Ve AKP demokrasisi bir masal imiş

Ve AKP demokrasisi bir masal imis

Çagdas Hukukçular Dernegi Istanbul Subesi bir açiklama yaparak hükümetin TEKEL isçilerine dönük tutumunu protesto etti.

Çagdas Hukukçular Dernegi Istanbul Subesi TEKEL isçilerinin iki gündür yasadiklarina dikkat çekerek "Ve AKP demokrasisi bir masal imis" baslikli bir açiklama yayinladi.

AKP'nin Anayasa degisiklik paketine dair bir süredir yürüyen tartismalarin hatirlatildigi açiklamada "80 askeri cuntasinin ürünü 82 Anayasasi'nin antidemokratik oldugundan bahisle degistirilmesi tartismalari “yoksa siz darbe anayasasindan, statükodan yana misiniz?” ikilemine sikistirilmaya çalisilarak sürdürüldü bugüne kadar. Demokratik Sivil Anayasa tartismalari ve Demokratik Açilim masallari sürerken 4-C’li olmamakta israr eden TEKEL isçilerinin direnisi hükümetin tüm söylemlerini, bizzat kendisine tekzip ettirdi" ifadeleri kullanildi.

AKP demokrasisi darbe Anayasasina bile yetisemiyor

Açiklamada bazi maddelerin de hatirlatilmasi yapilarak “Angarya Yasaktir” (Any. Md.18/1). “Herkes Önceden Izin Almadan, Silahsiz Ve Saldirisiz Toplanti Ve Gösteri Yürüyüsü Düzenleme Hakkina Sahiptir” (Any. Md.34/1) diyor 82 anayasasi. Tekel Isçilerinin 1 Nisan’da Ankara’da olacaklarini ilan etmeleri karsisinda, Ankara Valiligi’nin "Kanuna aykiri olarak yapilacak eylem 2911 Sayili Toplanti ve Gösteri Yürüyüsleri Kanununa aykiridir. Ayrica 5442 Sayili Iller Idaresi Kanununun 11/C maddesine göre, eylem yapilacak yerin is merkezlerinin ve dershanelerin oldugu, halkin yogun olarak bulundugu yerlerden olmasi nedeniyle, kanuna aykiri toplanti ve gösteri yürüyüsüne müsaade edilmeyecektir… hususu kamuoyunun bilgisine sunulur." seklinde yaptigi açiklama ise darbe anayasasinin bile neresinde olundugunu açikça gösteriyor" denildi.

TEKEL isçilerinin yasadiklari hatirlatilan açiklamada su ifadelere yer verildi: "Bu açiklamanin geregi olarak, 1 Nisan sabahi Ankara’nin tüm girisleri silahli, kalkanli, özel kiyafetli kolluk kuvvetlerince tutuldu. Gaz bombalariyla, helikopter talimatli operasyon planlariyla isçilere, isçilerin taleplerini haykiran binlerce kisiye müdahale edildi. Ve yine iktidarin iyice bir hizaya getirdigi basin yayin kuruluslarinda “marjinal gruplarin, isçi olmayanlarin, terör örgütü yandaslarinin” ortaligi karistirdiklari, Ankara’yi savas alanina çevirdikleri haberleri yapildi, yapiliyor. Sadece Tekel isçilerinin direnisiyle baslayip bugün de hala devam eden tabloya bakildiginda bile orada demokrasi adina bir kirinti dahi görmek mümkün degildir. Görmek için de gözlerimizi ovusturmak yerine gerçeklere dönmenin zamanidir."

Polisin, eyleme katilacaklarin nerede toplanip toplanamayacagina dair fikir yürütme hakkina sahip olmadigi belirtilen açiklamada "Toplanti ve gösteri yürüyüsleri bir hak talebini dile getirmek, o talebi tüm halk kesimlerinin gündemi haline getirebilmek için yapilir. Kentlerin ücra köselerinde, polis ablukasi altinda “su saatten su saate kadar yürüyün, bagirin, çagirin, sonra dagilin” demek bu hakkin özüne aykiridir. Bir hakkin nasil kazanildigini, varlik nedenini, özünü anlamamak hak ve özgürlük mücadelesine ve demokrasiye nasil bakildiginin bir göstergesidir" denildi.

"Insanin en temel hakki, direnme hakkidir. Ve bu hak tüm mesruluguyla kendini dayattiginda, süslü demokrasi yalanlarinin sirmalari bir bir dökülür. Tekel direnisinin kendini dayatan hakliligi, mesrulugu da AKP iktidarinin isçilere, halka nasil baktiginin yeni bir fotografini çekmistir" denilen açiklamada "TEKEL isçilerinin hiçbir suç unsuru içermeyen, yeryüzündeki hiçbir yasanin kisitlayamayacagi hakli taleplerini selamliyor, her kosulda yanlarinda olacagimizi ifade ediyoruz" ifadelerine yer verildi.

(soL-Haber)