ÇEVRE BAKANININ ÇEVREYE KASTI MI VAR?

Derelerin Kardesligi Platformu

Basina ve Kamuoyuna

Çevre ve Orman Bakani Eroglu’nun Bilime, Çevreye ve Hukuka Karsi Bir Kasti mi Var?

Derelerin Kardesligi Platformu gönüllülük esasina bagli, çevreye, dogaya, ülkemizin dogal zenginliklerine, dogal yasam alanlarina sahip çikan, hukukun üstünlügüne inanan, demokrasiye bagli birçok sivil toplum kurulusu ve olusumunun bir araya geldigi, hiçbir fondan veya sponsorluktan faydalanmayan, herhangi bir kurum veya kurulustan herhangi bir yardim ve destek almayan, herhangi bir grup veya lobicilik faaliyetiyle iliskisi olmayan ve de herhangi bir hiyerarsik yapisi olmayan bagimsiz bir halk olusumudur.

Tamamen gönüllü ve özverili, duyarlilik ve sorumluluk ölçüleri çerçevesinde, hiçbir çikar veya menfaat hesabina dayanmayan, günümüz politikalari çerçevesinde rant hesaplari içerisinde olmayan Derelerin Kardesligi Platformu ve bilesenleri; basta Sayin Çevre ve Orman Bakani’nin söyledikleri olmak üzere bu yönlerdeki bütün dedikodu, söylenti ve suçlamalari reddetmektedir.

Derelerin Kardesligi Platformu HES’lere karsidir! Çünkü HES projeleri, iddia edildigi gibi temiz ve çevreci bir enerji üretim kaynagi degildir! Aksine, çevreyi ve dogayi katleden, derelerimizi kurutan, sularimizi 3,5 metre çapli ve yüzlerce kilometrelik tünellere hapseden, dogal yasam alanlarimiza, tarihi, sosyal ve kültürel degerlerimize geri dönüsümsüz zararlar veren, rant hesaplari ile sularimizin emperyalist paylasim hesaplarinda meta olarak kullanildigi bu projelerin zararli etkilerini görmekte ve yasamaktayiz.

Yasayarak gördügümüz bu durum, mahkeme kararlarinin yani sira Bilirkisi raporlari ve bilimsel raporlarla ortaya konulurken;

Çevre ve Orman Bakani Sayin Veysel Eroglu’nun, “HES’lere karsi çikmak büyük kasittir” seklinde açiklamalar yapmasi,

Bulundugu görevin asli unsurlarini unuttugu ve yasananlar karsisinda ya bilgisiz veya duyarsiz kaldigi izlenimi vermekte; aksi durum karsisinda ise Sayin Bakan’in bilime, hukuka ve çevreye karsi bir kasit içerisinde oldugu izlenimi olusturmaktadir.

Asli görevi çevreyi, dogal varliklarimizi korumak, kollamak ve gelistirmek olan Çevre ve Orman Bakanligimizin,

HES projeleri hakkinda verilen ‘yürütmeyi durdurma ve iptal’ kararlari gibi yargi kararlarinin uygulanmasinda duyarsiz kalan, bilimsel raporlari görmezden gelen, projelerle ilgili denetleme görevini yerine getirmeyen, dogal varliklarimizin katledilmesine göz yuman ve adeta bunlara zemin hazirlayan bir tutum içerisinde olmasina anlam verememekteyiz.

HES’lerin ne oldugunu, nelere kadir oldugunu, neler yaptigini biz bu bölgede, vadilerimizde ve derelerimiz ile sularimizin etrafindaki dogal yasam alanlarinda yasayan insanlar olarak gayet iyi bilmekte ve yasamaktayiz. Öyle Sayin Bakanin dedigi gibi HES’ler ülkemizde ne masum, ne iyi ve ne de çevreci elektrik üretim sistemi degildir! Ucuz oldugu için en rant hesaplari etrafinda rüsvetlerin döndügü bir paylasim sisteminin parçasidir.

Sayin Orman Bakani’nin verdigi teknik enerji üretimi ve mali anlamdaki ekonomik rakamlar en afaki rakamlardir ve ülkemiz gerçeklerini yansitmamaktadir. Öyle ima edilmeye çalisildigi veya arkasina saklanildigi gibi HES’lerle ülkemizin enerjide disa bagimliliktan kurtarilmasi gibi bir durum söz konusu olmadigi gibi, Su Kullanim Hakki Anlasmalari çerçevesinde 49 yilligina sularimiz çokuluslu sirketlerin kullanimi ve kontrolüne verilmektedir. ‘HES’ler suyu kullanmiyor, sadece düsümünden faydalaniyor sonra suyu tekrar nehre veriyor’ diyen Sayin Bakan’in ya projelerden haberi yok yada kamuoyunu yaniltici açiklamalarda bulunuyor!

Enerji üretiminin alternatifi vardir ama endemik türleri ve ekolojik yapisi ile dünyada koruma öncelikli vadilerimizin bir baska alternatifi daha yoktur!

Sayin Bakan’in ‘lobicilik, menfaat, yönlendirme’ gibi iftira içerikli suçlama imalarini üzerimize almadigimiz gibi tümüyle reddediyoruz. Dogal yasam alanlarimiza geri dönüsümsüz zararlar veren, yargi kararlarini hiçe sayan, yasa ve yönetmelikler ile uluslararasi anlasma ve sözlesmelere aykiri bütün projeler ile birlikte HES projelerine karsi yürütmüs oldugumuz demokratik ve hukuksal mücadelemize yilmadan, bütünlük içerisinde, sorumlulukla devam edecegimizi bir kez daha vurguluyoruz.

Dogu Karadeniz’in ve ülkemizin vadilerinde yüzyillardir özgür akan, aktigi cografyaya hayat veren, yasamin kaynagi olan dereler gibi akan insanlar olarak yüreklerimizle, bileklerimizle, demokratik haklarimizla sularimizi, vadilerimizi, derelerimizi ve dogal yasam alanlarimizi korumak, tarihi ve kültürel miraslarimiza sahip çikmak için, akilla, bilinçle, bilimle, hukukla birlikte bütün vadilerimizde ve derelerimizde omuz omuza HES’lere karsi sonuna kadar mücadelede kararliyiz.

Ömer SAN

Derelerin Kardesligi Platformu Dönem Sözcüsü