Iste Türkiye'nin Cinsel Haritasi
Akdeniz Üniversitesi Tip Fakültesi Üroloji Anabilim Dali ögretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Faruk Usta, Türkiye'de cinsel açidan aktif her 5 erkekten birinin ‘erken bosalma’ sorunu yasadigini açikladi. Prof. Dr. Usta, hastaligin en yüksek oranda Karadeniz'de, en düsük oranda ise Güneydogu Anadolu'da görüldügünü belirtti.
Ayni zamanda Avrupa Cinsel Tip Dernegi ve Türk Androloji Dernegi Yönetim Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Usta, dünyada ve ülkemizde en sik karsilasilan cinsel saglik sorununun ‘erken bosalma’ oldugunu söyledi.
Cinsel iliski sirasinda bosalmanin kontrol altina alinamamasinin, hasta ya da esinin orgazma tam olarak ulasmadan bosalmanin gerçeklesmesi olarak tanimlandigini söyleyen Prof. Dr. Usta, “Dünyada yapilmis çalismalarin sonuçlarina göre, erken bosalma 18- 59 yaslari arasindaki erkeklerin yaklasik yüzde 30'unda görülmektedir. Erken bosalma, cinsel fonksiyon bozukluklari içinde en sik karsilasilan saglik sorunudur. Erkegin yasam kalitesi ve cinsel hayati üzerinde olumsuz etkilere neden olmakta ve esler arasinda ciddi boyutta stres ve kisisel iliski bozukluklarina da sebep olabilmektedir” diye konustu.
Bir dakikadan öncesi erken bosalma
Erken bosalma tanisinin konulabilmesi için öncelikli olarak sorunun en uygun taniminin yapilmasi gerektigini kaydeden Prof. Dr. Usta sunlari söyledi: “Dünyada bilimsel açidan güvenilirligi üst düzeyde olan kuruluslar bu amaçla bazi kilavuzlar gelistirmistir. Bu kilavuzlar incelendiginde, bosalmanin ‘normal’ olarak belirtebilecegimiz bir süresi tam olarak kabul edilmemis olmakla birlikte, genel olarak cinsel iliskinin baslamasi ile birlikte, 1 dakikadan daha kisa zamanda meydana gelen bosalma ‘erken bosalma’ olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte süre kistasi tek basina yeterli olmayip, süreden bagimsiz olarak erkegin kendisi ya da esinin orgazma ulasincaya kadar, bosalmanin ertelenmesi konusundaki yasanan yetersizligin varligi da önemli bir kistas olarak kabul edilmektedir.”5 erkekten biri erken bosaliyor: Yakin zamana kadar, ülkemizdeki erkeklerde erken bosalma sikligini ortaya koyan herhangi bir bilimsel arastirma bulunmadigini anlatan Prof. Dr. Usta söyle devam etti: “Buna karsilik 2009 yilinda Türk Androloji Dernegi tarafindan ülkemizin farkli cografi bölgelerinde seçilmis 17 ilde yapilan bir çalisma ‘erken bosalma’nin ülkemizdeki sikligi konusunda çarpici bazi sonuçlar vermistir.
14-18 Kasim 2010 tarihleri arasinda Ispanya’nin Malaga kentinde düzenlenen Avrupa Cinsel Tip Kongresi'nde sunulan ve ‘Journal of Sexual Medicine’ dergisinde de yayinlanan sonuçlara göre ülkemizde ‘erken bosalma’ görülme sikligi, cinsel açidan aktif erkeklerde yüzde 20 olarak rapor edilmistir.”
Karadenizli erkekler aceleci
2 bin 500 gönüllü üzerinde yapilan çalismanin sonuçlarina göre erken bosalma sikliginin en yüksek oldugu cografi bölgenin Karadeniz oldugunu dile getiren Prof. Dr. Usta su bilgileri verdi: “Güneydogu Anadolu bölgesinde erken bosalma orani ortalamanin altinda bulunmustur. Akdeniz bölgesi erkeklerinde saptanan oran, Türkiye geneliyle benzerlik göstermistir. Siklikla karsilasilan bir saglik sorunu olmasina karsilik, erken bosalmanin günümüzde spesifik bir tedavisi bulunmamaktadir. Bununla birlikte, kaygi giderici olarak bilinen bazi psikiyatrik ilaçlarin yan etkilerinden faydalanilarak erken bosalma sikayeti tedavi edilebilmektedir.”Yeni tedavi seçeneklerine ihtiyaç var: Geciktirici sprey ve kremlerin de yogun olarak kullanilabildigini aktaran Prof. Dr. Mustafa Faruk Usta sözlerini söyle tamamladi: “Ek olarak davranis tedavileriyle penis duyarliligini azaltici bazi cerrahi girisimlerin de hastalik tedavisinde faydali olabilecegi, özellikle Uzak Dogu kaynakli bilimsel makalelerde rapor edilmektedir. Erken bosalmanin spesifik tedavisi ile ilgili olarak ‘Dapoksetin’ isimli ilaç ile ilgili genis kapsamli çalismalar yapilmis, sözü edilen ilacin bosalma süresini anlamli derecelerde uzatabildigi bildirilmistir.
Bununla birlikte ABD ve Türkiye’nin de dahil oldugu birçok ülkede, ilaçla ilgili ruhsatlandirilma prosedürleri henüz gerçeklestirilememistir. Cinsel açidan aktif konumda olan erkeklerin önemli bir bölümünü etkileyen bu saglik sorununun çözümünde yeni tedavi seçeneklerine ihtiyaç duyulmaktadir.”
Akdeniz Üniversitesi
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 885 defa okunmuştur.
Paylaş