19 Temmuz 2010, 23:02
Erdoğan'ın açıldığı kadınlar!
Başbakan Erdoğan, "Demokratik Açılım"ı kadınlara anlattı.
Erdogan'in açildigi kadinlar! Basbakan Erdogan, "Demokratik Açilim"i kadinlara anlatti. Ama toplantiya katilanlar kadinlari temsil etmedigi gibi, AKP'nin de kadinlarin sorunlari üzerine konusma ve kadinlarin hareket edebilecegi çerçevenin sinirlarini çizme mesruiyeti bulunmuyor. Basbakan'in sanatçi, yazar ve sporculardan sonra bu kez kadinlara yönelik olan "Demokratik Açilim" toplantisi dün Dolmabahçe'deki Basbakanlik Ofisi'nde yapildi. Öncekilere oranla fazla ilgi çekmeyen toplantida Erdogan'in yaptigi konusmaya damga vuran ve AKP iktidarinin kadin sorununa bakisinin da temelini yansitan bir ifadesi söyle idi: "Anneligin siyaseti yoktur, ideolojisi, sagciligi, solculugu yoktur." Yani, AKP iktidarindaki Türkiye'de, kadinlarin toplumsal rol ve fonksiyonu "annelik"ten ve eve hapsolmusluktan ibarettir, AKP iktidarinin icraatlarinin kosulsuz desteklenmesi disinda kadinlarin siyasi yasama herhangi bir dahli olamaz! Erdogan'in bu mesaji, elbette, toplantiya katilan örnegin TÜSIAD Baskani Ümit Boyner, Sabanci Vakfi'ni temsilen Demet Sabanci, Koç Holding'i temsilen Caroline Koç, TOBB Kadin Girisimciler Kurulu Baskani Aynur Bektas ve Kadin Girisimciler Dernegi (KAGIDER) Baskani Gülseren Onanç'a, bu isimlerin yöneticisi olduklari örgütlerin üyelerine ve kapsama alanindaki kadinlara yönelik degildi. Mesajin gittigi yer, Türkiye'de milyonlarca issiz, yoksul, eve hapsedilmis, çalisma hakkini hasbelkader elde etse de sömürünün katmerlisini yasayan, egitim hakkindan mahrum birakilmis, siddetin ve namus cinayetlerinin hedefi olmaktan kurtulamamis kadinlardi. Ya Diyarbakirli Sakine Ana... Basbakan'in ne kadar umurunda? Basbakan Erdogan konusmasinda, Diyarbakirli Sakine Arat'in "18 yasinda evlendirildigi, üç oglunu terör örgütüne kaptirdigi, bir kizinin agabeylerinin acisina dayanamayarak kendi canina kiydigi, bir baska oglunun trafik kazasinda hayatini kaybettigi"ni anlatti. Agir toplarini Ümit Boyner'in, Caroline Koç'un, Demet Sabanci'nin olusturdugu toplantidaki konusmasinda Erdogan'in kisa kisa verdigi, Diyarbakirli Sakine Arat'in hayat hikayesindeki bu ugraklar, AKP'nin dogrudan ve dolayli suçlu oldugu çesitli politikalarin da bir demeti gibiydi. Sakine Arat, yillar önce 18 yasinda evlendirilmisti ama sekiz yillik AKP iktidarinda kiz çocuklarinin evlendirilme yasi 12'lerde kalmaya devam etti. Kürt sorunu belki AKP'nin eseri degildi, ama sorunun iyiden iyiye agirlasmasinda AKP'nin katkisi büyüktü. Genç kizlar çesitli nedenlerle intihar ediyorlardi ama AKP iktidarinda hem Batman'da hem herhangi bir Bati ilinde, topluma iyiden iyiye nüfuz ettirilmis gerici baskinin siddetle devam ettiginin göstergesi olan kadin intiharlari artti. Gerçekten kadinlarin sorunlari AKP'nin ve Basbakan'in umurunda miydi?... Ya, AKP'nin ve temsilcisi oldugu gerici zihniyetin kadinlar hakkinda konusma hakki? AKP kadina ne yapti? AKP, kendi iktidari döneminde kadin-erkek firsat esitliginin saglandigini, kadinlarin egitimine büyük kaynaklar ayrildigini, kadina yönelik siddetle mücadele edildigini, kadinlarin siyasete ve çalisma hayatina katiliminin tesvik edildigini iddia etse de, bu basliklarin tümünde kadinlarin durumunda daha da kötüye gidildi. Kadinlarin mevcut sosyal haklari da ya tamamen ortadan kaldirildi ya da budandi. Siddet... "Kadinlarin özgürlügü" bugün gericisinden ilericisine bütün siyasal ve ideolojik düzlemlerde tartisilmakta iken, AKP'nin bu basliktaki öncelikli iddialarindan birini "kadina yönelik siddete son" söyleminin olusturmasi bir anlam ifade etmedi. Söylemin ötesine geçmeyen AKP'nin bunca yillik iktidarinda, töreyle, namus gerekçesiyle, cinnet mazeretiyle kadinlar öldürülmeye devam etti. AIHM'in Türkiye'yi bu baslikta mahkûm etmesi konusunda AKP'nin Kadindan Sorumlu Bakani, "münferit olaylari abartiyorlar" demisti. Mahkeme, Türkiye'yi, "aile içi siddeti cezalandiracak etkili bir sistem olusturma ve kurbanlari koruyacak yeterli güvenlik kosullarini saglama konusunda basarisiz oldugu" gerekçesiyle uyarmisti. Siddete ugrayan kadinlar için yaklasik üç bin siginma evinin gerekli oldugu bilinirken sadece 27 tane olmasi ve bunlarin da sadece 14 tanesinin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde hizmet vermesi, AKP'nin kadinlara yönelen siddet kültürüyle nasil "savastigi"nin en açik kaniti... Çalisma hakki 2009 yili Dünya Emekçi Kadinlar Günü'nün üzerinden henüz bir ay bile geçmeden o tarihte Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanligi görevini yürüten Mehmet Simsek, ekonomik kriz hakkindaki bir konferansta yaptigi konusmada, kadinlarin isgücüne katilmalarini, artan issizlik oranlarinin sebebi olarak gösterdi. AKP'nin kadinlarin ev disinda varlik göstermesini istemeyen gerici zihniyetinin bir tezahürü olan bu ifade, kadinlarin çalisma hayatina katilimini baskilama hedefi su yüzüne çikardi. Bugün çalisabilir durumdaki kadinlarin sadece dörtte birinin çalistigi biliniyor. Sömürülmeme hakki Kadinlarin yüzde 62'si, çalisamamalarinin nedeninin çocuk bakma zorunlulugu oldugunu belirtirken, çalisma hakkini elde etmis olan kadinlar da, ya yogunluklu olarak kadinlarin çalistigi ve ucuz emek sömürüsünün katmerlisinin yasandigi tekstil sektöründe, örnegin Bursa'da bir tekstil fabrikasinda yaniyor, ya Istanbul'da çalistigi fabrikaya gitmek için bindigi emniyetsiz bir isçi servisinde sele kurban gidiyor, ya Osmaniye'de eziliyor... Sira kadinlarin sahip oldugu sosyal haklara bir göz atmaya geldiginde ise, Basbakan Erdogan'in "en az üç çocuk dogurma" sarti koydugu kadinlarin, ayni zamanda çalismamalari üzerine kurgulanmis bir toplumsal yasam arzu edildiginin izlerine rastlaniyor. 2008 yilinda AKP iktidari tarafindan, sosyal güvenlik uzmanlarinin karsi çikislarina ve binlerce kisilik protestolara ragmen yürürlüge konan Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi (SSGSS) yasasi en çok da emekçi kadinlara zarar verdi. AKP iktidari döneminde ciddi bir azalma gözlenen kadin istihdami bir yana, çalisan kadinlarin emzirme yardimlari azaltildi, isyerlerindeki emzirme odalari kaldirildi, kresler kapatildi, emeklilik yasi yükseltildi, evlilik kidem tazminati ve çeyiz yardimlari "erkek çalisanlarla esitlik" saglayip budandi ve daha nicesi... Emekçi kadinlarin haklarini tirpanlayan bu yasanin da "katkisiyla", çalisan 52 bin 400 kadin isten ayrilip ev hanimi olarak hayatina devam etmeye basladi. Saglik güvencesi hakki AKP hükümeti, SSGSS Yasasi henüz tasari halindeyken yürütülen tartismalara ve tepkilere ragmen, kadinlara sosyal haklarinin babalarindan ve eslerinden bagimsiz olarak taninmasini gündemine bile almadi. 18 yasini bitiren kiz çocuklarinin saglik güvencesinin ailenin ve devletin elinden çikmasi, ayni zamanda eger kadin evliyse ve esinin herhangi bir sosyal güvencesi yoksa, kadinin saglik güvencesi kapsaminin tamamiyle disinda kalmasi da, bu yasanin en yakici basliklarindan biriydi. Egitim hakki Dinci gerici zihniyetin "kadinin özgürlügü"nü sadece türban özgürlügü ile esitledigi biliniyor. Türban taktigi için üniversiteye giremeyen genç kizlar dert ediliyor ama bir yandan da AKP, egitimi piyasaya bagimli kilan politikalariyla, üniversite kazanma hayalinden bile yoksun birakilan milyonlarca genç kizin egitim alma özgürlügünü gaspediyor. (soL-Haber)
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 670 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|