2 yilda, balina ise 80 yilda tamamlar. Fillerinde kalbi yavas attigindan uzun yasarlar. Yukarda dedigim gibi spor yaparak kalbinizi ne kadar çok attirirsaniz ömrünüzü o kadar kisaltirsiniz. Çukurova Üniversitesi Tibbi Bilimler Deneysel Arastirma ve Uygulama Merkezi GÖNDEREN; DILSADE GÜNGÖR ISTANBUL
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 1226 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|