Bugün komsuna,yarin sana
KISA BIR MESAJ
20 yasina geliyordu, 95 dogumlu,askerlik celp kagidi geldi,iki hafta içinde Manisa'daki birligine acemi er olarak katilacakti.
Çarsiya indi, arkadaslarindan bir kismiyla bulustu, ögle yemegini yediler pidecide, yolculuk ile ilgili planlar yapildi, eve döndü.
Birligine teslim olmasina 3 gün kalmisti, eve bayrak asildi, giden gelen komsular, akrabalar, arkadaslar çogaldi, bavulu hazirlanirken annesi her çamasirini kimse görmeden derin derin içine çekip koklayarak,yerlestirdi bavula, Ablasi ,yeni evlenmisti karsi köyden, geldi annesine yardima, o da çeyizindeki sabunlugu getirip koymustu bavuluna kardesinin.
Yemekler yendi, güle güle git, güle güle gel, askerlik dedigin göz açip kapayincaya kadar biter laflari, dügün hüzün karisimi bir hava ile annesinin babasinin ellerinden öpüp çikti sokaga onu 5 araba ile bekleyen arkadaslarina, Göz yaslari bosandi yagmur gibi .Anasi oglunun o kokusunu derin bir nefes ile içine çekti son kez, Arkasindan, anne kardes açik açik, baba,amca gizli gizli akittilar göz yaslarini ardindan.otobüse bindirilirken üç kere alti okka havaya atip, en büyük askerin bizim asker oldugu herkesin katilimi ile söylendi, öpüsüldü, koklasildi,sevdigini de elini sikarak son kez gördü orada.
Acemi birliginden ,askerlik 7 gün erken bitsin diyerek izin kullanmadan gitti Güney doguya.
Her gün olmasa da haftada 2-3 kere konusuluyor, o haber aliyor köyünden, arkadaslarindan,bazende ''operasyona '' çikiyoruz, 1-2 gün arayamam diyordu.
Babasi pek bilmezdi dua ama ''hayirlisiyla dönsün'' der içinden,annesi ise kuran okurdu.
Kapi çalindi,annesi mutfakta pancar pisiriyor, yarmayi tencereye döküyordu.Kocasinin geldigini düsünüp açti kapiyi, bir askeri jip, bir baska askeri araba daha, ardinda bir ambulans,sokakta 8-10 kisi arabalarin etrafini sardilar,önce anlayamadi neden geldiklerini, ambulansi görünce safça acaba kim hasta oldu diyerek merakla bakindi etrafa.
Aglasanlari, çiglik atanlari,onun boynuna sarilanlari görünce, kaybetti kendini.
Tanidik tanimadik binlerce kisi köyün yolunu tutmus, bassagligina gelmislerdi...Gözler aglamaktan kizarmis, her sokak her ev Türk bayraklariyla donanmis..garip bir sessizlik, ne müzik, ne eglence, ne tv, ne radyo....
9 ay önce,''en büyük asker bizim asker'' nidalariyla yolcu edilen anasinin en küçük kuzusu simdi çarsida binlerce köylünün, kasabalinin bayraga sarili tabutu beklerken hep bir agizdan ''sehitler ölmez, vatan bölünmez'' sloganlariyla karsilayip son yolculuguna ugurlaniyordu....
Bir kösede, arkadaslari disinda kimsenin bilmedigi sevgilisi, diger yanda aldigi tüm sakinlestiriciye karsin nefesinin son demini çigligiyla tüketen anne, aglamaktan gözleri sismis baba, kardesler,arkadaslar..
Asker, devletin görevlileri,belediye baskanlari, komsu ilçelerin halki, ileri gelenleri kimisi aileyi teskin etmeye, kimi tabuta son kez dokunmaya,toprak atmak için kürek kapmaya...
Offf, iste her gün yurdun bir kösesinde böyle manzaralar.
o il, bu il, o köken bu köken, degisen bir sey yok, kursun adres sormuyor derler ya,iste öyle,önüne geleni perisan ediyor.
Ben katili biliyorum, bu çocuklarimizi kimlerin öldürdügünü biliyorum, nasil atesin ortasina atilip, terk edilip sehit edildiklerini biliyorum.
Herkesin gözü önünde olup bitti her sey.
Benim bildiklerimi görmezden gelip , katilleri saklamaya çalisanlar varsa yapacak bir sey yok.
Ben yazarken göz yaslarina boguldum.
Vicdani olan bu acilara artik yeter diyecek kisilerin ilk isi katilin kim oldugunu dogru tespit etmektir,
Yoksa bugün komsuna,yarin sana.
Bu yazı 962 defa okunmuştur.