Karakter boyutu :
25 Temmuz 2010, 14:46
İSLAMİ KESİM PROTESTANLAŞIYORTürkiye'deki dönüşümde kaybeden Gülen cemaati.
Türkiye'deki dönüsümde kaybeden Gülen cemaati Utah Üniversitesi'nden Profesör Hakan Yavuz, Türkiye'nin geçirdigi dönüsümü 'Türkiye'de Islami kesim Protestanlasiyor ve Islamsiz bir Islam olusuyor' seklinde yorumladi. Yasanan dönüsümde en fazla Gülen cemaatinin kaybettigini belirten Yavuz, 'Ama AKP-cemaat teknesi su alinca ilk giden cemaat olacak' dedi. TSK'nin kendisine ülke içinde cephe açmamasi gerektigi uyarisi yapan Yavuz, 'Ordu da kendini yeniden yapilandirmali' diye konustu. ABD'deki Utah Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde dersler veren Profesör Hakan Yavuz, Gülen cemaati, AKP, Türkiye Islam ve laiklik üzerine çalismalariyla akademik camiada uluslararasi üne sahip olan bir isim. Bir dönem Fethullah Gülen cemaatine yakin görülen Yavuz, kendisini 'agnostik' (bilinemezci) olarak tanimliyor ve hiçbir zaman cemaatçi olmadigini vurguluyor. Profesör Yavuz ile persembe günü Istanbul'da bir araya gelerek, Türkiye'nin son dönemine iliskin sosyolojik ve siyasal analizler yapmasini istedik. Prof. Dr. Yavuz'un degerlendirmeleri söyle: - Türkiye'de 'laik-dinci' diye tanimlanan bir kutuplasma kendisini hissettiriyor gibi son birkaç yilda. Sizce bu tanimlama sorunun sosyolojik tahlili açisindan dogru bir çerçeve çiziyor mu? Türkiye'de bu durumu 'dinci-laik' yerine su sekilde tarif etmek gerek: Modernlesme Islam'la mi olacak, Islamsiz mi olacak? Laik kesim, Islamsiz modernlesme istiyor ve dini, modernlesmenin karsiti olarak algiliyor. Bunun karsisinda ise, Islam'la beraber modernlesme isteyen ikinci bir kesim var. Ana tartisma bu. Eskiden, 'Modernite Islamsiz olmali' diyenler hakimdi. Simdi ise, 'Modernite Islam'la beraber gitmeli' diyenler. Hatta modernitenin ihtiyaçlarina göre 'Islam yeniden yorumlanmali' diyenler de var. Yani, bugün Türkiye'de bir Protestan Islam'i olusuyor. Ama bugün Türkiye'de çok endiselenmeye gerek yok. Islamci-laik gerilimi, elitler seviyesinde ve temelleri çok da saglam olmayan bir gerilim. Bu fay hattinin bir sosyolojik derinligi yok. Islami kesim gittikçe Protestanlasiyor. ISLAM PROTESTANLASIYOR - Protestanlasma ile ne kastediyorsunuz? Yani bugün 'Islamsiz bir Islam' görüntüsü ortaya çikiyor. Yani, ahlak, etik, hak-hukuk degerlerinden soyutlanmis bir Islam. Tamamiyla sekle dayali ve tüketim araçlari haline dönüsen bir Islam var. Bugün Türkiye'de Islami semboller alinip, satilir hale gelmis, yer edinmek için kullanilir vaziyete dönüsmüs. Türkiye'de Islam'in sarti ikiye indirgenmis: basörtüsü ve içki içme. Weber'e göre Protestanlik kapitalizme yol açmisti. Burada ise, Protestanlasmaya yol açiyor. Bunlar modern süreçleri ele geçirdiklerini iddia ediyorlar ve basarililar. Medya, finans, egitim sektörü... Hepsinde güçlendiler. Ancak bunlar modernitenin içine girdikçe, modernite de bunlarin içine giriyor. Modernite, dini yeniden sekillendiriyor. Burada, kazanan kapitalizmin mantigi. Türkiye leblebilesiyor. Eskiden Türkiye'nin birtakim ülküler üzerinde oydasmaya varilan ortak bir çimentosu vardi. Türk kimligi, ülkenin pusulasi... Bugün, o çimento dagildi. Türkiye'de mahalleleri cemaatler, kesimler, kesitler, yiginlar... Herkes leblebi gibi bir tarafa yuvarlaniyor. TÜRK KIMLIGI ÖCÜLESTIRILDI - Ne tetikledi peki sizin tarif ettiginiz bu dagilmayi? Özel döneminde baslatilan neo-liberal politikalar. Geldigimiz noktada, Türkiye'de bugün kimlikler üzerinden siyaset yapiliyor ama ulusal düzeyde bir kimliksizlesme söz konusu. Bugün Türk kimligi bir 'öcü kimlik' haline getirildi. Bizim daha önceki söylemimizde Türk kimligi bütünleyici ve herkesi kapsayan kimlikti. - 'Türk vatandasi' yerine, bütünlestirici bir kimlik olarak 'Türkiyeli' denilmesi sizi rahatsiz mi ediyor? AKP, bence birçok olumlu yönüne ragmen, Türkiye'deki kimlik tartismalarinda son derece olumsuz rol oynadi ve Türkiye'nin mayasini bozdu. Türkiyelilik? Olamaz ki böyle bir sey! Bunu tarihi, felsefesi yok. Zaten hepimiz Türkiyeliyiz. Bir ulus-devlet olarak kurulduk. Simdi ulus devlet yikilirken, 'Ortak maya Islam olsun' deniyor. Ama hangi Islam? Aleviligin mi, Diyanet'in mi, AKP'nin mi, Gülen Efendi'nin mi? Türkiye'de tek bir Islam yok, farkli Islamlar var. Islam üzerinden 'maya' yaparsaniz, çok büyük bir tartisma ortami çikar. AKP'nin 'Islam bizim çimentomuz, mayamiz olsun' yaklasimi bence tutarsiz. Islam bazi konularda birlestirici degil. Hatta bazi konularda daha bölücü olabilir ve ülkeyi çatismaya sürükleyebilir. AKP'yi Özal ile kiyasladigimiz zaman çok olumlu bir miras biraktigini söyleyemeyiz. Artik Erdogan'a biat ediyorlar - Neden Özal'la kiyasliyorsunuz? Türkiye'de bana göre en büyük kirilma Özal'la yasandi. Ülkede 2 büyük devrim yasandi. Ilki, Mustafa Kemal'in ulus-devlet üretme ve laik toplum yaratma projesi. Ikincisi, Özal'in toplumu para ve kapitalizmle tanistirma dönemi. Yani, Özal da bu zihni dönüsüm açisindan Atatürk kadar devrimciydi. AKP'ye bakinca, toplumun Ankara'nin çok daha önünde oldugunu görüyoruz. Özal'da ise bu durum tam tersiydi. Türkiye'nin bir baska sorunu ise askeri yapi. Türkiye'nin bugünkü kosullarda böyle bu kadar büyük bir orduya ihtiyaci yok. Türkiye ordusuz yapamaz, mutlaka ordumuz olacak. Ama, güvenlik taniminin yeniden yapilmasi ve ordunun yeniden yapilandirilmasi sart. Mesela Genelkurmay Baskani'nin da sadece karacilardan olmasi gelenegi degismeli. Havacilardan da Genelkurmay Baskani seçilebilmeli. Bugünkü komuta kademesi Türkiye'nin mevcut kosullari ve özlemlerinden biraz kopuk oldugu için, en fazla itibar kaybina ugrayan yapilarin basinda TSK geliyor. CEMAATE DEGIL, ERDOGAN'A - Fethullah Gülen'in önce Deniz Baykal'i istifaya götüren sürece müdahil olmasi, ardindan da Wall Street Journal gazetesine verdigi mülakat son derece dikkat çekti. Bunu nasil okumak lazim? Gülen cemaati içinde Fethullah Hoca adina hareket ettigini söyleyen milyonlarca kisi bulunuyor. Ama, ABD'deki Fethullah hareketiyle, Türkiye'deki hareket arasinda siyasi iliskiler ve amaçlari bakimindan büyük farkliliklar var. ABD'deki Fethullah Gülen, dünyayi Washington ekseninde okumaya çalisan bir hareket. O nedenle Fethullah Hoca Hamas, Hizbullah, AKP ve Iran ile ayni karede görünmek istemedi. Çünkü bunun uluslararasi düzlemde kendi siyasetinin mesruiyetine zarar verecegi endisesi var. Bu nedenle o açiklamalari yapti. Zaman gazetesi sonradan çok taklalar atti biliyorsunuz 'Hoca aslinda onu demedi, bunu dedi' diye... Bunlar artik iktidarla içli disli olmus, cemaatten çok AKP'ye biat eder hale gelmisler. 'Cemaatin tabaninda kaygi olusmasin' diye, evirip çevirdi Zaman. Türkiye'de cemaatin içinde bulundugu baglam ile ABD'de cemaatin kosullari ayni degil. Ayrica 'Her seyi hoca yönlendiriyor' gibi basit bir düsünce içinde olmamamiz lazim. Pek çok is Hoca'ya ragmen yapiliyor. AKP-cemaat iliskilerine baktiginiz zaman, bu bir koalisyon. Fakat, cemaat mensubu birçok üniversiteli AKP sayesinde bürokrasiye girebildi ve yüksek mevkilere geldi. Bu nedenle, simdi AKP'ye daha fazla biat eder hale geldiler. Artik onlarin dinleyecegi kesim Fethullah Gülen degil, Recep Tayyip Erdogan. - Rakibe mi dönüstü yani Erdogan ve Gülen? Rakibe de dönüsebilirler. Öyle bir potansiyel var. Bence Türkiye'deki dönüsümde kaybeden cemaat oldu. Eskiden tüm siyasal partilere esit olan cemaat, simdi taraf oldu ve bugün artik Gülen hareketi AKP ile özdeslesti. Ama, cemaat-AKP teknesi su alinca, ilk giden cemaat olacak. - Su almaya basladi mi peki tekne size göre? Yok, Türkiye'de halen en güçlü siyasal yapi AKP ve cemaat orada duruyor. Aslinda cemaatin isi zor. Çünkü gidecegi bir kapi da yok. MHP mümkün degil, CHP çok zor. Cemaat kendini AKP'ye mecbur etti tavir ve tutumlariyla. GÜLEN, AMERIKA VE ISRAIL'E MESAJ VERDI - Fethullah Gülen, baska kanallardan da mesajlarini iletebilirdi. Neden ABD basini araciligiyla mesaj verdi? Çünkü Hoca, ABD ve Israil'e mesaj göndermek istiyordu. 'Biz AKP'yi destekliyoruz ama Israil'e karsi tutumu desteklemiyoruz' dedi. Ileriye yönelik bir adim, bir öncü sarsinti olarak da görebiliriz. Cemaat içinde AKP ile iliskilerin çok ciddi tartisildigindan haberdarim. Cemaat de homojen bir yapi degil. - CHP ile cemaat yakinlasiyor mu? Hayir, su anda böyle bir yakinlasma yok. Cemaatin bugünkü kosullarinda buna ihtiyaç da yok. - Geçen hafta Osman Nami Osmanoglu'nun cenazesine Basbakan ve bakanlarin katilmasi oldukça ilgi gördü. Bunu nasil yorumlamak gerekiyor? AKP'nin Türkiye'nin kurulus felsefesini, tarihini algilamasi çok farkli. 'Son dönemde Osmanli Ailesi'ne gösterilen yakinlik, cumhuriyetin tarih okumasina bir tepki. Ama fazla da büyütmemek lazim. Diger hanedanlarla kiyaslayinca, Osmanogullari'nin hain olmadigini görüyoruz. Bir nostalji, 'Bizim cografi sinirlarimiz ulusal sinirlarin ötesindeydi' diyoruz tekrar. Biraz da Cumhuriyet'le hesaplasmak, yani Cumhuriyet'in tarih tezine karsi bir gelis de var. AKP travesti bir parti AKP, travesti bir parti. Nedir travesti? Bedenle ruhunun çatisma içinde oldugu bir yapi. AKP'nin ruhu Necip Fazil'larla, Sezai Karakoç'larla beslenen Milli Görüs, Büyük Dogu Hareketi'nden olusuyor. Oradan gelen ve içinde mücahit olmayi da barindiran bir ruh. AKP iktidara geldikten sonra, simdi artik onlar da lüks yasamak ve Bati'li olmak istiyor. Mücahitler artik müteahhit oldu. Bedenle ruh arasinda ciddi bir çatisma var. Bugün AKP, kimligi olmayan ama belli bir yasam tarzina göre kimlik üreten bir parti. Burada travesti kimligini olumsuz anlamda kullanmiyorum, bir 'metafor' olarak kullaniyorum. AKP'yi biz en iyi sekilde 'travesti bir yapi' olarak anlayabiliriz. Gerilimler içinde olan, ruhuyla bedeninin çatistigi, yasam tarzindan kimlik üretmek isteyen bir yapi. TSK ülke içinde cephe açmamali TSK kendine göre ülke içinde cephe açmamali. Toplumun tüm kesimlerine esit mesafede durabilmeli. TSK toplumdaki tüm yasam farkliliklarini kucaklayan bir vatanin savunmasindan sorumlu olan kuvvetler olmali. TSK'nin sapkasini önüne koyup misyonunu yeniden düsünüp, o misyona uygun bir yapi gelistirmesi lazim. Bunu da askerden beklememeli, siviller yapmali. Ordunun kurucusu olan Meclis, 'nasil bir ordu istendigi?' sorusuna yanit vermeli. Ancak, bu yapilirken, ordunun onur ve haysiyeti yipratilmamali. TSK'nin yeniden yapilandirma isini polisle yaptiginiz an, Türkiye'deki en büyük çatismaya ortam hazirlarsiniz ki bence bugün yapilan biraz da bu. Yani, TSK'yi sekillendirmek, yeni misyon tanimlarken, burada polisi veya yargiyi bir sopa gibi kullanmak en büyük yaralari açar. Ergenekon için rövans yaklasiyor Bence sonuçlanmis, bitmis bir siyasi dava. Toplum bu konuda net bir sekilde ikiye bölünmüs. Bir kesim bunu muhalefeti susturma, sindirme davasi olarak görüyor. Su ana kadar da yargilanan, ceza alan kimse yok. Toplumun vicdaninda bitmis, karari verilmis bir dava. Toplumun diger kesimi ise -daha çok Gülen cemaati diyebilirim- bunu, 'Ergenekoncu orduyu terbiye etme' araci olarak görüyor. Bu davadan hiçbir sey çikmaz. Bence bu bir yaradir. 28 Subat süreci de çok büyük yara açti toplumda. Kin duygularini tetikledi. Ergenekon 28 Subat'in rövansi ama bunun da rövansi geliyor. Bu rövans ne olacak? Su anda henüz bilmiyorum. Ama çok büyük yaralar açildi, haksizliklar yapildi. Rövansi olacaktir. Türkiye'de polisle yarginin askeri terbiye etme araci olarak kullanilmasi, bu iki kuruma da çok büyük zarar veriyor. Türkiye'deki kamplasmayi da derinlestiriyor. Cemaatçi degilim Ben hiçbir zaman 'cemaatçi' olmadim ve kendimi 'agnostik' olarak tanimladim. Ama üniversitemde karsilastirmali din dersleri verip, bu konulari çalisiyorum. Fethullah Hoca ile ilk mülakatimi 94-95'te gerçeklestirdim. Hoca, son derece karizmatik bir din alimi. Onun hareketi, din ekseninde bir ahlak ve sahsiyet insa etme arzusu ile ortaya çikan bir hareketti. 90'lara dek 'Islami söylemle karakter mimarligi yapma' arzusu devam etti. ABD'ye gelince daha da siyasilesti ve bugünkü iktidarin en büyük ortagi oldu. Baslangiç noktasi ile 2010'daki hareket noktasi arasinda çok büyük fark var. Senay YILDIZ / senay.yildiz@aksam.com.tr Haberi Ekleyen: Ali Dursun Bu haber 838 defa okunmuştur.
|
YAZARLAR
VİDEO GALERİ
GÖRELE ' DE HAVA DURUMUARŞİVLEN HABERLERArama |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||