Karakter boyutu :
19 Eylül 2010, 23:19
Dershane Öğretmenleri Nasıl Sömürülüyor?Dershane Öğretmenleri Nasıl Sömürülüyor?
DERSHANE ÖGRETMENLERI NASIL SÖMÜRÜLÜYOR? 12 yil okuyoruz, her yil onlarca sinava girip diploma aliyoruz ama istedigimiz üniversiteye gidip istedigimiz egitimi alamiyoruz. Iyi bir liseye, iyi bir üniversiteye girebilmek için ayrica merkezi sinavlara giriyoruz. 12 yil okuyoruz ama ögrenemiyoruz! Bu nedenle merkezi sinavlari (LGS, LYS, ÖSS) kazanmak için Dersanelere gidiyoruz! Yillarca tomarla para verip, gençligimizi harcayip 5 sikkin arasinda gidip geliyoruz. Ülkeden, dünyadan, habersiz hayati 5 siktan ibaret zanneden insanlar oluyoruz... Kitap denince aklimiza soru bankalari, konu anlatimlari geliyor... Merkezi sinavlari kazanip üniversiteye girip 4 yil okuyoruz, basarili olup diploma aliyoruz ama yeniden bir merkezi sinava (KPSS) girmeden devlet memuru olamiyoruz. Bu amaçla birkaç yil daha yine dersanelere gidiyoruz. Bu sirada yaslaniyoruz, farkinda olmadan hayati kaçiriyoruz. Ve nihayet yillar sonra belki 24, belki 25, belki de 35 yasinda is hayatina atiliyoruz... Hayirli isler, bol kazançlar!... Sizce de bu iste bir gariplik, bir oyun yok mu? DERSANE GARABETI Ilkokuldan is hayatina atilincaya kadar en az okul kadar belki daha da fazla dersane garebetiyle ugrasiyoruz. Nedir bu dersane garabeti? (Dersane garabetini çok yakindan taniyan biri olarak anlatayim da dinleyin) 1. Türk egitim sisteminin içinde bulundugu rezilligin en açik ifadesidir dersane, 2. Tarikatin, cemaattin genç nesilleri zehirlemek için yararlandigi bir karsi devrim aracidir dersane, 3. Türk gencini, 5 sikkin arasina sikistirarak ögüten, Türk gencinin bütün dinamizmini ve yaraticiligini tüketen bir zihin dondurma makinasidir dersane, 4. Hirsizin, ugursuzun, tefecinin, uyanigin, kara para akladigi, bir karhanedir (kar edilen yer) dersane, 5. Velinin ve Ögretmenin sömürüldügü bir kölelik sistemidir dersane, ÇAGDAS KÖLELER: DERSANE ÖGRETMENLERI Ögretmenler kutsaldir; ama dersane ögretmenleri çok daha kutsaldir! Hükümetin her üniversitede bir egitim ve fen edebiyat fakültesi açmasiyla kontrolsüz bir biçimde sayilari artan ögretmenler, devlete atanamayinca haliyle geçinebilmek için kendilerini dersanelerin kucaginda bulmaktadirlar. Sadece para kazanmak amaci tasiyan dersaneler de "fabrika" mantigiyla, bol miktardaki bu egitim emekçilerini alabildigince sömürmektedir. Tecrübesizlik bahanesiyle yillarca asgari ücretle "stajerlik" yapmaya mecbur birakilan genç ögretmenler, önce sabah 8 aksam 8 (hatta bazen gece10) dersanede soguk etüt odalarinda basi önde test çözmektedirler. Bu sirada ögretmeni "fabrika isçisi" olarak gören para babasi dersanecilerin hertürlü baskisina maruz kalan genç ögretmen, disini sikarak stajerligini tamamladiktan sonra haftada 30-50 saat arasinda derse girmek zorunda birakilmaktadir. Bazen günde 11-12 saat derse giren dersane ögretmeni, bos zamanlrinda da etütlere ve ek derslere girmeye mecbur edilmektedir. Haftasonu da çalismak zorunda birakilan dersane ögretmeni haftada sadece bir gün tatil yapabilmektedir. Yani 6 gün, sabah 8, aksam 8, günde ortalama 8-10 saat derse girmektedir dersane ögretmeni, Hastalanma ve rapor alma hakki yoktur dersane ögretmeninin, Çogu sigortasizdir dersane ögretmeninin, Is güvencesi yoktur dersane ögretmeninin: Sözlesmelidir dersane ögretmeni, hiç bir geçerli nedene dayanmadan her an sözlesmesi fesh edilebilir dersane ögretmeninin, Sendikasi yoktur dersane ögretmeninin, 11 ay çalisir ama 10 ay maas alir dersane ögretmeni, Soru yazar dersane ögretmeni; haftada 100, ayda 1000 soru; testlere, sinavlara, dergilere, hatta bazen gazetelere... Bu sorulari karsiliginda tek kurus alamaz dersane ögretmeni... Ve bu sorulari satar acimasiz, gözünü para hirsi bürümüs dersane sahibi; soru bankasi yapar, gazeteyle anlasir satar bu sorulari... Ve hiç Allah'tan korkmadan genç ögretmenin alinterinin, aklinin, emeginin ürünü olan o sorularin parasini cebe indirir... Çok gayretlidir, çok çaliskandir, çok fedakardir, isinde çok ustadir dersane ögretmeni: Dersinde adeta sov yapar, ona sadece ögretmen demek dogru degildir; o ayni zamanda bir tiyatro oyuncusudur, bir tv spikerdir... Ögrencileriyle arkadas gibidir, bir can dostudur dersane ögretmeni, Velilerle içli dislidir, veli toplantilarinda tüm acilarini, dertlerini içine gömerek en temiz, en güzel giysileriyle, gülen yüzüyle çikar velilerin karsisina dersane ögretmeni; çogu zaman velileri hayran birakir kendine... Sadece derse, ek derse, etüde girmekle bitmez isi dersane ögretmeninin, velileri tek tek aramak zorundadir, ögrenci kayitlarinin artmasi için... Isini kaybetmemek için "sekreterlik" yapmaya mecburdur dersane ögretmeni, Milli Egitim Bakanligi'nda üvey evlat muamelesi görür dersane ögretmeni, Yaz tatili yoktur dersane ögretmeninin, Haziran'in sonunda dersleri biter, Agustos'un basinda dersleri baslar dersane ögretmeninin, Erken yaslanir, erken bunalir, erken yorulur, erken sagligini kaybeder dersane ögretmeni, Özetle, çagdas köledir dersane ögretmeni... Cemaatçi, tarikatçi, mütahit, kalpazan, gözünü para hirsi bürümüs dersane patronunun iki dudagi arasindadir dersane ögretminin kaderi... Anlayacaginiz: Ögretmen kutsaldir; ama dersane ögretmeni iki kere kutsaldir... Sinan Meydan Odatv.com Haberi Ekleyen: Ali Dursun Bu haber 1132 defa okunmuştur.
|
YAZARLAR
VİDEO GALERİ
GÖRELE ' DE HAVA DURUMUARŞİVLEN HABERLERArama |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||