TUTMA ANNE, BIRAK ELIMI
Yuvasiz, göçmen kuslara döndük ...
Ökselerde can veren serçeler misali, kirildik, tükendik ..
Ezalarinizda, cefalarinizda ..
Zebanilerimiz olup, çikmisliginizda ..
Kaf daginin karanligini da ..
Devin acimasizligini da, siz ögrettiniz, siz, bize !
Masum, körpecik beyinlerimizi ..
Doldurarak sado-mazohist saplantilarinizla ..
Evhamlarinizla, vesveselerinizle iskallerde ..
Kah, namus kumkumasi ...
Kah, laf ebesi ...
Kah, riyakar sükürlerinizle, müslüman geçinerek .....
Hep ama hep, çok bilmislige öykünüp ..
Akl-i evelliklerde, nasihatlar ederek ..
Laf degirmeninde söz ve ömür ögüterek ..!
Yilanlarin, sütümüzü zehirledigini bellete, bellete ..
Hem sütten, hem yilandan gina getirdiniz, bize..,
Nefret ettik sonunda, her iki nimetten de, sayenizde ..!
Çomak sokanda, zehir ve ölüm saçanda, siz büyüklersiniz oysa !
Birebir yasamisligimda görüp, kesfedip..
Sorgulamisligimda, anladim ki ....
Yilandan, çiyandan korkmam, yalandan korktugum kadar, sözü ...
Insanin, soysuz yalanciligini üryan etmekti özünde, düpedüz..
'' - Kilavuzu karga olanin .. Burnu boktan kurtulmaz'' i, da ..
Bizlere siz büyükler ögretmediniz mi ?
Masum karga, biçare baykusta aldi ....
Sevgisizlikten yana paylarini, nasiplerini ...
Siz, büyüklerden ...!
Yolunuz yol degil, aney ..
Akli çikin edip, bacak arasina..
Namusu apis arasinda suna, suna, Sadece ama sadece ...
Sevgisizliklerde nefret, utanç ve korkular bileylettiniz, bize ..!
Ve dediniz ki, utanmaz -arlanmazca , Biz küçüklerin, masumiyetlerini çalarak..
Beyinlerimizi, ilbizlerinizle doldurarak ..
Pismis kelleler misali arsiz, arsiz siritislarla ..
''-Yolumdan git, izimi sür .. Dedigimi dinle, yaptigimi yapma ! ''
Ve, bu tutarsizliklar hengamesinde, bir tek ..
Bir tek ...., Kendiniz ... Sütten çikmis, ak kasik'tiniz .....
Kumaya verdiniz, berdele sattiniz, ayni yataga bizimle yattiniz Babamiz, emmimiz, dedemiz, agamiz ...
Daha nicelerini de ,sayamadigimiz ....
Cümle akraba i-taalukat, irzimiza geçip ..
Katlederken, gonca ömürlerimizi ...
Yok saydiniz, inkara kalktiniz..
De bana aney, de bana ....!
Daha nasil uzanir, kirilasi elin bana ?
Ve, nasil der ?
O, kökünden kopasica, dilin ...!
'' - Tut elimi, yürü yolumdan.'' , diye..
Birak aney, yolunun yol olmamisliginda..
Azitip, sapitmisliginizda...
Ve en acisi da ....
Iri, iri gövdeleriniz gibi ..
Büyüyen korku karanliklarimizda ..
Gölge umacilarin, insafsizliklarinda yutulup ..
Yarinlarimizin, siz büyüklerce karartilmisliginda ....
Umutlarimizin, düslerimizin, sevinçlerimizin ..
Masumiyetlerimizin ....
Hasili, ömürlerimizin çalinmisliginda .....
Deme, bana '' - Tut elimi birakma, gitttigim yoldan git.'', diye ...
Yolunun, yol olmamisliginda..
Yarininizin karanlikliginda ...
Yolsuz, yordamsiz,vicdansiz anne !
Tutma, ....... Birak elimi, birak, Tutma anne, birak elimi ..! Birak ..!
Bu yazı 1808 defa okunmuştur.