09 ?ubat 2010, 02:53
Türk Askerini Sessiz Sedasız Savaşa Gönderdiler
Türk Askerini Sessiz Sedasız Savaşa Gönderdiler
TÜRK ASKERINI SESSIZ SEDASIZ SAVASA GÖNDERDILER Israil-ABD gemilerinin Körfez’e yaptiklari yiginagi bildiren ve savas tatbikatlarini ortaya koyan “Israil Iran’a saldiracak mi?” baslikli yazi sicakligini korurken yeni bir haber ciddi yankilar yaratti. Ipler daha da gerildi. Yazinin erken bir dogrulanmasi olarak düsünülebilir mi, 7 Subatta, Iran Cumhurbaskani Ahmedinejad zenginlestirilmis uranyum üretilmesi için talimat verdigini açikladi. Bunu, Iran'in nükleer bomba üretme kapasitesine ulasmasi için çok önemli bir adim saymak yerindedir. Cevap gecikmemistir, görünüyor. Haber, Amerikan basininda yeni tartismalara kapi aralayacaktir. Amerika’nin Iran’in nükleer çalismalarina karsi çiktigi, bu çalismalari engellemek için de diplomatik yollari denedigi biliniyor. Amerika’nin sadece diplomatik yollarla kendisini sinirladigini düsünmek ise ciddi bir hatadir. Öte yandan, bilinen, askeri olmayan yollarla ve bölgenin kritik bazi dengeleriyle oynayarak Iran’i durdurmak istedigidir. New York Times’tan okunabilir, Ahmedinejad’in çikisindan sonra Amerikan Disisleri Bakani Gates sunlari söylüyor: “…we must still try and find a peaceful way to resolve this issue,” …“the only path that is left to us at this point, it seems to me, is that pressure track. But it will require all of the international community to work together.” Gates, bu meseleye iliskin olarak, hala barisçil bir çözüm bulmak zorunda olduklarini hatirlatiyor. Kendilerine kalan tek yolun ise uluslararasi toplumun da destegiyle birlikte baski uygulamak olacagini söylüyor. New York Times’tan ögrendigimize göre; Gates, Iran’a karsi olasi bir Israil saldirisini engelleyeceginizin garantisini verebilir misiniz yollu sorulan soruya dogrudan(-direct-) bir cevap vermedigini de söylüyor. Türkiye bu yasananlarin neresindedir? Türkiye’de son yasanan gelismelerin ne kadar dikkate alindigi ciddi bir soru isareti olarak durmaktadir. Ancak Semih Idiz, 8 Subat tarihli yazisini buna ayirmis görünüyor. Iran ile Amerika iliskilerinde köprü olmak arzusuyla yanip tutustugunu ifade eden AKP’nin, bunu gerçeklestirmesinin pek yolunun kalmadigini söylüyor ve bu dogrudur. Ancak devaminda AKP’nin bu köprü görevinin ötesinde Iran’la yakinlastigini ve batinin gözüne battigini da ekliyor ki, su götürür. Türkiye’nin Amerika’nin biçtigi görevlere atilmasi batida hep “takdir” sebebidir. Ancak Idiz’in esas isareti bunlar degil. Idiz, yukarida adi geçen ABD Savunma Bakani Gates’in Ankara’da Türkiye’ye kurulmasi istenen “füze kalkani” konusunu gündeme getirmesini hatirlatiyor, yerindedir. Türkiye bu ve benzeri tartismalara yakin zamanda gebedir. Basinda bu konuya deginen bir baska yazi da Radikal’de Ceyda Karan imzasiyla yayimlanmis. Obama’nin Neocon’larin kiskacinda oldugunun altini çizen yazi hakli noktalar barindirmaktadir. Son gelismeler Amerikan basininda yeni tartismalara kapi aralayacaktir, Neoconlarin Obama çizgisine ciddi anlamda yüklenecekleri anlamindadir. Sicak gündemde sicak ziyaret Tüm bu yasananlarin ortasinda Istanbul’da NATO savunma bakanlari toplantisi gerçeklestirildi. Toplantiya kimler mi katildi, ABD-NATO güçleri komutani Stanley McChrystal ve ABD Savunma Bakani Robert Gates. Hem McChrystal ve hem de Gates yaptiklari açiklamalarla toplantiya damgalarini vurdular. Açiklamalar Türkiye’yi oksarcasina kibar ve naif’ti. Burada küçük bir hatirlatma yapmak yerindedir, ayni gün Türkiye’de bir baska askeri davetli bulunmaktadir. Kendisi, çuvalci general olarak da bilinen Türk askerine Süleymaniye baskiniyla çuval giydiren Odierno’dur. Odierno’nun sadece hükümet yetkilileri ve Içisleri Bakani ile degil ayni zamanda MHP’li Oktay Vural ve CHP’li Onur Ögmen’le de yemek yemis oldugu Fatih Çekirge’nin 8 Subat tarihli yazisindan okunabilir. Utançtir! McChrystal açiklamalari ise Iran’la degil Afganistan’la ilgilidir. McChrystal, Türk askerinin Kabil ve çevresinde güvenligi saglama ve ayaklanmalarla mücadelede etkinlesen rolünü açikladi. Gerisini Radikal’in haberinden alarak dogrudan okumakta yarar var: ”Türk birliklerinin gayriresmi rolleri var, ayaklanmaya karsi mücadele. Orada da çok basarililar. Afgan birliklerini, ilk egitimden sonra sahaya gönderecegiz. Afgan güçlerinin yanina o bölgeden sorumlu ittifak gücünü verecegiz. Mesela Türk birlikleri Afganarla birlikte devriyeye geziyor. Aktif operasyonlarin disinda degiller.” Robert Gates ise, bu durumdan memnuniyetini Ankara’ya “Türk askeri bizim öncü gücümüz, elimiz-kolumuz” sözleriyle iletmis oluyor. Birkaç ay öncesine kadar büyük tartisma sebebi olan, Türk askerinin Afganistan’da muharip güç olup olmayacagi tartismasi hatirlardadir ve taze’dir. Öyleyse, sormak gerekir, bu açiklama neyin nesidir? Bu, Türk askerinin Afganistan’da sessiz sedasiz muharip güce dönüstürülmesi degildir de nedir? Genelkurmay ve hükümet yetkilileri derhal açiklama yapmak zorundadir. Bir yanda Amerika-Iran gerilimi, öteki tarafta Afgansitan’da kizisan savas. Bir elde füze kalkan yerlestirme tartismalariyla anilan diger elde sessiz sedasiz savasa sokulan bir ülke, Türkiye. Ortadogu isinmaktadir. Ortadogu’nun gündemine yetismek zorlasacaktir. Ilkan Ceylan Odatv.com
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 767 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|