06 Mayys 2013, 11:32
Çernobili Unutamayız,Unutturmayız
Çernobil Hala Öldürüyor
Çernobili Unutamayiz,Unutturmayiz Çernobil nükleer faciasinin 27’nci yildönümünde yazili bir açiklama yapan Derelerin Kardesligi Platformu (DEKAP) Sözcüsü Ömer San, Çernobil’in etkilerinin hala öldürmeye devam ettigini öne sürdü. Antalya’dan Yusuf Yavuz’un haberine göre, bütün dünyada nükleer projelerden vazgeçilirken ülkemizdeki nükleer dayatma konusunda yasanan gelismeleri vurdumduymazlik ve aymazlik olarak niteleyen San, Erivan’daki Metsamor nükleer santralindeki sizintilarin Türkiye’nin dogusunda etkisini gösterdigine dikkat çektigi açiklamasinda, HES’lerin de Çernobil’den farkli olmadigini öne sürdü.‘Çernobil Hala Öldürüyor’Ukrayna’nin Çernobil kentindeki Nükleer Enerji Reaktörünün 26 Nisan 1986’da patlamasiyla ortaya çikan felaketin üzerinden tam 27 yil geçti. Patlamanin ardindan radyasyon yüklü bulutlarin insan yasamini ve dogayi tehdit ederek ölümcül sonuçlar dogurduguna isaret eden DEKAP Sözcüsü Ömer San, Çernobil felaketinin yildönümü nedeniyle yaptigi açiklamada, “Çesitli bilimsel veri ve raporlara göre Çernobil faciasinin bu etkileri hala bizleri etkilemeye devam ediyor! Çernobil hala öldürüyor” dedi.Karadeniz Insani Çernobil’i Unutamaz!“Dogu Karadeniz’in hemen her evinde Çernobil’in etkileriyle yasanan kanser ölümleri devam ederken, çocuklar sakat dogmaya, insanlarimiz amansiz kanser hastaliklariyla mücadeleye devam ederken Çernobil’i unutabilirler mi?” sorusunu yönelten San, “Çernobil nükleer faciasinin bu olumsuz etkileri hala insanlarimizin genlerinde yasiyor. Aradan geçen 27 yilda, yurdumuz insani ve özellikle de Karadeniz insani Çernobil’i unutmadi, unutmayacak ve unutturmayacak” ifadelerini kullandi.Aymazlik Bugün De Devam EdiyorFelaket sonrasinda yapilan uyarilara, verilen tepkilere kulak asmayan, gerçek disi rapor ve açiklamalara imza atarak halki yaniltanlari unutmadiklarini kaydeden San, “ne yaziktir ki bugün de ayni anlayis, ayni kafa, ayni vurdumduymazlik, aymazlik ve piskinlik devam etmektedir! Bugün hala Çernobil’in bu etkilerini saklayarak, Çernobil’i aklamak için olusturulan komisyonlarda, ülkemiz ve bölgemizdeki kanser vakalarindaki artis ve çesitliligin ‘psikolojik’ sonuçlara baglanmasi, ayni aldatmacanin devam ettiginin en açik göstergesidir” görüsünü savundu.Nükleer DayatiliyorIki yil önce Fukusima’da yasanan nükleer felaketin etkilerinin de hala insanlarin üzerinde dolastigini kaydeden San, “bütün dünyada nükleer karsitligi hiz kazanip, nükleer projelerden vazgeçilirken; ülkemizdeki nükleer dayatma konusunda yasanan gelismeler bu vurdumduymazlik, aymazlik ve piskinligin diger bir göstergesidir. Bu dayatmaci zihniyet; nükleer konusunda yanlis yaptiklarini, yanildiklarini kaydederek dünyadan özür dileyen Japon Basbakani’nin açiklamalarina karsin; nükleer santralleri ‘evdeki tüp gaz’ boyutuna indirgeyerek; Sinop’tan, Mersin’e ve Trakya’ya kadar dogal yasam alanlarimiza nükleer santral yapmak için direnmekte ve savunmaktadir” dedi.Dogu Sinirindaki Metsamor TehlikesiÇernobil’in bir benzeri olan Ermenistan’in baskenti Erivan’daki Metsamor Nükleer Santralinde de ayni tehlikenin bulunduguna isaret eden San, yillardir Metsamor Santralinde yasanan sizintilar, özellikle dogu bölgelerimizde etkisini gösterdigini ve tehlike boyutunda ölçümler yapildigini kaydederek, “hemen basimizin ucundaki bu tehlike göz ardi edilerek, neredeyse hiçbir önlem alinmazken; yasamin vazgeçilmezi sularimiz, derelerimiz, vadilerimiz, doga ve bütün bunlarin ayakta tuttugu, var ettigi yasamlarimiz, siyasi iktidarlarin ve sirketlerin topyekûn saldirilariyla karsi karsiyadir” uyarisinda bulundu.‘HES’ler Çernobil’den Farkli Degil’Ülke genelinde yasam alanlarina geri dönüsümsüz zararlar veren hidroelektrik santrallerinin(HES) de Çernobil’den farkli olmadigini ileri süren San, söyle konustu: “Çernobil’deki emperyalist çikar ve paylasim hesaplarinin bu kez HES’ler üzerinden insan ve dogal yasami tehdit etmekte; sularimiz, vadilerimiz ve derelerimiz, kisacasi tarihi, sosyal ve kültürel degerlerimizi barindirdigimiz dogal yasam alanlarimiz rant ve çikar hesaplari ile yagmalanmaktadir.”Yüksek Gerilim Hatlari Kanseri TetikliyorHES’lerde üretilen enerjinin nakledilmesi için tarim alanlari ve kentleri sarmalayacak olan yüksek gerilim hatlarinin görmezlikten gelindigine dikkat çeken San, yüksek gerilim hatlarinin da Çernobil benzeri kanser vakalarinin tetikleyicisi oldugunun hazirlanan bilimsel raporlarla da ortaya konuldugunu öne sürdügü açiklamasinda ayrica su görüslere yer verdi:Mücadele Devam Ediyor“Siyasal iktidar, süreci hizlandirmak için bütün hukuksuzluklar ve yasa tanimazliklarin yaninda yasalari degistiriyor, yöre halki ve sirketler arasinda devam eden mücadelede sirketlerin yaninda saf tutup, halka sirtini dönüyor. Köylülerimize biber gazi, cop ve tazyikli sularla saldirilip, vatan sevmezlik ve teröristlikle suçlaniyor! Bu zor kosullar altinda bile su, toprak ve yasam mücadelesi veren yasam savunuculari ve köylüler teslim olmuyor.Göçe ZorlaniyoruzHES projeleriyle, termik santrallerle, güvenlik amaçli sinir barajlariyla, nükleer santrallerle, maden aramalari ve tasocaklariyla; elektrik, mera, kiyi ve orman kanunlariyla insanca yasam hakkimiz elimizden alinarak, hayatlarimiz sermaye sahiplerinin insafina teslim ediliyor. Atalarimizin, dedelerimizin yüzyillardir koruyup kolladigi, bizlere gelecek nesillere aktarmak üzere emanet ettigi yasam alanlarimizdan göçe zorlanarak yurtsuzlastiriliyoruz. Bütün bunlarin karsisinda bilime dayali, akilci ve insancil yasam hakkimiz olarak, dogal yasam alanlarimiza verilmek istenen geri dönüsümsüz zararlari önlemek için HES projeleri basta olmak üzere bütün bu projelere karsi demokratik ve hukuksal mücadelemizi kararlilikla sürdürecegiz.”
Viçe
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 1156 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|