05 Ekim 2010, 00:17
KÜRTLER LENİN'E ÇOK KIZACAK
KÜRTLER LENİN'E ÇOK KIZACAK
KÜRTLER LENIN'E ÇOK KIZACAK VLADIMIR ILIÇ LENIN: “KISI AYNI ZAMANDA HEM DEMOKRAT, HEM OKULLARI ULUSAL TOPLULUKLARA GÖRE AYIRMA ILKESININ SAVUNUCUSU OLAMAZ!” Bir haftadir “Dil Bayrami”ni kutluyorduk. Kaçimiz bunu biliyor? Türkçemiz garip, Türkçemiz yalniz; sindirilmis, ezilmis! Ama bu ülkede, her ulusal toplulugun (her degisik halkin) “anadilde egitim görmesi” gerektigini vaaz eden, kafamizi gözümüzü bilgisizlik ve cehaletle yararak konusanlari her gece üzülerek dinliyoruz. Bu çarpik düsünceleri “sol” adina ve “demokratlik!” adina TV’lerde ileri sürenlere Lenin’in düsüncelerini animsatmayi bir borç bildik. Çünkü Lenin, -ta 1913 yilinda- bu yaziyi sanki bu beyler için yazmis! Bir edebiyatçi olarak, dil bayramimizi, asagidaki mükemmel yaziyla, yalancilarin kararttigi temiz alanlari aydinlatacagi, sosyalistlere cesaret verecegi umuduyla kutlamak istiyorum: (Konumuz degil ama sunu da hemen belirteyim ki, bu kitaplarin Türkçe çevirilerinde “ulus” sözcügü iki anlamda kullanilmaktadir: 1- Modern anlamda ulus, 2- Alp Er Tunga’nin deyimi anlaminda ulus: yani halk, milliyet. “Ulusalcilik!” kavrami etrafindaki düsmanlik, çevirilerin iste bu 1.nin 2.ci anlamda yanlis yorumundan ortaya çikmaktadir!) *** “Kültürde ulusal özerklik (ya da ‘ulusal gelismenin özgürlügünü güvence altina alacak kurumlarin yaratilmasi’) denen planin ya da programin özü, her ulusal-topluluk için ayri ayri okullar kurulmasidir! (…) Sorulmasi gereken soru, böyle bir bölünmeye, genel olarak demokrasi açisindan ve özel olarak da proletaryanin sinif savasiminin gerekleri açisindan izin verilip verilmeyecegidir. Böyle bir soruyu hiç duraksamaksizin ‘kesinlikle izin verilemez!’ diye yanitlamak için, ‘kültürde ulusal özerklik’ programinin özünü yakalamak yeterlidir. Baska baska uluslar (halklar (A.Y.) tek bir devletin sinirlari içinde yasadiklari sürece, milyonlarca, milyarlarca iktisadi, yasal, toplumsal bagla birbirlerine baglidirlar. Egitim bu baglardan nasil ayri tutulabilir? Bundun (Ayrilikçi Yahudi Partisi, A.Y.) ‘çarpici saçmalik!’ bakimindan klasik olan formülüyle söyleyelim; egitim, devletin ‘yetki alaninin disina’ çikarilabilir mi? Eger tek bir devletin sinirlari içinde yasayan degisik ulusal topluluklar, iktisadi baglarla birbirine bagliysalar, o uluslari ‘kültürel’ ve özellikle egitsel alanda sürekli olarak bölüp ayirmak saçma ve gerici bir sey olur. Tam tersine ulusal topluluklari egitsel alanda birlestirme çabasi gösterilmelidir! (…) Kisi ayni zamanda hem demokrat, hem okullari ulusal topluluklara göre ayirma ilkesinin savunucusu olamaz! Dikkat edilsin ki bu noktada konuyu yalnizca genel demokratik (yani burjuva demokratik) görüs açisindan tartisiyoruz. Okullarin, milli topluluklara göre ayrilmasina, isçi sinifi savasimi (sosyalizm, A.Y.) açisindan çok daha siddetle karsi koymaliyiz! Belli bir devletin içindeki ulusal topluluklar kapitalistlerinin, hangi ulustan olduklarini dikkate almaksizin tüm isçilere karsi yöneltilmis olan sirketlerde, imalathanelerde birlestiklerini bilmeyen mi var? Geliskin kapitalizmi yakindan taniyan kent isçileri okullari ulusal topluluklara göre ayirmanin yalnizca zararli bir tasarim olmakla kalmadigini, üstelik kapitalistlerin hilekarca bir dolandiriciligi oldugunu içgüdüleriyle ve mutlaka anlarlar. (…) Isin aslinda, ‘kültürde ulusal özerklik’, yani egitimin ulusal-topluluklara göre kesinlikle ve tümden ayrilmasi, kapitalistler tarafindan degil (çünkü onlar henüz isçileri bölmek için daha kaba yöntemlere basvuruyorlar), Avusturya’nin oportünist darkafali aydinlari tarafindan bulunmustur. Darkafalilikta ve ulusalcilikta (milliyetçilikte) esi bulunmayacak olan bu düsüncenin, karma nüfuslu demokratik Bati Avrupa ülkelerinin hiçbirinde izine bile rastlanmaz. Umutsuzluk içinde kivranan küçük-burjuvadan gelme bu düsünce, ancak Dogu Avrupa’da, tüm kamu yasaminin, siyasal yasamin küçük rezilce bir kavgayla gemlendigi, geri, feodal kilisenin siyasete egemen oldugu bir ülkede ortaya çikabilirdi! (…) Iste ‘kültürde ulusal özerklik’ denen budalaca düsünceyi yaratan psikoloji budur. Enternasyonalizmini aziz tutan bilinçli isçiler, incelmis ulusalciligin (milliyetçiligin) bu saçmasini asla kabul etmeyecektir! (…) Genel olarak tasfiyecilerle Bundçularin bu sorunda Avusturya’dan örnek göstermelerini okumak oldukça eglendirici. Her sey bir yana, çok-uluslu ülkeler içinde neden en geri olani örnek aliniyor? Neden en ileri olani örnek alinmiyor? Bu, bir anayasa modeli için yüzünü Fransa, Isviçre, Amerika gibi ileri ülkelere degil ama daha çok Prusya ve Avusturya gibi geri ülkelere geri dönen kötü Rus liberallerinin, kadetlerin tavridir. (…) Rus emekçi sinifi, bu gerici, zararli ve küçük burjuva ulusalci (milliyetçi) nitelikte düsünceyle çarpisagelmistir ve bunu sürdürecektir!” (V.I.LENIN, “Ulusal Sorun ve Ulusal Kurtulus Savaslari” Çev. Yurdakul Fincanci, Sol Yayinlari, Ekim 1993 Ankara, ikinci baski, s. 95-96-97-98) Ahmet Yildiz Odatv.com
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 827 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|