Toprak Dede'ye Açık Mektup

TOPRAK DEDEYE AÇIK MEKTUP

Yusuf GÜRSUCU / HDK Ekoloji Kom.Üyesi

Merhaba toprak dede,anlayisiniza ve hos görünüze siginarak asagidaki satirlari size yaziyorum.

Birlesmis Milletler (BM) tarafindan ‘Orman Kahramani’ seçildiginizi basin organlarinda okuduk. Sevgili Hayrettin Karaca sizi yani diger adinizla toprak dedeyi Türkiye’de tanimayan neredeyse yok gibidir. Size mektubumda toprak dede ya da dede olarak hitap edecegim bunun için yine hosgörünüze siginiyorum. Naif ve dogasever üslubunuz ve hiç üstünüzden çikartmadiginiz kirmizi yeleginizle sizi hep gördük ve tanidik. Her platformda israrla topragi savunurken erozyonun topragi yok ettigini, bunu önlemenin tek yolunun da ormanlarin korunmasi oldugunu sürekli vurguladiniz. Doganin talanina karsi çikarken üzerinizdeki yelegin 30-40 yillik yelek oldugunu söyleyip insanlari tutumlu olmaya çagiran ve bu örnekten yola çikip tüketim toplumunu elestirirken sizi çok sevdik. Hatta doganin yok edilisinin kapitalizm ve onun asiri üretim ve tüketim politikalarindan kaynaklandigini söylerken gerçeklerin bir yanina dokundugunuzu da gördük.

Ama olmadi toprak dede sen bu ödülü reddetmeliydin.O pismis kelle gibi siritan su ve orman bakaniyla ayni karede ve dünyayi kasip kavuran,dogayi,emegi amansizca sömüren 5. emperyalist çetenin yönettigi birlesmis milletlerin verdigi ödül, dogayi savunan ve neredeyse yasamini buna adayan bir insana hiç yakismadi be toprak dede.2B gibi yasalarla ormanlik alanlari sermaye birikimine sokan ve ormanlari sadece ve sadece “kereste” olarak gören BM ve Türkiye hükümetinin bir etkinliginde ödül almakta ne oluyor be toprak dede.

Olmadi toprak dede,bizlerin kafasinda BM’nin hatta Türkiye hükümetinin ormanlari savundugu gibi bir alginin olusmasina yol açiyorsun,bu çok kötü.Dede, sen keske sunu diyebilsen ve yarindan tezi yok o ödülü geri versen ve desen ki; yasamin kahramanlara degil dogayi ve haklarini savunan kitlelere ihtiyaci var. Ne güzel olur degil mi? Dede, çok yaslandin ve hepimiz nasip olursa senin yaslarina erecegiz ve ardindan da göçecegiz. Ölmeden o çok sevdigin toprak için bir sey yap. Sen dünya üzerindeki yasamin topraga, suya ve havanin temiz olmasina bagli oldugunu çok iyi biliyorsun, gitmeden son bir sey yap ve o ödülü geri ver. Neden bunu istiyorum biliyor musunuz, kendinizi kirletiyorsunuz, bu ödüle degmez. Bunun disinda da birçok problem var ben size asagidaki satirlarda bunlari hatirlatacagim ama bu ödül! Olmadi bunu ret et.

Dünyadan

Dede, dünyanin en önemli ekosistemlerinden biri olan 130 milyon yasinda ki Amazon ormanlari yani diger adiyla yagmur ormanlari yok ediliyor. 210 milyon yasinda olan Bornea adalarindaki yagmur ormanlarinin yarisi son 60 yilda yok edildi. Ormanlar yok edilirken Amazon Nehri’nin kollarindan biri, Rio Negro’da su seviyesi hizla düsüyor ve ben size bir sey hatirlatayim, bu bölge dünya su varliginin yüzde 20’sini olusturuyor. Son kirk yilda Amazon ormanlarinin yüzde 20’si yok edildi ve artik bu yok edilis o kadar hizli ki! Neden yok ediliyor biliyor musunuz, biyo yakit üretmek için ekim alanlari açiyorlar.

Ya savaslar, insanlar ve diger canlilardan sonra en büyük zarari kim görüyor biliyor musun? Ormanlar, su havzalari ve topraklar savaslarla yok ediliyor, kirletiliyor. Neden biliyor musunuz suya ve petrole sahip olmak için. Ne çeliski degil mi? Bir taraftan yok ederken, yok ettikleri seye sahip olmaya çalisiyorlar. Ama onlar için önemli olan petrol ve enerji. Suya da bu nedenle sahip çikmak istiyorlar. Dünyada ormanlar gibi petrolü de tükettiler. Simdi suyu kullanip, yüksek basinçla topraga basarak karbon kayalarini kirmak ve bu yolla petrol ve gaz çikarmak istiyorlar. Bu nedenle Ortadogu’da savaslar çikariliyor ve milyonlarca insan ölüyor.

Türkiye’den

Dede size bir sey hatirlatmak istiyorum, BM Dünya Su Konseyi tarafindan 2009 yilinda Istanbul’da Dünya Su Forumu düzenlendi. Su forumundan sonra Türkiye’de neler yasandi biliyor musunuz? Binlerce HES yapildi ve yapilmaya devam ediliyor. Bu HES’ler nerelere yapiliyor biliyor musunuz? Ormanlarin içine yapiliyor. Ödülü alirken bir söz etmissiniz dede, söyleydi galiba; Orman bir ekosistemdir. Orman isletilmez ve ormana yol yapilmaz. 10 agaç diken benim ormanim var diyor, bu olmaz. Insanoglunun orman yapmasi mümkün degil. Orman gitti mi gider. Ne güzel demissin. Bence bir sey eksik kalmis, su olmadan orman olur mu? Olmaz degil mi?

Yukarida orman ekosistemi üzerine yaptiginiz vurguya baslamadan bir seyden daha söz etmissiniz! Nihat Gökyigit’le birlikte TEMA’yi kurdugunuzu hatirlatmissiniz. Peki TEMA mütevelli heyetindeki bazi isimleri hatirliyor musunuz? Kastamonu Cide’de Valla kanyonunu bilirsiniz her halde. Türkiye’nin en bakir ve el degmemis nadir dogal alanlarindan biri olan bu kanyon ve çevresindeki ormanlar inanilmaz güzel. Bu nasil bir çeliski, bu nasil aymazlik. Sözde TEMA HES’lere karsi çikarken, TEMA vakfinin mütevelli heyetinden birisi nasil böyle bir ise kalkisir!

Binlerce HES yapilmak istendigini biliyorsunuz. Bu HES’ler nasil yapiliyor ben size hatirlatayim isterseniz. En ufak su kaynagi dahi degerlendirilip! Su boru içine aliniyor ve dogadan koparilarak bazen onlarca kilometre gezdirilip yüksekten yine boru içinde asagiya birakarak elde ettikleri basinçla tribünü çevirip enerji üretiyorlar. Su dogadan çaliniyor. Sen simdi düsün ormanin içindeki suyu aliyorsun ve ardindan orman eski haliyle yasamina devam ediyor, bu mümkün mü? Yukarida yaptigimiz alintida ne güzel demissin, orman bir ekosistemdir. Peki, su o ekosistemin bir parçasi degil mi? Ya madenler! Türkiye topraklarinin yüzde 50’sinde maden lisansi dagittilar ve bu lisanlarin tamami ormanlik alanlarda biliyor musun?

Yine gelelim foruma, Bakan Eroglu, “Forum vesilesiyle bir de fuar açtik. Katilan bütün firma sahiplerini tebrik ediyorum. Yapilan çalismalari görecegiz ki takdir edecegiz. Fuarimiz hayirli olsun” demis. Bu sözden siz ne anliyorsunuz. Ben ne anladigi söyleyeyim siz sonra cevap verirsiniz. Firmalar dede, sizinde söz ettiginiz kapitalizmin bir parçasi degil mi? Beyefendinin takdirine neden ihtiyaç duyuyorlar dersiniz! Ben söyleyeyim, bu alanlar sermayeye peskes çekiliyor ve bakan üstten üstten bu durumu bilerek konusuyor ve hizaya geçin demeye çalisiyor dede. Peki, sözde orman koruma amaçli bir forumda sirketlerin ne isi olabilir. Dünya su forumundan sonra yasadiklarimizi hatirlayinca içimiz ürperiyor. Sularin basina gelenler ormanlarin basina da gelecek, öyle degil mi? Forumun ana temasi söyle yazilmisti; “Ormanlar ve Ekonomik Kalkinma”. Dede ne olur yanlis anlama ama siz nasil böyle bir isin içinde oldunuz? Birlesmis milletler ve AKP hükümetinin gerçeklestirdigi bir etkinlikten iyi bir sey çikacagini mi umdunuz? Bunlarin yapacagi isten, büyüklerimizin deyisi ile ancak maraz dogar. Yasa çikarip askerlere orman yakmayi serbest birakan, tüm ormanlari maden ve HES sirketlerinin hizmetine sunan bir hükümetin ortagi olan bir isten ancak maraz dogar, ödülde ne oluyor.

Son sözüm!

Dede, basbakanimiz forum açilisinda BM’lerin önemli bir merkezi olmasi gereken Istanbul’dan söz etmis. Orman forumlarinin tamaminin bugüne kadar New York’ta gerçeklestigini 10. forumun Istanbul’da gerçeklesmesinden mutlu oldugunu ve dünya barisi için, medeniyetlerin ittifaki için, hosgörü için, adaletli bir küresel kalkinma için, Istanbul’un BM’in merkezlerinden biri olmasinin son derece isabetli olacagini vurgulamis. Kalkinma vs. sözlerinin ve Istanbul’un öneminin disinda ormanlarla ilgili tek söz etmemesi size ilginç gelmedi mi?

Sen de çok iyi biliyorsun hatta söylüyorsun da dünya üzerinde yasanan ekolojik sorunlarin temelinde kapitalizm var. Sana son bir soru, kapitalizm kosullarinda ekolojik sorunlari çözmek mümkün mü? Sen düsünürken ben düsüncemi söyleyeyim, mümkün degil. Kapitalizm ve onun yaraticisi olan burjuvazinin dünya üzerinde ki etkinligi son bulmadan ne dogaya ne de onun bir parçasi olan insana kurtulus yok. Umarim sizi incitecek sözler etmemisimdir, o toprak kokan ellerinizden öpüyorum.

http://www.ozgur-gundem.com