HES’ler Için Tarihi Yürütmeyi Durdurma Karari!
Herkes, Yasama ve Varligini Koruma Hakkina Sahiptir!
Ömer SAN-(Rize/Cumhuriyet)- Rize Idare Mahkemesi, Rize’nin dünyada koruma öncelikli 200 ekolojik alanindan birisi olan Ikizdere Vadisi’nde yapilmasi planlanan Hidroelektrik Santrali (HES) projesi için “gerekçeli yürütmeyi durdurma” karari verdi. Mahkemenin kararinda, herkesin yasama ve varligini koruma hakkina sahip olduguna vurgu yapildi.
Rize Idare Mahkemesinin söz konusu ‘yürütmeyi durdurma’ kararina iliskin bir basin açiklamasi yapan Derelerin Kardesligi Platformu Ikizdere Temsilcisi Ismet Eksi, verilen gerekçeli kararin ülke ve bölge genelinde yapimi planlanan HES projeleri açisindan önemli bir ‘emsal karar’ olduguna dikkat çekti.
Limak Insaat isimli bir enerji firmasi tarafindan Ikizdere Vadisi’nde yapilmasi planlanan Dereköy Regülatörü ve Demirkapi HES projeleriyle ilgili üretim lisansi aldigini belirten Eksi, ayni zamanda Çevre ve Orman Bakanligi’nin da bu projelere “ÇED olumlu” raporu verdigini animsatti.
Söz konusu çalismalar üzerine projenin durdurulmasi ve “ÇED olumlu” kararinin iptali için Ikizdere Dernegi araciligi ile Rize Idare Mahkemesine basvurduklarini anlatan Ismet Eksi, “Mahkeme, proje için bilirkisi incelemesinin yapilmasi için yaklasik 1 yil önce ‘ön yürütmeyi durdurma’ karari vermisti. Yapilan bilirkisi incelemelerinin ardindan Mahkeme, kanaatini de ortaya koyarak ‘gerekçeli yürütmeyi durdurma’ karari verdi” dedi.
Mahkemenin kararinda, projenin uygulanmasinda havza bütünlügüne bakilmasi ve vadide bulunan endemik türlerin korunmasi gerektigi ile çevreye geri dönüsümsüz zararlar verilebileceginin belirtildigini kaydeden Eksi, “Mahkeme, verdigi kararla dogal yasam alanlarimiz ile yasam kaynagimiz olan suyun korunmasi adina verdigimiz mücadelede bir kez daha hakli oldugumuzu ortaya koydu. Bu karar, Ikizdere Vadisi adina oldugu gibi tüm bölgemiz vadileriyle diger bölgelerimizde yapilmasi planlanan HES’ler için tarihi bir karardir” diye konustu.
Derelerin Kardesligi Platformu Ikizdere Temsilcisi Eksi, Ikizdere Vadisi’nin bölgenin diger vadilerinde oldugu gibi, dogal yapisi, endemik türleri ve çesitliligi ile Dünyada korunmasi öncelikli bölgeler arasinda yer aldigini kaydederek, söyle konustu: “Bölgemizde yapimi planlanan ve yapim çalismalari devam eden HES projeleriyle, dogal yasam alanlarimiz, sularimiz ve vadilerimiz, geri dönüsümsüz zararlarla yok edilmek istenmektedir. Bu cografya bize yüzyillar öncesinden gelen atalarimizin bir mirasi oldugu gibi, gelecek kusaklara aktarmamiz gereken en önemli emanettir. Tarihimiz ve kültürümüzün vazgeçilmez bir parçasi olan bu ekolojik koridorlarda ve dogal yasam alanlarimizdaki bu hukuk tanimaz tahribatin durdurulmasi gerekmektedir. Bu degerlerimizin, enerji üretmek adina yok edilmesini kabul etmemiz mümkün degildir. HES projelerine harcanan bosa çabalarla dogal kaynaklarimiz, paramiz, zamanimiz israf edilmektedir. Bagimsiz yargi organlarimizin, bilimsel anlamda hazirlanan bilirkisi raporlariyla bu projeleri iptal etmesi veya yürütmeyi durdurma karari vermesi bunun apaçik bir örnegidir. Bu nedenle ilgili firma ve yöneticilerimizin bu projelerden bir an önce vazgeçmesi, kaynaklarimizin ekonomik degerlendirilmesi açisindan da büyük önem tasimaktadir.”
Bölgede yapimi devam eden ve yapilmasi planlanan diger HES projelerine karsi verdikleri mücadelenin artarak devam ettigini kaydeden Ismet Eksi, bölgedeki tüm projelerin iptal edilecegine inandiklarini da sözlerine ekledi.
Derlerin Kardesligi Platformu ve HES’lere karsi verilen hukuk mücadelesinin avukatlarindan Avukat Yakup Sekip Okumusoglu ise kararin; HES projelerinin planlama asamasinda eksik isleyen süreci, uygulamadaki yanlisliklari ve uygulanan ÇED Yönetmeligi ile eksik olan mevzuat düzenlemelerini de içererek, degerlendiren bir karar olmasi yönüyle HES projeleri açisindan ‘emsal’ oldugunu savundu.
Mahkemenin gerekçeli kararinda, herkesin yasama, maddi ve manevi varligini koruma ve gelistirme hakkina sahip olduguna, çevreyi koruma ve gelistirmenin devletin ve vatandaslarin ödevi olduguna vurgu yapildigini ifade eden Okumusoglu, “Mahkeme, ÇED sürecine sadece uygulanmasi gereken formatsal bir süreç olarak bakilmasi, yatirimci sirket tarafindan yerine getirilmesi gereken bir prosedür olarak görülmesinin Çevre Kanunu ve ÇED Yönetmeligi ile belirlenen ve ulasilmak istenen hedefe aykiri olacagi yönünde görüs belirtti. Ayni vadi veya su havzasi üzerinde benzer birçok projenin planlanmasinin idare tarafindan plana baglanmasi, çevresel zorlamanin ve kabul edilebilir çevresel maliyetin hesaplanmasi, projelerin sayisi, kurulma yer ve zamani, doganin diger faydali kullanimlari, insan ve diger canlilarin yasam alanlarinin bundan ne düzeyde etkilenecegine iliskin kuvvetli tahminlerin yapildigi bir planlamanin yapilmasi gerektigi dile getirildi. Bu genel ve diger tüm çevre davalarina emsal olabilecek degerlendirmeleri içeren kararla Dereköy Regülatörü ve Demirkapi HES için mahkeme, yürütmeyi durdurma karari vermistir” seklinde konustu.
Ö.S. RIZE 05.Mrt.’10
Bu haber 838 defa okunmuştur.