Karakter boyutu :
21 Ekim 2015, 22:12
Balık yağının faydaları!Yrd. Doç.Dr.Enver Mahir GÜLCAN yazdı
Balik yaginin faydalari! Yag asitleri, yagin doymusluk derecesini gösteren farkli uzunluktaki karbon zincirinden olusan trigliseritler olduklarindan hem kompleks yaglarin önemli bir parçasi hem de kendisinden kolayca enerji saglanan bir kaynaktir. Doymus ve doymamis yag asitleri olarak iki çesittir. Doymamis yag asitleri de tekli ve çoklu doymamis yag asitleri (ÇDYA) olarak iki gruba ayrilir. Linoleik ve linolenik asit ÇDYA’dir. Vücutta yapilmadiklarindan mutlaka disardan besinlerle alinmalari gerekir. ÇDYA omega-3 ve omega-6 yag asitleri olmak üzere iki ana grupta toplanir. Omega-3 yag asitlerinin çogunlugu alfa-linoleik asittir. Alfa-linoleik asit vücutta eikosapentaenoik aside (EPA) ve dokosaheksaenoik aside (DHA) dönüsür. Omega-3 yag asitleri soguk su baliklarinda bol miktarda bulunmaktadir. Balik yaglarinin esasini olusturan EPA ve DHA besin zinciri yoluyla deniz ürünlerinde birikmektedir. Karada yetisen bitkiler genellikle omega-6 yag asitleri üretmekle beraber, belirli bazi deniz ve tatli su bitkileri (özellikle algler ve soguk su bitkileri) omega-3 yag asidi üretirler. Bes veya daha fazla çift bag içeren onega-3 ÇDYA, yüksek doymamis yag asitleri (YDYA) olarak isimlendirilir ve baliklar temel olarak insanlar tarafindan tüketilen YDYA’nin tek kaynagidir. Omega-3 yag asitleri vücutta sentezlenmedikleri için mutlaka besinlerle disaridan alinmalidir. Baliklardaki yag orani ile yag asitlerinin dagilimi türlere, vücut bölgelerine, beslenmeye, avlanma avlanma mevsimine ve cinsiyet gibi çesitli faktörlere bagli olarak degisebilir. Buna göre baliklardaki yag orani % 1 ile % 20 arasinda olabilir. Kabuklu deniz ürünlerinde ise yag orani % 1’den daha az miktarda bulunur. Balik türüne göre omega-3 miktari da farklilik gösterir. Özellikle derin denizlerde yasayan ve siyah etli olan baliklarda bu oran daha yüksektir. Somon, sardalya, uskumru, ton baligi gibi baliklar omega-3 yönünden oldukça zenginken, kültür baliklarinda omega-3 miktari biraz daha düsüktür. Ancal omega-3 yönünden zenginlestirilmis yemlerle beslenen kültür baliklarinda doymamis yag asit miktari da yüksek bulunmaktadir. Balik yagi ve ana içerigini olusturan omega-3 yag asitleri sayesinde; Trigliseritler ve kolesterol düser, böylece ateroskleroz ve buna bagli kalp hastaliklari, kalp krizi ve akut inme riski azalir. Bagisiklik sistemi güçlenir Kansere karsi koruma saglanir Beyin, retina, sperm, cilt hücreleri güçlenir Insülin kullanimini artar (diyabet için faydali) Kani inceltir ve akisini kolaylastirir, kanin pihtilasmasini önler Yangi önleyici etkisiyle romatizmal hastaliklara karsi koruma saglar Anne-bebek sagliginda rolü: Omega-3 yag asitleri, anne karnindaki bebegin saglikli gelisimine asagidaki sekillerde yardimci olabilir: Bebegin beyin ve retina gelisiminin desteklenmesi Erken dogum riskini azaltilmasi Hamilelik süresinin ve bebegin dogum agirliginin artirilmasi Dogum sonrasi depresyonundan korunulmasi Omega-3 yag asitleri ayrica çocugun matematik zekasinin gelistirilmesine, okuma, telaffuz ve yazma beceresini artirilmasina yardimci olabilir. Zihin sagliginda rolü: Omega-3 yag asidinin beyin ve sinir sisteminin saglikli sekilde çalismasindaki etkileri yapilan pek çok arastirmada ortaya konmustur. Omega-3, beyin ve sinir sisteminde baslica asagidaki sekillerde yardimci olabilir: Depresyon tedavisini desteklemesi Bunama ve Alzheimer hastaligi riskinin azaltmasina yardimci olmasi Ruh hali, konsantrasyon, bellek, dikkat ve davranis bozukluklarina karsi yardimci olmasi Saldirganlik azaltmaya ve sakinlestirmeye yardimci olmasi Mizaç, tepkisellik ve kisilik üzerinde olumlu etkisi olmasi Göz sagliginda rolü: Yüksek doz omega-3 alimi gözde yasa bagli olarak gelisen sari nokta hasarlari riskini önleyebilmektedir. Omega-3 yag asitleri eksikliginde, retinada görme fonksiyonunun azaldigi tesbit edilmistir. Kemik-eklem sagliginda rolü: EPA ve DHA’nin antienflamatuar etkisi vardir, ayrica kas-iskelet sistemi ve bagisiklik sistemi üzerinde faydali etkileri bulunmaktadir. Omega-3 kemik ve eklem sagliginda baslica asagidaki sekillerde yardimci olabilir: Kemiklerde kalsiyum toplanmasina destek olarak güçlenmelerinin saglanmasi Eklem iltihabi ve kikirdaga zarar veren enzim aktivitesinin azaltilmasi Eklemlerde hassasiyet ve sabah sertliginin azaltilmasi Romatoid artritli hastada ilaç ihtiyacinin azaltilmasi Kalp-damar sagliginda rolü: Yapilan arastirmalarda, omega-3 yag asitlerinin dengeli aliminin özellikle kalp ve damar hastaliklari açisindan yararli oldugu vurgulanmaktadir. Omega-3 tüketenlerde koroner kalp hastaligina bagli ölümler daha düsük bulunmustur. Omega-3, kalp ve damar sagliginda baslica asagidaki sekillerde yardimci olabilir: Kalp damar hastaligi riski olanlarin ya da bu hastaliga yakalanmis olanlarin kalp sagligini korumaya yardimci olmasi. Damar sertligi olusumunun yavaslatilmasi Trigliseritlerin kan düzeyini düsürülmesi Kalp hastaliklarinda "kötü kolesterol"ün (LDL) düsürülüp, "iyi kolesterol"ün (HDL) artirilmasi. Kalp krizi sonrasi felç, ikinci bir kalp krizi ya da ölüm riskinin azaltilmasi ÇDYA’leri olan omega-3 ve omega-6 yag asitleri, insan sagligi için belli bir oran içinde kullanilmalir. Omega-6 yag asitlerinin çogunlugu linoleik asittir ve misir özü, soya fasülyesi, pamuk ve ayçiçegi yagi omega-6’dan zengin besinlerdir. Linoleik asit vücutta serbest radikal oksidasyonuna, yani hücreleri yipratan, eskiten serbest oksijen radikallerinin olusumuna egilimli oldugundan günlük toplam kalorinin % 10’unu geçmemelidir. Omega-6 ve omega-3 yag asitlerinin hangi oranlarda alinmasi konusu halen tartismali olmakla birlikte mümkün oldugunca omega-3’ü artirip omega-6’yi azaltmak günümüzde kabul gören görüstür. Balik yaginin temel içerigini olusturan EPA ve DHA, omega-3 yag asitlerinin ana komponenti olan alfa-linoleik asidin vücuttaki metabolitleri yani son ürünleridir. Bu nedenle balik yagi kullanimi pratikte omega-3 yag asidi kullanimi ile es anlama gelmektedir ve vücut gelisimindeki rolleri ve sagligimiz üzerine etkleri de balik yagi ile aynidir. Bunun disinda uzun zincirli ÇDYA (UZÇDYA) içinde en önemlilerinden biri de DHA’dir. Özellikle prematüre bebeklerde hem UZÇDYA depolari azdir hem de yapimlari yetersizdir. Bu nedenle bebek mamalari ile beslenen çocuklardaki UZÇDYA düsük saptanmistir. Anne sütü ile beslenen prematüreler anne karnindaki gereksinimlerini karsilayacak kadar DHA alirlar. Bu nedenle özellikle prematüre bebeklerin beslenmesi kendi annelerinin sütleri ile yapilmalidir. Son yillarda UZÇDYA’li mamalar da üretilmeye baslanmis ve içerikleri anne sütüne yakinlastirilmaya çalisilmistir. Anne sütündeki UZÇDYA annenin beslenme sekliyle yakindan iliskilidir. UZÇDYA ile bebeklerin zihinsel fonksiyonlari arasinda yakin bir iliski bulunmustur. Yazan : Yrd. Doç.Dr.Enver Mahir GÜLCAN Haberi Ekleyen: Görman Hesler Bu haber 1407 defa okunmuştur.
|
YAZARLAR
VİDEO GALERİ
GÖRELE ' DE HAVA DURUMUARŞİVLEN HABERLERArama |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||