CEMAAT OKULLARINDAN ÇIKAN SAVCILAR BUGÜN NEREDE?
Adlarina gerek yok...
Türkiye'nin konustugu-tartistigi davalara bakan savcilar çok genç degil mi?
Çogunuz bilirsiniz; görmüssünüzdür, hakimler, savcilar ak saçli, tonton amcalar degil miydi?
Mahkemeye gitmediyseniz Yesilçam filmlerindeki yasli tonton hakimleri, savcilari animsayiniz.
Peki...
Ne oldu da bugün TV’de, gazetelerde gördügümüz savcilar bu kadar genç?
Ve bu kadar genç savcilar bu kadar önemli makamlara nasil çabuk gelmisler?
Evet, ne oldu da bu kadar genç savcilar Türkiye'nin gündemindeki tüm sorusturmalari, davalari yürütür oldular?
Bu kadar agir yükümlülüklerin altina neden bu genç savcilar sokuldu?
Yaniti zor sorular mi bunlar?
Bilemeyiz. Bildigimiz sudur:
Bu sorularin yanitlarini bulmaliyiz.
Bu sorularin yanitlarini bulamazsak Türkiye'nin konustugu sorusturmalari-davalari dogru degerlendiremeyiz.
Savcilarin yaslariyla, aldiklari agir sorumluluklarin birbiriyle ilgisini kavrayamazsak meseleleri analiz edemeyiz.
Gelin simdi olayin bir baska yönüne bakalim...
Rahmetli Bülent Ecevit, cemaat okullarina hep destek çikti. "Okul açmanin kime zarari olur; okusun ögrensin çocuklar" dedi hep.
Cemaat, Ecevit'i bile etkileyecek bu psikolojiyle kamuoyunun önüne çikti sürekli: "Ne var sanki yoksul çocuklar bu okullarda okusa, bizim yurtlarimizda kalsa, kime zarari var?"
Iste olayin özü budur.
Bu çocuklar bu okullarda okudu, bu yurtlarda kaldi.
Hepsi de çok "basarili" oldu!
Genç yasta en kritik makamlara getirildi.
Simdi bu "basarili" çocuklarin neler yaptigini tüm Türkiye görüyor.
Simdi daha iyi anlasiliyor; cemaat okullardan çikan çocuklarin neden hep mülki yöneticiligi, hukuku ve emniyeti seçtikleri.
Tek giremedikleri yer neresiydi: TSK.
Onun da basina neler getirilmeye çalisildigini artik herkes görüyor. O kadar akilli hareket ediyorlar ki; TSK suçlarini sivil mahkemelere tasimak istediler.
Istediler ki bu genç savcilar TSK'yi dize getirsin. Tasfiye; bu genç hukukçularin hazirladiklari dosyalarla gerçeklessin?
Sadece bu mu?
Hiç kimse düsünmez mi ki; bir cemaatin, medyaya bu kadar hakim olmak istemesinin sebebi nedir?
Yoksul çocuklari okutan bir cemaat, neden medyada da güç sahibi olmak ister?
Peki, niye emniyeti ele geçirmek ister?
Salt amaç yoksul çocuklari okutmak degil o zaman.
Peki ne?
Ne oldugu açik degil mi?
Bugün Türkiye genç emniyetçiler ile genç hukukçularin el ele verip yaptiklarini dehset içinde izliyor.
Amaç ne?
Yazmaya gerek var mi; bur stratejileri hala anlasilmiyor mu?
Biliyoruz ki, birileri görmek istemiyor. Bu nedenle bugün medya, Erzincan-Erzurum-Ankara-Istanbul arasindaki hukuk skandalinin ayrintisinda boguluyor. Kimin görev alani nedir gibi kafa karistirici detaylar üzerinde duruluyor. Illüzyonla halk biktiriliyor.
Halbuki, bu kadar ayrintiya gerek yok.
Soru basit:
Cemaat okullarindan çikan çocuklar genç yasta ne kadar önemli makamlara getiriliveriyor...
Cemaat medyasi neden hep "yargi reformu" diye bagirip çagiriyor....
Evet, mesele bu kadar basit.
Yapilacak tek bir haber var oysa:
Bu genç savcilar, bu kadar önemli makamlara, bu kadar agir görevlere bu kadar kisa sürede nasil getirildi?
Odatv.com
Bu haber 718 defa okunmuştur.