Danıştay; Ovacık Altın Madeni Hukuka Aykırı!

Danistay; Ovacik Altin Madeni Hukuka Aykiri!

Danistay; bir kez daha “Ovacik Altin Madeni Hukuka Aykiri” dedi.

Çevre ve Orman Bakanligi’nin, “Izmir, Bergama, Ovacik-Çamköy mevkiinde bulunan Newmont-Normandy Madencilik A.S.nin  faaliyetine izin veren; 27.08.2004 tarih ve 6524-46062 sayili, Nihai Çevresel Durum Degerlendirme Raporu ve eklerinde belirtilen hususlara uyulmak kaydiyla faaliyetinde sakinca olmadigi yolundaki islemi”nin yürütmesinin durdurulmasi ve iptali istemli davada, davayi reddeden Izmir 3. Idare Mahkemesi’nin kararinin temyiz incelemesini yapan Danistay 6. Dairesi, BOZMA karari verdi. (Danistay 6.Dairesi 25.06.2010 tarih ve 2008/6795 Esas 2010/6667 Karar)

Kararda, islemin dayanagi olan “ÇED Yönetmeligi’nin geçici 6.maddesi”nin iptal edilmis olmasi gerekçe gösterilmis ve “dayanagi kalmayan islemin hukuka aykiri olduguna, bu nedenle davayi reddeden Izmir 3.Idare Mahkemesi kararinin BOZULMASINA” karar verilmistir.

Bilindigi gibi; Bergama-Ovacik-Çamköy mevkiinde bulunan siyanür liçi yöntemi ile çalisan altin madeninin isletilmesine iliskin idari islemler, Mahkemelerce defalarca iptal edilmis, AIHM tarafindan AIHS’nin ihlal edildigine karar verilmistir. “Kamu yararina olmadigi"na iliskin mahkeme kararlarina karsin, söz konusu Altin Madeni ve Kimya tesisi, HUKUK DEVLETI ILKESINI YERLE BIR EDEREK faaliyetini sürdürmüstür.

Bergama Altin Madeni ile ilgili tartisma aslinda “…dogrudan veya çevrenin bozulmasi ile dolayli olarak insan yasamini etkileyecegi kesin olan siyanür liç yöntemi ile altin madeni isletilmesine izin verilmesi yolundaki dava konusu islemde kamu yararina uygunluk bulunmamaktadir…” hükmünü veren 13 Mayis 1997 tarihli Danistay karari ile bitmeliydi. Ama öyle olmadi, hukuk devleti ilkesi yok sayilarak, üstelik TÜBITAK da kullanilarak, Basbakanligin kanunsuz emri ile mahkeme karari asilmaya kalkisildi. Bunun üzerine verilen yeni mahkeme kararlari da Bakanlar Kurulu’nun gizli kararnamesi ile asildi. Hukuksuz Bakanlar Kurulu kararinin Danistay’ca durdurulmasi üzerine Ovacik Madeni 19 Agustos 2004 tarihinde mühürlendi. Ancak mühürleme tarihinden 8 gün sonra simdi Danistayca hukuka aykiri olduguna karar verilen ÇED izni verildi. Ardindan dönemin ABD Büyükelçisi Edelman’in da ricasi üzerine diger izinler tamamlanarak, Ovacik Altin Madeni yeniden faaliyete basladi. Bozma kararindan önce Danistayca yürütmeyi durdurma karari verilmesi üzerine, Çevre ve Orman Bakanligi, bir yandan madenin kapatilmasi için yazismalar yaparken diger yandan maden isletmesi ile ilgili yeniden ÇED süreci baslatti, kisa süre kapali kalan madene 18.02.2009 tarihinde yeniden ÇED izni verildi ve yeniden faaliyet basladi.

Simdi Ovacik’ta cevher kalmadi, Ovacik Altin Madeni’ni çalistirmak için Kozak Yaylasi’nda dört yerde maden ocagi açilmaya çalisiliyor. Yani Ovacik bitti, sira Kozak’a geldi.

Ovacik Altin Madeni ile ilgili biten tüm davalari kazandik. Yeni iptal kararlarini engellemek için Ovacik Altin Madeni ve Kozak Maden Ocaklarina iliskin davalarda madenci sirket tarafindan sürekli olarak birileri davaya müdahale edilerek yargilamalar kilitlenmis durumda. Örnegin 2 yil önce kesif karari verilen ve kesif avansi yatirilan “birinci atik havuzu kapasite artimi ÇED izni davasi”nda müdahaleler üzerine bir türlü kesfe gidilemedi. Madenci sirketin Kozak Köylerinden bir takim kisilerle yaptigi tasima sözlesmelerine dayanarak Kozak Yaylasi’nda bir grup Köyün Muhtari madenci sirketin yaninda davaya katilma isteminde bulundu.

Sözün özü; Bergama’da yargi karar veriyor, dinleyen yok, simdi yargiyi kilitleme çabasi var. Muhtarlik mührü, kisisel çikarlar için kullaniliyor.

Yillardir, Bergama’da hukuka aykiri maden isletmesine izin veren, göz yuman kamu görevlileri, Anayasa’nin 2. maddesindeki “Hukuk Devleti” ilkesini, 138. maddesindeki mahkeme kararlarinin baglayiciligi ilkesini, dolayisiyla 56. maddesindeki “saglikli çevrede yasama hakki”ni yok sayarak suç islemektedirler.

Çevre sagligi ve canli yasamini yok sayan, hukukun üstünlügünü tanimayan, tek dertleri küresellesen sermayenin isini kolaylastirmak olan siyasi iktidarlara ve yöneticilere karsin, bu ülkede canli yasaminin korunmasi için, çocuklarina yasanilasi bir ülke, yasanilasi bir dünya birakmak için mücadele yürüten yasam savunuculari vardir.

Yasam savunuculari dimdik ayaktadir. Ilk günkü gibi hakli mücadelesini sürdürmektedir. Saglikli çevrede yasama hakkindan ve hukukun üstünlügünden yana olan tüm yurttaslari ve örgütleri mücadelemize destek vermeye çagiriyoruz.

Dr. Oya Otyildiz

Izmir-Bergama-Esme-Sivrihisar Havran/Küçükdere Elele Hareketi Dönem Sözcüsü

Erol Engel

Bergama Çevre Platformu Sözcüsü