Yanlis hesabin Bagdat’tan da dönmeyecegi süreçteyiz
“Nation Building” ya da “Millet Insasi” emperyalist güçlerin çok uzun bir süreden beri kullandigi böl ve yönet stratejilerinin en önemli vasitalarindan biridir. Emperyalist ülkeler yüz yillardir bu araci kullanmaktan vazgeçmediler ve geri kalmis bölgelerdeki insanlari kendi çikarlari dogrultusunda örgütlediler. Etnik hassasiyetleri kasidilar, hirsli liderleri egiterek ve yönlendirerek çok büyük katliamlar ve acilar pahasina yeni uluslar olusturmaya çalistilar, çalisiyorlar. Çalistilar/çalisiyorlar diyorum, zira su ana kadar ortaya çikardiklari yeni olusumlarda kargasa ve kaos hiç eksik olmadi. Yeni uluslar, hem kendi içlerinde hem de komsulari ve içinden çiktiklari uluslarla hep çatisma ve kavga içinde oldular. Örnek istiyorsaniz Afrika’ya, Latin Amerika’ya, Uzak Dogu Asya’ya, Ortadogu’ya bakmaniz yeterlidir.
ABD’nin uzun süredir, BOP adi altinda Türkiye’den Afganistan’a ve Kuzey Afrika’ya kadar yeni milletler insa etme projesini yürürlüge soktugunu artik küçük çocuklar bile biliyor. Bu gayretlerinin sonucunda neler oldugunu ve sonucunu hep birlikte yasadik, gördük. Isin garibi bu projede yer alan ülkelerin büyük kismi -Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, BAE vb- ABD’yi desteklemekte ve onun taseronlugunu yapmaktadirlar. Hepsi de bir seyler umarak, pastadan pay alabilecegini sanarak, mevcut rejimlerinin devamini garantiye almak amaciyla isbirligini yapmaktan çekinmemislerdir. Artik “dokunulmazlik sendromu” mu dersiniz yoksa “Stockholm sendromu” mu dersiniz onu bilemem. Ama bölgemiz ve bölge ülkeleri için hayirli sonuçlar içermedigi açik. Iste Irak’in durumu, Suriye’nin durumu ortada. ABD’nin, Bati’nin,Türkiye’nin ve diger ABD müttefiklerinin içine düstükleri zavalliligi görüyorsunuz.Yarattiklari canavarla mücadele ederken bile yapilan hesaplar ortada.
Bu arada sahaya sürülenlerin farkli hesaplari var. Kimler mi? Neler mi? PKK, PYD, HDP belki biraz da Barzani, Irak Merkezi Yönetimi. PKK, PYD, HDP mevcut gelismelerin ve ABD ve Bati’nin kendilerine yükledikleri ISID’e karsi kara savasinin neferleri olmanin, onlari Ortadogu’nun yeni ulusu veya yükselen gücü yapacagina inaniyorlar ya da inandiriliyorlar. Bölgedeki ittifaklar özellikle de global güçler söz konusu oldugunda mevcut sartlara göre degisir. Sizden daha fazla ödeyene ya da önemli menfaatlere tercih edileceginizi akildan çikarmamaniz gerektigini ve yalniz birakilmak tehlikesiyle karsi karsiya kalacaginizi unutmamalisiniz.
Barzani bu tehlikenin farkinda. Elde ettiklerini muhafaza etmenin telasi ve tedirginligi içerisinde. ABD’nin bölgesine gelmesini (danisman adi altinda bile olsa) kendi kurdugu düzenin garantisi olarak görmekte. Ama bölgesinde PKK ile birlikte olmaktan memnun degil, egemenligini onunla paylasmayi istemedigi de o kadar açik. Bölgedeki kaosun ve terörün Irak Merkezi Hükümeti’ni güçlendireceginden endise ediyor.
Irak Merkezi Hükümeti ise ISID’le mücadeleden güçlenerek çikacagini degerlendirerek bunu bir firsat olarak görmekte, hem ABD hem de Iran’in destegini almanin önemli bir avantaj sagladiginin idraki içinde bulunmaktadir. Suudi Arabistan, Katar ve BAE vb. hatta Türkiye’yi ele aldigimizda, bu ülkelerin ana kaygilarinin ISID’den çok Esad ile ilgili oldugunu görüyoruz. Bu ülkeler müdahalenin ISID kadar, belki ondan da fazla Esad’i kapsamasini ve onu devirmesini istiyorlar. Bu konu en azindan yakin bir gelecek için çok zor hatta imkansiz görünüyor. Bunun için baska bir bahari beklemek zorundalar. Baska bir bahar daha olur mu ya da beklemeye ömürleri yeter mi bilemem.
HERKES HESABINI IYI YAPSIN
ABD ve Bati bölgede yarattigi ucubenin, artik neler yapabileceginin nelerin mümkün olmayacaginin farkinda. Farkin da mi? En azindan bir bölümüyle farkindalar. ABD ortaya koydugu yeni stratejiyi uygularken, daha önce oldugu gibi “Nation Building” -Millet Insasi- hatasina düsmez ise bölgedeki kaosu önleyebilir. Çünkü o zaman yapmasi gereken Ankara, Tahran, Kahire, Sam ve Bagdat merkezlerini güçlü tutmak ve bu merkezlerle isbirligi yapmak durumundadir. Bu merkezler güçlü oldugu ve muhatap alindigi sürece bölgeye baris ve istikrar gelebilir. Bu husus ABD, Bati için oldugu kadar Israil’in de emniyet ve güvenligi için gereklidir. Aksi tutumlar bölgeyi kaos ve kargasadan,çatismadan ve terörden, Bati’ya ve komsu ülkelere terör ihraç etmekten kurtaramaz.
Umarim bütün ilgililer bu gerçeklerin farkindadir. Ilgililer derken,bölgedeki devletleri, Barzani’yi, PKK’yi, PYD’yi, HDP’yi, Suriye’de Esad’a karsi savasan terör örgütlerini, ABD’yi, Bati’yi ve Israil’i kastediyorum. Herkes hesabini iyi yapsin. Gelecegi düsünerek ve yalniz birakilacagini bilerek yapsin. Artik “Yanlis hesap Bagdat’dan döner” safhasini çoktan geçtik. Yanlis hesap onu yapanlari da ona sebep olanlari da siler süpürür. Tabii onlarla birlikte ülkeleri ve uluslari da, hem de milliyet, din ve mezhep ayirimi yapmadan.
Bu yazı 1320 defa okunmuştur.