Derelerin Kardesligi Platformunda Yeni Dönem
HES Projeleri, Su Kaynaklarimizi da Disa Bagimli Hale Getirecek!..
(Haber Merkezi)- Hidroelektrik Santrallerinin (HES) dogal yasam alanlarina verdigi geri dönüsümsüz zararlara dikkat çekmek amaciyla, çevre koruma amaçli sivil toplum örgütlerince olusturulan Derelerin Kardesligi Platformu’ndan yapilan açiklamada, Dogu Karadeniz Bölgesindeki vadi ve derelere karsi yapilan acimasiz rant saldirilarina karsi yöre halkiyla omuz omuza mücadeleye devam edilecegi kaydedildi.
Platformun önceki ay içerisinde yapilan Bölge Koordinasyon Kurulu toplantisinda göreve seçilen yeni Yürütme Kurulu ilk toplantisini Rize’de yapti. Toplantida, Platformun Dönem Baskanligi’na yeniden Findikli Derelerini Koruma Platformundan Mehmet Gürkan seçilirken, Dönem Sözcülügü’ne de yeniden SALDER Baskani Ömer San getirildi. Platformun Genel Sekreterlik görevine Ardanuç Su Meclisi’nden Kamile Kaya, Bilim ve Arastirma Kurulu’na Senoz Dernegi’nden Ahmet Ali Kork, Dis Iliskiler Kurulu’na TEMA Rize Temsilcisi Nevzat Özer, Örgütlenme ve Medya Sorumluluklarina Yasar Aydin ile Saltuk Deniz getirildi.
Toplantida ayrica Yürütme Kurulu Üyeleri Mevlüt Ilhan’in Gümüshane, Hazar Dilaver’in Trabzon, Ali Dursun’un Giresun, Ethem Kara’nin Savsat, Ismet Eksi’nin Ikizdere ve Bedrettin Kalin’in da Artvin temsilciligi görevlerinde bulunmasi; bölgedeki diger il ve ilçelerde ise temsilcilikler halinde örgütlenme çalismalarinin sürdürülmesine karar verildi.
Toplanti sonrasinda yazili bir açiklama yapan Dönem Sözcüsü Ömer San, toplantida HES projelerinin engellenmesine yönelik çalisma stratejisi ile ÇED sürecinde yapilmasi gereken çalismalar ile tüzük çalismalari, program ve etkinlikler konusunda görev bölümü de yaptiklarini anlatti. Platformun kurucu baskani ve avukati Remzi Kazmaz ile de HES’lere iliskin hukuksal süreç ile TBMM’de HES’ler konusunda bir Arastirma Komisyonu olusturulmasi hakkinda görüs alisverisinde bulunuldugunu anlatan San, diger STK ve Platformlarla iliskiler konusunda da bir takim kararlar aldiklarini kaydetti.
Açiklamasinda Dogu Karadeniz Bölgesindeki vadilerde bin 700’e yakin HES yapilmasinin planlandigini, bunun yaninda 2 bin de mikro HES projesi olduguna dikkat çeken Platformu Dönem Sözcüsü Ömer San, HES’lere karsi verilen mücadelenin bölgenin her deresinde yerel halkla birlikte omuz omuza sürdürülecegini kaydetti.
Dogal yasam alanlarini yüzyillardir gözü gibi koruyan yöre halkinin HES’ler konusunda gösterdigi demokratik tepkilerin hukuksal alanda da bilinçli bir sekilde sürdürüldügüne isaret eden San, bölgede sürdürülen bütün HES projelerinde ‘kamu yarari’ önceligi tanindigina dikkat çekerek; “Öncelikle HES’lerin bu ‘kamu yarari’ önceligi tartisilmali. Bu uygulama nedeniyle bölgede ‘cebri kamulastirma’ uygulamasina gidilmekte; yöre halkinin tarim alanlari basta olmak üzere dogal yasam alanlari, geçim ve yasamsal kaynaklari HES yapimi çerçevesinde cebren kamulastirilarak magdur edilmektedir. Oysaki bütün HES projelerinin önceligi, yapimci firmalarin fahis oranda bir kar marji hesabi yapilmasidir. Her seyden önce, yerli ve yabanci firmalarin bu yönde saglayacagi rant hesaplari göz önüne alinarak; kamuya mi yoksa kendi ekonomik kazanç ve çikarlarina mi fayda saglayacagi ortaya konmalidir. Bu önceliklerle bölgemizde devam eden cebri kamulastirmalar asil tartismanin odagini olusturmalidir. Bugüne kadar bölgemizde yapim çalismalari devam eden ve yapilma asamasina gelen HES projelerindeki çikar iliskileri enine boyuna arastirilmalidir. Diger bir deyisle, bölgemizde yapimi planlanan HES’ler, sadece dogal yasam alanlarimiza geri dönüsümsüz zararlar vermekle kalmiyor, yöre halkinin istekleri ve demokratik tepkilerine duyarsiz kalindigi gibi yargi kararlari da hiçe sayilarak, daha çok kazanma ve rant ugruna çok yönlü bir katliam yapiliyor. Yani ortada herhangi bir kamu yarari söz konusu degildir. Kamu yararindan kat kat fazlasiyla yapimci ve çokuluslu firmalarin rant yarari söz konusudur” dedi.
Ülke genelinde yapimi planlanan HES’lerle ilgili TBMM’de bir arastirma komisyonu olusturulmasi yönünde çalismalarinin sürdügünü, bunun yaninda HES’lere karsi hukuk mücadelesi ile yöre halkinin demokratik mücadelesinin güç birligi içerisinde bilinçlilikle devam ettigini vurgulayan San, “Derelerimiz bizlerin olmazsa olmaz yasam kaynaklarimizdir. Vadilerimiz dogal yasam alanlarimiz, kültürümüz ve gelecege birakacagimiz en önemli mirasimizdir. Bu degerlerimizden ve yasam alanlarimizdan vazgeçmemizi hiç kimse beklemesin” seklinde açiklamalarini sürdürdü.
Önceki ay içerisinde yapilan Derelerin Kardesligi Bölge Koordinasyon Kurulu toplantisinda açiklanan sonuç bildirisi ve alinan kararlar dogrultusunda çalismalarini sürdüreceklerini kaydeden Platform Sözcüsü Ömer San, açiklamalarini söyle sürdürdü: “Öncelikli hedefimiz derelerimiz ve vadilerimizin ulusal ve uluslararasi rant hesaplarindan kurtulmasidir. Enerjinin gerekliligi konusunda herhangi bir çekincemiz bulunmamakla birlikte, susuz ve nefessiz bir yasamin olamayacagi gerçeginden yola çikiyoruz. Enerjide disa bagimliliktan kurtulmak gibi bahane ve safsatalar ile savunulan HES projelerinin sularimizi da disa baglayacagi gerçegi apaçik ortadadir. Yabanci firmalarin veya yerli ortaklarinin gelistirmis oldugu projeler, vadilerimizdeki sularimizi tünellere aldiktan sonra, ‘su kullanim hakki’ adi altinda diledikleri gibi kullanabilecek ve yöre insanlarinin suya ulasma haklarini da ellerinden almis olacaktir. Bu da HES projelerinin arastirilmasi ve göz önünde bulundurulmasi gereken bir baska önemli yönüdür.”
Bu haber 864 defa okunmuştur.