GÖRELE’DE KÜLTÜR VE KAYMAKAM’IN ÇABASI
Görele Kaymakami Ünal Kiliçarslan’i cesaretinden dolayi kutluyorum.Zira Kiliçarslan, Görele’de muhtarlara “Kendi yolunuzu kendiniz yapin!” demistir.
Kiliçarslan bununla kalmamis,toplantiya mazeret bildirmeden katilmayan muhtarlar hakkinda sorusturma da baslatmistir.
Görele için “Kültürün” baskenti denir ama bu iddiayi bu güne kadar ispatlayan olmamistir.
Yasanan olaylara ve gelismelere bakilirsa Görele, “kültür” konusunda henüz daha yolun basina dahi gelememistir.
Acidir ama dogru olan budur.
Görele’de hangi yana baksaniz bu aci gerçegi ne yazik ki görürsünüz.
Bu yaziyi okuyanlar bana kizacaktir.Kizmalari neyi degistirir?
Görele’de kültür “çagdas ve medeniyete” göre degil,herkesin düsünce ve beyin yapisina göredir.Böyle oldugu içindir ki Görele her türlü gelismeye kapalidir.
Siz bakmayin Görele’nin çok katli binalarla kusatilmasina.
Bu gösterge,Görele’nin makûs talihini degistirmedigi gibi,kültür anlayisini da etkilemez.
Etkilemedigi içindir ki Görele “Çaliskan kaymakamlar ve çaliskan olmayan kaymakamlar” görmüstür.
Devletin “çalis” diye gönderdigi kaymakam Görele’ye gelir.
Önce kültür yapisini sorar sorusturur, arastirir.
Çünkü “hizmet çizgisini” o kültür seviyesine göre çizecektir.
Bu çizgiyi çizen kaymakamlar görmüstür Görele.Çizgiyi çizmeyen kaymakamlari da.
Bize göre Kiliçarslan, “hizmette çizgi çizmeyenlerden” olsa gerek ki,“hizmet etmesini bilmeyen muhtarlar”i “hizmet edin” diye uyarmistir.
Ancak Sayin Kaymakam suraya çok dikkat etmelidir:
Öküzün altinda buzagi aramakta hiçbir ilçe Görele’nin eline su dökemez.
Tekerine çomak sokulanlar derhal faaliyete geçer ve ayaginizi kaydirmak için bütün hünerlerini sergilerler.
Nitekim Görele’nin ufkunu açan,gelismesi için var gücüyle çalisan,hizmeti kendine siar edinen Ibrahim Keklik buna örnektir.
Görele Ibrahim Keklik ile kültür gelismesine kapi aralarken,iste o,öküzün altinda buzagi arayanlarin tekerine çomak sokunca kendisine yakisani yapmis,“Siz buna layiksiniz” dercesine tasini taragini toplayip gitmistir.
Sonra? Sonrasi tam bir kara sayfa.
Görele,hizmette duraklama dönemine girdi.Toz uçmadi,yaprak kimildamadi.Ama gelin görün ki,hizmet konusunda muhtarlar kaymakamin yerine geçmeye çalisinca adliye doldu tasti.
Bize gelen sikâyetlerin çogu süphe yok ki savcilik makamina da ulasti.
O sikâyetlerin özeti, “Hizmet askiyla(!) yanan muhtarlarin, “hizmet ile tecavüzü” birbirine karistirmasidir.
Özellikle köyüne “yol” götürmek isteyen muhtar,vatandasin tapusuna saygi göstermemis, tecavüz sinirlarini asmis,adeta gasp eder gibi,hakki olmadan saldiriya geçmistir.
Hiç kimse bana,“yol konusunda muhtarlarin bilgi ve tecrübe sahibi oldugunu” söyleyemez.
“Buradan yol geçer mi? “ sualine cevap aramayan muhtar,yol konusunda bir “uzman”a danisma geregi duymaz ve “vur gitsin” mantigi ile vatandasin dededen-babadan kalma tapulu arazisini tarumar eder.
Vatandas ne yapsin?
Karsisindaki muhtar,
Devletin temsilcisi,
Kanun konusunda hiç bilgisi olmasa da köyde “kanun” adami.
Dedigim dedik,çaldigim düdük diyen muhtarin bir dayanagi da, “yalan” beyan” ile kaymakami da kanunsuzluga alet etmektir.
Yani,muhtar köylüye söz geçiremezse gider kaymakama köylüyü; “isnat ettigi suçlama” ile sikâyet eder.
Kaymakamlik yazi isleri müdürlügüne sorun.
Böylesi,onlarca sikâyet dilekçesi vardir.Bu sikâyet dilekçelerinin akibeti ise kaymakamina göre degisir. Sayet siz kaymakam olarak vatandastan yana iseniz dilekçelerin dogrulugunu ögrenmek için vatandasi dinlersiniz. Vatandastan yana degilseniz göstereceginiz yol bellidir. Çare ve çözüm için makaminiza gelen vatandasa savciligi ya da mahkeme yolunu gösterirsiniz.
Açikça “Mahkemeye git!” dersiniz.
Görele böyle kaymakamda gördü.Vatandas “öyle kaymakami” geldi bize sikâyet etti.
Görele bunlari yasadi,
Hala da yasiyor.
Simdi Sayin Kiliçarslan muhtarlara “yolunuzu kendiniz yapin” diye talimat verince korkarim ayni sikintili dönem tekrar yasanacak.
Kuskusuz Sayin Kaymakam muhtarlara “ Yol yaparken vatandasi magdur edin,tapulu arazisine saldirin,tecavüz edin,gasp edin,tarumar edin” demiyor.Ancak kaymakami yanlis yorumlayacak muhtarlar mutlaka çikacaktir.
Bu noktaya dikkat etmek lazim.Çünkü “hizmet kültürünü” algilayamamis muhtarlar mutlaka vardir.
Muhtar “buradan yol geçirecegim” diye vatandasi magdur eder, vatandas da “yol vermiyorum” derse ve muhtar köylüyü “uydurdugu bir suç” ile kaymakama sikayet ederse…ki Görele’de bu tür vahim hadiseler yasandi.
Kaymakam Kiliçarslan’in hizmet konusundaki samimiyetinde kuskumuz yoktur.
Devletin sagladigi imkana dikkat çeken Sayin Kaymakam, muhtarlara “vatandasin tapulu arazisine saldirin” demiyor.
“Devlet köylü el ele” mantigini yürütmek istiyor. Çünkü bunun örnekleri vardir. Ve bu birliktelik ile asilamayacak sorun kalmadigi gibi, köysüz yol da kalmayacaktir. Zira o yol köylünün yolu olacaktir. O yoldan kaymakam belki hiç geçmeyecek, belki muhtar ihtiyaç duyunca geçecek ama köylü hergün her saat geçecektir. Inegi-danasi-koyunu ile, yaya yada arabasi ile mutlaka geçecektir. Yillarca sirtinda tasimak mecburiyetinde kaldigi yükünü artik arabasi ile tasiyacaktir.
Önem arz eden bir baska konu da paradir.Çünkü kaymakam Kiliçarslan muhtarlara, “Daha seri, daha kisa zaman da hizmet almak için ihtiyaç duyulan paranin en az yarisini toplayin” demistir.
Bu para nasil toplanacaktir?
Resmi kaydi nasil olacaktir?
Olmasi muhtemel suiistimallerin önüne geçmek için tedbir alinacak midir?
Alinacaksa o tedbirin seyri ve sekli nasil olacaktir?
Unutulmamali ki, Kaymakam Ibrahim Keklik hakkinda uydurulan suçlamanin temelinde para vardir.
Görele için gece gündüz çalisan, Görele’de ayak basmadigi köy birakmayan, döneminde hiçbir köylünün cani yanmayan kaymakam Keklik sonunda yolsuzluk suçlamasini gururuna yediremeyince alip basini gitti.
Onun gidisiyle Görele, kaymakamdan yana gülmedi.
Kiliçarslan ile Görele tebessüm etmeye basladi.
Gülmesi için bir baska kaymakama ihtiyaci yok. Mevcut kaymakamin direktiflerine kulak versin yeter. Çünkü hiçbir kaymakam muhtarlara “Sizi görevden almak benim yetkimde” dememistir.
Simdi bu söz söylendi ise Görele kiymetini bilmelidir.
Bu haber 1491 defa okunmuştur.