İhsan Doğramacı öldü

Ihsan Dogramaci öldü

YÖK'ün kurucu baskani ve Bilkent Üniversitesi kurucusu Prof. Dr. Ihsan Dogramaci hayatini kaybetti.

Prof. Dogramaci, bu sabah "çoklu organ yetmezligi" nedeniyle yasamini yitirdi.

Yüksek Ögretim Kurulu'nun (YÖK) ilk baskani ve Türkiye'nin ilk özel üniversitesi'nin kurucusu olan Prof. Dr. Ihsan Dogramaci, üç ay Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde tedaviye alinmisti.

Ihsan Dogramaci kimdir?

Ihsan Dogramaci 1915 yilinda Erbil’de varlikli bir ailenin çocugu olarak dogdu. Ilk ögrenimini Erbil Ibtidaiyyesi’nde okuyan Dogramaci orta ögrenimini Beyrut Amerikan Üniversitesi’ne bagli International College'de bitirdi. Dogramaci Bagdat’ta basladigi tip fakültesini Istanbul Tip Fakültesi’nde tamamladi. Daha sonra, Türkiye ve ABD’de ihtisas çalismalarini yürüten Dogramaci, 1954 yilinda Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi’nde profesör oldu.

Hacettepe Üniversitesi'nin kurulmasinda etkili olan Dogramaci, 1963-1965 arasinda Ankara Üniversitesi Rektörlügü, 1965-1967 arasinda ODTÜ Mütevelli Heyet Baskanligi, 1967-1975 arasi dönemde de Hacettepe Üniversitesi Rektörlügü yapti. Kendisi, Türkiye’nin ilk vakif üniversitesi olan Bilkent Üniversitesi’nin de kurucusu olurken halen bu üniversitenin Mütevelli Heyeti Baskani. Dogramaci’nin en önemli görevi ise, 12 Eylül karanliginda 1981 yilinda darbe ürünü YÖK’ün basina geçmesi ve 1992 yilina kadar bunu sürdürmesi oldu. Bu tarihler arasinda yaptigi baskanligiyla Türkiye’de yüksekögretimin ticarilesmesinde önemli etkileri oldu.

60'li yillarin sonunda is yasamina da giren Ihsan Dogramaci, Tepe Grubu sirketlerini bünyesinde toplayan Bilkent Holding'in Icra Kurulu Baskani. Tepe Grubu'nda Tepe Insaat, TAV, Tepe Home, Tepe Altyapi, Bil Mobilya, Tepe Savunma, Tepe Knauf, Betopan, Tepe Cinemaxx, Meteksan Sistem ve Bilgisayar Teknolojileri, Tepe Mobilya baslicalari olmak üzere 50'yi askin sirket bulunuyor. Üniversitelerle iliskisini sirketlerine para kazandirmakta da kullanan Dogramaci’nin adi bir dönem intihal (asirma) ile de gündeme geldi.

(soL - Haber Merkezi)

AKADEMI DOGRAMACI'YI UNUTMADI

Prof.Dr.Ihsan Dogramaci’nin TBMM Onur Ödülü’nü almasina akademi dünyasindan sert tepki geldi. Bogaziçi Üniversitesi’nden 109 akademisyen imzali bir bildiri yayimlanirken, Üniversite Konseyleri Dernegi ve Üniversite Ögretim Üyeleri Dernegi de çesitli protestolarla Dogramaci’ya ödül verilmesini kinadilar.

HABER MERKEZI 12 Eylül karanliginin üniversitelere mirasi olan Yüksek Ögretim Kurumu’nun (YÖK) kurucusu ve ilk baskani Prof. Dr. Ihsan Dogramaci’ya verilecek olan 2007 Onur Ödülü, akademi dünyasinin tepkisini topladi. 15 Mart’ta Meclis ödüllerinin açiklanmasinin ardindan harekete geçen akademisyenler, imzali metinler ve basin açiklamalariyla verilen ödüle karsi seslerini yükselttiler.

Üniversite Konseyleri Dernegi’nden bildiri

Meclis’in Ihsan Dogramaci’ya verecegi ödülü ilk protesto eden kurum, Üniversite Konseyleri Dernegi (ÜKD) oldu. Dernegin internet sitesinde 2 Nisan tarihinde yayimlanan bildiride, yikimin ve karanligin patronu Dogramaci’ya AKP’den onur ödülü verilecek olmasi protesto edildi.

Bildiride, “Devlet üniversitelerinin içinin bosaltilmasi, özel üniversitelerin birbiri ardina açilmasi Dogramaci'nin eseridir. Katki paylari, harçlar Dogramaci'nin icadidir. Girisimci akademisyenlik Dogramaci'nin hayalidir. Türban, Dogramaci'nin oyuncagidir. Üniversitelerimizin 10 yilina damgasini vuran Dogramaci, Bilkent Üniversitesi'nin kurucusudur. ODTÜ'nün reel kaynaklari kullanilarak ihya edilen bu okul, Dogramaci'nin özel üniversite sevdasinin en gösterisli sembolü haline getirilmistir. Devlet üniversitelerinin içini bosaltan Dogramaci, sermayedarlarin üniversitelerde cirit atmasindan keyif duymustur” denildi.

Dogramaci’nin, bugün üniversitelerdeki kadro eksikliginin, yetismis personel azliginin ortaya çikmasina neden olan senaryonun merkezindeki kisi oldugunu vurgulayan bildiride, Dogramaci’nin, üniversitenin bilim üretme altyapisini dinamitleyen, üniversitelerin kapisini sermayeye sonuna kadar açan davranislarinin ürünlerini bugün almakta oldugu, sirketlesen üniversitenin, bilim üretmekten hizla uzaklastigi vurgulandi. AKP iktidarinin Dogramaci'yi ödüllendirmesinin, geçmis 25 yila duyulan memnuniyeti ifade ettigini belirten bildiri AKP’nin üniversitelere çöken karanliga alkis tuttugunun altini çizdi.

Üniversite Konseyleri Dernegi’nin sitesinde yayimlanmakta olan bildiride ayrica, “Bizler, üniversitelerimizin Dogramaci ve onun takipçilerinin elinden kurtarilmasi gerektigini düsünen akademisyen, ögrenci ve emekçileriz. Dogramaci'nin yarattigi gelenek, üniversitelerimizi hizli bir biçimde yokolusa dogru sürüklemektedir. Üniversitelerimizi sahip çikiyoruz ve sermayenin egemenligi yerine bilimi, karanligin yerine aydinligi, cehaletin yerine aklin egemenligini savunuyoruz” ifadesi de yer aldi.

Dernekler Istanbul Üniversitesi’ndeki protestoda bulustu

Önceki gün Istanbul Üniversitesi Beyazit kapisi girisinde, Üniversite Ögretim Üyeleri Dernegi öncülügünde Üniversite Konseyleri Dernegi, akademisyenler ve I.Ü. ögrencilerinin katildigi basin açiklamasinda Dogramaci’nin üniversiteleri askeri kislaya çeviren ve aradan geçen 25 yila ragmen hâlâ degistirilemeyen disi sivil-içi asker anlayisli YÖK düzeninin kurucusu oldugu ve bu yaklasimla, kendisini ifade ve temsil edemeyen üniversitelerin olusturuldugu belirtildi.

Ödül gününde protesto eylemi

Üniversite Konseyleri Dernegi (ÜKD) dün Izmir’de çesitli dernek ve örgütlerle birlikte basin toplantisi yaparak ödülü protesto etti. ÜKD ayrica bugün Ankara’da ödülün verilecegi saatlerde, ÜKD Ankara Konseyleri ve Egitim-Sen Ankara 5 No'lu Subesi ile birlikte, Yüksel Caddesi’nde saat 16:00'da basin açiklamasi yapma karari aldi.

Magdurlari Dogramaci’yi unutmadi

Bir baska protesto da, YÖK’ün kurucusu ve ilk baskani Dogramaci’nin ortaya attigi ünlü 1402 sayili yasa ile haksizliga ugrayan akademisyenlerin de aralarinda bulundugu bir grup tarafindan Bogaziçi Üniversitesi’nde baslatildi. 28 Mart tarihli bir metin ile imzaya açilan basin açiklamasini 109 akademisyen imzaladi. "2007 TBMM Onur Ödülü üzerine, TBMM Baskanligi’na Açik Mektup" basligiyla hazirlanan imzali mektupta, TBMM Baskanlik divaninin bu yil Onur Ödülünü Prof. Dr. Ihsan Dogramaci'ya vermeyi kararlastirmasinin üzüntüyle karsilandigi belirtildi. Imza metninde su noktalara da deginildi:

“Prof. Dogramaci, 12 Eylül YÖK’ünün bas mimari ve uygulayicisidir. Genel olarak 12 Eylül rejiminin, özel olarak da 1402 sayili yasanin üniversitelerde yapmis oldugu hasarin agir bilançosu ortadadir. Üniversiteler tam despot bir denetim altina alinmis, yüzlerce ögretim elemani sorusturulmus, tutuklanmis, hatta sorusturulmaya bile gerek duyulmadan üniversiteden uzaklastirilmistir. Birçok ögretim elemani ise istifa etmek zorunda kalmistir. Üniversitenin havasi-suyu olan özerklik ve özgürlük ortami yerle bir edilmistir. 12 Eylül ve onun YÖK’ünün açmis oldugu derin ve sistemik yaralar, çeyrek yüzyil sonra bugün bile üniversitelerimizde ciddi hastaliklar yaratmaya devam etmektedir... Böyle bir iklimde, özgür akla ve bilime dayali yaratici arastirma ve gerçek ‘yüksek’ ögrenim tabii ki yeserememektedir.”

Meclis’e hitaben yazilan mektupta ödül hakkinda da, “Yanlislar, zararlar ve haksizliklarla dolu bu karanlik süreçte Prof. Dogramaci’nin çok ciddi rolü ve sorumlulugu olmustur. Milletin meclisinin ve onun baskanlik divaninin ‘Onur’ ödülünü Prof. Dogramaci’ya vermesi hem sasilasi bir unutkanlik isareti hem de büyük bir çeliskidir. 12 Eylül darbesinde yapilanlarin hesabini sormak bir yana, cunta döneminin ‘üniversite projesinin’ bas mimari olan bir kisiye TBMM Onur Ödülü verilmesini anlamak gerçekten mümkün degildir” dendi. 109 akademisyen imzali mektup, TBMM’nin tarihe geçecek olan bu yanlis karardan dönmesi talebinde bulundu.

Isgalciye hizmette sinir yok

Dogramaci’nin insaat sirketi, isgale hizmetle büyüyor. Irak’ta isgalci Amerikan askerlerinin yatip kalktigi prefabrik yapilar, Afganistan’da isgalci güç ISAF’in binalari ve isgale hizmet eden baska pek çok iste Tepe Insaat’in imzasi var.

HABER MERKEZI YÖK’ün eski baskani Ihsan Dogramaci’nin sahibi oldugu Tepe grubu hem insaat isleri hem de özel güvenlik hizmetleriyle Irak ve Afganistan’da en çok is yapan sermaye gruplari arasinda yer aliyor. Tepe Insaat’in is hacminde, ayni zamanda istiraki olan TAV’in isletmeciligini üstlendigi havaalani yapilan insaatlardan sonra en büyük kalem, isgal altindaki bu iki ülkede yapilmis ve yapilmakta olan islerden olusuyor.

Amerikan askerlerinin barinaklari Tepe’den

Tepe Insaat’in web sayfasinda yer verdigi proje bilgilerine göre son üç yilda Irak’in çesitli bölgelerinde baslicalari ABD ordusu için yatakhane, çamasirhane, ofis binalari, Süleymaniye’de yeni yapilan ABD üssü için çelik hangar ve çesitli çelik imalati, ABD ordusu için çesitli prefabrik kamplar gibi islerden yaklasik 150 milyon dolar kazanilmis. Ancak Tepe Insaat yetkililerin basina yansiyan ifadelere göre Irak’ta ABD Ordusu’na verilen hizmetlerden elde edilen tutar 500 milyon dolari asmis durumda. Ayrica 250 milyon dolarlik Süleymaniye Üniversitesi insaati da Tepe Insaat tarafindan yapiliyor.

Afganistan’da da Mezari Serif Havalimani, helikopter pisti, ISAF için ofis, yatakhane binalari ve altyapi isleri, Alman Ordusu için yatakhane ve altyapi isleri, Afganistan Ordusu için binalar gibi projeler basta olmak üzere yaklasik 100 milyon dolarlik is yapilmis. Projelerin büyük bölümünün isvereni dogrudan Afganistan’daki isgalci güç, ISAF.

Sadece insaattan degil malzemeden de kazaniyor

Tepe Insaat, diger insaat sirketlerinden farkli olarak malzemesini de büyük oranda kendisi üretiyor ve bu islerden elde ettigi gelirin büyük bölümünü kâra çeviriyor. Irak’ta ve Afganistan’da özellikle isgalcilerin barinmasi için kurulan prefabrik yapilar, grubun Ankara’da bulunan prefabrik fabrikasi Tepe Prefabrik’te üretiliyor. Sadece bu yapilarin altyapi islerinden ve kurulumundan degil üretiminden de para kazanilmis oluyor. Ayni sekilde yine isgal güçleri için insa edilen çesitli binalarda kullanilan alçi paneller de, alçi asamasindan baslayarak grup sirketleri Tepe Knauf (alçi üreticisi) ve Betopan’dan (alçi panel üreticisi) temin ediliyor. Böylece hem isgal güçlerine entegre bir sekilde hizmet sunulmus, hem de iyi para kazanilmis oluyor.

Ama paralar “egitim”e gidiyor

Ihsan Dogramaci, Tepe grubu bünyesindeki daha dogrusu Bilkent Holding çatisi altindaki sirketlerin faaliyetlerinden tek kurus almadigini, Tepe Holding’te tek bir hissesinin bulunmadigini, sirketlerin tüm gelirlerinin Bilkent Holding ve vakiflar araciligiyla Bilkent Üniversitesi basta olmak üzere “ulvi” bir amaç için kullanildigini, “egitim”e gittigini söylüyor. Grup, TAV halka arzindan elde ettigi 150 milyon dolar civarindaki para ile de Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgelerinde dört yeni özel üniversite açmayi planliyor.

“Üniversite” ya da “egitim” faaliyeti kamu yararina degil, ticari bir is olarak, kâr elde etme amaciyla yapiliyor. Ayrica Dogramaci’nin kurdugu, fiilen de tepe yöneticisi oldugu grup üniversite ve vakif araciligiyla vergi avantaji basta olmak üzere bir dizi avantaj sagliyor. Isgalcilerin döktügü kandan beslenen grup, üniversite “sirketi” de dahil olmak üzere 50’yi askin sirketle sürekli büyüyor.