Karakter boyutu :
01 Temmuz 2010, 18:48
ÇORUM KATLİAMI'NIN 30. YILIDevlettin karanlık yüzünün açığa çıktığı bu faşist katliamı lanetliyoruz.Katliamın sorumlularından hesap sorulana kadar mücadelemiz devam edecektir.
ÇORUM KATLIAMI’NIN 30. YILI
1980 yili Türkiye'nin siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik vb. tarihinin çalkantilarla dolu oldugu bir yil oldu. Türkiye tarihinin en kanli askeri darbesi bu yilin 12 Eylül'ünde yapildi. Iste böyle kanli altüstlerin yasandigi bir yilin en kanli sahnesini Çorum'da yasandi. Sünni yurttaslar, Alevi yurttaslara karsi kiskirtildi. Insanlarin dini duygulari 12 Eylül günü darbe yapmayi planlayanlarin elinde, basit bir provokasyon enstrümani haline getirilip arkasina devletin derinlerindeki güçlerin olanaklari konularak kanli bir katliama dönüstürüldü.
27 Mayis 1980'de Gün Sazak'in öldürülmesini bahane eden karanlik güçlerin kiskirttigi MHP'li fasistlerin öncülügünde bir grup, 28 Mayis günü Çorum'un en islek caddelerinde terör estirmeye baslar. Dükkânlar yagmalanir, alevi demokrat esnaflar dövülür. Alevilerin yogun oldugu Milönü mahallesine saldirirlar. Çorum'da katliamin starti verilmistir ve bu saldirilar belli Araliklarla 5 Temmuz 1980'e kadar sürer. Devrimci ve demokrat Çorum halkinin katliamcilara karsi olaganüstü bir direnis sergilemesi binlerce insanin katledilmesinin önüne geçer, ancak buna ragmen Çorum kan revan içinde kalir.
DARBE IÇIN KATLIAM 27 Mayis 1980 - 5 Temmuz 1980 arasinda yasanan Çorum Katliami, tipki 6-7 Eylül katliaminda oldugu gibi, özel harp mamülü oldugu besbelli olan bir kanli provokasyondur. 12 Eylül askeri darbesini yapanlarin darbeyi mesrulastirmak için giristigi açik bir provokasyondur. Çorum katliami 12 Eylül darbesinin sartlarini olusturmanin son halkasidir. Okuyunca insanin tüylerini diken diken eden katliam hikayesi anlatmaktaki amacimiz katliamcilarin gerçek yüzünü bir kez daha hatirlatmak ve katliamcilardan hesap sorma görevinin hala omuzlarimizda oldugunun altini bir kez daha çizmektir.
HAZIRLIKLAR BASLADI Katliam Emniyet Müdürü Hasan Uyar görevinden alinarak, yerine Dersim’de birçok karanlik olaya adi karisan Nail Bozkurt getirilir, Milli Egitim Müdürlügü’ne de MHP’nin militani olarak taninan Fethi Katar. Yine irkçi ve fasizan görüsleriyle taninan Rafet Üçelli’de Çorum valiligine atanir. Demokrat olarak bilinen devlet görevlileri sürgün edilir, MHP'lilere silah ruhsati yaygin biçimde verilmeye baslanir.
HAREKETE GEÇILDI MHP'li eski bakan Gün Sazak’in öldürülmesini bahane eden "karanlik güçler" 28 Mayis günü Çorum'un en islek caddelerinde terör estirir. Cadde ve sokaklar “Kana kan, intikam” sloganlariyla fasist saldirganlarca isgal edilir. Solcu ve Alevilere ait isyerleri yagmalanir, tahrip edilir ve yakilir. Saldiriya ugrayanlar, güvenlik güçlerine basvurduklarinda "Toplumsal olaydir, müdahale edemeyiz" yanitini alirlar.
KATLIAMIN BASLADIGI AN Saldirganlarin bir kolu, demokrat ve sol görüslü Çorum Gazetesi'ne; sol yayin satan Bahar Kitapevi'ne saldirarak tüm esyalarini, malzemelerini dagitir ve tahrip ederler. Saldirganlarin büyük bir kolu da, solcularin, Alevilerin yogunlukta oldugu Milönü Mahallesine yönelirler. Baska bir kol, Kuruköprü, Üçevler, Sigorta ve Mutluevler semtine yönelirler. Bazi polislerinde saldirganlara yardimci olduklari saptanir. Bu semtte 45 yaslarinda Servet Yildirim isimli bir kisiyi öldürürler. Celal Erdogan (ögretmen), Salih Yilmaz (Ögretmen), Turan Kabakulak, Vedat Eliaçik, Hüseyin Simsek, Sefer Eken, Sezai Güren, Neset Aydin, Mustafa Nallica Sadik Vasifoglu, Hasan Köse, Asir Demirel isimli sol görüslü kisilerde kursunla agir yaralanir. Yine Altinevler semtinde evlerinin balkonunda oturan iki kiz kardese silahla ates edilir ve her ikisi agir yaralanir.
KATLIAMA VALILIK IZNI Vali Rafet Üçelli, sokaga çikma yasagi koyar. Katliamdan korunmak için savunma amaciyla halkin olusturdugu barikatlarin kaldirilmasini ister. Saldiriya ugrayan halk, sokaga çikma yasagina uyarken; saldirganlar özgürce sokaklarda saldirilarini sürdürürler. Vali Üçelli, halkin kendini savunmasi için kurdugu bu barikatin kaldirilmasi için Jandarma Komutani Yarbay Vural Güride’ye emir verir. Halk ise, can güvenlikleri için kurduklari barikati kaldirmamakta direnir. Eger halk barikatlar kurup direnis gösterme basiretini göstermeseydi; Çorum Katliami’nin dünyanin en büyük katliamlari arasina girmesi isten bile degildi.
ALEVI AVI BASLADI Kuruköprü, Sigortaevleri, Terlemezevler, Milönü, Kale, Esnafevler, Senyurt, Bahçelievler, Karsiyaka, Nadik Mahallelerinde ve semtlerinde saldirilar devam etmektedir. Alevi köylerinin yollari isgal altindadir. Ahmetdogan, Çobandogan, Savak Yogunsehit ve Kozluca köylerinde yasayan Aleviler disari çikamamaktadir. Mutluevler semtinde bir insaatta iki ceset bulunur. Kimlik belirlemesinde birinin Yahya BARAN'in, digerinin de Osman AKSU'ya ait oldugu ortaya çikar. Her ikisinin el, göz ve agizlarinin baglandigi, vücutlarinda 18'er kursun yarasi oldugu saptanir.
ÖLÜ SAYISI ARTIYOR Çorum - Eskiekin Köyü sinirlari içinde, bugday tarlalarinda iki gencin cesedi ortaya çikar. Kazim Güler'e ait cesedin kursunla delik-desik edildigi, kimligi belirlenemeyen cesedin de ayni biçimde önce iskence, sonra silahla öldürüldügü; Bayat'in Gökbogaz mevkiinde ise silahla taranmis Seref Sahin adinda bir genç ile Elvan Çelebi köyü sinirlari içindeki tarlalarda SSK Çorum Hastanesi'nde çalisan Necati Göktas'in silahla taranmis cesetleri bulunur. Merkez’e bagli Turgut Köyu’nden Çorum’a gelmek üzere yola çikan Ali KAYA’da yolda silahla öldürülür.
BÜYÜK KATLIAM HAZIRLIGI Günler ilerledikçe artan ölümler büyük bir katliam hazirliginin habercisi olaylar daha çok yasanir olur. Çorum halki, fasistlerin hazirliklarinin katliama dönüseceginden kusku duyar ve ilgilileri uyarmaya çalisir. AP Çorum Il Baskani Yardimcisi Erol Sahin, CHP Il Baskani Cemal Solmaz'la birlikte vali ve emniyet müdürüyle görüsürler. MHP'nin saldiri hazirliklarini ileterek önlem alinmasini isterler... Ayni tarihte yesil renkli 19 AT 535 plakali ve 131 Murat markali (Adnan EZEJDER' e ait ) bir otomobil, sol görüslülerin oturdugu semtlere dalar, çevreye ates açar, ates sonucu Hatice Ilhan isimli bir lise ögrencisi agir yaralanir. Çorum Valiligi ve emniyeti girisimlerin hepsine kulaklarini tikar ve hiçbir önlem almaz. Bu arada olaylarin önlenmesi için girisimlerde bulunan AP Il Saymani Celal Tasçi’nin evi MHP’lilerce önce bombalanir ve sonra yakilir.
BÜYÜK KATLIAM BASLADI 1 Temmuz 1980 günü, " Ya tam susturacagiz, ya kan kusturacagiz " sloganiyla ikinci katliam baslatilir. Terlemezevler ile SSK Hastanesi civarinda, yerlestirilen uzun menzilli silahlarla solcu ve Alevi evlerine ates açilir. Fasistlerin egemen oldugu semt ve mahallelerde silah sesleri, kenti çinlatmaktadir. Pek çok semtin tüm telefon sebekeleri kesilmis, haber alinamamaktadir. Fasistler Çorum'a gelen yollari keser, araçlari tahrip eder, esir aldiklari insanlara iskenceyle öldürürler. Günün bilançosu 4 ölü 10 yarali, 50 ev ve isyerinin tahrip edilerek yakilmistir. Bu gelismeler üzerine vali sokaga çikma yasagi ilan eder. Ama saldirganlar ellerini kollarini sallayarak rastgele sagi solu kursun yagmuruna tutar, ev ve isyerlerini yakmaya devam eder.
'CAMI YAKILDI' PROVOKASYONU 4 Temmuz sabahi, vali bir gün önce koydugu sokaga çikma yasagini kaldirir. Fasistler ise halki tahrik etmek için kendi adamlarini degisik camilere dagitirlar. Cuma namazinin bitiminde içeri girerek "Ey Müslümanlar, solcular-Aleviler Milönü'ndeki Alaaddin Cami'ye bomba attilar. Cami yaniyor, namaz kilan Müslümanlara katlediyorlar" diye bagirirlar. Tahrik sonucu Cuma namazindan çikanlar ellerine ne geçirmislerse topluca Milönü'ne kosarlar. Çorum'un degisik camilerinden binlerce tahrik edilmis öfkeli insan Milönü'ne yigilmistir.
POLIS DE BIZZAT KATILDI Polis panzeri ve arkasindaki üç sivil araba ile Çorum'da operasyona girisirler. Panzer, mahalleden geçerken hedef gözetmeden ates açar, Hatun Dursun isimli hamile bir kadin kafasina gelen iki kursunla yasamini yitirir. Ögretmen Hüseyin Özdemir agir yaralanir. Istanbul’da Tip ögrenimi gören ve fasistlerin saldirisini duyunca memleketine dönen Süleyman Atlas’da, panzerden ateslenen silahin hedefi olur ve omzundan yaralanir. Panzerdeki polisler yarali ögrenciyi alip SSK Hastanesine götürür. Bir gün sonra Süleyman Atlas'in iskenceyle öldürülmüs cesedi babasina teslim edilir.
TRT'DE KATILDI TRT'de "Çorum'da Alaaddin Cami'sine patlayici madde atilmasi ve disaridan ates açilmasi ile olaylar basladi." Haberini sik sik vermeye baslar. Çorum'da da telsizlerle "Aleviler camiyi bombaladi" söylentisi yayginlasir. Evinde oturan tarafsiz Sünniler istemeye istemeye yayilan dedikodularin etkisiyle Milönü'ne kosarlar. Oysa Alaaddin Cami'ye ne patlayici madde atilmis, ne de disaridan ates edilmistir. Haberin hiç bir dogrulugu olmamasina ragmen, TRT'nin evire çevire Çorum'da cami bombalandi diye haber vermesi katliamin iyice yayginlasmasina sebep olur, Iskilip yolu üzerinde Yazi Mahallesinin çikisinda biri kadin 7 kisi elleri bagli olarak silahla öldürülmüs bulunur. SSK Hastanesinin morgunda 7 ceset bulunmaktadir. Ölü sayisi 17'ye çikmis. Kimligi tespit edilenler: Ismail Solmaz, Veli Solmaz, Hasan Bagzik, Riza Candan, Ahmet Dogan, Sükrü Yalçin, Mehmet Yilmaz, Mehmet Sahinci, Mustafa Yildirim, Aziz Gündogdu ve Ali Paçaci...
KÖYLERE SIÇRADI Kizilkaya Köyü Alevidir. Çorum katliaminin acili haberini radyoda duyarlar. Çorum'dan gelen komsularindan ögrenirler. Yakinlarinin durumunu ögrenmek için Çorum'a gidenlerin yolu kesilir, rehin alinirlar. Bir daha da haber alinamaz. Aramaya baslarlar. Mercimek tarlasina geldiklerinde tüyler ürpertici bir durumla karsilasirlar. Paçaci'lara (Ali Paçaci) ait traktör yari yanmis vaziyette orada bulunmaktadir. Traktör ve toprak arasinda yari yanmis durumda baba Ali Paçaci'nin cesediyle karsilasirlar. Yaninda oglu Veysel'inde iskence edilerek öldürülmüs cesedi bulunur. Arpa tarlasi içinde baska bir ceset daha bulunur. Çorum'un birinci olayindan beri kayip olan Yogunpelit Köyü'nden Musa Kireçli'dir. Yaydigi köprüsü civarinda soför Ali Gündogdu ile tarla sahibi Riza Ayvaz’in kollari kesilmis, kafa derisi yüzülmüs cesetleri ile; Selman ESER'in kafasi kesilmis, ayaklarindan asilmis cesedini bulurlar..."
Tarihimizin aci, kan ve gözyasiyla dolu bir zaman diliminde yeralan, fasistlerce gerçeklestirilen Çorum Katliami, her ne kadar 27 Mayis 5 Temmuz 1980 tarihleri arasinda kabul edilse de, Çorum, ilçe ve köylerinde uzun bir süre devam etmistir. En son 14 Agustos 1980 sabahi Kargi köyünden Mecitözü’ne gitmek için hareket eden 5 ilerici köylü, yolda araç beklerken fasistlerin silahli saldirisi sonucu yasamlarini yitirmislerdir.
Çorum Katliami, 57 yurttasin hayatini kaybettigi, 200'ün üstünde yarali; 300'e yakin ev ve isyerinin tahrip edilerek yakildigi; binlerce ailenin göçüyle tarihin en karanlik sayfalari arasinda yerini aldi. Katliamin belgeleri "kozmik odalarin" raflarinda indirilerek hesaplasilmayi bekliyor. Türkiye’deki bütün katliamlarin gerçek sorumlulari ortaya çikarilincaya dek özgürlük, adalet ve demokrasiden bahsetmek mümkün olmayacak… Bu vesileyle katliamda yasamini yitiren yurttaslari bir kez daha saygiyla aniyoruz.
TÜRK GENERALLER VE ABD’LI AJAN Katliamin en kanli kisminin hemen ertesinde 8 Temmuz’da Çorum’a gelen darbeci generaller, Genelkurmay Baskani Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutani Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutani Orgeneral Tahsin Sahinkaya ve Jandarma Genel komutani Orgeneral Sedat Celasun kanli görevin “basariyla” icra edildigini yerinde incelediler. TSK’nin darbe yapan komuta kademesinin isbirlikçisi ABD Büyükelçiligi’nde 2. katip olarak görevli CIA ajani Robert Alexsander Peck ise çok önceleri, 1980 yilinin basinda Çorum’a gelmisti. Çorum’da belediye baskani ve vali ile görüsmeler yapar. Daha sonraki yillarda vali ve belediye baskani ile yaptigi görüsmeler devlet sirri bahanesiyle açiklanmaz.
KATLIAMLAR DEVLET POLITIKASI Türkiye topraklarinda yasanan tüm katliamlar gibi Çorum Katliami da bir devlet politikasi olarak ortaya çikti. Bu politika 1915 Ermeni Katliaminda, Dersim katliaminda görülmüstür. Van da orgeneral Mustafa Muglali katliaminda görülmüstür. 6–7 Eylül katliaminda görülmüstür. Nurhak’ta, Kizildere’de görülmüstür. Daha yakinlara geldigimizde; 77 1 Mayisinda görülmüstür. Balgat'ta, Beyazit'ta, Piyango tepede, Bahçelievler'de, Tepecikte görülmüstür. Inciralti'nda görülmüstür. 1 Mayis mahallesinde görülmüstür. Malatya'da, Maras'da, Sivas'ta, Gazi Mahallesinde görülmüstür. Özellikle son 30 yildir da Kürt illerinin her bir kösesinde saymakla bitmeyecek yogunlukta binlercesine tanik olmaktayiz. 'Bin operasyon yaptik' diye itiraflarda bulunulmustur. Ve bugün de katliam politikalari devam etmektedir. Özel Harp Dairesi’nin komutanlari katliamlari “muhtesem örgütlenme” diyerek açikça üstlendiler. Diger taraftan ise katliamcilarin yargilanmasi, hesap sorulmasi "derin güçlerin" marifetleriyle hep engellendi. Kimi katliamlarin sorumlulari yakalaniyor gibi gösterilse de isin özüne dokunulmadi. Katliamcilarin merkezi hep isinin basinda olmaya devam etti. Bu gerçek Çorum katliaminda da devam etti. Bu katliamlarin hepsinin arkasinda, "Özel Harp Dairesi’nin, JITEM'in, Ergenekon'un" kanli parmak izi çikti. Devletin izi çikti. Bu gizli savas örgütlerinin karanlik ve kanli güçlerin darbecilerin ve Kürt sorununda çözümsüzlük yanlilarinin hizmetinde oldugu hiçbir kuskuya yer birakmayacak biçimde biliniyor. Çorum Katliami’nin hesabini sormak, bugün islenen katliamlara sessiz kalmayarak, katliamcilara karsi sesini yükseltmekten geçiyor…
Çorum Katliami Gazete Mansetleri
-- Yilmaz Kizilirmak (DISK/Dev. Maden - Sen)
* Devrimci 78’liler Federasyonu arsivinden yararlanilarak hazirlanan bu yazi, 1 Temmuz 2010 tarihli Günlük Gazetesi’nde yayinlanmistir. Haberi Ekleyen: Ali Dursun Bu haber 782 defa okunmuştur.
|
YAZARLAR
VİDEO GALERİ
GÖRELE ' DE HAVA DURUMUARŞİVLEN HABERLERArama |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||