|
28 ?ubat 2013, 22:27
Çimentoda Israr Etmenin Ağır Sorumluluğu
Tonya'da ibretlik bir hukuk mücadelesi yaşanacak gibi görünüyor
Çimentoda Israr Etmenin Agir Sorumlulugu Tonya’da ibretlik bir hukuk mücadelesi yasanacak gibi görünüyor.Tonya’da yapilmasi planlanan çimento fabrikasi ile ilgili süreç, yasal ve dogal mecrasinda ilerlemeye devam etmektedir. Ilgili sirket fabrika ile ilgili ÇED raporunun bakanliktan alindigini açikladi. Su asamadan sonra beklendigi gibi hukuki zemin üzerinde süreç devam edecek. Tonya’da bu yatirima karsi çikanlar adina dava açilacak ve gerekli olan bütün kanitlar ile Tonya’da ibretlik bir hukuk mücadelesi yasanacak gibi görünüyor.
Su asamada konu ile ilgili taraf olarak Çevre ve Sehircilik Bakani Erdogan Bayraktar’in israrci tutumu ve açiklamalarini kisaca bir degerlendirmek gerekiyor. Sayin Bakan basina yansiyan açiklamasinda; “Tonya ilçesinde yapilmak istenen çimento fabrikasina karsi çikilmasini anlayamiyorum, Trabzon'un ortasinda çimento fabrikasi var, ona karsi çikilmiyor, Tonya'nin daginda çimento fabrikasi yapacagiz ve eczane gibi olacak diyorum ona karsi çikiyorlar. Anlamak mümkün degil. Bunun mutlaka yapilmasi lazim.
Buraya yaklasik 150 milyon lira yatirim gelecek, arkasindan yilda 2 milyon ton çimento üretilecek ve bundan çok ciddi manada ihracat yapacagiz, Trabzon'a is imkânlari gelecek'' ifadelerini kullanmistir.
Isin dogrusu çevre üzerine uluslararasi düzeyde bilimsel yayinlari olan bir bilim insani olarak, bu açiklamayi uygun bir dille nasil degerlendirmem gerektigi konusunda büyük bir zorluk yasiyorum. Olabildigi kadar empati yaparak ve en nazik sekliyle bu konuda sunlari söyleyebilecegim:
1. Günümüzde bütün dünyada yasam alanlari ile ilgili en küçük bir tehdit algisi hisseden bütün insan topluluklari bu tehdide karsi koyarlar ve mücadele ederler. Bütün çevre anlasmalari ve mevzuati da bunu gerektirir. Bunun anlasilmasi da çok basit ve kolaydir. Anlamayanlara modern ve bütün etkileri kontrol altina alinmis bir çimento fabrikasi civarinda aileleri, çocuklari ve torunlari ile birlikte uygun bir evde ömür boyu yasamalarini tavsiye ederim.
2. Trabzon’un ortasindaki çimento fabrikasi hakkinda Trabzonlularin vermis oldugu mücadeleyi bilmemek, duymamis olmak ve ona karsi çikmamak için kesinlikle Trabzonlu olmamak lazim. Herhalde Sayin Bakan Trabzon milletvekili olmasina ragmen Trabzon’da hiç yasamadi. Trabzon yerel basin tarihine kisaca bir göz atmak durumu anlamaya yeter. Kaldi ki su anda bütün Trabzon halki, mevcut çimento fabrikasinin anlasma geregi sehirden tasinacagi günü dört gözle beklemektedir. Bu konuda Sayin Bakan büyük bir gaf yapmistir.
3. Yapilacak olan çimento fabrikasinin eczane gibi olmasi da herhalde dünya literatürüne girecektir. “Eczane gibi çimento fabrikasi” olmaz Sayin Bakan! Size tavsiyem danismanlariniza talimat verin ve 21 Aralik 2012 tarihli Washington Post’da yayinlanmis olan Juliet Eilperin imzali makaleyi çevirterek (ama dogru Türkçe ile) bir okuyunuz lütfen. Sadece su kadarini söyleyeyim: ABD’de su andan itibaren gelecek 3 yil çerisinde mevcut 115 çimento fabrikasinin çevreye saldiklari civayi tutmak üzere yeni kontrol sistemi yatirimi yapmalari zorunlulugu EPA tarafindan getirilmistir. Yani Sayin Bakan su anda; dünyanin çevreye en duyarli ve gelismis bir ülkesinde bile çimento fabrikalarinda civa kontrol sistemleri 1.5 milyar dolarlik bir yatirimla 2016 yili sonuna kadar ancak tamamlanmis olacak. Su anda bütün dünyadaki çimento fabrikalari en azindan halen civa salmaya devam ediyor. Bu makale hakkindaki bilgilendirmeyi ben sevgili Tonyali kardeslerime, agabeylerime ve teyzelerime yaptim. Onlar gerçegi biliyorlar. Size de öneriyorum.
4. Sayin bakan bu 150 milyonluk yatirima hiç kimse bu ülkede karsi çikmiyor. Yer yanlis. Trabzon’un Gümüshane sinirlarinda ulasim yollarina yakin yerler kalker yataklari ile dolu. Buralarda istediginiz kadar çimento fabrikasi kurulabilir. Biz de destekleriz. Ancak benim yedigim Tonya tereyagina civa katmaya kimsenin hakki yoktur. Baska ne demek lazim bilmiyorum.
Esasinda bütün bu görüsleri hafife almayi ve hala bu konuya tek tarafli bakmaya devam etmeyi anlamanin imkâni yok. Bu çok agir bir sorumluluktur. Bir an önce bu anlamsiz isrardan vazgeçmek en akillica yoldur.
Gelelim su malum sirketin kurucusu beyefendiye. Tonya’da düzenlenmis olan panelde konu ile ilgili olarak halki bilgilendirdigim için sahsimi sikâyet etmis oldugunu okudum. Sahsimdan “bir hoca” diye bahseden bu beyefendi, benim bilimsel yeterliligim olmadigini ve bu nedenle de hem YÖK’e hem de KTÜ Rektörlügü’ne beni sikâyet etmis oldugunu ifade etmis. Her ne kadar bu haber kesin degilse de belki böyle bir niyeti vardir diye hemen söyleyeyim:
Sakin duraksama ve bir an önce YÖK’e,KTÜ Rektörlügü’ne ve aklina gelen her yere beni yaz sevgili dostum. Yaz ki hem adimi hem de bilimsel yeterliligimi iyi ögrensin. Ileride daha çok karsilasacagiz anlasilan.
Ben arkami Karadeniz daglarina ve yürekli Trabzonlulara yaslamisim.Çok saglamdir bilesin.
Tonyali kardeslerime en derin saygi,sevgi ve hürmetlerimle.Yola devam.
Mahkeme ihtiyati tedbir karari koydu
Tonya Asliye Hukuk Mahkemesi Livalobo arazisinin satisina ihtiyati tedbir karari koydu.
Osman Lermi, Sükrü Bahadir, Mustafa Bahadir, Tevfik Günaydin, Dervis Turan ve Güngör Lermi Tonya Asliye Hukuk Mahkemesine açtiklari davada, Tonya Belediyesi’nin EMBA Trabzon Çimento Ticaret ve Sanayi A.S.’ye satisini yaptigi 97 dönüm arazinin satisinin, arazinin mera olmasi nedeniyle satisinin iptalini istedi. Livalobo’daki arazinin satisinin iptali ile ilgili dilekçede ihtiyati tedbir karari konulmasi da talep edildi.
Tonya Asliye Hukuk Mahkemesi, aldigi kararla arazi ile ilgili ihtiyati tedbir karari koydu ve karari Tapu Müdürlügü’ne gönderdi.
Tapu Müdürlügü’ne yazilan kararda, “Dava konusu Tonya ilçesi 323 ada 4 no.lu parsel ve 62098,29 metrekare, 298 ada 43 no.lu parsel ve 34 902,10 metrekarede kayitli tasinmaz için tedbir talebinin kabulü ile dava sonuçlanincaya kadar tasinmazin üçüncü kisilere devrinin önlenmesi amaciyla gereginin yapilarak mahkememize bilgi verilmesi rica olunur.” denildi.
Tonya Çevre Platformu avukatlarindan Nedim Senol Çelik yaptigi açiklamada, “Sayin Mahkeme, davacilarin basvurusunu ciddi bularak ihtiyati tedbir karari vermistir. Verilen karar basta Anayasanin 45. maddesine, mera kanununa ve konu ile ilgili köklesmis Yargitay içtihatlarina uygundur. Kararin uygun oldugunu, yapilacak yargilama sonunda tasinmazin mera olmasi nedeniyle özle mülkiyete konu teskil etmeyeceginden ve amaci disinda kullanilamayacagindan EMBA sirketine ait bu tapu kayitlarinin iptal edilmesinin kuvvetle muhtemel oldugunu düsünüyorum.” dedi. Avukat Çelik , Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararini olumlu bulduklarini da sözlerine ekledi.
Avukat Nedim Senol ÇelikTonyahaber
Haberi Ekleyen: Ali Dursun
Bu haber 1026 defa okunmuştur.
Paylaş
|
GÖRELE ' DE HAVA DURUMU
RÖPORTAJ
Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi
|
|