Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
KCK ve Kongra Gel'den eylemsizlik ilanı -2
14 A?ustos 2010, 15:10

KCK ve Kongra Gel'den eylemsizlik ilanı -2

KCK ve Kongra Gel'den eylemsizlik ilanı -2

KCK ve Kongra Gel'den eylemsizlik ilani -2

 

FLASH / KANDIL - Kongra Gel Baskanlik Divani ile KCK Yürütme Konseyi Baskanligi 13 Agustos’tan 20 Eylül tarihine çatismasizlik süreci ilan ederek 4 maddelik bir baris plani açikladi.

Kürdistan ve Türkiye kamuoyunun günlerdir merakla bekledigi açiklama Kongra Gel ve KCK’den geldi.

Kongra Gel Baskanlik Divani ile KCK Yürütme Konseyi Baskanligi yaptigi açiklamada, "1 Haziran’dan bu yana aktif savunma pozisyonunda olan güçlerimizi pasif savunma pozisyonuna çektigimizi kamuoyuna resmen ilan ediyoruz. 13 Agustos’tan 20 Eylül’e kadar güçlerimiz herhangi bir eylem yapmayacak, ancak kendisine, halka yönelecek saldiri ve operasyonlar karsisinda savunma hakkini kullanacaktir" dedi.

Operasyonlarini durdurmasi ve çift tarafli bir ateskes sürecinin gelismesi çagrisinda bulunan KCK ve Kongra Gel, 4 maddelik bir baris plani açikladi. Cezaevinde 1700 civarindaki sivil Kürt siyasetçisinin ve baris grubu üyelerinin derhal serbest birakilmasi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’in baris sürecine aktif katilma kosullarinin yaratilmasi ve yüzde 10 seçim barajinin düsürülmesi istendi.

Kongra Gel Baskanlik Divani ile KCK Yürütme Konseyi Baskanligi açiklamasi söyle:

"Kürt halki bölgenin en eski ve köklü halkidir. Kürdistan’in parçalanmasi, Kürt sorununu, bölgenin demokratiklesmesinde en hassas ve temel sorun haline getirmektedir. Bu nedenle Kürt sorunun demokratik çözümü, Türkiye’nin demokratiklesmesine ve gelismesine hizmet edecektir. Ayni sekilde tüm bölgenin demokratiklesmesine, baris ve istikrarin gelismesine de büyük bir imkan sunacaktir. Tarih ve güncel gerçeklik Kürt halkini ve Kürdistan’i böyle bir konuma getirmistir.

Halkimiz her halk gibi kendi cografyasinda dilini, kültürünü özgürce yasama, kendisi hakkinda söz ve karar hakkina sahiptir. Bunlar, üzerinde tartisma yürütülemez , devredilemez, bahsedilemez en dogal hakkimizdir. Hiç kimse halkimizin bu temel haklarini görmezden gelemez, yok sayamaz. Tersi yaklasim, siddette dayali inkar-imha siyasetini sürdürmede israr anlamina gelmektedir.

Öncesi de olmakla birlikte esas olarak, cumhuriyet tarihi boyunca Türk devletinin halkimiza karsi gerçeklestirdigi katliamlara, tarihsel suçlara, adaletsizliklere ve her türlü vicdansizliga son vermenin zamani gelmistir. Kürdistan özgürlük hareketinin gelistirmis oldugu özgürlük, demokrasi ve baris mücadelesi, artik Kürt sorunun demokratik, adil çözümünü dayatmaktadir.

Kürt sorunu bugün çözüm asamasina gelmistir. Ancak, klasik inkar-imha zihniyeti ve basit iç iktidar hesaplariyla yaklasilmasi, sorunu daha fazla derinlestirecektir. Klasik inkar-imha siyaseti ve günümüzde aldatma ve yalanlarla dolu sahte ‘çözüm’ projelerinde diretmek, karsilikli agir can kayiplarina yol açacaktir. Bu da daha fazla kan, göz yasi ve tüm Türkiye halklarinin büyük zararlar görmesinden baska hiçbir seye yol açmayacaktir.

6 KEZ ATESKES KARARI ALINDI

Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan ve hareketimiz 1993 yilindan bu yana tam 18 yil boyunca sorunun diyalog ve siyasal yöntemlerle çözülmesi için alti kez tek tarafli ateskes karari alip, bunun uygulanmasi için essiz bir çabanin sahibi olmustur. Bu çabalarimizin karsiliginda gerilla güçlerimize ve Kürt siyasetçilerine daha fazla operasyon, halkimiza baski, siddet, tutuklama, uluslar arasi alanda kusatma, tecrit siyaseti yürütülmüstür.

En son 13 Nisan 2009 tarihinde tek tarafli olarak ilan ettigimiz ateskes karsisinda da Türk devleti ve AKP hükümetinin tavri ayni olmustur. AKP hükümetinin farki, stratejik inkar-imha siyasetini, bu kez açilim aldatmacasiyla yürütmüs olmasidir. Kürt sorunu gibi agir, tarihi bir sorunu, kabul eder gibi görünmüs, esasinda ise, demogojiyle oyalama ve aldatma politikasiyla hareketimizi tasfiye etmeyi hedeflemistir. Bu süreç hafizalardaki tazeligini korumaktadir.

BU ANAYASA TÜRKIYE’YI DEMOKRATIKLESTIRMEZ

AKP hükümeti Kürt sorununun çözümünü de öngören demokratik bir anayasayi gündemlestirmek yerine 12 Eylül anayasasinin ruhu, özü ve felsefesini koruyan bir degisiklik yapmayi gündemlestirmistir. 26 maddelik anayasa degisim paketinde Kürt halki ve haklarina hiçbir biçimde yer vermemistir. Anayasada Kürt halkinin yok sayilmasini ifade eden hiçbir anayasa maddesinin tartisilmasina izin dahi verilmemistir. Ortada 20 milyonluk bir halk ve haklarinin açiktan yok sayildigi bir anayasa gerçegi bulunmaktadir. Böyle bir anayasa demokratik olmayacagi gibi Türkiye’yi de demokratiklestiremez. Bu girisim, gerçek anlamda demokratik bir anayasanin yapilmasini öteleyen samimi olmayan bir girisimdir.

Eger Türk devleti ve AKP hükümeti hala Kürtleri, Türk ulus devleti içinde eritmek istemiyorsa ve bu konuda samimiyse somut adim atmasinin zamani gelmistir.

1 HAZIRAN SÜRECI SAVAS SÜRECI DEGILDIR

Öncelikle Kürt halkina ve özgürlük hareketine güven vermesi gereken Türk devleti ve AKP hükümetidir. 2 Subat 2010 yayimladigimiz çözüm deklarasyonumuza karsi hiçbir adim atilmamasina ragmen ortada sanki Kürt sorununu çözmek ve Türkiye’nin demokratiklesmesini isteyen bir hükümet varmis gibi süren bu aldatmacaya son verilmesi gerekliligi ortaya çikmistir. Tüm bunlardan hareketle, hareketimiz durum degerlendirmesi yaparak giderek artan siyasi ve askeri operasyonlara karsi kendisini, halkinin gelecegini ve onurunu savunma karari almistir.

Kürt halkinin varligi ve özgür gelecegi ciddi bir tehlike ve tehdit altinda oldugundan “varligimizi koruma ve özgürlügümüzü kazanma” temelinde yeni bir stratejik mücadele dönemi baslattik. 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren baslattigimiz bu süreç, bazilarinin bilinçli olarak saptirdigi gibi yeni bir savas süreci degildir.

KÜRT SORUNUNUN DEMOKRATIK ÖZERKLIK TEMELINDE ÇÖZÜMÜNÜ SAGLAYALIM

Baslattigimiz yeni süreç, Kürt sorununu demokratik özerklik temelinde çözümünü saglamak, Türkiye’nin demokratiklesmesini gerçeklestirmek ve yeni bir demokratik anayasa yapmak için mesru savunma direnisini çok yönlü yükseltmeyi ifade etmektedir.

Demokratik özerklik modeli en makul ve Türkiye’nin siyasi tarihine ve sartlarina en uygun bir çözüm modelidir. Kaldi ki Kürtler Osmanli imparatorlugu sinirlari içerisinde de özerk bir statüye sahip olmuslardir. Bu çözüm modeli ayrilikçiligi degil, gönüllü birligi esas alan ortak vatanda özgür iradeye dayali halklarimizin karsilikli olarak hukukunun belirlenmesine dayanmaktadir. Devleti ortadan kaldirmayi ve sinirlari degistirmeyi hedeflememektedir. Demokratik Türkiye, Demokratik Özerk Kürdistan halkimizin kendisini yönetme, kültür ve kimligiyle, özgürce yasama hakkinin somut çözüm formülü olmaktadir.

ÇÖZÜME KADAR DIRENIS SÜRECEK

Son iki aylik süreçte yasanan hareketimiz ve halkimiz için kendini savunma süreci bir çok gerçekligi açiga çikarmistir. Her türlü yüksek askeri teknoloji ve nicelik üstünlüge ragmen Türk ordusu karsisinda Kürdistan özgürlük gerillasi, sergiledigi mesru savunma direnisiyle bir kez daha, yenilmezligini ve direnisini on yillarca sürdürebilecegini ortaya koymustur.

Halkimiz her türlü psikolojik savasa, saldiri ve tutuklamalara ragmen, teslim olmayacagini, aldatilamayacagini ve çözüme kadar Önderligiyle, gerillasiyla birlikte onurlu bir direniste kararli oldugunu gelistirdigi siyasal-toplumsal eylemlilikleriyle bir kez daha göstermistir. Özellikle DTK’nin demokratik özerkligin insa sürecini basladigini açiklamasiyla birlikte halkimizin gerçeklestirmekte oldugu kutlama eylemlerini selamliyor, demokratik iradesini saygiyla karsiliyoruz. Herkesi de halkimizin bu iradesine saygili olmaya davet ediyoruz. Biz hareket olarak bu karari dogru ve yerinde bir adim olarak görüyor, sonuna kadar arkasinda olacagimizi belirtmek istiyoruz.

ÇAGRILAR DIKKATE ALINDI

Önderligimiz durusunun baris çizgisinde oldugunu, çözüm için samimi ve ciddi bir yaklasimin gelismesi halinde devreye girip rolünü oynayabilecegini kamuoyuna duyurmustu. Mücadelenin yükselisiyle birlikte çesitli kesimlerden yükselen karsilikli ateskes çagrilarini ve toplumda gelisen istemi Önderligimiz dikkatle izlemistir. Böyle bir süreçte, sorunun çözümü yönünde karsilikli olarak bir niyet yoklamasini ifade eden bir diyalog süreci baslatilmistir. Bu diyalog ortaminin bir sonucu olarak Önder Apo bir kez daha çatisma sürecinin geri dönülemez bir noktaya varmadan taraflara çagrida bulunmustur. Bu amaçla hareketimizin yönetimine bir mesaj göndermistir. Ayni zamanda mübarek Ramazan ayinin baslamasi bunun yani sira en son DTK, BDP ve diger çevrelerin gelistirdigi çift tarafli ateskes çagrilarini dikkate alan hareketimiz, Önderligimizin mesaji üzerinde çok yönlü tartismalar yürütmüs ve bir karara ulasmistir.

20 EYLÜL’E KADAR GÜÇLERIMIZ EYLEM YAPMAYACAK

Bu kararimizin geregi olarak;

A-1 Haziran’dan bu yana aktif savunma pozisyonunda olan güçlerimizi pasif savunma pozisyonuna çektigimizi kamuoyuna resmen ilan ediyoruz. 13 Agustos’tan 20 Eylül’e kadar güçlerimiz herhangi bir eylem yapmayacak, ancak kendisine, halka yönelecek saldiri ve operasyonlar karsisinda savunma hakkini kullanacaktir.

B-Bu sürecin kalicilasarak bir baris ve çözüm sürecine dönüsmesi için Türk devletinin ve AKP hükümetinin de yapmasi gerekenler sunlardir:

1-Baslattigimiz bu yeni sürecin kalicilasmasi için öncelikle Türk devletinin askeri ve siyasal alana dönük araliksiz olarak sürdürdügü operasyonlarini durdurmasi ve çift tarafli bir ateskes sürecinin gelismesi

2-Haksiz yere, asilsiz gerekçelerle tutuklanan 1700 civarindaki sivil Kürt siyasetçisinin ve baris grubu üyelerinin derhal serbest birakilmasi

3-Önder Apo’nun en son kamuoyuna sundugu üç maddelik çözüm çerçevesi temelinde bir müzakere sürecinin baslatilmasi ve Önder Apo’nun baris sürecine aktif katilma kosullarinin yaratilmasi

4- Hiçbir demokratik ülkede bulunmayan yüzde 10 seçim barajinin düsürülmesi

TASFIYE DAYATILIRSA SÜREÇ TEK TARAFLI OLARAK ILERLEMEZ

Bu sürecin köklü ve kalici bir barisa dönüsmesi için, AKP hükümeti ve Türk devletinin de üstüne düseni yapmasi gerekmektedir. Bu süre zarfinda AKP hükümetinin çesitli bahanelerle adim atmamasi ve çözümsüzlügün dayatilarak tasfiye sürecinin gündemde tutulmasi halinde sürecin tek tarafli olarak ilerlemeyecegi bilinmelidir.

BARISTAN YANA OLAN GÜÇLER DEVREYE GIRSIN

Yedinci kez tek tarafli olarak ilan ettigimiz bu çatismasizlik sürecinin basarili olmasi için Türk devletinin adim atmasi kadar, Türkiye’deki demokrasi güçleri ve sivil toplum kuruluslarinin üstüne düsen sorumluluklarini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu temelde baristan ve demokrasiden yana olan Türkiyeli tüm güçleri aktif bir biçimde devreye girmeye çagiriyoruz.

FEDERAL KÜRDISTAN BÖLGESI LIDERLERINE ÇAGRI

Ilan ettigimiz bu sürecin basarili olmasi için, Kuzey Kürdistan’daki ve diger parçalardaki tüm Kürdistani güçlerin baris ve demokrasi mücadelesinde birlik ve dayanisma içinde olmasi, herkesin üzerine düsen sorumluluklari yerine getirmesi gereklidir. Bu temelde basta federal Kürdistan bölge liderleri olmak üzere tüm Kürdistani güçleri aktif bir biçimde rollerine sahip çikmaya çagiriyoruz.

BM’YI SORUMLULUK ALMAYA DAVET EDIYORUZ

Basta BM olmak üzere tüm uluslar arasi kuruluslari ve uluslar arasi güçleri Kürt sorunu karsisinda sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Bu güçlerin, Kürt sorunun barisçil, çagdas, demokratik yöntemlerle çözülmesi için çaba göstermeleri, insani bir sorumlulugun bir geregi oldugunu hatirlatmak istiyoruz.

Halkimizi, hareketimizin tüm savasçi ve militanlarini Önderligimizin mesaji çerçevesinde gelisen bu süreci dogru anlamaya ve sürecin basarili bir biçimde ilerlemesi için her zamankinden daha fazla sorumlu hareket etmeye, üstüne düsen görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirmeye çagiriyoruz.

ÖNDERLIGIMIZE YAKLASIM SAVAS VE BARIS GEREKÇEMIZDIR

Daha önce de açikladigimiz gibi, Önderligimize yaklasim, bir ilke olarak savas ve baris gerekçemizdir. Bu nedenle Önderligimiz üzerinde 17 günden bu yana sürdürülen tecridin bundan sonra sürdürülmesi halinde, bu süreci belirtilen tarihe kadar sürdürmek zorlayici olacaktir. Türk devletinin bu tutumunu kiniyoruz. Baristan yana olan tüm kesimleri ve halkimizi Türk devletinin bu uygulamalarina karsi çikmaya ve duyarli olmaya çagiriyoruz.’’

ANF NEWS AGENCY
http://www.firatnews.org/index.php?rupel=nuce&nuceID=31329

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 875 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Haber

Köyüne Dönene Maaş ve 300 Koyun

Köyüne Dönene Maaş ve 300 Koyun Fakıbaba, köyüne geri dönen çiftçi ailelere 300 damızlık koyun ile maaş verileceğini açıkladı

Kişisel Verileri Korumayana Ağır Ceza Geliyor

Kişisel Verileri Korumayana Ağır Ceza Geliyor Uymayanlar hakkında 25 bin TL'den 1 milyon TL'ye kadar idari para cezası uygulanacak.

Seçime Girecek Partiler Açıklandı

Seçime Girecek Partiler Açıklandı İyi Parti listede yok

Kış lastiği takmamanın cezası ne kadar?

Kış lastiği takmamanın cezası ne kadar? Kış lastiği uygulaması 1 Aralık-1 Nisan arasında uygulanacak.

Sarma sigara satana da bulundurana da hapis cezası

Sarma sigara satana da bulundurana da hapis cezası Sarma sigara satana, bulundurana ve nakledene 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss