Taksim'de Son Sözü Halk Söyledi: Beton Degil Agaç!
Taksim'de Beton Degil Agaç Istiyoruz
Koruma Kurulu'nun red karari verdigi Taksim Gezi Parki'nin yerine yapilmasi planlanan Topçu Kislasi projesi, Basbakan Erdogan'in "Topçu Kislasi'ni yapacagiz. Kurul reddetmi...s. Biz de reddi reddedecegiz" açiklamasinin ardindan onaylanarak proje için dügmeye basildi. Ancak Taksim Dayanismasi gönüllüleri projeye karsi sesini yükseltiyor. Bugün sanatçilarin da destek verdigi basin açiklamasinda, "Son Söz' halkindir ve halkin söyledigi olacaktir: Beton degil, agaç!" denildi.
Kurul'un projeye onay veren nihai kararini yargiya tasimaya hazirlanan meslek odalari projeye karsi hukuk mücadelesi baslatma karari aldi. Taksim Gezi Parki Koruma ve Güzellestirme Dernegi adina bugün yapilan konuyla ilgili basin açiklamasina ise sanatçilar da destek verdi.
Pelin Batu, Arzu Gamze Kiliç ve Muhammet Uzuner'in katildigi Galatea Sanat Galerisi'nde yapilan basin açiklamasina, Taksim Dayanismasi gönüllüleri ve çok sayida yurttas destek verdi.
ÖNCE KARAR ALINDI SONRA PROJE GELISTIRILDI
Oyuncu Muhammet Uzuner ve oyuncu-yazar Pelin Batu'nun birlikte yaptigi basin açiklamasinda, Türkiye’nin toplumsal belleginde derin izleri olan Taksim Meydani'nin, her kesimden, her yastan insanin ortak degeri olduguna isaret edilerek, "Taksim Gezi Parki ve çevresinin düzenlenmesi, tepeden inme bir kararla sekillendirilmek isteniyor. Uygulanan yöntemde bir problem oldugu açik: Önce karar aliniyor, sonra proje gelistiriliyor. Siyasal otoritenin kararina göre fikir ve proje üretiliyor. Kamusal yasam alanina böylesi bir müdahale ancak otoriter rejimlerde görülebilir. Çok açiktir ki, Topçu Kislasi ve Taksim Yayalastirma Projesi ile Taksim, 'meydan' olma özelligini kaybedecek. Yani Taksim Meydani ve Gezi Parkinin kamunun ortak bulusma, demokratik toplanma yeri olmasinin önüne geçilecek; alis veris merkezi süsü verilerek rantin ve soylulastirma projelerinin oyun alani haline dönüstürülecek" denildi.
KAMUNUN MUHALEFETINE RAGMEN TEPEDEN INMECI YÖNTEM
Taksim Meydani ve Gezi Parki gibi tarihsel bellegimizde önemli izleri olan bir kamusal alanin, 'kamunun açik muhalefetine ragmen' tepeden inmeci ve seffaf olmayan yöntemlerle yok edilmeye çalisilmasinin kabul edilemez oldugu vurgulanan açiklamada özetle su görüslere yer verildi:
BASBAKAN 'REDDI REDDEDIYORUM' DEDI, DÜGMEYE BASILDI
"Çok açiktir ki: dönüsüm, degisim masallariyla, bu cografyanin kadim kaderi tekrar etmekte, baskici, tahakküm rejimlerinden biri daha tekerrür etmektedir. Bir yili askin süredir projenin sakincalarini anlatmaya çalisan tüm sivil toplum yapilanmalari ve emek örgütleri yok sayilarak. Halkin 'Bu projeyi istemiyoruz' diyerek attigi 80 binin üzerindeki imzalar görmezden gelinerek. Aylarca çalisan 2 Numarali Kültür ve Tabiat Varliklarini Koruma Bölge Kurulu'nun kararlari ve uzmanlarin görüsleri, önerileri, talepleri, hepsi safdisi birakilarak. Iktidarin Basbakani 'reddi reddediyorum' dedi diye, ona bagli çalisan ve sadece bürokratlardan olusan 'koruma' hem de 'Yüksek Koruma' Kurulunda alinan bir karar, nasil mesru olabilir? Nasil kabul edilebilir?
'BILIM, HUKUK VE HALKA KARSI BU INAT NEDEN?'
Türkiye'nin dört bir yanini kusatmis, HES, Termik, Nükleer ve benzeri binlerce doga, kültür ve yasam katili proje mahkemelerden ve kurullardan dönerken, bunun önüne geçebilmek için siyasi kurnazlikla ve hukukun arkasina dolasmak maksadiyla kurgulanmis Yüksek Koruma Kurulu'nun bu kararini da biz reddediyoruz! Mahkeme süreci devam ederken ve henüz bilirkisi raporu açiklanmamisken, yangindan mal kaçirircasina baslatilan; yani bilim, hukuk ve halk bu projeye karsi tek vücut olmus iken, bu inat niye?
'SON SÖZ HALKINDIR: BETON DEGIL AGAÇ!'
Bir de onun da altinda yatan, kim bilir kaç binlerce yillik, kim bilir hangi tarihe sahitlik etmis kalintilari düsünün! Sözde, halkin 'üstün menfaatleri' için yapiliyor bu akil, vicdan disi katliam! O halk biz isek ki Biz, halkiz. Biz, o 'üstün menfaatlerin' gayet farkindayiz! Bizler, Taksim'in meydan, Gezi Parkinin dogal alan olarak kalmasini istiyoruz. Halk olarak menfaatimizin bu dogrultuda oldugunu söylüyoruz. Ortak kullandigimiz yasam alanlarimizi karar vericilerin vandalca saldirilarindan korumak, onlarin yok edici projelerine kurban etmeden güzellestirmek için.'Son Söz' halkindir ve halkin söyledigi olacaktir: Beton degil, agaç.
TAKSIM IÇIN HESKES AYAGA KALKSIN
Ne idügü belirsiz projeler degil, park istiyoruz, meydan istiyoruz! Bu sebeple, parkimizi, hatiralarimizdaki park olarak korumak adina onu yasatarak güzellestirmek inisiyatifini üstümüze aliyoruz! Taksim'i Taksim yapan ne varsa, Taksim'de yasayan ve Taksim'i yasatan insanlarin bir araya gelmesiyle vücut bulan Dernegimiz, Taksim Gezi Parki'ni sanatin, kültürün, bilim ve sosyal hayatin merkezi yapmak için kuruldu; yani iktidarlarin yapamadigini yapmak, Taksim'e yakisani Taksim'e kazandirmak için ayaga kalkmistik, simdi herkesi ayaga kalkmaya çagiriyoruz!"
13 NISAN'DA FESTIVAL YAPILACAK
Öte yandan 13 Nisan 2013 tarihinde Taksim Gezi Parki Festivali'nin organize edilecegi duyurulan açiklamada, çok sayida sanatçi ve aydinin da destek verecegi festivalin sürekli devam edecek eylemlerin bir parçasi oldugu vurgulanarak, su ifadelere yer verildi: "O gün, orada birlikte ayaga kalkacak, birlikte sarkilar söyleyip eglenecek on yüz binler, biz halkin kararliligi ve inancinin isareti olarak görülmelidir. Baharla birlikte Taksim Gezi Parkinin nasil yeniden dogacagini, filizlenip dal, budak salacagini, çiçeklenip senlenecegini tüm dünya hayranlik ve saskinlikla takip edecek. Biz kalktik, dünyayi da ayaga kaldiracagiz! Parkimiz için. Meyadinimiz için. Esit Taksim Için. Kamu aleme ilan olunur!"
Zorunlu Uyari: Haberleri, Facebook içinde paylasmak için kopyalama yoluna gitmeyiniz, sayfadan paylasiniz. Haber sitelerinde kullanmak için, haberin tamamini veya bir kismini kopyalayarak, yazar ismi belirtilmeden ya da baska bir isimle yayinlama yoluna gitmeyiniz. Haber içeriginde degisiklik yapmadan,yazar ismiyle birlikte yayinlayabilirsiniz.
YUSUF YAVUZ KIMDIR?
Gazeteci-Yazar Isparta,Sütçüler'de dogdu.
1984’te Pastaciliga basladi.Pasta yapmayi hala sürdürüyor.
1990’da edebiyatla ilgilenmeye basladi.Deneme ve inceleme tarzindaki ilk yazilari 1996 yilinda “Atatürkçü Ses” Dergisi’nde yayimlandi.
Ayni yil yerel ölçekte yayin yapan kanallarda “Dönence” baslikli radyo ve televizyon programlari hazirlayip sundu.
1999 yilinda Antalya'da kurulan Müdafaa- i Hukuk Dergisi’nde yazmaya basladi.2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldi.
Daha sonra adi Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk olan dergiyle bagini temsilci- yazar olarak sürdürdü.
2001 Ekim ayinda 14 yazar ve sanatçinin katilimiyla I.Kas Kitap Senligi’nin olusumuna öncülük etti.
2001 yilindan bu yana her yil farkli etkinliklerle devam eden ve bu güne kadar 200'e yakin yazar,sanatçi ve bilim insanini agirlayan Kas Kitap Senligi’nin organizasyonunu yedi yil araliksiz sürdürdü.
Deneme,Inceleme,röportaj,düzyazi,haber ve yorumlari; Cumhuriyet Akdeniz,Odatv,Yeni Harman,Edebiyat ve Elestiri,Yolculuk,Evrensel,Atlas,Aydinlik,Birgün,Gerçek Hayat ve Açik Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayimlandi.
Arkeoloji, çevre ve tarim konularini ele alan çalismalar yapmayi yazili ve görsel medyada sürdürüyor.
http://www.gazetevatanemek.com/index.php/yusuf-yavuz-diger-
Kas,Antalya'da yasiyor.
Bu haber 1669 defa okunmuştur.