TİSK'ten sermaye adına tehdit!

TISK’ten sermaye adina tehdit!

Is Sagligi ve Güvenligi Kanunu’nun patronlari zor durumda biraktigini savunan TISK Raporu’nda, isverenlerin is güvenligi konusunda “hiçbir sey yapmasa da olur” rahatligi ile hareket edebilecegi ifade edildi.

Is Sagligi ve Güvenligi Kanunu Taslagi ile ilgili itirazlarini bir rapor halinde Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi’na sunan Türkiye Isveren Sendikalari Konfederasyonu (TISK), patronlarin “her kosulda ceza aliyorsak, tedbir almasak da olur” düsüncesiyle hareket edecegini belirterek, açiktan tehdit savurdu.

TISK’in, is cinayetlerinde patronlarin cezalandirilmadigini göz ardi ederek, AKP hükümetine çikismasi saskinlik yaratti. Son bir yilda meydana gelen ve 64 isçinin hayatini kaybettigi üç büyük maden patlamasinin ardindan, isletme sahipleri herhangi bir ceza almamis, kisa sürede faaliyetlerine devam etmislerdi. Maden cinayetleri gibi, Tuzla tersanelerinde de ihmalden kaynakli kazalarda yüzden fazla isçinin hayatini kaybetmesine ragmen, tersane sahiplerine herhangi bir yaptirim uygulanmadi.

TISK neye itiraz ediyor?

TISK’e göre, mevcut altyapi ile tüm çalisanlarin is sagligi ve güvenligi Türk endüstriyel iliskiler sistemine uymayan bir kanunla saglanmaya çalisiyor. ‘Türk endüstriyel iliskileri’nin isçi sagligini tehlikeye sokmayi gerektirdigini düsünen TISK, patronlarin zaten uymalari gereken is güvenligi ile ilgili yasalari hayata geçirmeleri halinde ödüllendirilmeleri gerektigini iddia ediyor.

Türk Tabipleri Birligi (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odalari Birligi (TMMOB) gibi meslek örgütlerinin is güvenligi konusunda etkin olmasindan rahatsiz olan TISK, is güvenligi ve isçi sagligi ile ilgili hizmetlerin tümüyle özellestirilmesini savunarak bu alani da sermayenin kâr kapisi haline dönüstürmeye çalisiyor.

TISK, isçiyi de suçlamayi ihmal etmiyor. Raporda, “Is sagligi ve güvenligi önlemleri isveren tarafindan alinacak önlemler oldugu kadar ayni ölçüde isçi açisindan uyulacak yükümlülükleri ifade etmektedir. Sadece isverenin görevini aksatmasi degil, isçinin de ihmali söz konusu olabilir” ifadesi yer aliyor.

TISK açik açik tehdit ediyor

Isverenlerin, makul ölçüler içinde uygulanabilir nitelikteki risklere yönelik önlemleri almakla yükümlü tutulmalari gerektigini öne süren TISK, raporda makul ölçülerden neyi kastettigini açiklamasa da, bunun patronlara dönük cezai müeyyidelerin azaltilmasi oldugu anlasiliyor. Bu yapilmadigi durumda ise, yasalara uyulmayacagi açikça ifade ediliyor.

TISK Raporu’nda, “Teorik olarak bu sonucun isverenleri daha dikkatli olmaya sevk edecegi düsünülse bile, uygulamada her kosulda sorumlu tutulacagini düsünen isvereni 'ne yapsam bos, hiçbir sey yapmasam da olur' noktasina tasiyabilecegi de gözden uzak tutulmamalidir” deniliyor.

TISK isçiye söz hakki tanimiyor

Yasada, yükümlülüklerini ihlal eden çalisanlar için hiçbir idari para cezasi yaptirimina yer verilmemesinin sorun oldugunu iddia eden TISK, “Çalisanlarin görüslerinin alinmasi ve katilimlarinin saglanmasi”na da soguk bakiyor. Bu uygulamayi son derece kati ve pratikte islemesi güç olarak niteleyen TISK’in tamamen patronlara tabi isçiler istedigi anlasiliyor.

TISK’in itiraz ettigi noktalardan biri de, isyeri hekimi çalistirma, is güvenligi uzmani bulundurma gibi konularda 50 kisi çalistirma kosulunun kaldirilmasi. TISK’e göre, bu oldugu takdirde, Küçük ve Orta Büyüklükteki Isletmelerin (KOBI) ekonomik gücü azalacak ve bu uygulama yatirimciyi caydiracak. TISK, raporda is sagligi ve güvenligi egitiminin sendikalar tarafindan verilmesini önererek, patronlarin bu yükümlülükten tamamen ‘azat edilmesi’ni hedefliyor.

(soL – Haber)