HÜKÜMET HALKI NASIL KANDIRDI?
Yeni Mesaj gazetesinden Muharrem Bayraktar yazdi:
“Füze kalkani projesi adim adim füze yalani projesine dönüstü. Yani el insaf! Bir hükümet imza attigi ve yükümlülük altina girdigi bir proje hakkinda bu kadar mi yalan konusur.
Bir: Bütün istediklerimizi kabul ettirdik diyoruz, Wall Street Journal gazetesi “Türkiye’nin toplantidan önce ortaya attigi talepler genel olarak kabul görmedi” diye yaziyor.
Yani “hükümet” kendi halkini kandirdi.
Iki: Füze kalkaninin kontrolünün Türkiye’de olacagi gibi büyük balon daha ilk gün patladi. Yok, böyle bir sey! Komuta kademesi NATO subaylarinda olacak.
Üç: “Lizbon’da “Iran’in adini tehdit eden ülke olarak yazdirmadik” diye hava atiyoruz. Diger NATO ülkeleri bu “ucuz politik numaraya kiçiyla gülüyor.” Fransa Cumhurbaskani Sarkozy, imza atilir atilmaz, “tehdit Iran’dir. Füze rampasi Iran için kurulacak, biz kediye kedi deriz” diye açiklama yapiyor.
Türkiye’nin basinda bulunanlar ise “tamam, belgeye ülke adi koymadik” deyip birkaç saat sonra “tehdit Iran’dir” diye açiklama yapan bu adamlarin kendilerine ve Türkiye’ye ne büyük hakarette bulundugunu algilayamiyorlar.
“Istedigimizi aldik, zafer kazandik” diye hava atiyorlar.
Dört: Mavi Marmara gemisine saldiran Israil’e tepki göstermek için sokaklara dökülen “Müslüman kardeslerimiz!” su siralar derin bir sessizlik içindeler. Destek verdikleri AKP resmen Israil’in korumasi oldu, agizlarini açip tek kelam etmiyorlar.
Hatta bu iste “bir hikmet arayanlar!” bile var.
Bes: Dün yazdik: Yandas basin, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Israil’e sahip çikan, onun korumaligina soyunan” en büyük anlasmaya imza atti AKP. Müslüman geçinen basin ise hala askere ve Ergenekon’a küfretmekle mesgul. Sanki füze kalkani projesini asker imzaladi.
Alti: Cumhurbaskani Abdullah Gül’e “yilin devlet adami” ödülünü veren Chatham House’un Türkiye uzmani Fadi Hakura sunlari söyledi:
“Türkiye’nin NATO belgelerinde sistemin Iran’i hedef almamasi yönündeki itirazinin kabul edilmesine ragmen pratikte bunun bir önemi yok. Çünkü füze sistemi gerçekten Iran’in nükleer kabiliyetini, bir ölçüde de Suriye’yi hedef aliyor. Amerikan yönetimi pek çok kez bunu açikça söyledi. Iran’in adinin geçmemesi teorik anlamda önemli. Ama pratikte sistem Iran’i hedef aliyor.”
Aldigi ödül Abdullah Gül’e hayirli olsun!
Yedi: Füze kalkani projesinin kabulünde AKP tam bir “toplum mühendisligi” uyguladi. Çekoslovakya ve Polonya’nin füze kalkanini kabul etmemesi üzerine bu projenin Türkiye’ye teklif edilecegi ve Türkiye’ye “zorla da olsa” kabul ettirilecegi –gerçi hiç de zorla olmadigi ortaya çikti! Amerikalilar bile böylesine kolayca Türkiye’nin teslim olacagini hesap etmemislerdi– belliydi.
ABD bu konuda Türkiye’ye kapali kapilar ardinda defalarca konuyu açti.
Türkiye teslim olacakti ama bir sorun vardi: Kamuoyu buna nasil razi edilecekti?
Iste bu konuda o derin plan devreye girdi. AKP bir anda Israil’e Wan Münit çekmeye, “katiller biz size gösteririz” demeye basladi. Kamuoyu nezdinde “Israil’e karsi en kahraman basbakan” pozlari olusturuldu. Hatta Filistinli Müslümanlar bile “helal sana Erdogan!” diye pankartlar tasidilar.
Eh kamuoyu hazirlaninca da “artik zamani geldi, füze kalkanina imza atmanin tam zamanidir” denildi ve imzalar basildi.
Hem Türkiye Müslümanlari hem Filistinliler ne olup bittigini anlamaya çalistilar.
Anlayamadilar.
Anlayamazlar da.
Öyle bir uyutma politikasi yapildi ki, bravo yani!
Alin size nur gibi bir Israil bebegi, tepe tepe kullanin.”
Odatv.com
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 836 defa okunmuştur.
Paylaş