03 Ekim 2010, 20:06
Türban Neyi Örtüyor?
Türban Neyi Örtüyor? İlahiyatçı Eren Erdem...
Türban Neyi Örtüyor? Ilahiyatçi Eren Erdem Onlar kendi fikirlerini, Allah’in ayetlerini unutturarak kabul ettirmeye çalisiyor! Ancak ‘’gerçeklerin üzerini örtenler’’ istemese de, Allah vahyini tamamlamaktan baska bir sey istemiyor. (Tevbe Suresi 32. Ayet) Bir türban polemigidir sürüyor. Ne zaman bazi seyler olgunlastirilma asamasina gelse, muhakkak öne atilan polemik aynidir. Türban! Ben bu makalede, türban vardir ya da yoktur gibi bir konuyu tartismayacagim. Bu konunun klasik günden perspektifinden analizini de sunmayacagim. Meseleyi, Islam ya da Laiklik çerçevesinden de irdelemeyecegim. Türkiye’de dini bir sorun var. Ancak; tahmin edildigi gibi bir sorun degil. Bu sorunun genel adi: dini algilama sorunu… Din, hoca efendilerin tükürügüne entegre edildigi sürece, Kuran ve Muhammedi tutum ile bütünlesmeyecektir. Ve Yüce Allah bizleri uyariyor; (MÂIDE suresi 77. ayet) De ki: "Ey Ehlikitap! Dininizde azginlik edip hak disina çikarak asiriliga gitmeyin. Daha önce sapmis, birçogunu saptirmis ve yolun denge noktasindan uzaga düsmüs bir toplulugun keyiflerine uymayin." Bu ülkede din sorunu varsa; bu Abdestli Kapitalizm nedeni iledir… Tesettür, örtünme ve benzeri konular, asirlardir ‘’tartisilan’’, hiçbir icma(birlik) tarafindan kabul edilmis bir görüs degildir. Hatta mezhep imamlarinin dahi (hiçbir hüküm yetkileri yok iken) ortaya koydugu görüs; bu simgelerin dinsel olmadigi hususundadir. Kuran’in dininde Türban; don bezinden daha kutsal degildir! Kuran, dialektik yapisini; iffet noktasinda "genel ahlak prensipleri çerçevesinde sürdürülen yasam’’ olarak tanimlar. Yani, sahip çikilmasi gereken "basörtüsü degil, don bezidir.’’ Dinin öncelikleri arasinda böyle bir sey yoktur. Din; "La ilahe illallah’’ çikisi ile baslayan bir olgudur ki; bundan yoksun olanlarin "sekil bagimlisi olacagi açik biçimde vurgulanir.’’ Yani Allah’in sosyo ekonomik sifati olan Rabb sifatinin farkindaligina erisilmeksizin, böyle bir dinsel özgürlük talebinde bulunmak ile; ilkokul çocugunun "Lineer Cebir’’ ögrenme talebinde bulunmasi aynidir. Ancak, ayni çocuk; Lineer Cebir denklemlerine yöneldiginde, muhtemel netice; kendisini dinleyenlerin "ilgili cebirsel islemleri’’ yanlis yorumlayacagidir. Tipki günümüzde uzatilan örtünme polemiklerinde söz alan "bilgisiz cahiller’’ gibi… Sunu belirtmek istiyorum; bu konuda israrci olanlar; yani bunun dini bir gereklilik oldugunu iddia edenler, önce "Kuran’i okusunlar’’. Kuran’in tek bir ayetinden dahi haberdar olmayanlarin, sirf "Liberal Özgürlüklere’’ kapi açabilmek için uydurdugu saçmaliklari dinsellestirmek, Kuran’in diliyle "küfürdür.’’ Kuran’i kendi dilinden okuma gayretim ve tarihe olan hakimiyetim ile sunu açik biçimde yinelemek isterim; Kara lastikle okula giden kizlarin oldugu bir ülkede; lüks arabada gezen türbanlinin örtüsü "dinin savundugu bir unsur degildir’’. Aksine, dine göre; o türbanli "kara lastikli kizin katilidir.’’ Degerli okurlar; Bir ülkede din ve felsefe üzerine genis çapli tartismalar yapmak için, bazi kosullarin gerçeklesmesi gerekir. Bunlardan birisi; Kuran’in önerdigi ideal ticarettir… Ticaret, "te’ca’r’’ biçiminde, "ca’r’’ kökünden türemis bir kelimedir. Manasi elden ele dolasan demektir. Hatta bu kökten türeyen "cariye’’ kelimesi, elden ele dolasan kadin manasina gelir. Ticaret ise; emegin dogrudan sermayeye, ve onun yine salt emege dönüsmesi demektir. Belki çok elestirilecek ama sunu söylemek mümkündür; Bu denklem, Marks’in Kapital’de teorize ettigi; Mal-Para-Mal denkleminin aynisidir. Hatta Kuran’in ticaret kelimesinin Kapital’de ki tam karsiligi "distribute’’dir. Yani, emek merkezli bir toplumdan bahsetmek gerekir. Dinin temel çikisi budur. Bunun bir diger ismi "Fekku Ragabe’’dir. Yani; boyunduruk altindakilere özgürlük. Bu; dinin ilk emridir! Kredi karti magdurlari, emperyalizmin magdurari, mazlumlar; Fakku kalibinin dairesine girmektedir. Yani dinin ilk önceligi; Kapitalist müdahaleyi kirmaktir… Ancak emevi sahsiyetsizliginin ürünü olan; Abdestli Kapitalizm’in dinine göre; temel öncelikler, nüsuk ve sekillerdir. Çünkü onlarin tanrisi; Göklerde oturan bir Tanridir. Onlarin dininde hüküm koyucu Kuran degildir. Kuran’in okunmasini engelleyen gelenekler ve uydurma hadislerdir. Onlara göre din; salt bir kural yiginidir… Kuran’a göre ise; din, özgürlük ve bagimsizliktir. Yasitlari açliktan ölürken, basindaki örtüyü salt bir sorun olarak algilayip bunun için mücadele edenleri kinamak gerek… Mücadele, dinin temel öncelikleri için ise, bu anlayisla karsilanmalidir. Çünkü; toplumlarin genel dinamigi, içinde bulunduklari maddi ve manevi psikoloji ile tahlil edilebilir. Bu baglamda; Kuran’in ana önceliklerini bertaraf ederek, sekil ve sembolleri kutsamak ve bunun üzerinden siyaset yapmak; bilindik bir ortaçag tuzagidir. Bu tuzagi üretenler ile tuzaga düsenler; bir arada izdiraba mazhar olacaklardir. Çünkü, toplum ve tarih vicdaninda mutlak bir maglubiyet ile anildiklari asikardir. Efendim; Nur Suresi 31 ve Azhab Suresi 59’dan yoksun yazdigim bu makalenin sonuna; konjonktürel birkaç cümle ekleyeyim; Kuran’in Nur suresinde ki 31. ayette kasit edilen örtü; "herhangi özel bir yere ait" örtü degildir. Çeviri : örtülerini gögüslere salsinlar biçiminde olmalidir. Çünkü ilgili kelime "humurihiyne’’ biçimindedir. Basi niteleyen "res’’ vurgusu yoktur. Eger Allah basörtüsünü murad etseydi; "humurrues’’ demeliydi… Ancak, ilgili kelime ayni zamanda "sarap manasina gelen’’ bir kelime ile ayni kökten türer. Dolayisi ile; sarhoslugun basa olan etkisi göz önüne alindiginda; bas kasit edilmis olabilir diyebilmekteyiz. Iste, Kuran’in mucizeyi perspektifi budur. Bu ayetten anlasilmasi gereken sey basin degil; gögüslerin örtülmesidir. Basini örten örter, örtmeyen örtmez. Din indinde iki durum arasinda fark yoktur. Örtmemek farz degildir, örtmek farz degildir. Iste Kuran semantigi budur… Aksini iddia eden varsa hodri meydan! Ayetin tam çevirisi söyledir; Allah’tan emin olan kadinlara söyle: Karsi cinsi yanlis düsüncelere sevk edecek eylemlerden kaçinsinlar. Namus ve sahsiyetlerini korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kisimlar müstesna, açmasinlar. Örtülerini gögüs yirtmaçlarinin üzerine vursunlar. (Nur 31) Anlayabilen bir toplum için… Odatv
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 2452 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|