30 Eylül 2010, 00:31
Gülen Okulları ABD'nin Menfaati İçin Kuruldu
Hüseyin Hatemi, Fethullah Gülen ve okullarıyla ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
GÜLEN OKULLARI ABD’NIN MENFAATI IÇIN KURULDU Hukuk profesörü Hüseyin Hatemi, haberx sitesinden Hülya Okur’a genis bir röportaj verdi. Hatemi, Fethullah Gülen ve okullariyla ilgili çok çarpici açiklamalarda bulundu. Iste o röportajdan ilgili bölümler. “GÜLEN CEMAATINDEN AMERIKAN, YAHUDI LOBISININ BEKLENTILERI VARDI” Gülen Cemaati yayinlariyla ve stratejisiyle o günden bugüne nasil geldi bugün hatali buldugunuz yönü nedir? Gülen cemaati hata yapmadi daha dogrusu gitgide iyi olma yolundayken basina akibet geldi. Açik söylemek gerekirse Gülen cemaatinden Amerikan, Yahudi lobisinin beklentileri vardi. Ilk vekaleti onlari verdi. Ama Fethullah Gülen ve ekibinin hepsi bunu bilinçli olarak kabul etmediler yani onlar da bilmiyorlardi bu vekaletin anlamini. Denize düsen yilana sarilir misali baski altindalardi. Böyle birden bire Özal vasitasiyla yani Amerikan elçisi, Yahudi asilli Abramovich birden Sovyet Rusya çatirdiyor, yakinda Sovyetler çökecek, Iran’a da Saddam’i saldirttik ama Saddam beceriksiz çikti, yakinda Saddam da süklüm püklüm Iran’dan çekilecek, bu sirada Sovyetler çökerse de Iran rejimi bütün Sovyet, Müslüman topluluklarini ele geçirecek, sii olsun Sünni olsun, belki Afganistan bile Iran nüfusu altina girecek. Su halde siz Fethullah Hocaya baski yapacaginiza, takibat altinda birakacaginiza, tam aksine, Iran’la bu sefer Sünni kusakla sinir çekmek için( Çin Seddi gibi) Iran tehlikesini enterne etmek için Fethullah Hoca okullari vasitasiyla bir nevi emperyalistlerin misyoner gönderip arkasindan gitmesi gibi Türk okullari, Türk Islam okullari perdesi altinda ayni zamanda Ingilizce ögreten, Amerikan misyonerligi de yapan okullar açilsin, Fethullah Hoca da bir Sünni lider olarak o hareketin basinda itibar görsün. Ama tabi Fethullah Hoca, kendisine bu sekilde bir vekalet verildiginin farkinda olmadan eh biraz nefes aldik diye desteklendi, genislendi. “GÜLEN OKULLARININ TÜRK MILLI MENFAATINE HIZMET ETTIGI ZOKASINI TÜRKIYE’DE ÇOK KISI YUTTU” Ama bu okullar Amerikan menfaati için kurulmus okullardi, göstermelik olarak Istiklal Marsi ezberletmekle filanla da onlar da bilinçsiz olarak Türk Milli menfaatlerine hizmet ettiklerini zannederek bir slogan uyduruldu. Türkiye’de de bu zokayi yutan çok oldu. Sey diye:”Adriyatik’ten, Çin Denizine kadar Osmanliyi tekrar canlandiriyoruz. Türk hakimiyeti!” Halbuki Türk hakimiyetini ne Avrupa ister, ne Amerika ister, ne Yahudiler ister. Bu kadar da saflar. Adriyatik’ten, Çin Denizine kadar diye kükremeye basladilar, her iftar sofrasinda kükremeye basladi, takma yeleli aslanlar. Ama arkadan körfez(I.körfez, Amerikan isgali degil de baba Bush harekati) savasi sartlari dogunca 1991’de, o zaman Amerikan Yahudi lobisi söyle düsünmeye basladi: Biz Saddam’i Iran’i mahvetsin, it disi, domuz derisi diye tesbih ortaya attik ama bir sey beceremedi, simdi de yavas yavas o beceriksizligini örtmek için Kuveyt’i isgal, genisleme sevdasina düstü. Su halde biz su Saddam Frankestayn’ini icat ettigimiz gibi imha edelim, ama bundan sonra da Sünnilere tetikte olalim yani Sünniler de tehlike olabilir. “28 SUBAT, IRAN- TÜRKIYE ILISKILERINI ÖNLEMEK IÇINDI” Nitekim sonra Taliban’in da bir zamanlar Sovyet isgali sirasinda Vahabi etkileriyle sözüm ona Islami guruplari destekledikleri sonra Taliban Frankestayn’inin dogmasina sebep olduklari gibi bu sefer de Saddam’dan da korktular. Saddam örneginden suna bir dersini verelim, 10 sene sonra da abluka dan sonra son öldürücü darbeyi vururuz. Bu arada da Fethullah Hoca’ya da eskisi kadar güvenmeyelim, bu da tehlikeli olabilir diye Fethullah Hoca da bir gözetim altina alindi bu harekette, eskisi kadar güven duyulmadi. Bu güvensizlik bir adim daha ilerledi, o da su: Bosna Hersek Ali Izzet Begoviç hareketini baktilar ki Türkiye’de Fethullah Hoca gurubu da iran gibi destekliyor, demek ki bu da tehlikeli olabilir dediler ve hemen Bosna Hersek Islami hareketini kisirlastirdilar, enterne ettiler, örümceklerin sinek etrafina hücre örmesi gibi aglarini ördüler, ondan sonra da büsbütün Fethullah Hoca hareketini incelemeye aldilar. "FETHULLAH HOCA’NIN FERMANI, 28 SUBATÇILAR ELIYLE IMZALANDI" Bu arada 28 Subat oldu Türkiye’de de, Iran- Türkiye iliskilerini önlemek için. Ama Fethullah Hoca hareketi, Iran’a hiçbir zaman yakinlik belirtmemisti o zamana kadar. Hatta 28 Subat hareketi dis güçler tarafindan Iran’a da yapildigi için bu Fethullah Hoca hareketi de bunu sezerek iyice kendisini güvence altina almak, eski suçlarindan, güvensizliklerinden kurtulmak için Amerikan- Israil odaklari, Iran aleyhine çok açik ve haksiz beyanlarda bulunmaya basladi, Iranlilar Müslüman sayilmaz anlamina gelen. Biz Iranlilarla ayri mezhepten degil, aramizda din farki vardir demeye basladi. Ama bunu neden söyledi? Neredeyse bardak, Fethullah Hoca’nin üçüncü bir güvensizlik dogurucu tutumu ile iyice tasmisti. Fethullah Hoca da bu bardak tasmasinin sonuçlarindan kurtulmak için, 1998’de bu beyanda bulundu ama kurtarmaya yetmedi, neydi o bardagi tasiran darbe? Maroviç ile birlikte yani Istanbul’daki Katolik psikopozu Maroviç’in girisimi ile Fethullah Hoca’nin Papa 23.John’in davetlisi olarak Roma’ya- Vatikan’a gitmesi ve Papa tarafindan Izzet-ül Ikram ile karsilanmasi yani bizim siyasetimize yardimci olsun diye destekleyip ortaya çikarttigimiz bir kisi nasil olur da, bu kadar bilinçsizlik gösterip, bizim en fazla karsi oldugumuz Vatikan ile samimi, dostluk iliskilerine girer diye artik zaten Fethullah Hoca’nin fermani, 28 Subatçilar eliyle imzalamisken, Fethullah Hoca da bunu sezdi, -Vur abaliya usulü Iran’a simdiye kadar söylemedigim derecede agir bir yüklenme yapayim da bu tehlikeyi bertaraf edeyim diye Nevval Sevindi’yi çagirdi. Zaman Gazetesi’nde Nevval Sevindi’ye röportaj verdi ve orada dedi ki, Iranlilar Müslüman da degildir anlamina gelen:”Iranla aramizda mezhep farki yoktur din farki vardir.” Yani demek istiyor ki, Iranlilar, samimi Müslüman olmadigi gibi Müslüman degillerdir esasen. Biz orada okul açmak istedik, buna da karsi çiktilar, bizimle adeta alay ettiler. Iran’da okul açmak istedik, buna karsi, “Paraniz çoksa buradaki yoksul ögrencilere yardim etmek istiyorsaniz biz Iran’in sartlarini daha iyi biliyoruz, paranizi bize verin, biz sizin yerinize okul açip o parayi da öyle kullanalim” Buna çok kizdigini söylüyordu. Bunun üzerine 1998’de söylenen bu söz de bardagin tasmasini önlemedi. Artik ferman imzalanmisti. “FETHULLAH HOCA’NIN AJAN OLMASI IÇTEN BILE DEGILDIR”, "FETHULLAH HOCA’DA AMERIKA’DA ISRAIL’IN MENFAATLERI IÇIN IPOTEK EDILDI." Bu Deniz Baykal kasetleri hazirlanip, zamani gelince ortaya atilmasi gibi, Fethullah Hoca’nin belki de tamamen uydurmaydi veya bir toplantida söyledigi sözlerle zaten her toplantida oldugu gibi "ajan olmasi içten bile degildir." Zaten Fethullah Hoca’nin yanina gelen, çok sureti haktan görünen, Amerikali Musevi filan da çoktu, hazirlanan bir kaset. “Sakla kaseti gelir zamani usulü. “ birden bire çikartildi ve Fethullah Hoca Amerika’ya gitmisken öyle zamanlandi ki, Öcalan nasil o zamanlarda paketlenerek Türkiye’ye gene Israil menfaatleri için rehin olarak teslim edildiyse ama bizim menfaatlerimize teslim edilmis gibi gösterildiyse, Fethullah Hoca’da Amerika’da Israil’in menfaatleri için ipotek edildi. Öcalan burada, Fethullah Hoca da orada. Yoksa Fethullah Hoca’nin Türkiye kamu düzenine aykiri, söyledigi bir sey yoktu. Yaptigi seyler elestirilebilir ama Türkiye’ye gelmesi düsünülemeyecek olan veya geldigi zaman hapsedilmesini yargilanmasini gerektiren bir suç oldugu söylenemez. Odatv.com
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 740 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|