Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Şan: Çernobil Hala Öldürüyor
27 Nisan 2015, 18:11

Şan: Çernobil Hala Öldürüyor

Ömer Şan:Çernobil faciasının bu etkileri hala canlı yaşamı olumsuz şekilde etkilemeye devam ediyor

Ömer San: Çernobil Hala Öldürüyor

Derelerin Kardesligi Platformu Yürütme Kurulu üyesi Ömer San, "Dünyanin çesitli bölgelerinde ve ülkemizde hazirlanan çesitli bilimsel raporlara göre Çernobil faciasinin bu etkileri hala canli yasami olumsuz sekilde etkilemeye devam ediyor.

Derelerin Kardesligi Platformu Yürütme Kurulu üyesi Ömer San, "Dünyanin çesitli bölgelerinde ve ülkemizde hazirlanan çesitli bilimsel raporlara göre Çernobil faciasinin bu etkileri hala canli yasami olumsuz sekilde etkilemeye devam ediyor. Yani Çernobil hala öldürüyor." dedi.

Ömer San, 26 Nisan 1986’da Ukrayna’nin Çernobil sehrinde yasanan nükleer reaktör patlamasini hatirlatarak, “Kamuoyunda ‘Çernobil Faciasi’ olarak bilinen, Ukrayna’nin Çernobil kentindeki nükleer enerji reaktörünün patlamasiyla, 26 Nisan 1986’da büyük bir nükleer facia yasanmis; adina ‘radyasyon’ denen ‘ölüm bulutlari’, sadece insan yasamini degil, tüm canlilari ve gelecek nesilleri, dogal yasam kosullarimizi tehdit ederek, ölümcül sonuçlar dogurmustu. Yani 29 yil önce bugün, insan denen dogal varlik kendi kendine ölüm kusmustu. Dünyanin çesitli bölgelerinde ve ülkemizde hazirlanan çesitli bilimsel raporlara göre ‘Çernobil Faciasi’nin bu etkileri hala canli yasami olumsuz sekilde etkilemeye devam ediyor.” dedi.

"DOGU KARADENIZ’DE KANSERI TETIKLEDI"

Özellikle Dogu Karadeniz’in hemen her evinde Çernobil’in etkileriyle kanser ölümleri yasanmaya ve sakat çocuklarin dogduguna dikkat çeken San, ”Ülkemiz insanlari, neredeyse gribal hastaliklar gibi kanser hastaliklariyla mücadeleye devam ederken, Çernobil’i unutabilir ve unutturabilirler mi? Bu facianin yasattigi felaket hala insanlarimizin genlerinde ve gelecegiyle oynamaya devam ediyor. Aradan geçen 29 yilda, yurdumuz insani ve özellikle de Karadeniz insani Çernobil’i unutmadi, unutmayacak ve unutturmayacak. Bu faciaya karsin insanlarimizi ‘enayi-aptal’ yerine koyan, yasami umursamadan, gerçekleri saklayarak, bilim ve hukuku baski altina almaya çalisan siyasetçiler, kamu yöneticileri ve hatta bilim insanlarini da unutmadik, unutmayacagiz ve unutturmayacagiz.Yasanan facia sonrasindaki tüm uyari ve tepkilere kulak asmayan, gerçek disi rapor ve açiklamalara imza atarak, bizleri yanilttigini sananlari da unutmadik. Isimleri, söyledikleri, pozlari, yalanlari ve imzaladiklari sahte raporlar aklimizda ve arsivlerimizde çivi gibi çakili duruyor. Bugün de ayni durum yasaniyor. Bugün de ayni anlayis, ayni kafa, ayni vurdumduymazlik, aymazlik ve piskinlik devam etmektedir. Bugün hala Çernobil’in bu etkilerini saklayarak, Çernobil’i aklamak için olusturulan komisyonlarda, ülkemiz ve bölgemizdeki kanser vakalarindaki artis ve çesitliligin, özellikle de psikolojik sonuçlara ve farkli etkenlere baglanmasi, ayni aldatmacanin devam ettiginin en açik göstergesidir. Yani Çernobil hala öldürüyor.” seklinde konustu.

"FUKUSIMA’NIN ETKILERI SÜRÜYOR"

San, 2011 yilinin Mart ayinda Japonya’daki Fukusima nükleer faciasinin, oradaki insanlar üzerinde halen daha etkisini sürdürdügünü öne sürerek, söyle dedi: “Dünyanin birçok ülkesi nükleer projelerden vazgeçerken; ülkemizdeki nükleer tesisleri dayatma konusunda yasanan gelismeler, bu vurdumduymazlik, aymazlik ve piskinligin en açik göstergesidir. Bu dayatmaci zihniyet nükleer konusunda yanlis yaptiklarini, yanildiklarini kaydederek dünyadan özür dileyen Japon Basbakani’nin açiklamalarina karsin nükleer santralleri ‘evdeki tüp gaz’ boyutuna indirgeyerek; Sinop’tan, Mersin’e ve Trakya’ya kadar dogal yasam alanlarimiza nükleer santral yapmak için direnmekte ve savunmaktadir. Nükleer reklamlariyla halki ve kamuoyunu yalanlarina, aldatmacalarina inandirmaya çalismaktadir.”

"ERIVAN'DAKI NÜKLEER TEHLIKE"

San, Çernobil’in bir benzeri olan Erivan’daki Metsamor Nükleer Santrali'nde de ayni tehlikeli sonuçlarin dogabilecegine dikkat çekerek, söyle devam etti: “Yillardir, patlamaya hazir, fitili yakilmis, pimi çekilmis bir bomba gibi hemen ülkemiz ve yasam alanlarimizin etki sinirlarinda bulunan Metsamor Nükleer Santrali'nde yasanan sizintilar, özellikle dogu bölgelerimizde etkisini göstermis ve tehlike boyutunda ölçümler yapilmistir. Bütün yasananlara karsin bu tehlike göz ardi edilerek, neredeyse hiçbir önlem alinmazken; yasamin vazgeçilmezi sularimiz, derelerimiz, vadilerimiz, doga ve bütün bunlarin ayakta tuttugu, var ettigi yasam alanlarimiz, siyasi iktidarlarin, yerli ve uluslararasi sirketlerin topyekûn saldirilariyla karsi karsiyadir.Basta Dogu Karadeniz olmak üzere, yurdumuzun bütün bölgelerindeki dogal yasam alanlarina geri dönüsümsüz zararlar vererek, yasami tehdit etmekte olan Hidroelektrik Santraller (HES’ler), bizim için Çernobil, Fukusima ve Metsamor’dan farkli degildir.

Enerji adi altinda sürdürülen emperyalist çikar ve paylasim hesaplari, bu kez HES’ler üzerinden yasami tehdit etmekte; sularimiz, vadilerimiz ve derelerimiz, kisacasi tarihi, sosyal ve kültürel degerlerimizi barindirdigimiz dogal yasam alanlarimiz rant ve çikar hesaplari ile yagmalanmaktadir. Projelendirme asamasindan, yapim çalismalarina ve üretim asamasina kadar verdigi geri dönüsümsüz zararlarin yaninda, üretim asamasindaki yüksek gerilimli enerji iletim hatlari ile de canli yasami olumsuz yönde etkileyen bu projelerin etkileri, Çernobil’in etkilerini aratmayacaktir. Yillardir gündeme getirip, uyarilarimiza karsin, HES’lerdeki ‘yüksek gerilimli’ enerji nakil hatlari, üretilen enerjinin ulusal aga aktarilmasi için olusturulacak salt sahalari ve yüzlerce kilometreyi bulan, yaylalarimizi, tarim alanlarimizi, yasam alanlarimizi ve hatta kentlerimizi sarmalayacak yüksek gerilim hatlari görmezden gelinmektedir. Oysa ki bu tesisler ve yüksek gerilim hatlarinin, Çernobil benzeri kanser vakalarinin tetikleyicisi oldugu, hazirlanan çesitli bilimsel raporlarla defalarca ortaya konulmustur. Çernobil’in etkilerini halktan saklayan, ayni Çernobil’de oldugu gibi dayatmaci bir zihniyetle HES’leri üzerimize salan siyasileri, kamu görevlilerini, bürokrat ve sözde bilim adamlarini kiniyor ve protesto ediyoruz”

Derelerin Kardesligi Platformu

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 820 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Çevre

Çavuşlu Halkı Dilekçe Yağdırdı

Çavuşlu Halkı Dilekçe Yağdırdı Giresun Valiliğine dilekçe yağdırdılar.

Balık stoku tükeniyor

Balık stoku tükeniyor Prof. Dr. Sarı: “Balık bu sene olsa seneye olmaz."

Giresun Valiliği Suç İşliyor!

Giresun Valiliği Suç İşliyor! Mahkemenin kesin kapatma kararını tanımayan Vali Ünlü Çavuşlu'ya çöp dökmeye devam ediyor.

Dere Talanı İstifa Getirdi

Dere Talanı İstifa Getirdi Özel İdare sekreteri vekil Öztürk tartışması istifa ettirdi

Çanakçı'da HES Mücadelesi

Çanakçı'da HES Mücadelesi Nihat Öztürk yazdı

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss